29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 10 Ocak 2020 Cuma ‘Anıtkabir konserini hiç unutamam’ 9Başarısıylaadınıuluslararası ünlü piyano virtüözü Gülsin Oalannady,aç8a0lışümlkaelayreınyıavzedıhraiknâdyeüsniynai caanlattPıGiyüaslnsooinrvuOirntdüaöayzü Gülsin Onay, 3.5 yaşında annesinin desteğiyle oturduğu piyano sayesinde, şimdi dünyanın önünde saygı ile eğildiği ünlü piyanist oldu. 5 kıtada 80 ülkede 2 binin üzerinde konser verdi. “Üstün Yetenekli Çocuklar Kanunu” kapsamında Paris Konservatuvarı’nda eğitim gören ?9 Gülsin Onay, 1987 yılında Devlet Sanatçısı unvanı aldı. UNICEF Türkiye Milli Komitesi tarafından “İyi Niyet Elçisi” seçildi. Ünlü piyaniste nasıl MEHMET İNMEZ keşfedildiğini, konserlerini, sahnede yaşadığı ilginç anılarını, müzik kariyeri yanı sıra ev hayatını 9 soruda sorduk. Yeteneğiniz ilk nasıl fark edildi? Piyanist olan annem ve kemancı olan babam sayesinde. Annemle olmak için piyanonun yanına gidiyordum. Bu harika sesler çıkaran oyuncağın aslında bir oyuncak olmadığını 3.5 yaşından itibaren, annem öğretti bana. Ondan sonraki öğretmenim 6 yaşında Maria Teresa Rodriguez oldu. Solfej ve piyano öğretmenimdi. Sonra Türkiye’nin en tanınmış piyano öğretmenlerinden, besteci Ekrem Zeki Ün’ün eşi Verda Ün de öğretmenim oldu. Daha sonra “Harika Gülsin Onay Çocuklar Yasası” kapsamına alınarak Ankara’da Mithat Fenmen ve Ahmet konçertosunu büyük sevgiyle ve çok sık tiyatro grubuyla çalışıyordum. Çok ama güzelliği, zenginliği bir arada yaşatan Saygun ile çalışmalarıma devam ettim. On seslendiriyordum. Yanlış çok keyifli zamanlardı. Konser İzmir’in gönlümde apayrı bir yeri vardır. üç yaşına geldiğimde de Paris’e giderek hatılamıyorsam 1983’te bir piyanistliği kariyeri, öyle zorlu Yeni nesil sanatçıları ve Pierre Sancan, Nadia Boulanger gibi sohbet esnasında “Hocam bir ve adanmışlık gerektiriyor müzikleri nasıl buluyorsunuz? önemli hocalardan dersler aldım. 3.5 yaşında başladınız, ilk konseriniz nasıldı. Hiç unutamadığınız konseriniz hangisi Çok mutlu bir gündü. Sevinçli bir heyecanla bekledim sıranın bana gelmesini. Çalacağım eseri bitirdiğimde alkışlar çok hoşuma gitmişti. Başka parçalarım da var, onları da çalabilirim, isterseniz” dediğimi hatırlıyorum. Bittiği için üzülmüştüm. 19 Mayıs 2015 tarihinde Anıtkabir’de verdiğim konser beni gerçekten bambaşka duygulara sürüklemişti. Nasıl ifade edebilirim bu duyguyu bilemiyorum. Atatürk’ün manevi huzurunda Saygun, Chopin ve Mozart’ın eserlerini seslendirmek. 50 bin kişinin coşkusunu hissettiğim müstesna bir gündü. Sahnede ilginç bir anınız var mı? 6 yaşımda verdiğim ilk konserden bu tane daha yazsanız, ne güzel olur” dedim. “Dur bakalım şimdi” demişti. Sonra ara ara yine sordum. Galiba bir yıl kadar sonra tekrar sorduğumda “Yazmaya başladım, senin için yazacağım, senin konçerton olacak bu” dedi. O anki heyecanımı, sevincimi asla unutamam. Tiyatro alanında da başarılı yönünüz var. Tiyatroya da devam etmek ister miydiniz? Tiyatro neredeyse, beni müzikten çalacaktı. Öğrencilik yıllarımda amatör bir ki, elbette oyunculuk da öyle; bir koltukta iki karpuz taşımak mümkün değildi. Şimdi bu hevesimi dost meclislerinde yaptığım küçük skeçler, taklitlerle tatmin ediyorum. İzmir ve Ege deyince aklınıza ne geliyor? Elgar’in Smyrna’sı. Küçük yaşlarımdan beri Ege Bölgesi’ni büyüleyici bulurum ve tarihi bölgeleri beni zaman yolculuğuna çıkarır. Zengin doğal güzelliği, leziz tatları ve sıcakkanlı insanları her zaman mutluluk kaynağım oldu. Bunca Yeni nesil sanatçılar adı üzerinde: “yeni nesil”ler. Çok yetenekli ve öğrenmeye çok açıklar. Ancak zamanın ruhu gereği, eskiyle karşılaştırıldığında, kapsama alanları geniş ancak derinlik mefhumları farklı. Bunun olumsuz algılanmasını istemem. Her dönemin kendi koşulları içinde değerlendirmek gerek. Dünyada ve ülkemizde klasik müzik alanında bestecilikten yorumculuğa çok özel çok yaratıcı sanatçılar, geleceğe bu yüzyılı renklerini yansıtacak işler yapıyorlar. Sahne dışında gününüz nasıl geçiyor. Evde yemek yapıyor musunuz, spor veya hobileriniz var mı? Alışveriş yapmayı sever misiniz? Yürüyüş yapmayı, dostlarımla ve ailemle zaman geçirmeyi, sergiler görmeyi, uçakta okumayı seviyorum. yana 2000’in üzerinde konser verdim. Sayı Yemek yapmayı da çok seviyorum ama bu kadar çok olunca, ilginç anılar epey pek zamanım olmuyor. Alışveriş birikiyor. Konser esnasında kopan piyano yapmaktan, en çok da sevdiklerime teli, kapağı “bam” diye kapanan piyano, hediye almaktan hoşlanırım. unutulan kıyafetler, prova öncesi saatlerce Sosyal medyayı etkin kilitli kalmam aklıma ilk gelenler. kullanıyorsunuz, yorumlara Adnan Saygun’la çalıştınız. cevap veriyor musunuz, Unutamadığınız en değerli yorucu olmuyor mu? anınız hangisi? Sosyal medya, hem sektör Aslında ders ve öğretici sohbetlerin hem de dinleyici anlamında, dâhâ hepsi de film şeridi gibi geçer hep geniş bir kitleye erişebilme imkanı gözümün önünden. Saygun’la 11 açısından, çok önemli bir mecra. yaşımdan 13 yaşıma kadar çalıştık. “Harika Çocuk” yasasından yararlandığım Yorumlara mümkün olduğunca cevap vermeye çalışıyorum. ilk yıllarda kendisinden armoni, Benimle iletişim kurmak isteyen birisini kontrpuan, solfej, orkestrasyon ve cevapsız bırakmak, hiç bana göre analiz dersleri aldım. Hem de çok yoğun değil. Sosyal medyada insanlarla bir şekilde. Sonrasında Paris’e gittim, fakat iletişim içinde olmaktan mutluluk çalışmalarımız irtibatımız kendisi vefat duyuyorum. Çalışmalarım arasında, edene kadar devam etti. Birinci piyano bu iletişim beni dinlendiriyor. cEGE cEGE HABERLER Ebru Son Görmeengelli tiyatrosualkışalıyor İZMİR’de yaşayan tiyatro sanatçısı Ebru Son’un, 3 yıl önce Karşıyaka’da bir alışveriş merkezinde başlattığı atölye ile 20 görme engelliyle kurduğu Braille Okuma Tiyatrosu, çalışmalarına devam ediyor. Kimi meslek sahibi, kimi öğrenci olan görme engelli üyelerden oluşan ve tiyatro severlerin yakından takip ettiği ekip, bu yıl sergileyecekleri dört oyundan biri olan “Ağzı Çiçekli Adam”ı 11 Ocak’ta izleyiciyle buluşturacak. Tiyatro sanatçısı Ebru Son, Braille Okuma Tiyatrosu’nu kurdu. Engelli üyeler, haftanın iki günü Braille alfabesiyle yazılmış oyunu metinden okuyarak tiyatroyla hayatlarına renk katarken, bazıları ise daha önceden de tutkulu oldukları tiyatroyu sürekli hale getirme fırsatını yakalıyor. Ekip, Braille alfabesinden oyunu takip edip ses tonlarındaki değişimlerle canlandırma yapıp, ses efektleri ile oyunlarını zenginleştirerek çalışıyor. Fatma Çalkaya Tapularına 40 yıl sonra kavuştular BALÇOVA’da 40 yıl önce turizm alanı olarak ilan edilen ancak yasal engeller nedeniyle planlanamadığı için atıl duran bölgenin planları tamamlandı. Vatandaşların arsaları olmasına rağmen 1981 yılında çıkan bir kanunla ancak kamu kurumlarının kamulaştırma ile sağlık tesisi yapabileceği bölge, 40 yıldır planlama bekliyordu. Planlarının değişmesi için Balçova Belediyesi 2005’te çalışmalara başladı. Önce yasal mevzuata takılan planlar daha sonra itirazlar ile ertelendi. Belediye ve bakanlıklar arasında sağlanan koordinasyon sonucu çalışmalar tekrar başladı. Çalışmalar sonucunda, 300 bin m2’lik alan Bakanlık tarafından onaylandı. Başkan Fatma Çalkaya, “Doğaya saygılı ve yatay mimari olarak yapılan planlama sonucunda bölge, ilçenin ve İzmir’in yeni sağlık turizmi ve eğitim alanı cazibe merkezi olacak. Sağlık turizminde söz sahibi bir alan olduğunda sizlerin arsaları hak ettiği değeri bulmuş olacak” dedi. Başkan devreye girdi, hastane sorunu çözüldü Vekillerden büyük destek CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan, Sevda Erdan Kılınç ve İYİ Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, yarım kalan hastanenin tamamlanması için TBMM’ne soru önergesi vererek, Başkan Mustafa Kayalar’ın çağrısına destek olmuştu. CgugemüEtnihrgdmueer’ismişyiteei.t’in Mustafa Kayalar Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın öncülüğünde, CHP ve İYİ Parti İzmir milletvekillerinin girişimiyle, yarım bırakılan hastane inşaatına yeniden başlanıldı cEGE İnşaatı yarım kalan Menderes Devlet Hastanesi’nde çalışmalar, Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın girişimleri sonunda yeniden başladı. 2016 yılında yapımına başlanan ve 2018 yılında bitmesi planlanan ancak çalışmaların durduğu ve bir yıldan fazla süredir herhangi bir çalışmanın yapılmadığı 75 yataklı Menderes Devlet Hastanesi’nde yeniden inşaat çalışmaları başladı. Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ın girişimleri sonunda başlayan çalışmalarla ilgili başkan Kayalar’dan açıklama geldi. İnşaat çalışmalarının başlamasının önemli olduğunu belirten Başkan Kayalar, “İlçemizde vatandaşlarımızın en büyük hayali olan Menderes Devlet Hastanesi için 2016 yılında yapıma başlanmış ama geldiğimiz süreçte çalışmalar durmuştu. Göreve gelir gelmez inşaatın yeniden başlaması ve en kısa sürede tamamlanıp vatandaşlarımızın hizmetine açılması için her türlü girişimde bulunmuştuk. Milletvekillerimizin de desteğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan soru önergeleri ile konuyu Meclis’e kadar taşıdık. Hatta hayırseverlerin yardımıyla imece usulü inşaat çalışmalarının tamamlanması için hazır olduğumuzu da ifade etmiştik. Ancak geldiğimiz noktada bakanlık tarafından 75 yatak kapasiteli hastanemizde inşaat çalışmaları yeniden başlamış durumda” dedi. Kısa sürede bitecek Çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağına inandığını kaydeden Başkan Kayalar, “Girişimlerimizin sonuç vermesi mutluluk verici. Sağlığın siyaseti olmaz bu nedenle yaptığımız girişimlerde sesimizi duyup bize destek veren tüm milletvekillerimize ve sağlık bakanımıza teşekkür ederim” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear