Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c N SAN CUMA EGE İNSANA ASUMAN DAİR ABACIOĞLU asuabacioglu@yahoo.com Kemeraltı... İzmir’e gemilerle gelen yabancı turistlerin nihayet halkın arasına karıştığını görmek sevindirici. Kordonboyu, Pasaport İskelesi, Konak Meydanı ve Kemeraltı, son günlerde kısa şortlu, sandaletli giysileri ve fotoğraf makineleriyle dolaşan, çoluk çocuk, yaşlı genç renkli turist gruplarıyla cıvıl cıvıl görünüyor. Anlaşılan turistler, üstü açık otobüslerle kısaca turlayıp gemilerine dönmek yerine kenti yaya olarak keşfetmeye yönelik ileri bir aşamaya geçmişler. Onların bu cesaretini kırmamak gerekiyor. Turizmin ruhu, farklı kültürlerin birbirini tanımasını gerektiriyor ne de olsa. Onlar otobüslerinden inmeden bunu yapamıyorduk. Yabancı turistlere İzmir’de keşfedebilecekleri bir kültürel ve tarihsel zenginliğimizin bulunduğunu, konuksever, hoşgörülü ve dürüst insanlar olan halkımızın tanınmaya değer olduğunu göstererek, üstü açık tur otobüslerinden boşuna inmediklerini kanıtlayabiliriz. Bu, bir taraftan yabancı turistlerin yolunacak kaz gibi görülmemesi konusunda duyarlı olunmasını diğer taraftan da kültürel ve tarihi mirasımızın ortaya konmasını, görünür hale getirilmesini gerektiriyor. Göründüğü kadarıyla turistler en çok Kemeraltı’na ilgi gösteriyorlar. Çarşıda, tarihi Kızlarağası Hanı, geçmişi yansıtan mimarisiyle, kendine özgü atmosferiyle, bin bir çeşit ürünün sergilendiği küçük dükkanlarıyla turistlerin ilginç bulduğu ve yoğunlaştığı en önemli mekanlardan birini oluşturuyor. Kemeraltı’nda daha çok sayıda restore edilmemiş tarihi han var. Şu anda birçoğu depo olarak kullanılıyor. Çarşıdaki tabela kirliliğinden ve insan kalabalığından pek fark edilmiyorlar. Her biri yüzlerce yıllık geçmişe sahip bu yapıların aslına uygun olarak restore edilmeleriyle Kemeraltı’nın büyük bir turizm merkezine dönüşmesi, daha fazla turist gruplarınca ziyaret edilmesi kent için önemli bir kazanım olurdu. Bu amaca yönelik Konak Belediyesi’nin geçen yıl gündeme getirdiği bir projesi bulunuyor. Şu anda hangi aşamada olduğunu bilmiyorum. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, sergi, alış veriş merkezi, müze olarak kullanılmasının öngörüldüğü tarihi hanların ayağa kaldırılması konusunda geçen yaz yaptığı açıklamalarda bu amaçla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğini istemişti. Tartan, ilk aşamada Mirkelamoğlu, Karaosmanoğlu ve Çakaloğlu hanlarının projesinin hazırlanacağını belirterek, ‘’Bazılarını kamulaştırarak, bazılarını da ortak model hazırlayarak sorunları çözeceğiz’’ demiş; işadamlarının bir araya gelerek satın alacakları hanların belediye ve bakanlık işbirliğiyle restore edilmesine yönelik bir model önermişti. O dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da Kemeraltı’ndaki 30’a yakın tarihi hanın ayağa kaldırılması ve restore edilerek turizme kazandırılması konusunda destek sözü vermişti. Bu açıklamaların basında yer aldığı tarih Haziran 2012. Üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş bulunuyor. Şimdilerde bu projeyi tekrar hatırlatmak gerektiğini düşünüyorum. Tam da İzmir’e gemilerle gelen turistlerin üstü açık tur otobüslerinden inip halkın arasına karıştığı şu sıralarda yani; deniz kıyısındaki cafelerde oturup çay, kahve ve bira içtikleri, Kemeraltı’nda esnaf lokantalarında yemek yedikleri, Kızlarağası Hanı’nda hediyelik eşya alış verişi yaptıkları ve İzmirlilerle yakın temasa geçtikleri sıralarda. Tarihi Kemeraltı çarşısının özgün yapısını bozmadan, turizm merkezi yapayım derken çirkin ve ruhsuz AVM’lere dönüştürmeden, kervansarayların, camilerin, çeşmelerin, şadırvanların, sinagog ve kiliselerin görünür hale getirilmesi gerekiyor. K üçükbahçe'deki toplantıya, yatırımı gerçekleştirmek isteyen Egemarin şirketi yetkilileriyle çevre ve şehircilik il müdürlüğü bürokratları katıldı. Protesto eyleminde ise, yerel yöneticiler, STK temsilcileri, kooperatifler ve Küçükbahçe, Salman, Parlak köylüleri yer aldı. Küçükbahçe’de yapılmak istenen balık çiftliğiyle ilgili ÇED toplantısına geçit verilmedi Karaburun direniyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Karaburun Küçükbahçe açıklarında kurulmak istenen balık çiftliği için hazırlanan ÇED raporunun ardından gerçekleştirilmek istenen “ÇED halkı bilgilendirme” toplantısına, yöre halkı izin vermedi. Toplantının gerçekleştirilemediğine yönelik tutanak tutuldu. Küçükbahçe'deki toplantıya, yatırımı gerçekleştirmek isteyen Egemarin şirketi yetkililerinin yanı sıra, çevre ve şehircilik il müdürlüğü bürokratları katıldı. Protesto eyleminde ise, GÜÇ BİRLİĞİ Karaburun ve Mordoğan belediye başkanları, Küçükbahçe, Parlak, Salman halkı, Karaburun Çevre Kültür Turizm Birliği, Karaburun Gündelik Yaşam Bilim ve Kültür Derneği, Yarımada Ortak Yaşam Platformu, Karaburun Sivil İnisiyatif, Karaburun Yerel Fok Komitesi, SS.Karaburun Kalkınma Kooperatifi, Yarımada Sosyal Sorumluk Derneği, Karaburun Kent Konseyi Doğa Koruma Çalışma Grubu ve Kadın Meclisi üyeleri yer aldı. Karaburun Kent Konseyi tarafından yapılan açıklamada, “Karaburun Yarımadası’nda 10 Mart 2008'de onaylanan protoko l ve ek protokollerle Balıklıova Kuzeyi, Mordoğan, Küçükbahçe kuzeyi, Küçükbahçe güneyi, Gerence Körfezi ve Ildırı Körfezi 'Su Ürünleri Yetiştiriciliği Potansiyel Alanı' olarak belirlenmiştir” denildi. Karaburun halkının, bölgeye kurulmak istenen balık çiftlikleriyle ilgili karşı çıkış nedenlerini, 1 Mart 2013 tarihinde, Karaburun ve Mordoğan Belediye Başkanlıkları, muhtarlıklar, kent konseyi ve ilgili STK'ların imzalarıyla, Çevre ve UYARILARA KARŞIN Şehircilik Bakanlığı'na ilettiğine dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Buna karşın Egemarin Firması yine aynı bölgede, yine 2 bin 500 ton/yıl kapasiteli ve 117 bin 600 metrekare deniz alanını kapsayacak balık çiftliği için yaptığı ÇED başvurusu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygun bulunmuştur. Bu çerçevede, prosedür dosyasını tamamlamaktan başka hiçbir amacı olmayan sözde halkın katılım toplantıları düzenlenmek isteniyor. Ancak yarımada halkı bu toplantılara karşı çıkıyor ve gerçekleştirilmesini engelliyor.” FOÇA ALİAĞA Bilirkişi cürufu inceledi OZAN YAYMAN Aliağa'daki demir çelik fabrikalarından çıkan atıkların, Foça'nın Kozbeyli Köyü'ne bağlı Gölyüzü bölgesinde depolanmak istenmesine karşı çıkan kitlenin hukuk mücadelesi sürüyor. Foça Zeytin Üreticileri Birliği, Menemen Ziraat Odası ve Foça çevresinde yaşayan yurttaşların, İzmir Valiliği'nin cüruf sahası için “ÇED gerekli değildir” yönündeki kararının iptali istemiyle, İzmir İdare Mahkemesi'nde açtıkları davanın bilirkişi incelemesi dün gerçekleştirildi. İncelemeyi izleyen davacılardan Foça Çevre Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Bahadır Dorutürk, söz konusu alanın Ilıpınar Köyü su havzası içerisinde yer aldığına ve verimli tarım alanlarının ortasında bulunduğuna dikkat çekerek, “Yağmurlarla cürufların yeraltı sularına da karışabileceğine dikkat çektik” dedi. ELEDİYE KAZANDI Dorutürk, alanda cüruf sahası oluşturmak isteyenlerin DEÜ İnşaat Fakültesi'nden edindikleri sızdırmazlık raporuyla, geçici ruhsat aldıklarını belirterek, “Bu gelişmelere karşı bölge halkı olarak dava açtık. Foça Belediyesi'nin de konuyla ilgili açtığı ayrı bir dava var. O davayla ilgili, Danıştay'dan, Foça Belediyesi lehine karar geldi. O kararı bilirkişi heyetiyle birlikte alanda olan mahkeme başkanına sunduk” dedi. Dorutürk, keşifte yer alan hakimin kendilerini dinlediğini söyleyerek, “Yaşam savunucuları olarak, anılan bölgede cüruf depolanamayacağını savunuyoruz. Keşif sırasında, numuneler alındı ancak yöntemi sağlıklı değildi. Toprağın alt kısımlarından cüruf örneği almaları gerekiyordu. Tüm sürecin yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi. Kanserle mücadele için... ŞAHAP AVCI ALİAĞA Ağır sanayi kirliliğiyle dikkat çeken Aliağa'da doktorlar, eczacılar, diş hekimleri, avukatlar ve tanınmış isimler bir araya gelerek, Aliağa Kanserle Mücadele Derneği’ni kurdular. Kanser hastası sayısının gün geçtikçe arttığı ilçede, yeni kurulan derneğin başkanlığına Avukat Serkan Acan getirildi. Dernek yönetimi, bu akşam saat 20.30'da Petkim Kültür Merkezi’nde düzenleyeceği kokteyl ve ardından sahnelenecek "Nafile Dünya" adlı tiyatro oyunuyla Aliağalılarla buluşmayı amaçlıyor. Acar, Aliağa'da böyle bir dernek kurmaya neden gereksinim duyduklarını, şu sözlerle anlattı: “Günümüzde sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalılarından sonra, ikinci sırada yer alan kanser, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktır. Bu hastalık, ilçemizde de gün geçtikçe daha fazla can alıyor. Bu ölümleri öğrendiğimizde de , yapabileceğimiz tek şey üzülmek ve kendisine Allah'ta şifa dilemekten öte gitmemektedir. İşte bizler Aliağa'da bunun ötesine geçerek, halkımızı bu hastalıktan uzak tutacak tedbirlerle ilgili bir her platformda mücadele vermek, ‘erken teşhis hayat kurtarır’ prensibiyle erken teşhis için yapılması gerekenler hususunda insanlarımızı bilinçlendirmek istiyoruz.” ‘Yağmur çocuklar’ B İzmir'de otizmli çocuklar, Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında bisiklete bindi. 3 yıl boyunca otizmi araştırıp kaleme aldığı "Kırmızı Buğday" adlı kitabıyla dikkat çeken İzmirli Yazar Berrin Ergüç ve İzmir Bisiklet Derneği işbirliğinde gerçekleştirilen etkinliğe, 35 otizmli çocuk katıldı. Dernek üyeleri, bir aya yakın süre bu çocuklara bisiklete binme eğitimi verdi. Cumhuriyet Meydanı'nda buluşan dernek üyeleri, otistik çocuklar ve aileleri, Gündoğdu Meydanı'na kadar pedal bastı. ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE pedal bastı İ TARLADAN SOFRAYA İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) EgeKoop, tarladan sofraya sosyal perakendecilik modelini hedefleyen EGEM35 projesini kamuoyuyla paylaştı. EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “İzmir ve çevresinin ürünlerini tüketicilerle buluşturmayı, bu sayede hem üreticinin hem de tüketicinin kazanmasını hedefledik” dedi. EGEM35’in kesinlikle bir süpermarketler zinciri olmadığını belirten Aslan, “Aksine, kooperatiflerden ve doğrudan üreticiden elde edilecek ürünler, küçük esnafla buluşturulacak. Küçük esnafın işletme sermayesi güçlendirilecek ve 'birlikten kuvvet doğar'’ mantığıyla esnafın rekabet gücü artırılacaktır” dedi. nsan odaklı çalışmalar üzerinde durduklarını belirten Aslan, “Büyükşehir belediyesi hamiliğinde, halkın her kesimini kucaklayacak, Türkiye’nin her bölgesinde uygulanabilecek nitelikteki bu EGEM35 projemizin altyapısını hazırladık” diye konuştu. Projeyle, her mahallede muhtarlık sorumluluğunda kurulacak perakende satış birimleriyle, üretici ve tüketiciyi aynı noktada buluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. EGEKOOP C MY B