Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TEMMUZ PAZARTES EGE PATİKA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com c Sağlık Bakanlığı’nın tam donanımlı hastane yerine dal merkezi yapmak istemesi tepki çekmişti Güzelbahçe hâlâ bekliyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Güzelbahçe'nin, ilçeye tam donanımlı bir hastane kazandırılması yönündeki çabası, hükümetten karşılığını bulamıyor. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, belediye mülkiyetinde olan yaklaşık 16 bin metrekare alanda 35 bin metrekarelik inşaat yapmaya uygun sağlık tesis alanını, tam donanımlı hastane yapılması koşuluyla verebileceklerini açıklamıştı. İnce, Sağlık Bakanlığı'nın Siteler Mahallesi'ndeki 16 bin metrekarelik alana tam donanımlı hastane yerine sadece göğüs, onkoloji veya rehabilitasyon dal merkezi yapmak istediğini, bunu onaylamadıklarını vurgulamıştı. ANITSIZ SORULAR CHP İzmir İzmir Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın Türeli de, Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde konuyla ilgili TBMM'de verdiği soru önergesine yanıt alamadığını belirterek, aynı önergeyi yeni Bakan Mehmet Müezzinoğlu'na yönelttiğini bildirdi. Müezzinoğlu'ndan konuyla ilgili son gelişmeleri açıklamasını 300 Patika Köşe Yazısı da deniyor, tam karşılığı mıdır, kuşkuluyum. Bir çok dergide, gazetede, yıllardır kaç makale yazmışımdır acaba? Ama bugün, Türkiye’nin en saygın gazetelerinden Cumhuriyet’in Ege ekinde yazdığım ve adını “Patika” koyduğum yolculuk 300. yazıya ulaşmış bulunuyor. Serdar’la bir ikindi yürüyüşünde, yazmama karar verdiğimizde, Mehmet Ayvalıtaş 13 yaşındaymış. Köşenin adına, hangi fotoğrafı kullanacağımıza, kaç sözcüklük olacağına dair konuşurken, Ali İsmail Korkmaz da 13’ündeymiş. Önceleri cumaları yayınlanırdı Patikalar, Abdullah Cömert henüz 16’sındayken. Ve ben böyle bir gazetenin kül yutmaz okurlarına, neleri nasıl anlatmalıyım diye düşünürken, daha 21 yaşındaymış Ethem Sarısülük. Nasıl bir dil tutturayım, nasıl bir sonraki yazıyı merak ettireyim derken, meğer Medeni Yıldırım daha 12’sindeymiş. Şimdi, yağmur sıkıntılı bir İzmir gecesinde, Temmuz yavaşça kendini tüketirken, ben bu satırları yazmaya çalışırken… Mehmet, Ali İsmail, Abdullah, Ethem ve Medeni yok. Onlara pek çok insan eklendi, şu geçtiğimiz 300 hafta boyunca. Kimi “normal” dedi bu ölümlere, kimi “adet” hesabı tuttu, ama hepsi yüreğimizi dağladı. Geriye adalet, hukuk, değerbilirlik, insan hakları, demokrasi ve hayata dair ne varsa, işte onlara dair düşkırıklıkları, sıkıntı, öfke, umut… İçerdekiler, dışardakiler, izleyenler, izlemekle yetinmeyenler, bedel ödeyenler, karnından konuşanlar, dilsiz gözsüz maçı idare edenler… Kısaca biz, hepimiz kaldık. Bizden ne kalacak geriye, işte asıl soru ve sorun budur. Başladığımda Ada doğmamıştı, şimdi 4 yaşına koşmaktadır. İşte her satır, bir gün sen ne yaptın, ne yazdın, ne söyledin sorusu karşısında mahçup kalmamak, başı öne eğmemek adınadır. Patikaların temel izleği, kültür, sanat ve kenttir. Ne yalan söyleyeyim, zaman zaman tiyatroların, galerilerin, sinemaların sıcak ve asude havasıyla yetinip, bunu pek güzel yapanlar gibi “laylaylom” yazıp çizmeyi özlüyorum. Yapamam, yapamıyorum. Bana sanatı; “Hayattan aldığını, estetik ve düşünsel bir imbikten geçirip, tekrar hayata vermek” olduğunu öğrettiler. Bana kültürü; “Hayatın her şeyden etkilenmesi ve etkilemesi, dün ve yarın çizgisinde kendini oluşturması, insanla ve insani olanla kaydadeğer bir niteliğe kavuşması” olarak öğrettiler. İşte bu yüzden, kültür ve sanatı hayattan koparmaya, soyutlamaya çalışan her teşebbüsü; ucuzluk, saygısızlık ve sorumluluktan kaçış olarak görürüm. Çünkü yaşadığımız her türlü kötülüğün, vahşiliğin, katliamın, tarihe ve coğrafyaya saygısızlığın, kültür ve sanata dair nasipsizlikten kaynaklandığına inanırım. Sanat ve sanatçı kuşkusuz politik cambazhane malzemesi değildir, olmamalıdır. Ama sanatın ve sanatçının tavrı, sonuna kadar siyasi olmak zorundadır ve fakat saçma sapan herzeleri de, içinde beş “devrim” sözcüğü geçiyor diye, alkışlayamayız. Velhasıl biz sanata, kültüre böyle bakıyor; kentimizde, ülkemizde ve dünyada karşılığını arıyor, yapılanları ve yapılmayanları bu gözle değerlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü, Brecht’in dediğince, en güzel sanatın yaşama sanatı olduğuna inanıyoruz. En önemli malzememiz, samimiyetimiz ve hasbelkader edindiğimiz bilgi ve deneyimdir. Patikaları bunun imecesi, arifanesi olarak görmeye ve paylaşmaya çalışıyorum. Ortak duyarlıklarımızın, sorunlarımızın ve çıkış yollarını aramanın ve önermenin platformu olsun diye uğraşıyorum. Bugüne kadar gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Umarım daha da çoğalırız, iletişimimizi daha da yoğunlaştırırız. Kentimizin ve ülkemizin bizden, bizim onlardan başka neyimiz var? En büyük bağımlılığımız, bağımsızlığımızdır. Bu vesileyle, dosta düşmana anımsatırız. 301’de buluşmak üzere. Y isteyen Türeli, önergesinde şu görüşlere yer verdi: “İzmir’in Güzelbahçe ilçesinin sakinleri, belediye tarafından imar planında hastane olarak ayrılan 16 bin metrekarelik alanda, 35 bin metrekarelik inşaata uygun alana tam teşekküllü bir hastane yapılmasını istemektedirler. Bununla birlikte, gerek Sağlık Bakanı’nın TBMM’de yaptığı açıklamalarından, gerekse de basında yer alan haberlerden bu alana tam teşekküllü bir hastane yapılması yerine göğüs, onkoloji veya rehabilitasyon gibi bir branş hastanesi yapılması düşünüldüğü bilinmektedir. 23 bin nüfuslu ilçede sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle yaşanan sorunlar vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit eder noktaya gelmiştir. Güzelbahçe’ye yapılması planlanan hastane konusunda bakanlık olarak görüşünüz nedir? Güzelbahçe’de belediye tarafından imar planında hastane olarak ayrılan alana tam teşekküllü hastane veya branş hastanesi yapılması konusunda bir karara varılmış mıdır? Güzelbahçe’ye yapılması planlanan hastane ile ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?” İZFAŞ Sağlıkçılarla buluşma ZFAŞ tarafından 29 Ağustos – 8 Eylül 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek 82. Uluslararası İzmir Fuarı'nın (İEF) teması olan “sağlık” konusunda, sektör temsilcileri buluştu. İZFAŞ’ta düzenlenen toplantıya; İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, İzmir Tabip Odası Temsilcisi Dr. İrfan Eker, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Ali Çakır, İl Sağlık Müdürlüğü Arge Şubesi Müdürü Alev Ardıç, İZFAŞ Genel Müdür Yardımcısı Zeki Karatay katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada, sağlık sektörüne, fuara katkı koymaları çağrısında bulunanÖrs “İZFAŞ olarak İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarını, kamu kurumlarını, meslek odalarını önemsiyoruz. Gerek kamu kurumlarıyla, gerekse sivil toplum örgütleriyle beraber yürümek istiyoruz. 29 Ağustos –8 Eylül tarihleri arasında İzmir Enternasyonal Fuarı’nı 82. kez gerçekleştireceğiz. Fuarımıza her yıl bir tema uyguluyoruz. Bu yıl ki temamız sağlık. Bunun en temel nedeni EXPO 2020 hedefimizle ve EXPO 2020 çalışmalarımızla İEF’yi buluşturmak, EXPO 2020 hedefine İzmir Fuarı’ndan bir katkı koyabilmek” dedi. Bu yılki fuarda, sağlık sektörüne özel bir alan oluşturuldu. İzmir Uluslararası Fuar Alanı 2 nolu holde ayrılan bu özel alanda, devlet hastaneleri, özel hastaneler, sağlık kurumları, sağlık merkezleri, sağlık ekipmanları firmaları, sağlık dernekleri gibi kurum ve kuruluşlar yer alacak. İ Rant tüneli mi yapılıyor? MANİSA (Cumhuriyet)CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, İzmirManisa arasında yapımı süren Sabuncubeli Tüneli'nin projesinin sürekli değiştirildiğini belirterek, “Sabuncubeli, rant tüneli mi oluyor?” diye sordu. Daha önce soru önergelerine yanıt vermeyen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın, projede değişiklik olduğunu, tünel mesafesinin 4 bin 70 metreye çıktığını açıkladığını anımsatan Ören, “Şimdi ise, Karayolları 2. Bölge Müdürü'nün basına yaptığı açıklamalarda, uzunluğunun 6 bin 480 metreye çıktığı ve tünelin 2016 yılı sonunda açılacağı söyleniyor. İlk yapılan ihale 2 bin 800 metre üzerinden yapılmış, yüklenici firma kaç yılda biteceğini, ne kadar işletme hakkına sahip olduğunu, araç başına ne alacağını şartnameye göre kabul edip, işi almıştı” dedi. Tünelin uzunluğunun 2.5 yılda 2.5 kat arttığına UZUNLUK ÇELİŞKİSİ Söz bilirkişide dikkat çeken Ören, şunları söyledi: “Sayın bakana soruyorum; yeni bir ihale yapılmış mıdır? 2,5 katına çıkan bu iş eski ihale şartıyla yapılabilir mi? Size 2 bin 800 metrede geçileceğini söyleyen bakanlığınızın yetkili kişileri 6 bin 480 metreye uzatılmasını öngöremediler mi? Projede bu kadar büyük değişiklik yeni bir ihale gerektirmez mi? Yüklenici firma tünelden geçen araçlardan 5 lira alacaktır. 5 kilometrelik yolda 5 liralık geçiş ücreti dünyanın neresinde var? İzmir’den Manisa’ya arabasıyla gidip gelen insanlar aydan en az 250 lira ödemek zorunda kalacak. Deli Dumrul misali tünelden geçenden, 'sorma ver' parası alınacak. Tünelin parasını fazlasıyla vatandaş ödeyecek, AKP Manisalıya, İzmirliye hizmet yapmış gibi olacak. Nasıl bir sosyal devlet anlayışıdır? Vatandaşın cebinden artık elinizi çekin. Bir avuç azınlığa rant sağlamaktan vazgeçin. Yap işlet devret modeliyle yapılacaksa makul olan geçiş ücretleri olmasını sağlayın.” İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde COŞKUN YAMAN BALIKESİRBalıkesir'de yıkılan hal binasının ardından belediyenin hazırlattığı, Balıkesir İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiği “Zağnospaşa Camii Koruma Alanı, Otopark, Ticaret Merkezi ve Meydan Düzenlemesi Projesi”, gündemdeki yerini koruyor. Mahkeme kararının ardından oluşturulan bilirkişi heyeti, 2 bin 200 m2’lik alanda keşif yaptı. Balıkesir İdare Mahkemesi'nden hakim Murat Keleş'in başkanlığını yaptığı bilirkişi heyetinde 9 Eylül Üniversitesi'nden şehir plancısı Doç. Dr. Gökçen Dündar, mimar Doç. Dr. Mine Zeren ve harita mühendisi Ahmet Murat Demirbaş yer aldı. Bilirkişi heyetinin bu alanla ilgili bir rapor hazırlayacağı ve 30 gün içinde mahkemeye sunacağı açıklandı. Keşifte, bölgedeki Paşa Camisi, Karesi Türbesi, Paşa Hamamı gibi tarihi eserlere dikkat çeken davacı M. Birol Şahin, bu alanın hiç bir bina yapılmadan, kent meydanı olarak olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Şahin, “Bu alan zaten 80 yıldır imar planında meydan olarak görünüyor. Belediye ise bu planı değiştirmek suretiyle bir bina yapmak istiyor. Biz de tarihi dokunun korunmasını ve meydan olarak değerlendirilmesini istiyoruz” dedi. Şahin, belediyenin tepkilere, mahkeme kararına karşın buraya AVM yapmaktan vazgeçmediğini de öne sürdü. 30 İNDİRİM kitap.cumhuriyeti.com.tr % C MY B