Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER 3 10 temmuz 2020 Cuma TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU Yerelde CHP’nin yönetim başarısı! Bir ezberi bozdular... AKP’nin elindeki tüm argümanları yıktılar, slogan cümleleri tarihe gömdüler... “CHP’liler yapamaz, CHP’li belediyeler başarısız, CHP’liler yönetemez, iki koyun gütmeyi bilmezler...” CHP’nin yerel yönetimlerdeki başarısı “Türkiye’de başka bir iktidar, başka bir siyaset mümkün” umudunu yükseltiyor. Pandemi döneminde ayrım yapmadan tüm vatandaşa ulaşan, nakdi ve ayni yardımlarla tüm engellemelere rağmen hizmeti yurttaşın ayağına götüren başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere CHP’li yerel yöneticiler, hem partinin hem de CHP’li seçmenin özgüvenini katladı. Belediyelerin gelirleri azaldığı halde hizmetlerinde ciddi aksamalar olmuyor. AKP’li belediyelerin de gelirleri düştü ancak onlar hükümetin sağladığı kredi olanakları ve İller Bankası'nın yarattığı ayrıcalıklar ile yollarına devam ediyor. Ege Bölgesi büyükşehirlerinde, İzmirMuğlaAydın ekseninde hem altyapı çalışmaları hem de tarım kesimini kalkındıran projelerde, sıkıntılı ekonomik yapıya rağmen hız kesilmedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin üreten Türkiye’ye model olabilecek “Kırsalda üret, kıyıda tüket” zinciri, “Toprağını satma ürününü sat” sloganı ve bu hedefin altını dolduran üreticiye destek uygulamaları... Yazsam, köşeye sığmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsalda meyveciliği ve hayvancılığı destekleyen, köylü ve çiftçinin araç ihtiyacını karşılayan projeleri... Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin Halk Ege Et market zinciri... Üreticiden besi hayvanını değerinde alıyor ve 13 şubesi ile uygun fiyata tüketiciye et sunuyor. Üç büyükşehir de kendi topraklarına uygun küçükbaş hayvancılığı teşvik edip köylüye keçi, koyun hibe ediyor. Türkiye’nin umudu CHP’li belediyelerden yükseliyor. AKP durumun farkında... Beni düşündüren de bu... MESELE BODRUM’UN FAHİŞ LAHMACUNU MU? Turizmin gözbebeği Bodrum için hemen her yaz bir fahiş fiyat haberi gündeme düşer. Bu yazın moda haberi 370 TL’ye lahmacun ve 1000 TL’ye şezlong kirası oldu. Haberi yaptıranlar “ücretsiz reklam” amacına ulaştı. Bodrum’a gelip harcadığı paranın hesabını yapmayanlar için, otel, restoran ve plaj işletmeleri var. İki günlük deniz keyfini asgari ücret fiyatına pazarlayanları kendi müşterileri arayıp buluyor. Kimileri, bu paraları sadece “etiket” olsun diye harcıyor. Bodrum’da her bütçeye göre işletme var. İsteyen 15 TL’ye isteyen 370 TL’ye lahmacun yiyebilir. Asıl mesele denetimdir. Her işletme müşterisinin kolayca erişeceği fiyat menüsünü sunmalı, belediye ise bu sistemi sıkı sıkıya denetlemeli. Eksiklik tam da bu noktada var. İşletmelerin bazıları pandemiyi de bahane ederek müşterilerine menü vermiyor. Özellikle balık restoranlarında, fiyatını önceden soramadığınız mezeler balık ve içki için fahiş fiyatlar ödemek zorunda kalabilirsiniz. Çözüm, müşteri istemeden menüyü vermektir... Böylece hiç kimse tatilden, fahiş ödemelerin acı anıları ile dönmez. Belediye, kanuni zorunluluk olan bu sistemi denetlerse sorun kendiliğinden ortadan kalkar. H Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın “turiste parasını harcatmak gerekir” anlamındaki açıklamasının da yanlış anlaşıldığı ortada. Çünkü turizm bölgelerinde, turistin elbette yüksek harcama yapması beklenir. Yabancı turistin bol döviz bırakarak tatilini geçirmesi amaçlanır. Ancak bu beklenti, o turistlerin kazıklanacağı anlamına gelmez. Turizm yarışındaki ülkeler tatili tüm yıla yaymaya çalışarak, kültür turizmini teşvik ederek, turistlere müze ziyareti vb. farklı aktiviteler yaptırarak hem misafirlerini mutlu etmeyi hem de daha çok döviz bırakmalarını hedefler. Bodrum’da esnaf zor durumda. Yabancı turist hiç yok gibi. Yerli turist ve yazlıkçıların yarattığı kalabalığa rağmen işletmelerin çoğu hâlâ yüzde 2030 kapasite ile çalışabiliyor. Büyük oteller kapalı. Asıl sorun yaz sonrasında emekçi kardeşlerimizin durumu. Turizm sektörünün sağladığı büyük istihdam zinciri koparsa ne lahmacun konuşabiliriz, ne menü. Bodrum üzerinde oyunlar oynanıyor OOssmmaann GGüürrüünn Turizmci Galip Gür: Her işletmenin masasında menü, girişinde ?yat listesi olmalı. Bu listeyi koymak zorunlu. Müşteri işletmenin ürünlerinin ?yatını bilmek zorunda değil c Türkiye’nin en ünlü turizm bölgelerinden olan Bodrum’da 370 TL’ye döner Mehmet İnmez satılması tartışmaları devam ederken, Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Genel Sekreteri, turizmci Galip Gür, Bodrum üzerinde oyunlar oynandığını, ilgili kurumların denetimlerini yapması fiyat listesinin asılması ve menü bulunması gerektiğini söyledi. ‘Haksızlık yapılıyor’ Dünya basınında da gündem olan 370 TL’lik döner fiyatını turizmci Gür değerlendirdi. Dünyada turizm beldeleri sınırlarını nasıl açmak ve turist çekmek için çaba gösterirken, Bodrum’un, paylaşılmış adisyon fişi üzerinden gündeme gelmesinin doğru olmadığını savundu. Gür, “Bu tartışmada sadece yerel yönetimlerin sorumluluğu yok. Turizm, odalar ve diğer kurumların denetleme ve takip etme yetkisi var. Burada sadece belediye başkanını hedef almak bence doğru bir yaklaşım değil. Haksızlık yapılıyor. Fiyatlandırma ile ilgili tek yetkili belediye değil. Sorumlu kurumlarda çıkıp açıklama yapmalı” dedi. Galip Gür, “Döner fiyatı çok tartışıldı. Ama bu bir algı yönetimi. Kim daha çok sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşırsa o doğruymuş gibi algı oluşuyor. Her işletme kafasına göre fiyatlandırma yapamaz. Bakanlık belgeli iseniz sunacağınız ürünün fiyatını bilgilendirmek ve onaylatmak zorundasınız. Örneğin, siz otelde ve işyerinde satacağınız ürünü veya odanın fiyatını kendiniz tayin edersiniz. Bir odayı 100 Avro’ya satacağınızı beyan eder, bunu bakanlığa bağlı komisyona bildirirsiniz. Tabii bu rakamın altında bir fiyat uygulayabilirsiniz, bu size bağlı. Bakanlık sizin Galip Gür gönderdiğiniz formlara bakar inceler, onaylar ve size geri gönderir. Serbest piyasa diye, gelen müşteriye 200 Avro fiyat çekemezsiniz. Bu dolandırıcılığa girer. Eğer komisyon bu rakamı çok bulursa, onaylamaz, belirleyeceği fiyata satmanıza izin verir. Eğer belirlediğiniz rakamı komisyon onaylamışsa kimsenin itiraz etmeye hakkı yok. Bunu herkes bilmeli. Fiyatı pahalı bulan müşteriye komisyonun fiyatı onayladığı formu gösterebilirsiniz” dedi. Tartışmaların girişte fiyat listesi ve menü olmamasından kaynaklandığını anlatan Gür sözlerini şöyle sürdürdü. “Her işletmenin önünde fiyat listesi ve masasından menü olmalı. Zaten bu fiyat listesini koymak zorunda. Ama çoğu işletme kurala uymuyor. Herkes her yerin fiyatlandırmasını bilmek zorunda değil. Asıl halledilmesi gereken menü meselesi. Bu kurala uymayan işletme tuzak kurmuş oluyor. Ben bayramlarda, 80 Avro olan odanın fiyatını 600 Avro’ya çıkaran otelleri gördüm. Bu resmen dolandrıcı fırsatcılıktır. Bu fırsatçılığı da göz ardı etmemek gerek. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, 15 aylık görev süresini değerlendirdi Değişim kentin her yerinde Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, 15 ay içerisinde yürüttüğü çalışmalar ve önümüzdeki süreçte hayata geçirilmesi planlanan projeler hakkında bilgi verdi. Kentin çehresini değiştirmek için çalıştıklarını belirten Başkan Ömer Günel, “Kuşadası 30 yıllık uykusundan uyandı. Değişim kentimizin hemen her köşesinde görülebiliyor. Uzun yıllardır hizmet girmeyen mahallelerimizin sorunlarını bölgenin tüm alt ve üstyapısını yeniledik ve kentimize yeni yeşil alanlar kazandırdık. Eksiklerimiz elbette olmuştur. Fakat hatalı iş yapmadık” dedi. Kuşadası’nın en önemli sorunlarından olan şehiriçi trafik problemine önemli bir dokunuş yaptıklarının altını çizen Başkan Günel, “Kentimizin trafiği özellikle yaz aylarında büyük bir çileye dönüşüyordu. Hayata geçirdiğimiz ‘Trafik Sakinleştirme Projesi’ sayesinde ilçemiz rahat bir nefes aldı. Önümüzdeki süreçte projeninn faydalarını tüm Ömer Günel vatandaşlarımız görecek” diye konuştu. İlçe turizmini hak ettiği yere getirmek için ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Günel, “Kuşadası denildiğinde akla ilk olarak turizm gelir. Biz bu algıyı yaşatmak için de çalışıyoruz. Turizmle anılan kentimizi sektörde hakettiği yere getirmek istiyoruz” diye konuştu. Kuşadası’nın aynı zamanda bir tarım kenti olduğunu belirten Başkan Ömer Günel, “Kentimiz iklimi ve verimli topraklarıyla tarımın merkezi olabilecek bir yapıya sahip. Biz bu doğal değeri kullanabilmek için yerel üreticimize öncülük yaptık. Yerel üreticiden temin ettiğimiz doğal ürünleri haftanın her günü farklı bir mahallemizde uygun fiyatlarla vatandaşlarımıza sunuyoruz” ifadelerini kullandı. ÜREtEN köYLÜNÜN kazanmasını istiyoruz cEGE Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Yerkesik Yeniköy’de Lavanta bahçesinde ilk hasadı Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün yaptı. Muğla’nın turizm kenti olduğu kadar tarım kenti olduğunu da vurgulayan Başkan Dr. Osman Gürün, “2015 yılında biz bu işe başladığımızda Muğla turizm kenti, tarım da yapıldığı kadar yapılıyor denilmişti. Ne gerek var diyenler oldu. Şu anda dünyanın ve Türkiye’nin geldiği konum tarımın ne kadar önemli olduğu ve devlet politikası olarak tarımın desteklenmesi gerektiği ortaya çıktı. Sadece lavanta ve tıbbi aromatik bitkiler değil. Ceviz ve sakız ağacı fidan dağıtımı, hayvancılıkla ilgili keçi dağıtımının, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın en büyük ihtiyacı olan süt tanklarını kooperatiflere veriyoruz. Dünyada çam balı üretiminde birinci olan arıcılarımıza destek sağlıyor, petek temizliği yapıyoruz. Çok çeşitli alanlarda tarım ve hayvancılıkta Muğla’nın tüm alanlarının yüzde yüz değerlendirilmesini önemsiyoruz” dedi. Başkan Gürün, “Boşta bırakılan tarlanın olmaması lazım. Ekilen tarlanın en fazla ürünü nereden alacağının tespitini yapıyoruz. Ürün alınmasının ardından pazarlanmasını sağlıyoruz. Üretim kooperatifleri varsa onlarla işbirliği yapıyoruz. Eğer yoksa kadınların çoğunlukta olduğu kooperatiflerin kurulmasına yardımcı oluyoruz. Bu kooperatifleri birleştirerek sektör sektör üretim birlikleri kooperatifleri oluşturacağız. 27 dönümlük arazinin 5 dönümüne lavanta diktiğini belirten Gürün, lavantanın güzellikleri ile kıyısal Muğla’yı, hasat edildikten sonra yağı ile de kırsal Muğla’yı memnun ettiğini söyledi. taksici 400 tL istedi işinden kovuldu Buca ilçesinde, araca kusan 1 yaşındaki bebeğin annesi Atife S.’den 400 lira temizlik parası istediği iddia edilen taksi şoförünün işine son verildi. Şirinyer'deki Menderes Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre Atife S., kucağındaki 1 yaşındaki bebeği ile cadde üzerinde taksiye bindi. Atife S., bebeği taksinin içine kusunca, 12 TL tutan yol parasıyla beraber, şoföre aracı temizlemesi için 85 TL verdi ve taksiden inmek istedi. İddiaya göre şoför, Atife S.’den 200 TL istedi ancak Atife S., kabul etmedi. Olayın ardından Atife S., taksi durağını arayarak, durumu bildirdi. Bir süre sonra, oto yıkamacı olduğunu söyleyen bir kişi Atife S’ye telefon açıp, taksinin temizlendiğini ve masrafın 400 TL tuttuğunu söyleyince, Atife S., söz konusu taksi şoförünü şikâyet etti. Ayrıca, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Araç sahibi tarafından şoförün işine son verildiğinin duyurulduğu açıklamada şöyle denildi: “Bu olaydan dolayı öncelikle üzüntümüzü ifade ediyoruz. Konu odamıza bildirildikten sonra gerekli inceleme başlatılmış, araç sahibi esnafımız tarafından, şoförün işine derhal son verilmiştir. Ayrıca yolcumuzdan ve eşinden de özür dilenmiştir.”