27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 30 AĞUSTOS 2019 CUMA ege@cumhuriyet.com.tr EGE’DE HABER Ödemiş’te turizm atağı Ödemiş Belediyesi’nin ilçenin turistik değerleri Birgi, Bozdağ ve Gölcük’ün turizm destinasyonu yapılması için girişimleri sürüyor. Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, TÜRSAB Ege Bölgesi Temsil Kurulu Başkanı Osman Tolga Gencer ve temsil kurul üyesi Kıvanç Meriç ile birlikte İzmir’in en yüksek noktası olan 2 bin 157 rakımlı Bozdağ zirvesinden başlayan incelemelerde bulundu. Çığ önleme projesi Tarih, doğa ve spor turizmine son derece elverişli olan BirgiBozdağGölcük üçgeninin turizm destinasyonu yapılması için fikirler masaya yatırıldı. “Bozdağ Çığ Önleme Projesi” için kurulan ve aynı zamanda İzmir’in en yüksek rakımlı şantiyesi olma özelliğini taşıyan çığ önleme bariyerleriyle ilgili çalışmaları da inceleyen heyet kayak merkezinin ardından Gölcük Yaylası’na hareket etti. Kamp alanlarının yanı sıra spor turizmine hizmet etmesi planlanan tesisleri de ziyaret eden heyet, BirgiBozdağGölcük üç geninin turizm destinasyonu yapılması için atılacak adımları görüştü. Ödemiş ekonomisini güçlendirmek için turizmin mutlaka gelişmesi gerektiğini dile getiren Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Turizmde var olan potansiyeli harekete geçirmek için daha fazla vakit kaybedemeyiz. Tarih, doğa, inanç, spor turizmi açısından Ödemiş’in son derece önemli değerleri var. Önemli turistik değerlerimiz Birgi, Bozdağ ve Gölcük’ün birbirine yakın ve bağlantılı konumda olmalarını değerlendirmemiz gerekiyor. BirgiBozdağGölcük’ü bir bütün gibi düşünerek bu alanların tanıtımı, gerekli altyapı ve tesis yatırımlarının kazandırılması için kentimizdeki meslek ve sivil toplum kuruluşlarıyla da koordineli olarak girişimlerimiz sürüyor. Turizme büyük katkı sağlayacağına inandığımız Ödemiş’in yarım asırdan fazladır beklediği ‘Teleferik Projesi’ konusunun İzmir Büyükşehir Belediyemiz nezdinde takipçisi olmaya devam ediyoruz” dedi. İnsanlar zehirleniyor Aydın’da yapılmak istenen jeotermal enerji santrallarına karşı direniş sürüyor Türkiye’nin hava kirliliği sıralamasında 8. sırada yer alan Aydın’da yeni yapılmak istenen jeotermal enerji santrallarına karşı STK’ler, çevreciler ve yurttaşların direnişi devam ediyor. Efeler’de yaşayanların jeotermallerin çıkardığı zehirli gazdan ne kadar etkilenip etkilenmediğini tespit etmek için cihaz alacaklarını söyledi. ‘Ölçüm cihazı alacağız’ Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Tuncay Mollaveisoğlu, Efeler’e giderek doğayı kirleten jeotermal tesisleri yerinde inceledi. Tele1 ekranlarında yayımlanan “Anında Manşet” programına katılan Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay, jeotermallerin çıkardığı gazlar nedeniyle insanları zehirlediğini anlattı. Havadaki hidrojen sülfür oranını ölçecek yeni bir cihaz alacaklarını kaydeden Başkan Atay, “Seçim zamanı herkese söyledim ben elektrik üretimine karşı değilim, jeotermallerin çıkardığı gazlar nedeniyle hayatımızı zehirlemesini engellemek için bu gücümü, bu makamımı halkın çıkarı için kullanmaya söz verdim. İlk gelir gelmez Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nü kurduk. Bu müdürlüğümüzün ek bütçesi ile yeni bir cihaz alacağız. Hidrojen Sülfür zehirli bir gazdır. Havada insan sağlığını tehdit eder boyutta var olduğuna inanıyoruz. Her gün havamızda ne kadar hidrojen sülfür zehirli gazının olduğunu Efeler halkı öğrenecek. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Hiçbir siyasi ayrım, mesleki ya da ideoloji ayrımı olmaksızın hepimizin temiz bir havayı soluma hakkı var” dedi. Atay, gazı ölçecek cihazı 10 gün içinde satın alacaklarını da anlattı. Kirliliğin nedeni jeotermal Aydın Tabip Odası da yaptığı açıklamada, “Aydın’daki bu fazla kükürt dioksit düzeyinin sebebi jeotermal santrallerdir. Hava kirliliği insanda erken doğumdan, solunum ve kalp hastalığına, kronik bronşitten kansere kadar pek çok hastalığa sebep olmaktadır. Aydın’da toprak kirliliği sebepleri, sanayi kaynaklı atık boşalımı, jeotermal sular, vahşi depolanan evsel katı atıklar, aşırı gübre ve tarım ilacı kullanımı, plansız kentleşme, madencilik ve hayvancılık atıklarıdır” dedi. Belediyeden okullara tadilat Kemalpaşa Belediyesi, 20192020 eğitim ve öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala öğrencilerin daha iyi şartlarda eğitim almasını sağlamak ve fiziki ortamlarını güzelleştirmek için okulları yeniledi. Kemalpaşa Belediyesi, 20192020 eğitim ve öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala öğrencilerin daha iyi şartlarda eğitim almasını sağlamak ve fiziki ortamlarını güzelleştirmek için okulları yeniledi. Bu kapsamda eksikleri belirlenen okullarda Kemalpaşa Belediyesi tarafından boya, tadilat, bakım ve onarım çalışmaları başlattı. Öğrencilere her fırsatta destek olan, çocukların iyi şartlarda eğitim almasını sağlamak için onların bir dediğini iki etmeyen Başkan Rıdvan Karakayalı, “Emekli bir öğretmen olarak öğrencilerin daha iyi şartlarda eğitim almasını sağlamak bizim en önemli görevlerimiz arasında. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Bizim görevimiz sizleri iyi yetiştirmek. Bundan sonra da desteklerimiz imkânlar ölçüsünde devam edecek” diye konuştu. de gerçekleşen “kurtuluş” mu cizesinin yıldönümünü kutlu Tuncay yoruz. Düşman geldiği gibi gitmiş Mollaveisoğlu ti... 97 yıl geçti üzerinden. Ülkemizin insanları dahil tüm zenginliklerini sömürmek için topla tüfekle gelen emperya Geldikleri gibi lizm artık sözleşmelerle, ikili anlaşmalarla, finans kuruluşları, küresel şirketleri, siyaset gittiler, yeniden ve medyadaki etki ajanları ile memlekette kol geziyor. geldiler Puslu bir İstanbul sabahıydı. 13 Kasım 1918... Emperyalizmin Boğaz’da demirleyen donanmasına bakarken o tarihi cümleyi kurmuştu Mustafa Kemal… “Geldikleri gibi giderler” demişti. 4 yıl sonra yine puslu bir sabahtı Kocatepe sırtlarında... Ateş emrini vermek için sisin dağılmasını bekleyecekti... 26 Ağustos 1922’ydi. HHH Kahramanlık destanlarının yazıldığı 4 günde, yenilmez denilen emperyalizm Türk topraklarından sökülüp atıldı. Bugün, 30 Ağustos’ta dünyanın gelmiş geçmiş en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğin Abartılı mı buldunuz? Kanadalı şirketin kendi topraklarında ağaç dalı kesemezken Türkiye’de en vahşi yöntemlerle altın aramasını, yüz binlerce ağacı kesip, toprağı, suyu, havayı zehirlemesini nereye koyacağız? Bu şirketin önünü açmak için üç bakanlığın birleşerek her türlü yasal düzenlemeyi yapmasını nasıl açıklayacağız? Şirket yetkilisi “Türkler amelelikte iyi” anlamında açıklama yapmadı mı? Sömürgeleşmek bu değil mi? Yalnızca Kanadalılar mı? Aydın’ın Efeler ilçesine bakın... Jeotermal bir kâbus yaşayan ilçede havadaki zehirli sülfür oranı 10 katına yükselmiş. Batı’da şirketler, kapalı üretim şartı getirilip sürekli denetime tabi tutulurken, Türkiye’de zehri havaya bı rakan açık üretim neden görmezden geliniyor? Dünyanın en bereketli tarım topraklarını yabancı şirketlerle adeta el ele verip kurutan iktidarlar... Dünyanın en temiz sularını kirletip, en güzel ormanlarını yakıp yok edenler... Kıyılarını betona gömenler... Üretimde Türkiye’yi, Konya büyüklüğünde ülkelerin gerisinde bırakan çapsız yöneticiler... 97 yıl önce İzmir’de denize dökülen emperyalizm bugün hâlâ ülkenin en büyük düşmanıdır... Üstelik çok daha sinsi, görünmez ve işbirliği içindedir. Ege’den başlayıp ülkeye yayılan “çevre direnişi” İzmir’de denize dökülüp yıllar sonra yeniden dönen emperyalizm ve işbirlikçileri ile mücadeledir. Muğla’daki son habere bakın... İyi ki Cumhuriyet’in Ege’si var... Türkiye yağma ve talan düzenini bizim sayfalarımızdan ilk kez okuyor. Karabağlar Yaylası eşsiz güzellikte. Bırakın maden aramayı kuyu açmaya kıyamazsınız... Memleketin yaylasında kömür arayan zihniyet... Sömürgeciliğin besleme uşakları. Ahmed Arif’in dizelerini gelecek nesillerin kulağına fısıldayalım; “ Onlar engerekler ve çıyanlardır / onlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır... Tanı bunları, tanı da büyü...”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear