Catalog

EGE’DE ÇEVRE [email protected] 531 MAYIS 2019 CUMA Arıtılan atık su miktarı ve arıtma kalitesi ile örnek olan İzmir’in arıtma hamlesi sürüyor Dördüncü paket arıtma tesisi Torbalı’ya yapılıyor ÇAMLIK’TA ‘ÇEVRECİ TABELALAR’ Bodrum Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Çamlık İlkokulu ve Çamlık Muhtarlığı işbirliğinde çevre gönüllüsü öğrenciler tarafından hazırlanan “Çevreci Tabelalar” yerlerine yerleştirildi. Okul çevresinde ve meydanda çevre temizliği gerçekleştiren öğrencilere daha sonra çevre temizliği ile ilgili eğitim verildi. Özellikle araçlardan yollara atılan çöplere engel olunması adına bir farkındalık yaratmayı amaçlayan proje kapsamında, Çamlık Mahallesi’ne öğrencilerin sloganlarından oluşan uyarı tabelaları yerleştirildi. l MUĞLA / Cumhuriyet İzmir Büyükşehir Belediyesi, atık suların minimum alanda ve personel gerektirmeden “otomatik” olarak arıtıldığı paket arıtma tesislerinin sayısını artırıyor. İZSU, dördüncü tesisi Torbalı Karakuyu Mahallesi’nde hizmete açacak. Avrupa Birliği standartlarında arıtma tesisi, arıtılan atık su miktarı ve arıtma kalitesi ile Türkiye’ye örnek olan İzmir’de arıtma hamlesi sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, ileri biyolojik atık su arıtma tesislerinin yanı sıra nüfusu az olan küçük yerleşimlerde evsel atıkların biyolojik arıtma teknolojisi ile arıtılmasını sağlamak amacıyla paket arıtma tesisleri kuruyor. 1.8 MİLYON TL İZSU, atık suların personel gerektirmeden, minimum alanda otomatik olarak arıtıldığı paket arıtma tesislerinin ilkini Foça’nın Ilıpınar Mahallesi’nde işletmeye aldı. Buca’da hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi su ürünleri hali ile sebze halinin evsel atık sularını arıtmak için paket arıtma kurulumu sürüyor. İZSU, son olarak Torbalı’da ileri biyolojik atık su arıtma tesisine uzak olan Karakuyu Mahallesi’nin evsel atıklarını arıtmak için Sistem nasıl çalışıyor? Paket arıtmada atık sular, önce fiziksel arıtmadan geçiriliyor. Evsel atıklar ızgara yapısından geçirilerek atık su içinde yer alabilecek veya tesisat ve ekipmanına zarar verebilecek iri katı maddelerden temizleniyor. Daha sonra ön çökeltim havuzunda çökebilen maddeler atık sudan uzaklaştırılarak dengeleme havuzuna iletiliyor. Buradan paket atık su arıtma tesisine sabit ve homojen karakterdeki atık su girişi sağlanıyor. Atık sular dengeleme havuzunda yer alan atık su pompası ile biyolojik arıtmanın yapılacağı paket üniteye iletili yor. Atık sular, paket içinde doldurma, havalandırma, çökeltme, boşaltma ve fazla çamur uzaklaştırma işlemlerinden geçiyor. Havalandırma aşamasında atık suya oksijen verilerek mikroorganizmaların gelişmesi ve kirletici organik maddelerin parçalanarak tüketilmesi amaçlanıyor. Bu aşamada yeni mikroorganizma ve inorganik maddeleri içeren floklar meydana geliyor. Böylece atık suyun arıtılması sağlanıyor. Standartlara uygun şekilde arıtılan suyun, klorlama ünitesine gönderilerek bakterileri ve parazitleri yok ediliyor. de paket arıtma tesisi kuracak. 1.8 milyon liraya mal olacak tesisin yapımına önümüzdeki günlerde başlanacak. Paket arıtma 300 günde tamam lanacak. Bu yatırım kapsamında, Karakuyu’ya 30 kilometrelik kanal şebekesi de döşenecek. Tesis günde 320 metreküp atık su arıtacak. Yaslı basın!.. Yassıada’nın canına okunduğu defalarca haber oldu, ama yandaş basın Erdoğan’ın konuşmasının üzerine “seslendirme” yapana dek pek kimse duymamıştı! Yıllardır Ege’nin dört bir yanının, hatta memleketin canına okunduğunu da haberlerimizde söylüyoruz, ama yeterince sesimizi duyuramıyoruz. Belki onu da önümüzdeki günlerde havuzdan duyarız! Özellikle sosyal medya sayesinde, böylesi konuların sık sık mizahını çıkarıyoruz. Oysa iş, gülüp eğlenilecek kadar basit değil. Yaptığımız iş, yalnızca kendimizi ilgilendirseydi, “kişisel tercih” der geçerdik, ama bu meslek “kamu adına” yapılıyor. Dolayısıyla toplumu doğrudan ilgilendiriyor. Basındaki “çürümüşlük”, toplumu da kemiriyor. Elimizdeki kalem, bir cerrahın neşterinden farksız; başarılı müdahaleyle hastayı sağlığına da kavuşturabilir, ameliyat öncesinden çok daha kötü duruma da sokabilir. Her gün basının, suflesi üflenmiş türlü yalanlarıyla karşılaşan bir toplum ne kadar sağlıklı olabilirse, içinde yaşadığımız toplum da o derece sağlıklıdır. Hatta yalan haberlerle beslenen toplumun bilinci yönlendirilmiş olacağı için ortaya çıkan siyasal tercihleri, demokrasiyi de sakatlayacaktır. Belki de iktidarın sektöre “havuz” açması bu yüzdendir. Kimileri yandaş mecraları, hangi “haberciğin” hangi niyetle üretildiğini bildiğinden, ciddiye bile almıyor. Geçmişten bu yana benzer tutum sergileyen mecra İMBAT HAKAN DİRİK lar açısından bu tavır bir ölçüde gerçekçi olabilir. Zaten insanlar bu kurumların “cemaziyelevveli” biliyor. Asıl tehlike, havuza sonradan giren mecralarda. Kumandada önceden yer edindikleri, gazete alırken ağız alışkanlığı yarattıkları için bir şekilde ortalama vatandaşın evine giriyorlar. Kimisi “merkez medya” söylemiyle, kimisi “haber kanalı” kisvesiyle bir şekilde bilinçaltı na gönderdiği mesajlarla toplumu zehirliyor! Üstelik bunu da “haberci ciddiyetiyle” yapıyor. Galiba biz “sarı öküzü” çoktan, gazeteler basın dışı patronların eline geçmeye başladığında kaptırmıştık. Gelinen aşamada bırakın sarı öküzü, neredeyse sürünün tamamı gitti! Görüldüğü gibi, yalnızca Yassıada değil, basın da yaslı. Durum kasvetli diye oturup ağlayacak değiliz. Umut yine içimizde. Gazeteciliğin tarihini de yazan, tam da Cumhuriyetle yaşıt büyüğümüz Hıfzı Topuz’un dediği gibi direnişte. Milli Mücadele’nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin davetini kırmadı, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki gecede konuğumuz oldu. 96 yaşın birikimiyle “yumruğunu havaya kaldırarak” seslendi: “Gazetecilikte direnmek lazım. Asla ödün vermemek lazım. Dimdik durmak lazım. Sonunda başaracağız. Sonunda zafer bizim. Direnin!”