24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

HABER ege@cumhuriyet.com.tr 321 HAZİRAN 2019 CUMA ‘Kıyıları katlediyor’Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den Okluk Koyu’ndaki inşaata tepki >> Baştarafı 1’de Karbon, su ayak izi ve iklim değişikliği azaltalım projelerini de Muğlamızda hayata geçirdik. Yenilenebilir enerjiden özellikle güneş enerjisinden yararlanıyor, tesislerimizi güneş panelleri ile donatıyoruz. Toprağımızı, yerel tohumumuzu korumak için projeler üretiyoruz. Büyükşehir olduğumuzda 13 ilçe belediyemizle 1/25.000 ölçekli nazım imar planını oybirliği ile kabul ederek Muğla’nın kılavuz planını meclisimizden geçirdik. Hükümet tarafından yapılmak istenen imar değişikliklerine de yasaların bize verdiği ölçülerde itirazlarımızı yapıyor, gerekli alanlarda hukuki mücadelemizi veriyoruz. Özellikle kıyılarla ilgili planlamalarda bakanlığın aldığı kararların çevreye uygun olmaması durumunda itiraz yetkimiz var. n Muğla’yı korurken ne gibi engellerle karşılaşıyorsunuz? Büyükşehir yasası bütüncül kararlar alabilmek, vatandaşa daha etkin hizmet götürebilmek için çıkarıldı. Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi olması avantajını tüm Muğla’yı planlayabilme açısından altyapıda, ulaşımda hizmetlerimizle kullanıyoruz. Yalnız imar konusunda birçok yetki yerelde değil ne yazık ki bakanlıklarda. Kararlar Ankara’da alınarak Muğla’da uygulanıyor. Yerel yöneticilere sorulmadan imar değişiklikleri yapılıyor ve güzelim koylar imara açılıyor. Oysa karar mekanizması yerelde olmalı, merkezi hükümet ise bu işin sıkı denetimini yapmalı. Geniş bir alanı etkileyecek n Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanına ait saray çok tartışılıyor. Bu konudaki düşünceleriniz? Okluk Koyu’na değil vatandaş hiç kimse yaklaştırılmıyor, hava fotoğraflarından gördüğümüz kadarı ile yemyeşil ormanın içerisinde beton bir kale yükseliyor. Yazlık sarayın ihtiyaç olup olmaması tartışmalarını bir kenara bırakarak çevreye verilen zararın vicdanları kanattığını ve bu alan için imar değişikliği yapıldıktan sonra ne yazık ki geniş bir alanda kıyıların katledileceğini söyleyebiliriz. Okluk Koyu’nda sit derecesi düşürülen alanın 20 hektarlık kısmında “kamu hizmet alanı” amaçlı imar planları çevre ve şehircilik bakanlığınca onaylanmıştır. Sit derecesi düşürülen 20 hektarlık alan imara açılarak 40 bin metrekare ve 4 katlı bina yüksekliğinde inşaat yapma hakkı verilmiştir. Çevresindeki yerleşim birimlerinde en fazla 2 kat yapılaşma hakkına sahiptir. Verilen inşaat hakkı, betonlaşma ve doğanın katledilmesidir. Söz konusu alanda planlanan kamu hizmet alanı büyüklüğü ve yapılaşma yoğunluğu itibarıyla bölgenin doğalekolojik yapısını etkileyici niteliktedir. n Gökova Körfezi’nin muhteşem sahilleri ile ilgili çok sayıda marina planı yapıldığı iddia ediliyor. Koylarda otel projeleri var. Siz Büyükşehir olarak nasıl mücadele ediyorsunuz? Muğlamızda Akyaka, Turunç, Akbük gibi koyların da yer aldığı Gökova Körfezi’ndeki sit alanları daraltılarak imara açıldı. Yani sit alanlarında yapılan değişikliklerle Gökova Körfezi’nde geniş Atatürk’ün yolunda n 5 yıl sonra nasıl bir Muğla hayal ediyorsunuz? Muğla öyle bir şehir ki eşsiz güzelliği ile sizleri etkilerken, hayal gücünüzü ve bakış açınızı sürekli geliştiriyor. Bu şehir ve bu şehirde yaşayan vatandaşlar hizmetin en iyisini hak ediyor. Atatürk’ün yolundan ayrılmayan, demokrasi ve özgürlüklerin şehri özelliği ile sevgi, hoşgörü ve güler yüzlü insanların şehri diye anılmaya devam eden, alt ve üstyapıları ile örnek, yılın 12 ayı kıyılarında, yaylalarında yerli ve yabancı misafirlerini misafir eden, verimli toprakları ile üreten bir Muğla yaratmak için çalışıyoruz. Bir kelime, bir cümle DOĞA: Yaşam kaynağımız, sadece hukuki yaptırım ve zorunluluklarla değil vicdani gönüllülükle de korunması ve geliştirilmesi gereken bir hazine TURİZM: Yeni yerler ve yaşamlar keşfetme GÖKOVA KÖRFEZİ: Bizden sonraki nesillerinde görmesi gereken korumakla yükümlü olduğumuz güzelliğin doğadaki yansıması ÇEVRECİLER: Yeşilin ve mavinin koruyucuları, her biri günümüzün Dadaloğlu ve Köroğlusu HİZMET: Vatandaşların hayatlarını dokunma, onların yanında olma sanatı bir alanda hatta denizin içine kadar yapılaşma, marina yapılabilecek hale getirilmiştir. Büyükşehir olarak bu konuda gerekli girişimlerimizi yaptık, davalar açtık. Vatandaşlarımız her şeyin farkında. Geri dönüşü olmayan çevre tahribatı yaşanabilir. Muğlalı bu konuda ne yapacağını, tepkisini nasıl göstereceğini çok iyi bilir. n Muğla devasa topraklara sahip bir ilimiz. Büyük ve dağınık coğrafyanın her alanına yol, su altyapı yatırımlarını taşımanın zorlukları nedir? Bütçenizi nasıl ayarlıyorsunuz? Özellikle altyapı hizmetleri yazlık nüfusumuz olan yaklaşık 4 milyon nüfu sa göre yapılıyor. Nüfusunun tamamına yakını merkezde yaşayan illerden farklı olarak Muğla’da nüfusu yüz bini geçen 5 ilçemiz var. Bu da altyapı, yollar, su, kültür merkezleri gibi birçok hizmetin parça parça götürülmesi anlamına geliyor. Bütçenizi, işgücünüzü, zamanınızı buna göre ayarlamak zorundasınız. Muğla’yı 6 hizmet bölgesine ayırdık. Vatandaşlarımızın en iyi hizmeti alması için önem ve aciliyet sırasına göre projelerimizi belirledik. Örneğin ilk dönemimizde 2300 km yol çalışmasını Muğla genelinde tamamladık. Zor bir coğrafya olsa da Muğlalı hemşerilerimiz hizmetin en iyisini hak ediyor. Toprağını satma ürününü sat n Turizm kenti olarak bilinen Muğla bir tarım kenti aynı zamanda. Siz kırsalda üretip kıyıda tüketmek mottolu bir projeyi hayata geçirdiniz. Tarımı ve kooperatifleri destekleyen yönünüz çok konuşuluyor... Eskilerin tabiri ile “Adam diksen adam çıkar” topraklara sahip Muğla’da kooperatiflerle tarımı geliştirmek, kırsal kalkınmayı artırmak ve ülkemizin ve Muğlamızın kazanması için projelerimizi hayata geçirdik. “Kırsalda Üret Kıyısalda Tüket” sloganımızın amacı Muğla nüfusunun yüzde 60’ının kırsalda yaşaması, kıyısal Muğla’nın da müthiş bir pazara sahip olmasıydı. Kırsalda yaşayan Ata toprağını satmayacak, göç etmeyecek, tam aksine kırsal geliştikçe kıyısaldan kırsala göç yaşanacak. Ülkemiz tarımsal anlamda her geçen gün geriye giderken, her şeyi ithal ederken Muğlamızda Büyükşehir Be lediyesi olarak üreticimizin yanında olan projeler ürettik. Yerel Tohum Ulusal Güç dedik yerel tohum merkezimizi kurduk. 780 yerel tohumu envanterimize ekledik. Aynı zamanda yerel tohumlarımızı Kriyoprezervasyon ve Doku Kültürü Laboratuvarı’mızda eksi 198 derecede dondurarak yüzyıllar boyunca saklayabiliyoruz. ‘Toprağını satma ürününü sat’ dedik, yem bitkisi, fidan, mera projesi, koku vadisi projesi, meyve sebze kurutma tesisi projelerini hayata geçirdik. Kooperatiflerle işbirliği yaparak 15 milyon alım garantili çiçek üretimi gerçekleştirdik. Koku Vadisi projesi için de kooperatifimizle imzaları attık, Muğla’nın dağlarında ovalarında açan, koku vadisinde fidelerini ürettiğimiz bitkilerden kekik, adaçayı, nane, biberiye, mercanköşk, limonotundan yağ, kozmetik ürünler, sabun gibi pazar payı ürünler üretilecek. n Sizi en çok mutlu eden hizmetiniz nedir desem? Vatandaşlarımızın sağlığı için hayata geçirdiğimiz projeler, vatandaşlarımızdan aldığımız geri dönüşler örneğin onların sağ olun demesi ve personelimizi aileden biri olarak görmesi, güvenmesi bizleri çok mutlu ediyor. Muğlamızın çöp sorununu çözdüğümüz Katı Atık Düzenli depolama tesisleri de uzun yıllar şehrimize hizmet edecek olması nedeni ile bizleri mutlu eden hizmetlerimizden. Muğla’nın tarımsal üretimi ve üreticilerimiz için hayata geçirdiğimiz projeler yerel tohum merkezi, Tarım laboratuvarı, meyve sebze kurutma tesisi Muğlalı hemşerilerimizi memnun, bizleri mutlu eden hizmetlerimiz. Bahattin Gümüş Menteşe, yaşam kültürünü koruyor Beyaz badanalı kırmızı kiremitli evleri ile yazın sıcak günlerinde halkın yazlık yeri olan Karabağlar Yaylası, görenleri kendine hayran bırakıyor. Ülkemizde genel olarak yukarıya çıkılan yaylaların aksine kent merkezinden aşağıya doğru inilen ve merkeze sadece 3 kilometre mesafesi olan Karabağlar Yaylası, Türkiye’de tek olma özelliğini taşıyor. Karabağlar Yaylası’nın kentsel ve 3. derece doğal sit alanı olduğunu belirten Men teşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “Yaylamız korumaya alınmış ve çirkin yapılaşmaya izin verilmemiştir. Menteşe Belediyesi olarak bu konuda çok hassasız. Yaylamızın, yayla kültürümüzün yaşatılması çok önemli” dedi. Gümüş, Karabağlar Yaylası’nın kahvehaneleri ile meşhur olduğunu belirterek ‘Narlı Kahve’mizin projesini hazırladık. Menteşe’de kent kültürüne dokunan çalışmalar üretiyoruz” dedi. l Cumhuriyet EGE Honamlı keçileri yüzleri güldürdü Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından yetiştirilmeye başlanan Honamlı keçilerinin verimi yüzleri güldürdü. Aydın iklimine uyum sağlayan keçilerde ikiz doğum oranının yanı sıra et veriminde de beklenenin çok üstüne çıkıldı. Üst düzey uyumun gözlemlenmesiyle projede ikinci aşamaya geçildi ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara hibe edilecek keçiler yetiştirilmeye başlandı. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çer çioğlu, “Keçilerimizin iklime uyum sağlamaları ve yüksek verimleri bizleri çok mutlu etti. Bir an önce çiftliğimizdeki keçi nüfusunu artırıp bu keçileri ihtiyacı olan vatandaşlarımıza dağıtarak onların da üretime ortak olmasını istiyoruz. Türkiye olarak dışarıdan alınacak hayvanlara muhtaç olmadığımızı bir kez daha gösterdik. Aydın’ı hayvancılıkta çok daha üst noktalara getireceğiz” dedi. l Cumhuriyet EGE Köyceğiz ve Dalyan’da temizlik Ekosistemin korunması amacıyla 12 kilometrelik Dalyan Kanalı ve Köyceğiz Gölü’nde dip temizliği yapıldı. Üç gün süren çalışmada dalgıçlar tarafından sualtından cam, plastik şişe, halat, battaniye, lastik, halı, masa, sandalye gibi atıklar çıkarıldı. Sandallarla kıyıya getirilen yaklaşık 20 traktör römorku atık, belediye ekiplerince alındı. DALKO Başkanı Arif Yalılı, “Geleceğimiz olan çocuklarımıza daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanır bir kent bırakmak hepimizin görevi” diye konuştu. “Göl temiz olursa turizm, tarım, balıkçılık, ekonomi ve doğa daha iyi olur” diyen Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, “Bu temizlik hareketi ile hem görüntü kirliliği ortadan kalkıyor, hem de şehrimiz daha temiz bir görüntüye kavuşuyor. Çöpü olduğu yerde bırakmayalım ki, başka birisi geldiği zaman orayı temiz bulsun” şeklinde konuştu. l Cumhuriyet EGE KONUK YAZAR ÖZLEM ÇERÇİOĞLU Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Her şey çok güzel olacak… Son zamanlarda ülkemizde yaratılmak istenen kargaşa ve bölgede enerji bazlı gelişen dış olayların yansıması ile adeta yarınımızın ne olacağı konusunda hepimizde bir bilinmezlik ve tedirginlik hali var. Bu nedenle bu pazar günü yapılacak seçim öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayımız Ekrem İmamoğlu’nun seçim sloganı olan, “Her şey çok güzel olacak” başlığını yazıma başlık olarak seçtim. Belediyeler önce insana dokunur, bununla da kalmaz hayvanlara dokunur; çevreye, doğaya dokunur. Bu dokunma da başkanlar eliyle olur. Belediyelerin kurulma amacı da çevresiyle birlikte insanların mutluluğunu sağlamaktır. Ayrım yapmaksızın, her görüşten, her sosyokültürel yapıdan insanı mutlu etmeye çalışır. Bu nedenle biz belediye başkanları, vatandaşlarımızın daha mutlu olması için gerek aldığımız kararlarla, gerekse bu kararları uygulama noktasında insanımıza temas etmeye çalışırız. Seçimlerde de vatandaşlarımız, kendilerine en fazla dokunan ve güven veren kişileri kentlerini yönetmek için seçip kentlerini emanet eder. Ben bu anlamda şanslıyım. Aydınlılar bana uzun zamandır kendileriyle yol yürümeme izin verdi ve güvendi. El ele yürüdüğümüz bu yolda, daha mutlu, daha güzel bir kenti birlikte yaratıyoruz. Bu yüzden ana sloganlarımızdan birisi “Halk ister, büyükşehir yapar.” Ben şanslı bir başkanım. Aydınlılar arkamda hep var oldular. Ama Aydınlılar için de çekinmeden, “Türkiye’nin en mutlu şehirlerinden birisinde yaşıyorlar” diyebilirim... Şimdi ise bu mutluluğun bu pazar günü Aydın’dan İstanbul’a uzanmasını, sonra tüm Türkiye’yi sarmasını istiyoruz. İstanbul’da seçimin tekrarlanacağının açıklandığı günlerde, neredeyse tüm CHP’li belediyeler olarak İstanbullu seçmenlerden 23 Haziran’da İstanbul’da olmalarını, oylarını kullanmalarını istemiştik. Geçen süreçte bu çağrı biraz unutuldu. Şimdi İstanbul’da bu pazar günü seçim var. Artık demokrasi şöleninin yaşanma zamanı... Bu sebeple bu hafta sonu tüm İstanbullu dostlarımızın kentlerinde kalmalarını, bu demokrasi şölenine ortak olmalarını; pazartesi gününden itibaren de yeni bir şehre uyanmalarını temenni ediyorum. Unutmayın pazar günü yarınınıza ve yarınımıza oylarınızla karar vereceksiniz. Her şeyin daha güzel olacağına tam inancımızla, kentlerimizde her zaman kendilerini misafir etmek istediğimizi hatırlatmak isterim. Yeniden buluşmak üzere. Sevgiyle kalın… Göztepe’den coşkulu kutlama 14 Haziran 1925’te kurulan İzmir’in ve Türk futbolunun köklü kulüplerinden Göztepe, 94. kuruluş yıldönümünü geçen cuma akşamı yüz bin civarında taraftarın katılımıyla coşku içinde kutladı. Saat 19.25’te Güzelyalı merkezli olmak üzere Karataş’tan Üçkuyular’a kadar Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ve Mithatpaşa Caddesi’nde toplanmaya başlayan her yaştan sarı kırmızı renklere bürünmüş kadın erkek taraftar Göztepe marşlarını ve şarkılarını coşkuyla söyleyerek sık sık üçlü de çektiler. Saatler 22.00’yi gösterdiğinde ise coşku doruğa vardı. Havai fişekler çökme tehlikesinden dolayı yaya trafiğine kapatılan Göztepe üst geçidi yanında atılırken Susuz Dede’den başlayarak aynı anda sahil boyunca yakılan binlerce meşale nedeniyle uzun süre bütün sahili göz gözü görmeyecek şekilde duman kapladı. On binlerce taraftar şarkılar, marşlar, sloganlar ve danslarla Göztepe’nin 94. yılını adeta bir festival havasında kutladı. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bir ara Güzelyalı’da taraftarların arasına karışarak üçlü çektirdi. Göztepe Spor Kulübü kutlamalar kapsamında ayrıca 09.0011.00 arasında Balçova Belediyesi Spor Kompleksi’nde Futbol Okulları 14 Haziran Şenliği, 14.0018.00 arasında Kızılay stantlarında Bir Atkı Bir Oyuncak Etkinliği ve 18.00’de Güzelyalı sahilinde de Spor Okulları 14 Haziran Koşusu’nu gerçekleştirdi. l Cumhuriyet EGE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear