Catalog

2 20 EYLÜL 2019 CUMA ege@cumhuriyet.com.tr EGE’DE HABER KONUK YAZAR Mehmet İŞLER Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı İzmir turizmi hak ettiği yerde değil İzmir turizm çeşitliliği anlamında çok önemli değerlere sahip. Deniz, güneş ve kum gibi klasik değerlerin yanı sıra sağlık turizmi, termal turizm anlamında avantajlı bir bölgedeyiz. İzmir, sahip olduğu kültürel değerleri, doğal güzellikleri, ekolojik turizmi, yemeiçme kültürü, gastronomisi ve en önemlisi yaşam tarzıyla öne çıkıyor. Müzeler, sanat galerileri, sergiler, ören yerleri ve tarihi yapıları İzmir’in zengin tarihi geçmişini günümüze taşıyor. Bütün bunların yanında İzmir’in dünya ve Türkiye turizm pastasından aldığı pay her geçen sene azalıyor. Daha önce de söylediğimiz ve her fırsatta vurguladığımız gibi, sahip olduğu onca imkâna, değere ve öneme rağmen İzmir dış pazarlarda tanınmıyor, bilinmiyor. Özellikle yurtdışındaki fuarlarda bunu açıkça görüyoruz; İzmir iyi tanıtılmıyor. Dıs¸ pazarda yeterince tanıtılmadıgˆı için I·zmir turizmi her geçen yıl kan kaybediyor. I·zmir’e yeni kan, yeni soluk, bunun için de yönümüzü dıs¸ pazarlama çevirmemiz gerekiyor. Egˆitim ve gelir seviyesi orta ve üzeri, çevreye duyarlı, marka bilinci yüksek, paket tatil turlarından çok özel ilgiye yönelik turizm çeşitlerini tercih eden gezginleri hedefleyen türlere yönelmek gerek. Ülke turizminde ilklerin şehri İzmir turizmde hak ettiği yerde değil. 2018 yılında Antalya 13 milyona yakın yabancı ziyaretçi alırken, İzmir turizminin 12 aylık dönemde 1 milyon 21 bin 576’sı yabancı olmak üzere toplam 1 milyon 683 bin 288 ziyaretçi ağırlamasını içimize sindiremiyoruz. Ne yazık ki geçtiğimiz 15 yıl boyunca kentin öncelikli sektörleri arasında turizmi göremedik. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’in göreve gelmesiyle birlikte yıllardır ihmal edilen İzmir turizmindeki hareketlilik gözle görülür şekilde arttı. Yerel yönetimin sektörle işbirliğine yönelmesi, İzmir turizminin atağa kalkıp hak ettiği yere geleceğine dair umutlarımızı artırıyor. Gerek iç pazar gerek dış pazarlar açısından İzmir turizminin yol alarak hak ettiği yere gelebilmesi için yapılması gerekenler var. I·zmir’in havayolu s¸irketlerinin aktarma merkezi olması gerekiyor. I·zmir’e aktarmalı degˆil, direkt uçus¸lar yapılmasını istiyoruz. Direkt uçus¸ olmaması nedeniyle kongre turizmini kaybettik. Sagˆlık turizmi vardı, onu da kaybediyoruz. Turizm gelirlerinin neredeyse dörtte biri deniz turizminden geliyor. Son dönemde deniz turizminin popülerligˆi artıyor. Deniz turizminin en önemli unsurlarından biri marinalar. Dogˆal liman olan I·zmir Körfezi bu açıdan son derece elveris¸li. Kent içinde bir marinaya büyük ihtiyaç var. Bunca medeniyete ev sahipligˆi yapmıs¸ I·zmir’de medeniyetler müzemiz yok. Dünya degˆis¸iyor, teknoloji destekli interaktif müzecilik almıs¸ bas¸ını gidiyor, ama bizim hâlâ bir müzemiz yok, o nedenle tarihi eserlerimiz depolarda duruyor. Spor turizmi en önemli turizm türlerinden biri. Ama I·zmir’de uluslararası uluslararası turnuvaların, s¸ampiyonaların yapılabilecegˆi, yabancı kulüpleri agˆırlayacagˆımız bir stadımız hâlâ yok. Tanıtım, tanıtım, tanıtım... Daha önce de belirttigˆimiz gibi, I·zmir yeterince tanınmıyor, tanıtılmıyor. Dıs¸ turizmden beklenen verimin alınabilmesi ve var olan büyük potansiyelin degˆerlendirilmesi için yurtdıs¸ı pazarlarda etkin tanıtım zorunlu. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Efesimiz, yukarıda Bergamamız birer cevher, onları mücevhere çeviremiyoruz. Şehrin merkezinde kongre turizmine hizmet edecek bir merkezin yapımı son derece önemli. Öte yandan, İnciraltı’ndaki EXPO alanının planlanarak sağlık turizmine kazandırılmasını bekliyoruz. Konut satışları İzmir’de yüzde 19 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İzmir Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, İzmir’de 2018 yılı ağustos ayında satılan konut sayısı 5 bin 64 iken, 2019 yılı ağustos ayında ise bu oran yüzde 19 artış göstererek 6 bin 25 oldu. Türkiye genelinde ise 15 bin 881 konut satışının yapıldığı İstanbul yüzde 14.4 ile en büyük paya sahip olurken, Ankara 10 bin 707 konut satışı ile yüzde 9.7, İzmir ise 6 bin 25 satış ile yüzde 5.5 paya sahip oldu. TÜİK verilerine göre İzmir’de ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın ağustos ayına göre bu yıl yüzde 6.4 azalarak 1994 oldu. İlk satışlarda İstanbul 6 bin 1 konut satışı ve yüzde 14.8 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 3 bin 107 konut satışı ile Ankara ve 1994 konut satışı ile İzmir izledi. İzmir’de ağustos ayında satışı yapılan konutların yüzde 36.9’u ipotekli satış olarak gerçekleşirken, bu satışların yüzde 28.2’sini ilk satış, yüzde 71.8’ini ise ikinci el satışlar oluşturdu. l DHA Marmaris Belediyesi 3 bin metrekarelik alanda 500 bin adet mevsimlik çiçek üretiyor Üretip tasarruf ediyorlar Marmaris Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü, şehrin peyzajını kendi seralarında ürettiği çiçekler ve bitkileri dikerek hem kenti güzelleştiriyor hem de büyük tasarruf sağlıyor. Belediyeye ait yaklaşık 3000 metrekarelik kapalı alana sahip seralarda yıllık ortalama 500 bin adet mevsimlik çiçek üreten müdürlük, belediye kasasından yaklaşık 500 bin lira çıkmasını önlüyor. Müdürlük aynı zamanda yıllık 2 milyon lira da çalı türü bitkilerin üretiminden kar elde ediyor. Yapılan bu çalışmalarla yılda yak laşık 2 buçuk milyon lira belediyenin kasasında kalıyor.  YILDA 500 BİN ÇİÇEK  Marmaris Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün makine araç parkı, İçmeler, Beldibi ve Armutalan mahallelerinde yer alan seralarında yetiştirilen bitkiler Marmaris’i güzelleştiriyor. İlçe sınırları dahilinde bulunan tüm park, yeşil alan ve orta refüjlerin ihtiyacı olan çiçek ve ağaç fidanlarının büyük çoğunluğu bu seralardan karşılanıyor. Yılda 500 bin çiçek üretim kapasitesine sahip seralarda gaura, ipomea, lantana, orman sarmaşığı, Japon gülü, iresine, kurdele gibi türler yer alırken aslanağzı, süs lahanası ve kadife çiçekleri gibi bazı türler de tohumdan üretiliyor. Mevsimlik çiçekler Armutalan serasında üretilirken, tüm seralarda çalı bitkileri de üretiliyor. Dışarıdan satın alınmak yerine belediye bünyesinde üretilen bitkilerin belediyenin ekonomisine katkısının çok büyük olduğunu söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, “Şeh rimizi güzelleştirmek, parklarımızın daha güzel olmasını sağlamak, Marmarisimizin görünüşü hem vatandaşlarımızın hem de tatilcilerin içini açsın diye peyzaj çalışması yapıyoruz. Kullandığımız çiçekleri, ağaçları, fidanları dışarıdan aldığımızda yaklaşık yıllık çok büyük rakamlar ödememiz gerekiyor. Ama biz kendi üretimimizle yılda yaklaşık 2 buçuk milyon lira tasarruf ediyoruz. Buraya harcayacağımız parayı belediyenin farklı çalışmalarında kullanarak vatandaşımıza hizmet olarak sunuyoruz” dedi. l Cumhuriyet / EGE 83 milyon Avro değerindeki Dev projenin ikifinansmanile atıksu altyapısının güçlendirilmesi ve etabı ihaleye çıktıyaygınlaştırılması amaçlanıyor. Muğla’nın Bodrum ve Fethiye ilçelerinde İller Bankası’nın “Sürdürülebilir Şehirler Projesi” kapsamında kanalizasyon şebekesi ve terfi hattı yapım işi ihaleye çıktı. Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından Bodrum projesinin ihalesi 27 Eylül’de, Fethiye projesinin ihalesi ise 1 Ekim tarihinde yapılacak. Muğla Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinin başında gelen Bodrum ve Fethiye ilçelerinde altyapı çalışmalarına hız verdi. Bodrum ve Fethiye ilçelerinde kanalizasyon şebekesi ve terfi hattı yapımı ihalesi gerçekleşiyor. İller Bankası’nın “Sürdürülebilir Şehirler Projesi” kapsamında Dünya Bankası ile sözleşmesini imzaladığı kredi paketi kapsamında sağlanan 83 milyon Avro değerindeki finansman ile atıksu altyapısının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlı yatırımların ilk iki etabının ihalesine çıkıldı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Muğlamızın alt yapıyla ilgili çok önemli yatırımla ra ihtiyacı var. İller Bankası ve Dünya Bankası’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘Sürdürülebilir Şehirler Projesi’ kapsamında Dünya Bankası’ndan sağladığımız 83 milyon Avro değerinde kredi ile yatırımlarımıza başladık. Hayata geçirdiğimiz projelerle hem atıksu altyapımızı güçlendireceğiz hem de daha geniş alanda yurttaşlarımıza atıksu arıtma hizmeti sunacağız” dedi. ‘Okulu yukarı taşıyacağız’ Yaşar Üniversitesi 20192020 akademik yılı, Selçuk Yaşar Kampusu’nda düzenlenen törenle başladı. Üniversite olarak bilime ve insanlığa önemli katkılar sağlamak için çalıştıklarını dile getiren Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Türkiye’de saygın bir konum edinmiş üniversitemiz, çok yakın bir gelecekte dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında da gösterilecektir” dedi.  Törende konuşan Mütevelli Heye ti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz ve çalışanlarımızla birlikte, geleceği iyileştirmek için gerekli deneyime ve altyapıya sahibiz. Çok çalışarak, birbirimize ve öğrencilerimize inanarak, Yaşar Üniversitesi’ni çok daha yukarılara taşıyacağız” diye konuştu. Yaşar Üniversitesi’nin yakın gelecekteki projelerine de değinen Yiğitbaşı, “Üniversitemizin yakın gelecekteki yeni projesi olan Tarım Bilimleri ve Teknolojile ri Fakültesi’nden bahsetmek istiyorum.  Artan dünya nüfusunu besleyecek kaynaklar giderek azalmakta. Bu nedenle, dünya genelinde sürdürülebilir tarım politikaları, hepinizin bildiği gibi gündemde olan bir konu. Biz de Yaşar Üniversitesi olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmak için ‘Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’ kurma çalışmalarını başlattık. En kısa sürede bu özellikli fakülteyi eğitim hayatına kazandıracağız.” dedi. l Cumhuriyet / EGE ‘Cehennem kapısı’ açıldı UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Pamukkale Hierapolis antik kentinde bulunan ve antik kaynaklara göre ölüler ülkesine geçiş kapısı olarak takdim edilen Plütonyum, (Cehennem Kapısı) 1500 yıl sonra ziyaretçilere açılacak. Milattan önce 2. yüzyılda Bergama Kralı 2. Eumenes tarafından kurulan ve “kutsal şehir” anlamına gelen Hierapolis antik kentindeki kazı çalışmaları 1957’de başladı. Prof. Dr. Francesco D’Andria başkanlığındaki kazı ekibi, bundan 6 yıl önce, antik çağda “ölüler ülkesine geçiş kapısı” olarak kabul edilen Plütonyum’u (Cehennem Kapısı) tespit etti. Pagan inanışının hâkim olduğu antik çağda Hierapolis’teki termal suların kaynağı olan mağaradan çıkan gaz oraya yaklaşan canlıları öldürdüğü için söz konusu alan mitolojide “yeraltı dünyasının hükümdarı Plüton’un cehenneminin giriş kapısı” olduğuna inanılıyordu. Çalışmalar sonucu, aslına uygun yapılan “Hades” ve cehennemin 3 başlı bekçi köpeği Kerberos’un heykeli kapının üzerine yerleştirildi. Gezi güzergâhı dahil edildi ve engelliler için özel yürüyüş bölümü de yapıldı. Çalışmalar hakkında bilgi veren kazı Başkanı Prof. Dr. Grazia Semeraro, “Burası yaklaşık 2 bin 200 yıllık bir yapı. ‘Cehennem Kapısı’ Hıristiyanlık benimsendikten sonra paganlıktan gelen batıl inancın önüne geçilmek için tahrip edilmiş ve 1500 yıl önce meydana gelen depremde yıkılmış. Buradaki restorasyon çalışmaları tamamlandı ve ekim ayında ziyaretçilere açılacak. Plütonyum, bilim dünyası ve turizm açısından Pamukkale için ciddi bir güzergâh olacak. Burası, traverteni, suyu ve tarihi ile dünyada başka örneği olmayan bir yer” diye konuştu. Adalet: Toplum düzeninin dayandığı temel; ancak tarafsız ve bağımsız yargı ile mümkündür. Hukuk: Hakların buluştuğu ve aynı zamanda kesiştiği sahne. Yasa: Toplumsal düzeni sağlamaya yönelik kural.  Hukuk devleti: Yönetilenlerin haklarının en geniş anlamda korunduğu, azınlık haklarının güvence altında olduğu, çoğulcu demokrasinin kabul gördüğü devlet. Kanun devleti: Yönetenlerin, toplumu kendi dünya görüşleri doğrultusunda yönetebilmek adına yazdıkları kanunlarla yönettikleri devlet. Hukukun üstünlüğü: Evrensel insan haklarının üstün kılındığı hukuk düzeni. Avukat: Molierac’ın bir sözüyle ifade etmek isterim, “Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar, hiçbir zaman efendileri de olmadı.” Siyaset: Bir dünya görüşünün devlet yönetiminde hâkim kılınmak üzere, halka yönelik faaliyet alanı. SiyasetHukukAdalet: Çağdaş bir toplum düzeni için matematiksel bir ifa BİR KELİME BİR CÜMLE Av. Nihal Kökkılınçİzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü de ile kesişen kümelerdir diyebiliriz; “adalet”, diğer ikisinin ortak noktası olmalı; “siyaset” ve “hukuk” ise birbirinden bağımsız kılınmalı. Siyasette kadın: Uluslararası İstanbul Sözleşmesi klavuz alınarak iç hukukumuza uyarlanmalı; parlamentoda ve yerel meclislerde, kadınlar fermuar sistemi ile bir kadın, bir erkek ardaşık sıralama ile seçilebilmeli ve siyasette eşit temsil fiilen gerçekleşmelidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi: Vizyonu, misyonuyla halktan yana, sosyal demokrat, evrensel değerlerle yol alan, doğaya, hayvan haklarına saygılı, çocukları, kadınları, gençleri, engellileri, yaş almışları ve dezavantajlı grupları önemseyen; tarih, turizm, ekonomi, tarım, girişimcilik, kooperatifleşme, altyapı, ulaşım ve yeşil alan projeleri ile Akdeniz’de marka kent olmayı hedef alan; ülkemizin doğusunu kucaklayan, batıya açılan ve yüzü dünyaya dönük olup ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten güç alan Türkiye’nin üçüncü büyük yerel  yönetimi.  İBB Meclisi: İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çoğulcu demokrasiyle işleyen en büyük karar organı; CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başkanlık ettiği ve 30 ilçe belediye başkanı ile birlikte toplamda 176 meclis üyesi olarak İzmir’e hizmet eden, İzmir için heyecan duyan bir yapı. İzmirSiyasetKadın: İzmir’in 5 bin yıllık tarihindeki ismi bir Amazon kraliçesi olan “Smyrna”; aynı zamanda İzmir uluslararası “Kadın Dostu Kent” unvanını almış bir kent; haliyle kadın siyasetçileri ile de model ve öncü bir kent olmalıdır, kadın siyasetçilere daha fazla fırsat verilmelidir.   Hedef: Yaşamımda da tecrübeyle sabit olan John Lennon’un şu sözünü çok severim, “Hayat, ileriye doğru planlar yaparken yaşadıklarımızdan ibarettir”; mutlu ve topluma yararlı bir birey olmak “hedef” sözcüğünün bendeki karşılığıdır.  Cumhuriyet gazetesi: Gücünü bağımsız, objektif, ilkeli, gerçek habercilik yayın anlayışından alır, her eve girmelidir.  l MUZAFFER AYHAN KARA