05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

c A USTOS PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com Otobüs Yolcuları 1961’de Vedat Türkali’nin senaryosundan Ertem Göreç’in çektiği, müzikleri Yalçın Tura ve Ruhi Su tarafından gerçekleştirilmiş, hemşerimiz Ayhan Işık ve Türkan Şoray başta olmak üzere çok değerli oyuncuların yer aldığı ve “kült” nitelemesini sonuna dek hak eden bir klasiktir. 27 Mayıs’tan sonra ortaya çıkarılan “Güvenevler Dosyası”ndan yola çıkan “Otobüs Yolcuları”, gerçekçi anlatımı ve duruşuyla, sinema tarihimizde özel bir yere sahiptir. Arazi mafyasının haltları, küçük insanların verdikleri mücadele, kent ve kentlilik temalarıyla kendini var eden filmin izlenmesinde, “kentsel dönüşüm” neonlarının gözümüze sokulduğu bu günlerde, büyük ve sonsuz yararlar bulunmaktadır. “Yazlık sinema” etkinliği yapan, yapmayı düşünen yerel yönetimlerimize özellikle tavsiye ederiz. Belki bu film sayesinde, kentlerimizin nasıl ruh erozyonuna uğratıldığı, insanların yaşadıkları yere hangi vaatlerle yabancılaştırıldığı, zübüklerin ve bezirganların nasıl boy gösterip varlıklarını sürdürebildikleri, çok daha iyi algılanacaktır. 5 Ağustos Silivri Otobüsüyle, Trakya’nın dağlarından ovalarından geçerken, aklıma bu film düştü. Dönüşte bunu da yazayım, bir hayrımız dokunsun istedim. Tunç Okan ustanın uzun süre ülkemizde gösterilemeyen “Otobüs”ünü de anımsadım elbette. Güzel haberler getirme umuduyla çıktığım üç günlük serüvenin yol arkadaşları, “Balbay’a Özgürlük Girişimi”nin değerli üyeleriydi. Mustafa’nın kişiliğinde herkes adına, adaletin ve insan haklarının hayattaki karşılığını aramak için, Gürol Saygı ağabeyin girişimiyle toplanan ve her türlü özveriyi göğüsleyen insanlarımızı, bir de buradan selamlıyorum. Olup biteni izlediniz, verilen kararlar malumunuz. Sonrasına dair beklentilerimiz diridir ve umutları üzmenin gereği yoktur. Elbette ateş düştüğü yeri yakıyor. Ben örneğin yalnızca arkadaşım olduğu için üzülürken, siz bir de eşi, çocukları, annesi babası ve akrabalarının yerine koyarak düşünün Mustafa Balbay’ı. Gazetecinizi, milletvekilinizi, hepsini bırakın yurttaşınızı, bir insanı… Kuşkusuz bu dava, açılış gerekçesi, bir torbaya doluşturulan özneleri, her açıdan tartışılması bitmeyecek serüveni ve nihayet sonuçlarıyla “tarihsel”dir. Bugün ve her gün, insanlık bu ülkeyi, biraz da bu dava özelinde düşünüyor ve düşünecek. Hangi dünya görüşünden olursak olalım, bu dava ve şimdilik vardığı sonuç, vicdanımıza, ahlakımıza ve insafımıza emanettir. “Siz bu Patika’yı okurken, ben Silivri Ovasında “5 Ağustos” izlenimlerimi yazıyor olacağım. İyi haberlerle dönmeyi umuyor, diliyorum.” Böyle başlıyordu geçen haftaki yazımız. Silivri Otobüsüyle İzmir’e dönerken, “Haydi bakalım yazar efendi” dedim, “Sözünü tut!” Yaşam alanlarından fersah fersah uzakta, ulaşmanın türlü gerekçelerle engellendiği, yargılamaların açık ve aleni olması gereğinin mahvedildiği, ulaşabilenlerin gaz, su, duman ve tepeden tırnağa terörize edilmiş beklemelere muhatap edildiği bir ortamdan ne çıkabilirdi? Vahim bir cehaletin, ilkelliğin, laf cambazlığının ve acınası gündem yaratma çabalarının sağanağı altında, siz olsaydınız ne söyleyebilirdiniz? Silivri Otobüsü, tepeleri siyanür, yamaçları ve etekleri korkunç bir yapılaşmaya kurban edilen Kaz Dağlarından geçiyordu. Adalar Denizine döndüm. Uzakta bir kayık vardı. Ethem’i, Ali İsmail’i, Abdullah’ı, Mehmet’i ve Medeni’yi görür gibi oldum. Karamsarlığımdan utandım. Bize şimdi umut, umut için de inat gerekiyordu. Hayatın her alanı bizimdi. Ayrımız gayrımız olamazdı, bu tuzağa düşmemek gerekiyordu. Otobüstekiler bir türküye durdu. Ölülerimizin türkülerinden bile korkulduğu ve saygısızca dile getirildiği bir coğrafyada, bir daha inandım ki; zamanımızı çalabilirler ama hayatı asla! Biz onu, çocuklarımız için seviyoruz… BÜYÜKŞEHİR ANTİK ROMA TİYATROSU’NUN GÜN YÜZÜNE ÇIKMASI İÇİN TOPLAM 11 MİLYON LİRALIK KAMULAŞTIRMA YAPTI. İ zmir Büyükşehir Belediyesi, Kadifekale’deki gecekondular arasına sıkışıp kalan 16 bin kişilik Antik Roma Tiyatrosu’nu gün yüzüne çıkarabilmek için bugüne kadar 11 milyon liralık kamulaştırma yaptı ve 28 binanın yıkımını gerçekleştirdi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 12 bin 972 metrekarelik alan üzerinde bulunan 164 adet parsel için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma kararı alınmıştı. Büyükşehir belediyesi, bugüne kadar 98 parseli kapsayan 8 bin 901 metrekarelik alanın tapusunu aldı. Bölgedeki yıkımlarına da başlayan belediye, bugüne kadar 28 binayı ortadan kaldırdı. Kadifekale’deki antik tiyatro ile ilgili en ayrıntılı bilgi, 1917 – 1918 yıllarında Otto Berg ve Otto Walter’ın araştırmalarında ve araştırmalarına yönelik hazırladıkları plan ve kesitlerde bulunuyor. 16 bin kişi kapasiteli olduğu düşünülen tiyatronun kalıntılarının Roma dönemi özellikleri taşıdığı belirtiliyor. Pedasa ortaya çıkıyor M uğla bölgesinin antik dönem uygarlıklarından Leleglerin Bodrum'un Konacık beldesinde bulunan antik kenti Pedesa, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Adnan Diler başkanlığında kazılıyor. Çalışmalar, antik kent ziyarete açıkken gerçekleştiriliyor. Muğla Üniversitesi Karia Araştırma Enstitüsü Başkanı Diler, 6 yıl önce başlanan ve Konacık Beldesi'ne 2 kilometre uzaklıktaki Antik Pedesa Kenti'nde yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun'la birlikte, antik kentte incelemelerde bulunan Diler, antik dönemde yarımadanın savunması için önemli olan gözetleme kulesinde restorasyon çalışması yapacaklarını belirtti. Çalışma sonucunda 4.5 metrelik kısmı yüzeyde olan kulenin, yaklaşık 8 metrelik kısmının ortaya çıkarılacağını belirtti. Diler, şunları söyledi: “Akropolis ve Nekropol alanlarında kazı çalışmaları devam ediyor. Yaptığımız çalışmalarda Pedasa'nın tarihinin 3 bin yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Kent, 5 hektarlık bir alana yayılmış durumda. Bu doğanın ve kültürel mirasın korunduğu yeri, ziyaret edilebilir bir ören yeri haline dönüştürmek istiyoruz. Leleglerin çok iyi bir taş ustası askerler olduğunu biliyoruz. Bu gözetleme kulesi Bodrum Yarımadası'nın savunması için çok önemlidir. Orijinal yüksekliğinin 14 metre uzunluğunda olduğunu sanıyoruz. Yaklaşık 4.5 metrelik KADİFEKALE’DE ADIM ADIM bir bölümünü görebiliyoruz ve 3.5 metre derinliğe kadar devam ettiğini, kalıntıları olduğunu sanıyoruz. Kulenin etrafa dağılan taşlarının yeniden yerine yerleştireceğiz. Kulenin boyu 3 metre daha yükselecek. Zeminini ortaya çıkarmayacağız, çünkü orijinal ağırlığını taşımaz. Gözetleme kulesindeki salonlarda kazı çalışmaları yapacağız. Çalışmalar bayramdan hemen sonra başlayacak.” Pamukta ‘hassas’ beklenti! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, uluslararası pamuk piyasalarının hassas bir dönemden geçtiğini belirterek, “Önümüzdeki sezona girilirken bana göre işletmelerin stok bağlantıları, ciddi anlamda düşük düzeyde. Her şey sıradan giderse bir şey olmayabilir. Ancak hava koşullarında, Çin politikasında ya da verim düşüklüklerinde piyasa yukarı ivmelenmek üzere çok hassas bir yıla girecek” diyecek. Uluslararası pamuk piyasalarında şu an için talep ve fiyat yönünde ciddi bir dalgalanma yaşanmadığını belirten Kocagöz, buna karşın uluslararası pamuk piyasalarının hassas bir dönemden geçtiğini söyledi. Pamuk piyasalarına ilişkin geçtiğimiz yıllardaki tahminlere dikkat çeken Kocagöz, “Bir takım üretimtüketim tahmin farkları olmakla beraber bunlar dalgalanma yaratacak büyüklükte değiller. Zaten dünya stokları ve devreden stok rakamları bir tahminden ibaret olduğu için çoğu zaman çok güvenilir çıkmıyor. Şu an için önümüzdeki sezona girilirken bana göre işletmelerin stok bağlantıları ciddi anlamda düşük düzeyde. Her şey sıradan giderse bir şey olmayabilir. Ancak hava koşullarında, Çin politikasında ya da verim düşüklüklerinde piyasa yukarı ivmelenmek üzere çok hassas bir yıla girecek” diye konuştu. İLM KOPAR’ Pamuk piyasalarının şekillenmesinde Çin'in stok miktarının etkili olduğunu belirten Kocagöz, “Çin yıllardır bu kadar piyasalar üzerinde bu kadar etkili olmadı. Şöyleki önümüzdeki sezona hedeflediği “kritik stok” miktarını tamamlamış olarak giren Çin bazılarına göre hiç pamuk alamayacak hatta iç piyasaya bu stoktan satacak. Bu görüş piyasalar üstünde baskı yaratıyor. Ancak bunun tersine eğer Çin 'Bu benim kritik stok miktarım bunu koruyacağım. Ayrıca da bu sene yıllık tüketimim ne gerektiriyorsa onu ithal edeceğim' derse, o zaman film kopar. Çünkü dünya devreden stoklarının çok büyük miktarı işte bu Çin’e ait kritik stoğun içinde” dedi. ‘F Ç eşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, “Denizimizi korumak, mavi kalmasını sağlamak için çalışıyoruz” dedi. ÇEŞME’DE ARITMA DEVREDE eşme ve Alaçatı’ya yaklaşık 100 bin nüfusa göre hizmet verecek 12 milyon liralık arıtma tesisi tamamlandı. Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, “Denizimizi korumak, mavi kalmasını sağlamak için çalışıyoruz” dedi. Tütüncüoğlu, Alaçatı ve Çeşme belediyelerinin ortak iştiraki ÇeşmeAlaçatı Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (ÇALBİR) bünyesinde ilçenin öz kaynakları kullanılarak yapılan tesisin 25 yıl sonraki nüfus gözetilerek kurulduğunu söyledi. Tesisi sessiz sedasız faaliyete soktuklarını ve 27 Haziran’dan beri çalıştığını belirten Tütüncüoğlu, “Atıksu arıtma tesisimiz, 21 Ç bin 600 metreküp suyu aynı anda arıtabiliyor. 100 binlik bir nüfusa hizmet edebilecek kapasitede” diye konuştu. Tütüncüoğlu, “Özellikle Çeşme gibi ilçe halkının geçiminde denizin büyük pay sahibi olduğu yerlerde denize ayrı bir önem verilmeli. Denizin kirlenmesine ve denizdeki canlıların yitip gitmesine müsaade edildikten sonra hem bölge hem de deniz tamiri çok zor tahribatlar ve onlarca, yüzlerce yıl iyileşemeyen yaralar alıyor. Denizi korumak, denizi temizlemekten çok daha sağlıklı ve çok daha az maliyetli. Bütünşehir Yasası ile İZSU’ya böyle bir arıtma tesisi devredecek olan tek ilçe Çeşme’dir” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear