29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

EGE’DE ÇEVRE [email protected] 36 EYLÜL 2019 CUMA Ege’de her yer direnişRant tehdidiyle karşı karşıya kalan bölgede köylüler topraklarına sahip çıkıyor Muhammed Özmen Ege Bölgesi’nin havası, suyu ve ormanları rant tehdidiyle karşı karşıya. Çevre ve yaşam savunucuları, toprağına sahip çıkan köylüler, doğanın dengesini bozan projelere ve ranta karşı direniyor. Bölgedeki birçok kentte taş ve mermer ocakları, siyanürlü maden faaliyetleri ve tarım arazilerini yok eden jeotermal enerji santrallarına karşı mücadele veriliyor. Bazı projeler henüz yargı aşamasında beklerken, birçok ilde çevrecilerin tüm uyarılarına karşı doğa katleden enerji ve madencilik çalışmaları hız kesmeden sürüyor.   İzmir’in suyu tehdit altında İzmir’in en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajı’nın çevresindeki ormanlık alanda mermer ocağı açılmak isteniyor. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra seracılıkta ünlenen Menderes’in kırsal mahallelerinden Değirmendere Karaintepe mevkisinde, açılmak istenen ocak, hem içme suyu kaynağını hem de çevreyi tehdit ediyor. Mermer ocağına karşı çıkan, Değirmendereli yurttaşlar projenin iptal edilmesi için eylemlerini sürdürüyor.  Kekik cennetine taş ocağı Türkiye’de kekik ihtiyacının yüzde 80’ini karşılayan Denizli’nin Pamukkale ilçesinde vatandaşlar, Güzelpınar Mahallesi’ne yapımı planlanan taşocağına karşı direniyor. Köylüler, yapılması planlanan taşocağının tarım alanlarına zarar vereceğini söylüyor. Seçim zamanı dışında hiçbir yetkiliye ulaşamadıklarını söyleyen Güzelköylüler, hükümete tepkilerini bu sözlerle dile getirdi: “Hem ekmeğimize hem sağlığımıza saldırılıyor. Biz geçimimizi sağladığımız ekmek teknemizin gasp edilmesine ve kurulacak taşocağının sağlığımızı tehlikeye atmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz.” Direnenler kazandı İzmir’in turistik ilçelerinden Selçuk’un Şirince ve Belevi mahalleleri arasında kurulması planlanan mermer ocağı nedeniyle bölgede yaşayan halk direnişe geçti. Mahalle muhtarları ve çevreciler, İzmir Valiliği’ne, çekincelerini içeren dilekçeyle başvuruda bulundu. Tarihi dokusu ile dikkat çeken İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşayanlar, kurulmak istenen mermer ocağı tesisine karşı, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de eylem düzenledi. Daha sonra mermer ocağı için başlatılan çevresel etki değerlendirme raporuna etkili olan kurumlar, bölgeye mermer ocağı kurulmasına olumsuz görüş bildirdi. Böylece ÇED süreci sonlandırıldı. Karabağlar’a kömür karası Muğla’nın dünyaca Karabağlar Yaylası’nda, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nce taşkömürü araması için sondaj çalışmaları başlatıldı. Muğlalılar, Anadolu’nun tek çukur yaylası olarak bilinen Karabağlar Yaylası’ndaki aramalara karşı direniş başlattı. Yöre halkı ve çevrecilerin tepkileri üzerine sondaj çalışması durduruldu. Ancak Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, sondaj çalışmalarının durdurulmasının yeterli olmadığını vurgulayarak projenin tamamen iptal edilmesini istedi.  Kaz Dağları alarm veriyor  Çanakkale’ye bağlı Kirazlı köyünde, kentin tek içme ve kullanma su kaynağı olan Atikhisar Barajı havzası üzerinde bulunan altın madeni projesi, hem Kaz Dağları ekosistemini hem de insan yaşamını tehdit ediyor. Maden projesi için hazırlanan ÇED raporunda 45 bin ağacın kesileceği öngörülürken TEMA Vakfı, şirketin 195 bin ağaç kestiğini tespit etti. On binlerce yurttaş Çanakkale Belediyesi ve STK’lerin desteğiyle doğa katliamına karşı “Su ve Vicdan Nöbeti” başlattı. Yurttaşların düzenlediği eylemler ve imza kampanyaları sürerken hükümet yetkilileri ve yandaş medya bölgede yaşanan madencilik faaliyetlerini savunuyor.  Murat Dağı yok olabilir Türkiye’nin su kaynaklarının yüzde 40’na sahip olan Murat Dağı’nda siyanürlü altın madeni işletmeciliği yapması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından olumlu Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu verilmesi tepkilere neden oldu. Kütahyalıların Ege Bölgesi’nin cenneti verimli tarım arazileri ve su kaynaklarını yok edeceği gerekçesiyle karşı çıktığı proje, Kütahya, Uşak, Eskişehir ve İzmir barolarının mücadelesi sonucu şuan yargı aşamasında.  Efeler nefes alamıyor Türkiye’nin hava kirliliği sıralamasında 8. sırada yer alan Aydın’da yeni yapılmak istenen jeotermal ener ji santrallarına karşı STK’ler, çevreciler ve yurttaşların direnişi devam ediyor. Aydın Tabip Odası, yürütülen çalışmalarla ilgili uyarıyor: “Fazla kükürt dioksit düzeyinin sebebi jeotermal santrallardır. Hava kirliliği insanda erken doğumdan, solunum ve kalp hastalığına, kronik bronşitten kansere kadar pek çok hastalığa sebep olmaktadır. Aydın’da toprak kirliliği sebepleri, sanayi kaynaklı atık boşalımı, jeotermal sulardır!” dedi. Türkiye’nin en verimli üzüm bağlarının bulunduğu Manisa’nın Alaşehir ve Sarıgöl ilçeleri, jeotermal enerji santralı tehtidiyle karşı karşıya. Bu yılın başında faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan firma, köylülerin direnişi ve çevrecilerin tepkisine rağmen Salihli’nin Hacıbektaşlı Mahallesi’nde santral kurma çalışmalarına yeniden başladı. Ocak ayında tepkiler üzerine geri çekilme faaliyetlerini durduran firma, bu kez jandarma korumasıyla saltral kurma çalışmalarını sürdürüyor. Üzüm diyarında topraklarını ko rumak isteyen çiftçiler ise eylemlerini sürdürüyor. Direniş geri adım attırdı Balıkesir’in Edremit ilçesinde yapılmak istenen Demirtepe Altın Madeni Projesi, yöre halkının mücadelesi sonucu durduruldu. Proje için yapılacak “inceleme ve değerlendirme komisyonu toplantı” duyurusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden de kaldırıldı. Ancak kentin birçok bölgesinde halen doğaya zarar veren madencilik faaliyetleri sürüyor. Bodrum, RES’lere karşı Bodrum Güvercinlik’te kurulması planlanan rüzgâr enerji santralına (RES) karşı yurttaşlar, “RES’lere karşı değiliz, yapıldığı ye re karşıyız” diyerek 2018 yılında dava açtı. Muğla 1’inci İdare Mahkemesi, Çamlık, Kumköy ve Yalıçiftlik bölgelerinde yapılması planlanan RES için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptaline hükmetti.  Aynı şirket, bu yıl aynı bölgede yeniden RES kurmak için başvuruda bulundu. Köylülerin avukatı Remzi Kazmaz, projenin iptali için konuyu yeniden yargıya taşıdı. Kazmaz, projenin iptal edileceğini beklediklerini söyleye rek, “Artık Bodrum halkı kimliğine, kültü rüne, doğasına ve denizine sahip çıkıyor. Herkes elini taşın altına sokacak. Bodrum halkının yararına olmayan hiçbir projeye izin vermeyeceğiz” dedi. başkanlar yazıyor SERDAR AKSOY Menemen Belediye Başkanı ‘Öncü bir belediye olmayı ilke edindik’ Babam eski milletvekili Veli Aksoy’dan dolayı siyasetin, ülke gündeminin sürekli konuşulduğu ve tartışıldığı bir evde büyüdüm. İlk gençlik yıllarından itibaren siyasete ilgi duyan, rol modeli babası olan birisi olarak bu hayalleri gerçekleştirmek için siyasetin içinde olmam kaçınılmazdı. Hayatımın bir parçası olan siyaset gün geldi hayatımı ele geçirdi. Menemen’de doğdum ve buralı olduğum için hep gurur duydum. Menemen ve sorunlarını çok iyi biliyorum. Bu sorunlara yönelik çözümleri olan, Menemen ile ilgili hayaller kuran biri olarak siyasetin içinde olmam gerekiyordu. Menemenlilerle güzel bir gönül köprümüz var ve bu gönül köprüsü, 31 Mart seçimlerinde bana çok sevdiğim Menemen’e hizmet yolunu açtı. Göreve geldiğimiz günden bu yana, çağdaş ve demokratik yönetim anlayışımızla hizmetlerimizi halka en etkin şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Faaliyetlerini halkla iç içe yürüterek demokratik ve katılımcı bir yönetim örneği veren belediyemizde bunu yaparken aynı zamanda Menemen’in gelişimini hedefliyoruz. Kadın ve çocuklar her zaman önceliğimiz olacak. Bu yolda hizmete sunduğumuz “Kadın Danışma Merkezi” ve “Çocuk Oyun Evi” ile hizmete girecek diğer merkezlerimiz, sosyal belediyecilik anlayışımızın en önemli göstergelerinden biri. Köylerimize ve köylülerimizin üretiminin değerine her zaman dikkat çektim. Kalkınmanın ancak köylü ve üreticimizin kalkınması ile mümkün olacağı düşüncesiyle, Emiralem Çilek Festivali, Bozalan İncir Festivali ve Çaltı Köy Hıdırellez ve Yörük Şenlikleri’ni düzenledik. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in de destekleri ile Tarımsal Araştırma Merkezimizi kurduk ve tarımsal kalkınma için çalışmalara başladık. Geçen günlerde açılışını yaptığımız yenilenen Sevgi Yolu, Uğur Mumcu Heykeli, Şiir Sokak ve Açık Halk Kütüphanesi Menemen’in sosyal hayatına yeni bir soluk getirdi. Düzenlediğimiz engelli ve kadın çalıştayları ile yeni fikirler ve projeler üretiyoruz. Hepsini zaman içinde geliştirecek ve daha güzel bir Menemen için hep birlikte çalışacağız.1 Eylül Dünya Barış Günü’nde açılışını yaptığımız Srebrenitsa Anıtı, barışa, demokrasiye, insan haklarına verdiğimiz değerin bir göstergesi olarak Menemen’de yer alıyor. Gelişen ve büyüyen Menemen ile birlikte geliştirdiğimiz hizmet anlayışımız, halkın ihtiyaç ve taleplerine anında çözüm üretmek ve geliştirdiğimiz yeni projelerle modern bir şehir yaratmak üzerine kurulu. 5 aylık çalışma dönemimizi geride bırakırken, sabahın erken saatlerinden gün bitimine kadar ilk günkü heyecanımızla çalışıyoruz. Daha yolun çok başındayız. Daha yapacak çok fazla işimiz var, ama yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. İlk gün söylediğimiz gibi görevde bulunduğumuz süre içerisinde daima “şeffaf, dürüst, tarafsız, insan odaklı ve kamu çıkarını esas alan yönetim anlayışımızı” sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Menemen evimiz ve biz onun için en iyisini yapmaya geldik. Cumhuriyet’te özel haber ve belgelerle, günlerce manşetten verdiğimiz haber seli orman yangınlarına müdahaledeki büyük ihmali ortaya çıkarmıştı. Necati Doğru, Emin Çölaşan, Mustafa Balbay, Aykut Küçükkaya, Müyesser Yıldız, Yazgülü Aldoğan, Murat Ağırel, Zülal Kalkandelen, Can Ataklı, Cüneyt Akman gibi bağımsız gazeteciler ile Fox TV’den Yeniçağ gazetesine, TELE 1 ve Halk TV’den Oda TV, Gerçek Gündem gibi bir avuç kalmış özgür basın kuruluşlarına kadar bir çok zeminde, “orman yangınlarında neden uçak kullanılmıyor” sorusu gündeme getirildi... İlk Muğla yangınından, son büyük felaket olan İzmir yangınına kadar, Türk Hava Kurumu (THK) uçakları devre dışı bırakıldığı için binlerce hektar alan kül oldu. Gazetecilikte fikri takip önemlidir... Kamu zararına neden olan bir olayın peşini, sonuç alıncaya kadar bırakmamak gerekir. Usta gazeteci Uğur Mumcu, bu konudaki en büyük örneğimiz ve ilham kaynağımızdır. THK uçakları ile ilgili haberlerimizi gazetenin “haberci” kökenli yazı işleri ekibi de çok iyi değerlendirdi. Gelinen noktada gazetemiz, bir çorap söküğü gibi yangınların perde arkasına ışık tuttu ve sonuç aldı. Özetlemek gerekirse: n “Yangın söndürmede uçakla leri keşke önce bana iletseydi niz” dedi. Tuncay n İzmir yangınında “500 hektar alan kül oldu” diyen bakanlı Mollaveisoğlu ğa karşılık yangının 10 kat fazla alanda etkili olduğunu yine ilk kez Cumhuriyet’ten okudunuz. n Bakanın “hurda” dediği Haber takibi ve bakanlığın son uçakların, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde satın alındığını yazdım, bakanlıktan bir yanıt gelmedi. Ege Bölgesi başta olmak hamlesi üzere içindeki canlılarla birlikte ormanlarımızın günlerce yan masının arkasında, bakanlı rı neden yok” diye sordum, Orman Bakanlığı; “ helikopterlerle müdahale ediyoruz” açıklamasını yaptı. n Helikopterleri bakanlığa kiralayan firmanın bir mimarlık ve beton şirketi olduğunu yazdım, yanıt gelmedi. n “Beton şirketinden helikopter ki ğın uçakları devre dışı bırakması yatıyordu. Eski THK Başkanı Erdoğan Karakuş’un yine bize özel yaptığı açıklamada; “ Uçaklar kullanılsaydı 1 hektar bile yanmazdı” sözlerini de buraya tarihi bir not olarak düşüyorum. ralıyor ama THK’den uçak kiralamıyorsunuz” diye sordum, bakanlık “pahalı olduğu için kiralamadık” ya İki farklı olayı birbirine bağladılar nıtını verdi. Yine THK ile ilgili bir başka özel n Pahalı olmadığını ortaya çıkar haber dizimiz de gündeme damga dım, bu kez de “eski, hurda, uça sını vurdu. Türk Hava Kurumu’nun maz” yanıtını verdiler. geçmiş 8 yılda içinin boşaltıldığı n Uçakların hurda olmadığını, uçu nı ve borç batağına sokulduğunu ilk şa elverişli olduğunu belgelerle ya kez biz gündeme getirdik. Haberimi yımladık, Bakan Pakdemirli önce, zin ardından THK’nin geçmiş yöne “belgelere inanmadığını” açıkladı! timi hakkında İçişleri Bakanlığı hare Sonra gazetemizi arayarak “belge kete geçti. İktidar medyası ise bu son olayı fırsat bilip doğrularla yalanları birbirine harmanladı! Yandaş medya, “THK’deki yolsuzluklar nedeni ile Orman Bakanlığı yangınlarda uçak kullanmadı” anlamında yalan haberler kaleme aldı. Oysa iki olay birbirinden tamamen farklı! THK’nin yolsuzluk batağına sokulduğu iddiası bir gerçek ve derinlemesine inceleniyor. Ancak aynı zamanda THK uçaklarının yangınlara müdahale için hazır olduğu da bir gerçek! Dört farklı denetim biriminin geçmiş dönemde yaşanan yolsuzlukları hükümete rapor ettiğini ve hükümetin yolsuzluklardan bilgi sahibi olduğu halde gereğini yapmadığını, yine biz gündeme getirdik. Yani, THK’de yolsuzluk iddiaları uçakların kullanımına engel değil! Kaldı ki, yangınların başladığı süreçte THK’de yeni bir yönetim vardı. Aldığım son haber ise sevindirici... Çünkü Orman Bakanlığı’nın Türk Hava Kurumu ile önümüzdeki sezon için uçak kiralama konusunda temas kurduğu bilgisine ulaştım. Hatadan dönmek de bir erdemdir. Bakanlığın yangın söndürmede helikopterlerin yanı sıra uçaklara da yer vermesi, gazetecilikte haber takibinin kamu yararına nasıl dönüştüğünün bir yansıması olacak. Efeler Belediyesi’nden eğitime büyük katkı “Herkes için eşit eğitim” diyen Efeler Belediyesi, sosyal etkinlik merkezi EFESEM’i hayata geçirdi. Beş yıllık yönetimin “sosyal belediyecilik” anlayışı ile sürdürüleceğini vurgulayan Efeler Belediye Başkanı M. Fatih Atay, yüksek ücretlerden dolayı okulu haricinde eğitim desteği alamayan öğrencilere EFESEM ile destek olacaklarını açıkladı. Ön kayıtlar başladı Eğitimde eşitliği sağlamak amacı ile kurulan EFESEM, dar gelirli öğrencilere eğitim desteği sağlayacak ve özel okul öğrencilerine hizmet veremeyecek. Efeler’deki öğrencilerin; eğitim düzeylerini yükseltmek, derslerine ve ödevlerine yardımcı olmak, girecekleri sınavlara önceden hazırlamak ve bunların yanında kültürel ve sanatsal gelişimlerine katkı sağlamayı hedefleyen EFESEM ilkokul üçüncü sınıftan, on ikinci sınıfa kadar olan öğrencilere eğitim verecek.  Beni sadece bir belediye başkanı olarak değil, sizler gibi bu topraklarda yetişmiş bir ağabey olarak görün diyen Başkan Atay, “Eğitimde fırsat eşitliğine katkı sunmak adına başlattığımız çalışmaların kapsamını önümüzdeki süreçte genişleterek, birçok farklı alanda kurs ve atölyeler oluşturmayı hedefliyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında, aydın, ufku açık birer Cumhuriyet yurttaşı olma yolculuğunuzda Efeler Belediyesi olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz” dedi. l Cumhuriyet / EGE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear