Catalog

N SAN CUMA NARLIDERE’DE ‘eimar’ DÖNEMİ EGE İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Narlıdere Belediyesi’nce, ‘Kent Bilgi Sistemi’ projesi kapsamında hazırlanan “eimar” sistemi hizmete girdi. Sistemle birlikte Narlıdereliler bugünden itibaren belediyeye uğramadan kendilerine ait imarların durumlarını internet üzerinden öğrenebilecekler. İlçe sakinleri, www.narliderebld.gov.tr adresinden imarın yanı sıra ilçenin sokak, hastane, resmi kurum, spor alanları, park ve dinlenme tesisleri gibi yerlerin bilgilerine de ulaşabilecekler. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, “Uygulamayla ilgili çalışmaları genişletmeyi planlıyoruz. Zamandan tasarrufta önemli bir adım olan sistemle, yurttaşlarımız için büyük kolaylık sağlanmış olacak. Narlıdereliler artık vakit kaybetmeden imarla ilgili güncel bilgilerine anında ulaşabilecekler” dedi. c İNSANA ASUMAN DAİR ABACIOĞLU asuabacioglu@yahoo.com Çeşme ve Sakız... Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’nun bazı çevreleri, Çeşme yerine Sakız Adası’na turist kazandırmaya çalışmakla eleştirmesi, oldukça gereksiz ve anlamsız bir kaygı ifadesidir. Bir kere Çeşme ile Sakız asla kıyaslanamayacak iki farklı turizm anlayışının geçerli olduğu beldelerdir. Sakız, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve yerel kültürü özenle korunmuş ve daha fazla yapılaşmaya açılması asla düşünülmeyen bir beldedir. Sakız’ın liman dahil hemen hemen tüm bölgeleri ve köyleri neredeyse Ortaçağ’dan günümüze kadar aynı özelliklerini devam ettirirken, Çeşme’de kale dışında tarihi yapı pek bulunmamaktadır. Çeşme, yıllar içinde gerçekleşen büyük bir tahribatla eski halini hatırlatacak tüm tarihi değerlerini çoktan kaybetmiş, beldenin yerel kültürü ve yaşam tarzı diye bir özelliği kalmamıştır. Sakız’da ulaşım, doğaya zarar vermesin diye çoğunlukla motosikletlerle ve genişletilmesi düşünülmeyen daracık, dolambaçlı yollar üzerinde yapılırken, Çeşme’ye ‘’yarımadanın kalbine sokulmuş bir hançer’’ diye tarif edilen çok şeritli otobanla gidersiniz; gençler bu otobanda son model arabalarıyla hız yaparlar. Sakız’da çok katlı betonarme oteller yoktur; geniş narenciye bahçeleri içindeki eski yapılar orijinal mimarisine sadık biçimde restore edilerek pansiyon olarak kullanılır; Çeşme’de ise otel inşa edilmedik boş yer kalmamıştır. Sakız’da istediğiniz her yerden billur gibi bir denize girersiniz; Çeşme’de ‘’beach clup’’ların işgal etmediği koy yoktur; buralardan denize girebilmek için küçük servetler ödersiniz. Sakız’da yediğiniz balık, rakı ve meze fiyatına Çeşme’de bir lahmacun yersiniz. Sakız’ın büyük yangından sonraki hali bile Çeşme’den daha yeşildir. Sakız’da yazlık siteler yoktur; Çeşme, yılın sadece bir ayında oturulan yüzlerce yazlık sitenin işgali altındadır. Sakız, yılın 12 ayı her hafta sonu ve her tatilde turist çeker, Çeşme ise yılın sadece iki ayı yazlıkçıları ve İstanbul’un sosyetesini ağırlar, geri kalan süre tüm turizm işletmeleri sinek avlar. Sakız’da küçük meyhanelerde ve tavernalarda yerel müzisyenlerin çaldığı yerel müziklerle eğlenir dans edersiniz; pansiyonunuza gittiğinizde sessizlik ve huzur vardır. Çeşme’de disko ve gece klüplerinden sabaha kadar dışarıya taşan gürültünün ulaşmadığı yer yoktur. Sakız’da yerel halk hem çalışır hem de turistlerle birlikte eğlenir; Çeşme’de yöre halkından gençler, büyük otellerde günde 18 saat sadece çalışır. Yani, Çeşme Belediye Başkanı Tütüncüoğlu’nun eleştirdiği gibi Sakız’ı övmeye, oraya turist kazandırmak için çalışmaya gerek yoktur. Zaten dünyanın her yerinden, başta Çeşme’den Sakız’a, yukarıda sıraladığım gerekçeler yüzünden akın akın insanlar gider. Öte yandan Sayın Tütüncüoğlu’nun, hükümet turizm amaçlı imar planlarını onaylamadığı için yedi yıldır Dubai ve Katarlı yatırımcıların Çeşme’ye yatırım yapamadıklarından yakınması da yersizdir. Çeşme’de turizm, bundan daha ileriye gidemeyecektir; Dubai ve Katarlı yatırımcılar 1.5 milyar dolarlık yatırım yapsa da yapmasa da Çeşme, daha fazla turist çekmeyecektir. Çünkü Çeşme’de, peşindeki magazin foto muhabirleri ordusuyla beach cluplarda bütün gün güneşlenmekten kararmış, geceleri iki dirhem bir çekirdek eğlence mekanlarında boy gösteren ünlü birkaç kişiyi görmek dışında yapacak pek bir şey yoktur. İstanbul sosyetesi Çeşme’den bıkıp da yeni yer arayışlarıyla yönünü başka tarafa çevirdiğinde Çeşme’de turizmin de sonu gelmiş olacaktır. O zaman Tütüncüoğlu, zaten yarı yarıya boş çalışan beş yıldızlı kocaman otellerle ve talan edilmiş bir Çeşme ile baş başa kalacaktır. Oysa Sakız Adası, bazı dönemlerde kriz nedeniyle turizm faaliyetleri gerilese de bakir koylara, çam ve sakız ağacı ormanlarına, tarihi dokusu aynen korunmuş köylere sahip olduğu sürece değerinden hiçbir şey kaybetmeyecektir. İzmir, İstanbul, Ankara’daki satış noktalarımızda ve Türkiye’nin her yerinden havale ile siparişlerinizde 30 % İNDİRİM kitap.cumhuriyeti.com.tr C MY B