29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

HABERLER 331 Ocak 2020 Cuma Güveler, her ortama uyum sağlayabilen zararlılardır. Geceleri beslenirler ve ışığa doğru hareket ederler. Yapılan araştırmalar, geçmişte ay ışığını takip eden güvelerin ampul sonrasında yön duygularının da karıştığını ortaya çıkardı. Ampulle birlikte hareketlerinin düz çizgiler yerine dairesel hale gelmesi bilimin kayıtlarına geçti... H CHP’nin partinin üst yönetimi ile birlikte T24 yazarlarını ziyaret ettiği haberini okuduğumda doğanın her koşula uygun bu canlıları aklıma geldi. H Yıllar boyunca darbecilikle, statüko ile, çağdışılıkla suçladıkları, hatta yaşaması yerine kapanması daha iyi olur dedikleri CHP’de nasıl bir ışık görmüş ve yönlerini altı oka doğru çevirmişlerdi? Hatırlayalım; Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan iktidara taşınmasındaki en önemli kaldıraçlarından biri, Atatürk’e burun kıvıran liberallerdi. Düşünce yapısı ve ideolojik kökleri itibari ile Atatürk Türkiyesi’ne muhalif Erdoğan’ın, birikimlerini ve yaşam koşullarını Atatürk’e borçlu liberallerden destek alması bir tezat gibi görünse de değil... Liberallerin tıpkı güveler gibi, kimsenin duymadığı sesleri duyma özellikleri ve TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU CHP’nin iktidar ışığına uçuşan liberaller... manevra kabiliyetleri, kendilerini kamufle etme becerileri Erdoğan ile birlikte uyum içinde yol almalarının nedeniydi. Onlara Erdoğan’ı fısıldayan, emperyalizmden başkası değildi. H Türkiye’ye karşı kurulan büyük tuzakların tamamında CHP’nin “zeytin dalı” uzattığı liberal sakilliğin izlerini gördük. Atatürkçüleri hedef alan Ergenekon davasında, Türk ordusunu çökertmeyi amaçlayan Balyoz, Ay Işığı gibi sözde darbe planlarında, OdaTV kumpasında, FETÖ’nün algı operasyonlarında; AKP’nin avukatı, yazarı, işadamı, STK’si, gazetecisi onlardı... Açılımların değişmez isimleri, Saray’ın akil insanlarıydılar. Cumhuriyet tarihini; Atatürk’ü ve kurucu kahramanlarını hedef alarak siyasal islamcılarla birlikte iftira yağmuruna tutan, karşıdevrime uygun, uydurulmuş yeni tarih yazmaya çalışanlar da onlar değil miydi? Saray yönünü nereye çevirirse oraya dönüyorlardı. En ballı maaşlarla, en yüksek makamlarla AKP’li yılların keyfini çıkardılar. Erdoğan bunları kullanılmış bir mendil gibi bir kenara bıraktı. Şimdi CHP’ye akıl ve yön vermek gibi bir sürecin içindeler... CHP’deki iktidar ışığı ampulden güçlü yanmaya başlayınca dairesel hareketlerle yeni nurlarına doğru kanat çırpıyorlar. Peki CHP’nin bu “akla” ihtiyacı var mı? Elbette yok... “AKP’ye karşı birlik olmalıyız” planı liberallerle yakınlaşmanın bir gerekçesi olabilir. Ancak bu plan; CHP’nin Atatürkçülüğünden, antiemperyalist duruşundan, tam bağımsız, aydınlanmacı mücadelesinden ve özellikle kurucu değerlerinden taviz vererek uygulanmamalı. Türkiye’nin 100 yıl önce olduğu gibi bugün de Kuvayi Milliye ruhuna ihtiyacı var ve CHP bu mücadelenin önderi konumundadır. CHP, başkalarına benzemek yerine kendisi gibi olmalı, kompleks yapmadan, ilkelerinden ödün vermeden ışık saçmalıdır. CHP’nin etrafında toplanacak olanlar bu ilkelerin pusulasında yönlerini bulmalıdır. H AKP ile geçen karanlık yıllar boyunca her türlü baskıya rağmen Atatürk’ten yana, kurucu değerlerden yana, aydınlanmadan yana tavır koyanlar; yani işadamlarından STK’lere, gazeteci, sanatçı, spor camiasına kadar aydınlanma devriminden yana olanlar, CHP yönetiminin birinci halkasını oluşturmalıdır. CHP kurumsal olarak da bu insanlarla omuzdaş olmalı ve bunu gizleme ihtiyacı duymamalıdır. “Devrim kendi çocuklarını yer” misali aksi bir görüntü partinin değişmez seçmen kitlesinde hayal kırıklığına neden olacaktır. H Erdoğan, uçağında liberalleri de, omurgasızları da, eski Mao’cuları da kabul etti. Ancak siyasal islamcı bazı isimlerden hiç vazgeçmedi ve en yakınında tuttu. Fesli Meczup’u hatırlayın... Partisini merkeze oturtmaya çalışan Erdoğan, siyasal İslamcı ve Atatürk düşmanı bu ismi ziyaret etmekten hiç çekinmedi! CHP’ye de; l iktidar gördüğü her ışığa kanat çırpan, l Atatürk devrimleri ile sorunu olan, l Siyasal İslamcılarla “demokrasi tiyatrosu” oynayan isimler yerine, kendi öz evlatları ile daha fazla bir araya gelmesi ve görüntü vermesi yakışır. 6.5 şiddetinde bir depremde, 1 milyon yurttaşın evsiz kalacağı ve binlerce insanın öleceği öngörülüyor İzmir depremi için uyarı! Yerbilimci Alim Murathan: İzmir’de 13 aktif fay var. Üniversiteler, sağlık kuruluşları, okullar fayların üzerine kurulu. Kurumlar acil önlem almalı, binaları güçlendirmeli cEGE Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan yine İzmir’e dikkat çekti. Türkiye’de 20 kentin 80 ilçenin ve 500 yerleşim yerinin doğrudan aktif fay hatlarının üzerine kurulu olduğunu ifade eden Murathan, “1998 yılında İzmir deprem master çalışması yapılırken de İzmir’de olası deprem büyüklüğü 6.5 olarak öngörülmüş ve bir senaryo yapılmış. Hangi yerleşim yerleri, ilçeler, binaların durumu ne olabilir? 6.5 büyüklüğünde bir deprem söz konusu olduğunda 1 milyon insanın evsiz kalacağı öngörülüyor. Binlerce insanın yaşamını yitireceği öngörülüyor” dedi. ‘Bayraklı ve Mavişehir büyük risk taşıyor’ Bayraklı ve Mavişehir’in büyük risk altında olduğunu kaydeden Murathan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir kıyı kesimleri güncel alüvyonlarla dolu bir bölge. Gevşek zeminlerdeyiz. Mavişehir’e kadar uzanan bir hat var. Konak ilçesinde bulunan bölgeler, Karşıyaka’nın sahil kesimleri, Mavişehir ve Çiğli bölgesi Alim Murathan Menemen’e kadar uzanıyor bu hat. Balçova bölgesinin kıyı kesimleri halkımızın bunu daha iyi anlaması için derelerin getirdiği malzemelerle oluşmuş. Çakıl, kum gibi gevşek malzemelerin getirdiği ve denizle bağlantılı olduğu yerler; yani örneğin Bornova ovası da ve Bayraklı bölgesinde oluşmuş durumda, ama bunların içinde iki bölge riskli.” TÜRKİYE DEPREM TEHLİKE HARİTASI 13 aktif fay hattı kentin içinden geçiyor İzmir’de 13 aktif fayın önemli bir kısmının İzmir kentinin içinden geçtiğini hatırlatan Murathan, şunları söyledi: Şu anda İzmir’de 13 aktif fay İzmir İmar Planı’na daha işlenip fay zonları koruma alanları daha belirlenmiş durumda. Bu çok büyük bir risk. Biz biliyoruz bazı üniversiteler, sağlık kuruluşları, bazı okullar bu aktif fayların üzerinde kurulu. Mutlaka önlem alınıp güçlendirilmesi lazım.” ‘Vatandaşlar kaygılı, ‘nereden ev alalım?’ diye soruyorlar’ Murathan ev alacaklara etüt programlarını ve statik projelerini kontrol ederek alması gerektiğini vurgulayarak, “Şimdi deprem oldukça birçok vatandaşımız haklı olarak korkuyor ve kaygıya kapılıyor. Bize çok farklı sorular geliyor. Örneğin; vatandaş arıyor diyor ki Ben ev almak istiyorum, hangi bölgeden ev almalıyım, ev alırken nelere dikkat etmeliyim? Ev alacaksanız zemin etüt raporlarını olup olmadığını kontrol edin. Alacağınız binanın statik projesini kontrol edin” dedi. Nereye kaçacağımızı bilmiyoruz EGE Bölgesi’nde depremlerin artması, ilgili kurumların ve yurttaşların deprem konusunda alınacak önlemleri yeniden gündeme getirdi. Her ilçede bulunan ve oyun parkı olarak kullanılan alanlar küçük ve yetersiz olmalarına rağmen deprem toplanma bölgesi olarak işaretlenmiş. 30 ilçede 1631 adet acil toplanma alanlarını belirlenirken, deprem sonrası acil müdahale için gerekli olan acil yardım ekipmanlarının bulunduğu konteynırların ise halen bu alanlara getirilmediği görüldü. Kentte sadece Bayraklı ve Balçova belediyeleri tarafından konulan yardım konteynırları yer alıyor. Yurttaş ise olası bir afet durumunda toplanma alanlarının nerede olduğunu ve nasıl gideceği konusunda henüz bilgi sahibi değil. Toplanma alanları listesi, Valilik, AFAD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitelerinde yer alıyor. 5 bin 216 nüfusu bulunan Kemalpaşa ilçesinde 148, 100 bin nüfuslu Bergama’da 128 toplanma alanı bulunurken, 480 bin nüfuslu Karabağlar’da 92, 400 bin nüfuslu Konak ilçesinde 36 toplanma alanın olması dikkat çekti. Alana araçlar park etmiş... ‘Mahalle Afet Gönüllüleri’ Balçova Belediyesi 5 ayrı mahallede kurduğu Mahalle Afet Gönüllüleri son yaşanan depremlerden sonra tekrar gündeme geldi. Gönüllüler, kurulan konteynırlarda hazır bulunan araç ve gereçlerle muhtaç kişilere yardım edebilmeleri için eğitimler aldı. Beş mahallede toplam 250 kişi afet bilinci, temel arama ve kurtarma, ilk yardım ve yangın söndürme gibi konularda eğitimlerini tamamlayarak sertifika aldı. Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya “Bir afet anında bizler hemen koordine olabiliyoruz. Konteynırlarımızdaki araç ve gereçlerin sürekli bakımı ve sayımı yapılıyor. Birincisi binalarımızın sağlam hale getirmek ikincisi ise eğitimli olmak” diye konuştu. CuMHuRIYET olarak, 5 milyona yakın kişinin yaşadığı Türkiye’nin 3. büyük kenti olan İzmir’de bulunan toplanma merkezlerini gezdik. Bu alanların olası bir afet sonrası toplanmaya uygun olup olmadığını yerinde gördük. AFAD tarafından toplanma alanı olarak belirlenen kentteki birçok hastane, okul ve diğer kamu kurumlarının bahçelerinin otopark olarak kullandığını gözlemledik. Bazı alanların toplanmak için uygun şartlarda olmasının yanı sıra kimi alanların çok küçük olmasına rağmen listeye eklendiği, bazılarının ot ve moloz yığınlarıyla dolu olduğu görüldü. Maalesef altyapı yetersiz... İNŞAAT Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak var olabilir ama içerik ve altyapı olarak çok üyesi Nurgül Atabey: yetersiz. Alanlarda ilk 72 Maalesef deprem saatte vatanday oraya toplanma alanlarını gidince Bir şey bilenlerin sayısı bulamayacak. En çok az. AFAD, azından su ve belediyeler, tuvalet ihtiyacı için muhtarlıkları ve yerler yapılmalı. İlk apartman sakinlerini yardım konteynırları bilgilendirici bu bölgelere toplantılar yapıp, afişler asmalı. Bu tür Nurgül Atabey konulmalı. Ancak, şu ana kadar yerleri bilgilendirmede ilgili yapılanlar çok yetersiz. En kurumlar çok kısır kaldı. kısa sürede herkes üzerine Toplanma alanları sayı düşeni yapmalı” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear