29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

13 EYLÜL 2014 CUMARTESİ EGE MEKSİKA’DAN YATAĞAN’A C 3 Devrimci selamı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Meksika Enerji İşçileri Sendikası, özelleştirmeye karşı direnen Yatağan işçilerine “devrimci selam” selam gönderdi. Meksikalı enerji işçilerinin Meksico City’de açtığı pankartta 16 bin 599 çalışanın Yatağan’lı işçilere mesajı yer aldı. İşçilerin pankartında kendi dillerinde “Meksika Yeni İşçi Merkezi, Yatağan Termik Santrali’nin özelleştirilmesine direnen Türk işçilerin mücadelesini destekliyor. Sizinleyiz! Yatağan’ın özelleştirilmesine hayır” yazıldı. Maden İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, ayrıca Meksika Enerji İşçileri Sendikası Dış İlişkiler Sekreteri José Humberto Montes de Oca Luna imzalı bir mesajın da kendilerine ulaştığını belirterek, “Okyanus ötesinden gelen bu destek mesajı bize güç verdi” diye konuştu. Girgin, mesajta şunların yazdığını belirtti: “Enerjinin özelleştirilmesi, halklarımızın egemenliğine suikasttır, işçilerin haklarına darbedir ve hane tüketicileri için enerji fiyatlarının kaçınılmaz artışına neden olur. Bu özelleştirmeler, her zaman büyük uluslararası şirketler ve halkın varlıklarına yönelik hırsızlıktan pay kapan neoliberal aracıların çıkarınadır. Değerli mücadele arkadaşlarımız! Meksika Enerji Sendikası’nda ve Meksika Yeni İşçi Merkezi’nde örgütlü olan 16599 işçinin mücadele ruhu taşıyan selamını size iletmek istiyoruz. İşçinin mücadelesi sınır tanımaz! Yaşasın proletaryanın enternasyonalizmi! İleri, Yatağan’daki yoldaşlarımız! Zafere değin!” Yaklaşık 1 yıldır, termik santralın 3 üretim ünitesinden yalnızca 1’i çalıştırılabiliyor Yatağan peşkeşe hazırlandı Tesİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, ‘Tecrübeli elemanlar emekliliğe zorlanınca 2 ünite onarılıp çalıştırılamadı. Bugüne kadar yaklaşık 276 milyon lira zarar oluştu’ dedi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Adım adım özelleştirmeye hazırlanan Yatağan Termik Santralı’nda yaklaşık 1 yıldır üç üretim ünitesinin yalnızca 1’i çalıştırılabiliyor. Tesİş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, “Revizyonun önemli olmadığı söylenerek tecrübeli ustalar kışın ortasında zorunlu yıllık izne gönderildi. Bu yüzden emekli olmak zorunda kaldılar. Sorunu giderebilecek ustaların emekli olması nedeniyle iki ünite çalıştırılamıyor ve bu nedenle ciddi enerji açığı oluşurken, ünite başı her gün günlük 600 bin lira da kayıp yaşanıyor” dedi. Santralın 2 ünitesinin çalıştırılamaması sonucu bugüne kadar yaklaşık 276 milyon lira zarar oluştuğunu belirten Erçelik, sorunun temelinde Yeniköy Yatağan Elektrük Üretim AŞ (YEAŞ) yönetiminin yanlış politikalarının bulunduğunu söyledi. Yöneticilerin sendikaya karşı tavır sergilemesi ve işçilerde ayrımcılık yapması sonucu iş yerinde iş barışının da kalmadığını belirten Erçelik şunları söyledi: “Santral nasıl olsa özelleşecek diyerek gözden çıkarılmışsa, işyerinde iş huzuru ve barışı yoksa, sürekli gerilim, kavga ve hak gaspı yaşanıyorsa, çalışanlarla yöneticilerin arasındaki bağlar kopuksa, sendikanın talepleri dikkate alınmıyorsa, üretimin en önemli ayağı yok demektir. Böyle olunca verim düşer, üretim aksar, santral çalışamaz duruma gelir. Devletin milyonlarca lirası özel firmalara verilebilir, üniteler çalışamadığı için milyonlarca liralık üretim kaybı oluşabilir, hiç önemi yoktur. Yeter ki çalışanların çıkarına ve lehine bir şey olmasın. Bir de bunu sendika talep ediyorsa hiç olmasın. Sendikasından, üyesine, yöneticisinden, suyun kaynağından, kül dağında çalışan elemana varıncaya kadar herkesin katkısıyla enerji üretimi gerçekleşir. Bu zincir koparsa üretim aksar. Bu nedenle santraldeki yönetim modeli de toplumsal olmak zorundadır.” Soma’dan Şişli’ye İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) DevMaden Sen üyeleri, son asansör faciasıyla birlikte işçilerin kazayla değil, iş cinayetiyle yaşamlarını yitirdiğinin bir kez daha belgelendiğini vurgulayarak, Kınık’ta yürüyüş yaptı. Kınık Taksim Meydanı’nda yapılan açıklamada “Bu ölümlerin sorumlusu taşeron sistemidir. İşçi ölümleri ve sermayenin kar hırsı üzerine kurulu taşeron sisteminin sorumlusu da AKP iktidarıdır” denildi. Önceki gün Kınık’ta gerçekleştirilen yürüyüşün ardından Hükümet Konağı önünde açıklamayı okuyan Dev Maden Sen Ege Bölge Temsilcisi Hacay Yılmaz, “Bu ülkede, savaşlardan, salgın hastalıklardan daha fazla iş cinayetlerinde insanlar yaşamlarını yitiriyor. Gökdelenler, devasa alışveriş merkezleri işçilerin canları ve kanları üzerinde yükseliyor. Bir avuç kömür için nice yaşamlar yok oluyor. Sermaye kazanıyor, işçiler ölmeye devam ediyor. Bunun sorumlusu ve nedeni sermaye düzenidir, taşeron sistemidir. Her iş cinayetlerinin ardından ‘takdiri ilahi’ ve ‘kader’ diyenler sorumludur” dedi. AsEl’in gözü yüksekte İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi’nde 12 ilde yaklaşık 3 bin atölyenin tedarikçisi konumundaki AsEl Panjur, yurt dışına açılıyor. Firma genel müdürü Doğuş Bayır, “Şu anda özellikle gelişmekte olan Afrika ülkeleriyle görşümelerimiz sürüyor. Önümüzdeki günlerde, buradaki çözüm ortaklarımızla birlikte Gine’de bazı firmalarla projeler gerçekleştireceğiz. Bunun dışında İzmir’de yapılacak 16 gökdelen var. Bunların bazılarında AsEl mimari sistmeler imzası olsun istiyoruz. Bununla ilgili temaslarımız sürüyor” diye konuştu. ELEKTRİK KESİNTİSİNE TEPKİ Karaburun dalgalanıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karaburun’da elektrik altyapısının yetersizliğinden kaynaklanan dalgalanmalar nedeniyle buzdolabı, televizyon benzeri elektronik eşyaların bozulduğu belirtildi. Yetersiz faz ve hattan kaynakladığı öne sürülen dalgalanmalardan yakınan bölgedeki yurttaşlar, aynı zamanda uç noktalarındaki sokak aydınlatmalarının devre dışı bırakılmasına da tepki gösterdi. Gediz Elektrik yetkilileri ise bugüne kadar kendilerine “dalgalanmayla” ilgili yakınma gelmediğini belirterek, “Bu tip dalgalanma anında yurttaşlarımız sigortalarını indirip 186 hattını arayarak arıza kaydı oluşturmalı. Buraya belirtilen şikayet üzerine ekiplerimiz kısa süre içinde arızanan yaşandığı bölgeye gelerek sorunun nereden kaynaklandığını bulup çözecektir. Eğer sorun trafodan kaynaklanıyorsa kısa sürede halledilebilir. Kaçak kullanım olan alanlarda da dalgalanma yaşanabiliyor” dedi. İş işten geçmeden İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) tarafndan “İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesi” düzenlendi. “İş işten geçmeden” temasıyla emeğe değer verenleri buluşturmayı hedefleyen zirve, 1618 Ekim tarihleri arasında Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Soma felaketinin ardından İstanbul’da yaşanan asansör faciasının iş sağlığı ve güvenliği alanındaki eksiklikleri gözler önüne serdiği dile getiren İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, “İş işten geçmeden çözüm için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız” dedi. İş kazalarının toplumsal vicdanı yaralayan can alıcı bir sorun olduğunu vurgulayan Küçükkurt, “Türkiye, ne yazık ki iş kazaları sıralamasında Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci, dünya ülkeleriarasında üçüncü sırada. Bu sorunun çözümü için yola çıktık. Hedefimiz, ülkemizdeki iş sağlığı ve güvenliği kültürünü ileri taşıyabilmek” dedi. Küçükkurt, konunun ve sorunun tarafı olan tüm sanayicilere, tüm odalara, ilgili kuruluşlara ve tüm sivil toplum kuruluşlarına çöümm için çaba harcama çağrısı yaptı. İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Organizasyon Komitesi Başkanı Şenol Aslanoğlu da iş güvenliği alanında bilginin üretilmesi, paylaşılması ve yaygınlaştırılması anlamında önemli bir işlevi yerine getirmeyi amaçladıklarını kaydederek, “İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesi’nde, bölgemizde konunun tarafı olan tüm sanayicileri, tüm odalar ve meslek kuruluşlarını, tüm sivil toplum kuruluşlarını da çalışmanın paydaşı, destekçisi yapabilmek için teker teker ziyaret ediyor ve desteklerini istiyoruz. Bu süreçte aldığımız olumlu geri bildirimler doğru yolda ilerlediğimizi göstermekte ve bizleri mutlu etmektedir” diye konuştu. Melih Gökçek’e su yanıtı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, kentin içme suyuna ilişkin iddialara yanıt verirken İzmir’in suyuna yönelik yaptığı suçlamlara ilk ağızdan yanıt geldi. İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir’in içme suyunun “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik standartlarına göre uygun içilebilir su” kalitesinde olduğunu yineledi. İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden şebeke suyuna ilişkin ishal salgın vakalarıyla ilgili kendilerine herhangi bir bildirimde bulunmadığını da açıkladı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa da son yıllarda İzmir’de su kaynaklı ishalli hastalıklarda azalma olduğunu kaydetti. “Kentte yaşayan ve su sağlığı ile ilgili çalışan biri olarak, gönül rahatlığıyla evimde çeşmeyi açıp şebekeden akan su ne ise bunu tüketiyorum” dedi. CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven de Sağlık Bakanlığı’nı Ankara’daki ishal vakalarındaki artışla ilgili görevini yapmaya çağırdı. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear