24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 Kasım 2020 Cuma İzmir'e ek tedbir sinyali İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, deprem sonrasında kentteki koronavirüs vakası ile ölüm sayısının 3 kat arttığını söyledi. Köşger, “Depremin olduğu an itibarıyla pozitifi, temaslısı tüm vatandaşlar sokağa çıktı ve hepsi birbirine karıştı. Pozitif vaka ve virüs kaynaklı vefat sayıları bugün itibarıyla 3’e katlandı. Patlama devam ederse, ilave tedbirler getireceğiz. Getirmemiz lazım, hayatın idamesini sağlamamız lazım” diye konuştu. Sonuçlar Doktorlar uyarıyor! endişe verici ... EgE’yi virüs sardı Günde, İzmir 3500, Denizli 2000, Manisa 1500, Balıkesir 1000, Aydın 500 ve Muğla’da 400 kişi pozitif çıkıyor Dr. Lütfi Çamlı, Mehmet İnmez’e salgınla ilgili bilgi verdi Türkiye’de son haftalarda katlanarak artan koronavirüs salgını artık kontrolden çıktı. Mart ayında açıklanan vaka sayıları ile kasım ayı vaka sayıları arasında 45 kat artış oldu. Hastane yoğun bakımları doldu. Pozitif çıkan vakaların çoğalması ve ölümlerin de artması endişe verici boyuta ulaştı. Ege Bölgesi’nde bulunan tabip odaları başkanları, illerinde bulunan vaka sayılarını, yoğun bakım doluluklarını ve gelinen son durumu Cumhuriyet’e değerlendirdi. Oda başkanları, “Artış böyle devam eder, salgının önüne geçilemez ise, doktorlar hasta seçmek zorunda kalabilir” diyerek yaşanacak tabloyu anlattı. İZMİR Dr. Lütfi Çamlı Günlük 3 bin ile 3 bin 500 arasında vaka sayısı var. Eğer salgın kontrol altına alınmazsa sağlık sistemi çöker. Salgın kontrolden çıktı ve yoğun bakım servisleri doldu. Hastalar sedye üzerinde ve yoğun bakım yataklarının boşalmasını bekliyor. Vaka sayısının yanı sıra ölüm sayıları da artıyor. Salgın kontrolden çıkmış durumda. Pozitif vaka taşıyan ambulanslar hastayı almakta zorlanıyor ve hastane hastane dolaştırarak boş yatak arıyor. Artış İzmir ve Türkiye için endişe verici. Sağlık çalışanları yoruldu ve isyan etme durumuna geldi. Salgınla mücadele edebilmek için daha çok merkezde, daha çok sayıda test yapılmalı. Pozitif vakaların erken tanınması, etkin biçimde izole edilmesi, temaslıların karantinaya alınması sağlanmalıdır. Pozitif çıkan vakalar evlerine gönderilmemeli. Devletin yurtlarında veya belediyeler tarafından oluşturulan sahra çadırlarında kontrol altında tutulmalı. Salgının kontrolden çıktığı bir dönemde artık “maske, mesafe, hijyen” demenin bu sorunu çözmediğini anlamalıyız. Salgınla mücadelenin sorumluluğu yalnızca yurttaşa, bireye indirgeyerek bu sorunla baş edilemez. Sadece Covid19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden kamusal sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekiyor. Hızlı tanı ve tedavinin hayati önem taşıdığı birçok hastalığın taraması yapılamıyor. Günlerce ilaca ulaşamayan hastaların sayısı giderek artıyor. Hastalara oldukça özellikli ve yan etkileri olan ilaçların dağıtımda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Aile hekimleri de isyan halinde. Giderek artan sayıda pozitif ve temaslı olgu izlemine yetişemiyorlar. MANİSA: Şahut Duran: Durum çok kötü. Yoğun bakımlar dolmuş durumda. Şu anda kent genelinde günlük 1500 vaka tespit ediliyor. Artış engellenemiyor. Önlem alınmazsa bu sayı katlanarak gider. Vaka sayıları yanı sıra ölüm rakamları da artış gösteriyor. Yoğun bakım yatak sayısı arttı. Solunum cihazı yetersiz. Vaka sayısındaki artış nedeniyle Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi poliklinik hizmetlerini kapatarak tekrar pandemi hastanesi oldu. Sağlık çalışanları içerisinde artış var. Salgının durdurulması için acil önlemler şart. DENİZLİ Prof. Dr. Rıza Hakan Erbay Pek iç açıcı değil. Eylül ayından sonra ciddi şekilde artış gösterdi. Yüzde 15 olan vaka sayısı yüzde 40’lara yükseldi. Manisa’da 5 bin civarında günlük test yapılıyor. Ortalama 2 bin pozitif vaka çıkıyor. Yoğun bakım üniteleri ve hastaneler doldu. İnsanlar yoğun bakım yataklarının boşalması için sıra bekliyor. Bıçak sırtı gidiş var. Vakaların çokluğunu azaltamazsak sonuç iyi olmayabilir. Hastaneler alarm düzeyinde çalışıyor. İnşallah bu artış, İtalya’da olduğu gibi hasta seçimi yapmamıza neden olmaz. Durumun bu şekilde olmasından korkuyoruz. BALIKESİR Dr. Necdet Uçan Salgın giderek artıyor ve çok iyiye gitmiyor. Maalesef her geçen gün vaka sayıları katlanarak gidiyor. 2 ay önce test yapılan 100 kişiden 4’ü pozitif çıkıyordu. Şimdi ise bu sayı 6 katına çıktı. Şehir hastanesi vakalarla doldu. Yoğun bakımlar dolduğu için yeni yerler açılıyor, ama bu gidişle onlar da dolacak. Bakanlığın açıkladığı rakamları 10 katı ile çarpabiliriz. Günde, Balıkesir'de bine yakın pozitif vaka tespit ediliyor. Galiba sürü bağışıklığı yöntemine gidiliyor. Acil önlemler alınmalı. Sadece kısıtlamalar yetmiyor. Şehirlerarası ve yurtdışı gidiş gelişlere kısıtlamalar şart. AYDIN Dr. Adalet Çıbık Sahada arkadaşlarımızdan aldığımız resmi rakamlar artışın hızını gösteriyor. Ülke geneline bakıldığı zaman Aydın biraz daha iyi durumda. Aydın’da test yapılıyor ama sayı yetersiz. Aile hekimlerinin günlük takip ettiği vaka sayısı 3500’e ulaşıyor. Bunu da oranlarsak her gün 400 ile 500 arasında yeni pozitif vaka çıkıyor. Herkese test yapılmalı. İnsanlar hastanede test için kuyrukta bekletilmemeli. Bölgeler oluşturarak konteynır veya çadırlar kurulmalı burada test yapılmalı. Ne kadar pozitif vakalı yakalarsak salgının önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. MUĞLA Dr. Cafer Şahin Haziran ayı vaka sayılarına göre, 3 kat artış var. Her 4 kişiden biri pozitif çıkıyor. Pandemi servisi 3 iken, şimdi 7’ye çıktı. Kentte günlük vaka sayısı 400 ile 500 arasında değişiyor. Pozitif vaka sayıları her geçen gün artıyor. Hastaneler tıkanmış ve dolmuş durumda. Sağlık çalışanları tükendi. Artık hekimler vaka seçme pozisyonuna girdi. Yoğun bakımda biri ölsün de yerine biz geçelim diye bekleyen hastalar var. Kadın antrenörler, erkek futbol takımını yetiştiriyor Türkiye’nin çeşitli kentlerindeki kadın futbol takımlarında forma giyen Nagihan Akar (22) ve Sinem Saygan (18), üniversite okumak için geldikleri Manisa'da, 1 yıldır erkek futbol takımına antrenörlük yaparak, tecrübelerini genç yeteneklerle paylaşıyor. Kadın antrenörler, hemcinslerine futbolun sadece erkek sporu olmadığı çağrısında bulunuyor. Futbolu bıraktılar Manisa Galatasaray Futbol Okulu, antrenörler Nagihan Akar ve Sinem Saygan’a emanet edildi. Küçük yaşlarda, mahalle aralarında erkek arkadaşlarıyla maç yaparak, futbola olan ilgileri artan, aslen Sakaryalı olan Akar ve Balıkesirli olan Saygan, yaşadıkları illerin kadın futbol takımlarında forma giydi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Futbol Antrenörlüğü Bölümü'nde yolları kesişen ikili, Manisa'daki çeşitli kadın futbol takımlarında oynadıktan sonra futbolu bırakarak, antrenörlük yapmaya başladı. Üniversite öğrenimlerini sürdüren, futbol sevdalısı kadın antrenörler, son 1 yıldır da erkek futbol takımına antrenörlük yapıyor. İkili, Manisa Galatasaray Futbol Okulu’ndaki 100'e yakın sporcuyla tecrübelerini paylaşıyor. Küçük yaşlardan bu yana oyuncak bebeklerle oynamak yerine top peşinde koştuğunu ve futbola olan merakının böyle başladığını dile getiren Nagihan Akar, “Futbol aşkı, benim çocukluğumdan beridir olan bir şeydi. Sokakta büyüdüm. Bir kız çocuğunun küçüklüğünde oyuncak bebeklerle oynaması gerekir, benim hep bir topum vardı. Hep o topun peşinde koşardım ve sokakta çocuklarla sürekli top oynardım. O şekilde büyüdüm. Futbol oynamak isterdim ama genelde kızlar oynamadığı için hep dışlanırdım. Artık antrenörlük yapmaya karar verdim. Oynama değil de öğretme tarafına geçmeye başladım. Kadınların erkekten fiziksel olarak üstün olmasa da tamamen düşünce olarak üstün olduklarını düşünüyorum. Bunu becerebilen kadınlar, ayaklarına da yansıtabilirler” diye konuştu. Erkek sporu değil Sinem Saygan da futbol merakının erkek arkadaşlarıyla maç yaparken başladığını söyledi. Saygan, “Futbolumun nasıl geliştiğini hiç bilmiyorum. Bir anda kendimi maç yaparken buldum. Hiç kız arkadaşım yoktu ve sadece erkek arkadaşlarım vardı. Bu yaşıma kadar sürekli sporun içerisindeydim ve hâlâ devam ediyor. Futbol cinsiyet fark etmeksizin herkesin yapabileceği bir spor. Kadın erkek eşittir, biz de kadın antrenörler olarak futbolu güzelleştirmeye çalışıyoruz” dedi. Atila Sertel Korkutan ölüm rakamları Covid virüsünden kaynaklı ölüm ve hasta sayılarının yanlış olduğuna dair bir açıklama da CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’den geldi. Atila Sertel, “1117 Kasım tarihleri arasındaki yedi günlük sürede sadece İzmir’de 210 vatandaşımız bulaşıcı hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Sağlık Bakanı ve AKP iktidarı ısrarla halkımıza yalan söylemeye devam etmektedir. AKP iktidarı salgınla mücadeleyi iyi yönetemiyor ancak yalan söylemeyi çok iyi beceriyor” dedi. Günde 50 ölüm AKP iktidarının rakamlarla istediği gibi oynayarak halka yalan söylemeyi alışkanlık haline getirdiğini belirten Sertel, büyükten küçüğe kimsenin verilen rakamlara inanmadığını söyledi. Sertel, İzmirle ilgili şu rakamları verdi: “Bulaşıcı hastalıktan yani koronavirüs nedeniyle 1117 Kasım tarihlerinde 210 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sadece 17 Kasım Pazartesi günü 51 vatandaşımız bulaşıcı hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. 17 Kasım günü Türkiye genelinde açıklanan vefat sayısı 103. Aynı gün İzmir’de bulaşıcı hastalıktan vefat eden kişi sayısı ise 51. Yani o rakam doğruysa ölümlerin yarısı İzmir’de olmuş demektir. Ankara’da, İstanbul’da ve diğer büyükşehirlerde yok denecek kadar az ölüm olmuştur. Bakan buna inanıyor mu? Halkımız inanmıyor. Yine yapılan testlerde pozitif çıkma oranı yüzde 30’lara yükselmiştir. Türkiye genelinde açıklanan hasta sayısına ve ölümlere baktığımızda açıklanan rakamların halkı aldatmacadan ibaret olduğunu net olarak görüyoruz. Virüsün yayılma hızı ve ölüm oranı gittikçe artmaktadır. İki gün önce alınan ve toplumun kafasını iyice karıştıran kısıtlama kararları da önlem olmaktan çok uzaktır. Mark Twain “Rakamlar yalan söylemez ama insanlar rakamlarla yalan söyler” diye güzel bir sözü var. Türkiye’de yaşadığımız tam olarak budur. Halkını aldatan kendini altadır.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear