27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 24 Temmuz 2020 Cuma HABERLER Sürgündeki Zeus Bergama’ya c dönebilir! Muhammed Özmen Gemilerle kaçırıldı Zeus Sunağı, Bergama’daki antik Pergamon kentinde Pergamon Krallığı’nı yöneten Attalos hanedanı tarafından MÖ 2. yüzyılda yaptırıldı. 35 metre genişliğinde, 33 metre derinliğinde olan devasa yapının kalıntıları, 1870’li yıllarda Alman mühendis Carl Humann tarafından parçalara ayrılarak gemilerle Almanya’ya kaçırıldı. Bergama’da Alman mühendis Carl Humann tarafından 186878 yılları arasında yapılan kaçak kazılarda bulunarak hukuk dışı yollarla Berlin’e kaçırılan Zeus Sunağı’nın Türkiye’ye geri dönmesi için yeniden girişimlere başlandı. Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel, emekli Büyükelçi Onur Öymen gibi eğitim, diplomasi ve hukuk alanlarının duayen isimleri, eserin Türkiye’ye geri kazandırılması için gönüllü olarak çalışmaya başladı. İsimleri bir araya getiren Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok, sürecin uzun süreceğini ancak kamuoyu gücü, hukuk ve diplomasi ile eserin Bergama’ya geri kazandırılabileceğini söyledi. Taşkın: Zarar verilerek götürülmüş 1930’lu yıllardan bu yana Berlin’de adının verildiği Pergamon Müzesi’nde sergilenen Zeus Sunağı’nın Türkiye’ye iadesi için 1991 yılından girişimlere başlayan eski Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın ise diplomatik yollarla eserin Bergama’ya getirilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Taşkın, eserin uluslararası hukuka ve tarihi eserlerin taşınması için gerekli kurallara uyulmadan kaçırıldığını vurgulayarak “Almanlar padişahın bu eseri sattığını savunuyorlar ancak bir tarihi eser satılamaz ve satın alınamaz. Bu uluslararası hukuka aykırı. Eserler zarar verilerek sökülmüş, yerlerde sürüklenerek taşınmış. Bunları gösteren fotoğraflar elimizde var. Geri getirilmesi için hukuki olarak elimiz güçlü” dedi. Sunağın geri getirilmesi için 90’lı yıllarda Bergamalı yurttaşlarla beraber mücadeleye başladıkları söyleyen Taşkın, “O dönem geniş bir kampanya yürüttük. 20 milyon imza topladık, Berlin’de eylemler yaptık. Uluslararası kamuoyuna da sesimizi duyurduk. Ancak ilçemizde siyanürlü altın madeni arama faaliyetleri başladı. Buna engel olmak için belediye olarak bütün gücümüzü bu alanda kullandık. Dolayısıyla eserin geri getirilmesiyle yeteri kadar ilgilenemedik” ifadelerini kullandı. Uluslararası hukuk yolları kullanılarak eserin geri getirilmesi için çaba harcadıklarını belirten Taşkın, “Yeterli kamuoyu oluşursa Mozart’lar, Marx’lar yetiştiren Alman halkı da eserin asıl yerine getirilmesini destekleyecektir” diye konuştu. ‘Almanya’da bulunması hukuki değil’ Sunağın geri getirilmesi için yapılması gerekenleri Cumhuriyet’e anlatan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Özel, “1970 UNESCO Sözleşmesi, 1995 Unitdroit Sözleşmesi gibi uluslararası düzenlemeler her ülkenin kendi kültür mirasını kendi ülkesinde koruma hakkını kabul etmiş. UNESCO Sözleşmesi, kültür varlıklarını bulunduğu ülkenin ulusal kültür mirası saymıştır. Zeus Sunağı üzerindeki mülkiyet hakkı ve Berlin’e götürülüşünün hukuki dayanaklarının incelenmesi gerekmektedir” ifadesini kullandı. 1878’e kadar izinsiz kazı yapan Almanların, bulunan eski eserler üzerinde mülkiyet iddia etmesinin hukuken mümkün olmadığını belirten Özel, “Humann’ın kendisine ait olmayan eserlerin Berlin Müzesi’ne devri de hukuken geçersizdir. Bu mimari öğenin Almanya’ya gidişi hukuka aykırıdır ve uzun bir süreden beri Almanya’da bulunması bu hukuka aykırılığı gidermemektedir” ifadelerini kullandı. ‘En etkili yol müzakere’ Kaçırılan kültür varlıklarının kaynak ülkeye iadesinin çeşitli yöntemlerle yapıldığını söyleyen Özel şunları aktardı: “Karşılıklı müzakere yöntemiyle iade, bu alandaki en etkin yoldur. Bunun için farkındalık yaratılmalı ve Zeus Sunağı’nın ait olduğu asıl yerin Berlin değil, Bergama olduğu bilincinin hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda yaygınlaşması sağlanmalıdır.” Üreticiye sakız deneme bahçesi cEGE sakızağaçlarının tam verimine 1215 yaşlarında ulaşacağını Türkiye’nin tarım belirterek sözlerini şu şekilde kentlerinden birisi olan sürdürdü: “Bir sakızağacı tam Muğla’da büyükşehir verimine ulaştığı zaman belediyesi alternatif ürünlerle yaklaşık 320 gr. sakız veriyor. üreticileri tanıştırmaya devam 100 yaşına kadar yaşayabilen ediyor. “Trüf Mantarı”, sakızağaçlarının kökleri 2025 “Koku Vadisi” projesi, metre derinliğe inebildiği için ipekböcekçiliği gibi projeleri kuraklığa çok dayanıklı bir ile ses getiren Muğla ağaç türü. Dünyada en yoğun Büyükşehir Belediyesi şekilde Yunanistan’ın Sakız üreticileri sakızağacı Adası’nda üretimi yapılan ile tanıştırdı. Belediye sakız ülkemizde tarafından 2017 sadece İzmir’e bağlı yılında Fethiye ÇeşmeKaraburun ilçesinde mülkiyeti arasındaki bölgede belediyeye ait 9 bin amatör olarak metrekarelik arazinin 6 yapılıyor. Bunun yanı bin metrekaresinde sıra Sakız Adası’nda oluşturulan “Sakız yıllık sakız üretim Deneme Bahçesi”nde miktarı 100110 ton sakız fidanı üretimi Osman Gürün civarında seyrediyor. devam ediyor. Tıp ve eczacılık, diş ve diş Sakız verecek hekimliği, kozmetik ile mutfak ve aşçılık gibi birçok sektörde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, üreticiler için alternatif bir ürün olarak kurdukları “Sakız Deneme Bahçesi”ne dikilen fidanların 56 yaşından itibaren sakız vermeye başlayacağını vurguladı. Başkan Gürün, kullanılabilen sakızın kilo satış fiyatı 180 Avro’ya kadar çıkıyor. Büyükşehir belediyemiz öncülüğünde sakız üretimi işine başlayacak olan çiftçilerimizin de aynı sabırla ve bekleyişle gelecek nesiller için bir üretim alanı oluşturacağını ümit ediyoruz. ”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear