Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c EGE MART AR AMBA EGE’den SERDAR KIZIK serdarkizik@cumhuriyet.com.tr ¦ Baştarafı 1. Sayfada 1975 yılında kurulan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, birbirinden nitelikli çalışmalarıyla kentin kültür ve sanat yaşamına renk katmayı sürdürüyor. Çokseslilik OĞUZ YILDIZ İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Müdür Ender Ünal: demokrasi demektir İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), bu sezonda da birbirinden nitelikli çalışmalarıyla kentlinin karşısına çıkıyor. İZDSO Müdürü Ender Ünal, kentin her oluşumunun içinde kültür ve sanatın olması gerektiğini söylüyor. “Çokseslilik demokrasi demektir” diyen Ünal’la, İZDSO’yu konuştuk. Sizin deyiminizle ‘içinde doğdum’ dediğiniz ve şimdi müdürlüğünü yaptınız İZDSO’yu nasıl değerlendirirsiniz? Kesin ve net “baba mirası” derdim. Yalnış anlaşılmasın bu tanım sahiplenmek için kullandığım bir tanım. Çünkü 1975 yılındaki kurucuları arasında babam Hüseyin Ünal da vardı. Bir yıl sonra da ben dünyaya gelmişim. Onlarla büyüme olanağı buldum. Müzikle ve inanılmaz insanlarla büyüyerek müziğe aşık oldum. Benim için artık başka bir iş düşünülemezdi. Ben de çocukluğumun harmanlandığı binlerce nota ve enstrüman eşliğinde yaşamımı şekillendirdim. Ve şimdi de o hayalini kurduğum ve içinde olduğum kurumun başındayım. Ancak “müdürlük” yalnızca bir sıfat tamlaması. Ben bir müzisyenim ve müziğin evrenselliğine gönül vermiş biriyim. Bu yüzden de miras demekle sanata sahip çıkılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. İzmirlinin İZDSO’ya bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? endisi de keman sanatçısı İzmirli sanatseverlerle yerel yönetimler, orolan Ünal, “Günümüzde üç kestrasına her zaman sahip çıkmış, tüm olumkişi bile bir araya geldiğinde suzluklara karşın kurumun yanında olmuştur. İzanlaşmakta zorluk çekiyor. Aynı mirliler kaliteli müzik dinleme konusunda keanda konuşup uğultu içinde sinlikle ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bizlerde bu dediklerini dinlemiyor ve bilinçle konser programlarımızın seçiminde bu titizliği göstermekteyiz. Seçkin bir müziksever kitanlamıyor. Bizler, 95 ayrı lesine sahibiz ve bunun mutluluğunu tüm orkestra enstürümanı bir araya getirip, elemanlarımızla yaşamaktayız. Çünkü dinlemeçıkardıkları sesleri ortak bir yi bilen, gerçekten istediği ve seçimini bu yüzpaydada buluşturup anlam den kullanan, “yanlışlıkla” değil kesin bir tercihle kazanmasını sağlıyoruz. Hiç bir konser salonlarımızı dolduran bir kitleye sahibiz. nota birbirini ezmiyor ve Yerel yönetimlerin desteğini esirgemediği İzmir’de ayrıca mutluyuz. tüketmiyor. Onlarca kişi ve Bilinçli bir dinleyicinin oluşmasında temel nebinlerce nota sahnede buluşup dir, nasıl oluşur? ‘çoksesli demokrasi’nin en Bilinçli bir dinleyicinin oluşmasında temel, güzel örneğini sunuyor” dedi. öncelikle ailenin güzel sanatlara ilgisiyle başlar. Bu bilinçle yetişmiş kuşaklar toplumu lıyoruz. Hem ruhsal ve psikolojik daha başarılı kendiyle destek hem de duyarlılığın artırENGİN daha barışık bir bimasını hedeflediğimiz çalışEĞLENCESİ DEĞİL!.. rey olarak zirveye malarımız bunlar. Terapi kontaşır. Kısacası serlerimize hastalara destek Ünal söyleşinin bitiminde “şunları da yalnızca evrenve moral vermek için devam eklemeden geçmeyelim” diyor: sel bir dil olaedeceğiz. Türkiye Görme “İnsanlar, Klasik Batı Müziği’nden rak müziği değil Özürlüler Kitaplığı’yla da korkmasınlar. Bu bir burjuva ya da ‘zengin güzel sanatların ortaklaşa çalışmalarda bueğlencesi’ değil, evrensel bir dildir. tüm dallarıyla lunup görmeyen sanatçılar Müziğin tınılarını duymak, evrenselliğe haşır neşir olmuş için kabartma notaların ulaşulaşmak için aynı çatı altında bir toplum, aydınmalarını sağladık. toplanalım. Korkmasınlar... lık yüzünü her zaKapımız her zaman man sergiler. Ve her AYGUN FARKI herkese açık...” konuda seçici olur. Te Yıllar sonra kente kazandırılan mel taşların oluşmasında saAhmed Adnan Saygun Saygun gibi özel natın inkar edilemez yeri olduğunu bibir mekanda konserlerinizi veriyorsunuz, melir ve yaşamını renklendirerek mutlu olur. Küçük kanların müzikteki yerini nasıl değerlendiriyoryaşta sanatla, özellikle de senfoniyle tanışan ki sunuz? şilerde saygı, görgü ve disiplin gibi davranışlar Öncelikle çok özel bir akustiğe sahip bir sakendiliğinden oluşur. Çünkü sahnedeki çok ses londa çalmak tarifsiz bir duygu. Böyle bir salon, liliği izlemeye gelen, topluluğa saygıyı da öğre hem performans gösteren sanatçı hem de dinlenir. Çünkü orkestrayı izlemek bir ritüle eşlik et yici açısından farklılıklar yaratıyor. Ancak böymek demektir. Kısacası hem geleceğin sanatçı le bir solana sahip olmak da sorumluluğu artırılarını hem de izleyicilerini oluşturmak için bir mis yor. Her zaman çıtanızı yükseltmek zorundasıyon da yüklenmiş bulunmaktayız. Bu kapsamda nız. Kısacası hata yapma lüksünüz yok. Öyleki ilköğretim öğrencileri ve minikler için konserler nasıl iyi bir resim yapabilmek için bembeyaz bir düzenlemekteyiz. safya gerekiyorsa iyi müzik için de “sessizlik” geSosyal sorumluluk projelerine devam edilecek rekiyor. Bu mekan da teknik özellikleriyle bizmi? lere bu sessizliği sağlıyor. Sessizlik bile oluştuBu alanda çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Ay racağınız müzik içinde bir değer, bir nota nitelirıca hastanelerde tedavi gören çocuklar için de ça ği taşıyor. K dünya çapında artıyor. Yıllardır zeytinyağı ülkesi olan Anadolu toprakları, bundan yararlanamıyor. Neden? AKP iktidarının tarım politikaları yüzünden. Ne doğru dürüst bir destek var, ne ticari politika. Köylüye adeta “üretme” deniyor. Mart ayının ilk haftasına gelinmesine karşın zeytin hasadı tamamlanamadı. Üretici, para bulup zeytini toplatamıyor ki, yağ elde etsin. Banka borçlarının peşinde icralarla boğuşuyor. Bu doğa mucizesi ürün, toprakta çürüyor. Zeytin bölgesi Edremit Körfezi’nde sıkıntı öyle büyük ki, üretici Murat Narin, 2005’te 7 lira olan sızma yağın bugün en çok 4.5 lira olduğunu söylüyor. Yıllık 200 bin ton rekolte öngörüsüne ulaşılamayacağını vurguluyor... Bir litre mazot parası bile etmiyor sızma. İki litre suya denk düşüyor neredeyse. Ege’nin diğer kesimlerinde de benzer bir durum söz konusu. Toptan 3 3.5 liraya ürününü elden çıkarmak zorunda kalıyor köylü. Oysa... Bu yıl dünyada rekolte eksikliği yaşanıyor. Toplamda üçte birlik üretim eksikliği söz konusu. 1.5 milyon tonla dünya birincisi İspanya’nın 600 bin ton açığı var. Bu durumda dünya ölçeğinde tüketici fiyatları tırmanırken Türkiye’de neden düşüyor? Tüccar iç piyasayı baskılıyor. Sorunun yanıtı küresel politikalar ve iktidarın üreticiyi desteklememesinde yatıyor. Oysa... Yılda 4 milyar dolarlık sıvı ithalatı yapıyoruz. Geniş ve verimli topraklara, uygun bir iklime sahip Türkiye’de dışarıya ödenen bu para, devasa boyutta. Nasıl bu durum yaratılıyor? AKP iktidarı dışarıya ödediği paranın küçük bir bölümünü örneğin zeytinyağı üreticisine verse, sorun çözülecek. Hem bir dizi sakıncaları olan bitkisel yağlar yerine dünyanın en değerli yağının tüketimini destekleyerek halkın sağlığını da korumuş olacak. AKP iktidarı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı aracılığıyla Türkiye’nin 2015’te İspanya’nın ardından dünyanın ikinci büyük zeytinyağı üreticisi olacağını söylüyordu. Gel de inan!.. Caz başladı! İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği “20. İzmir Avrupa Caz Festivali” Kerem Görsev’in verdiği konserle başladı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) konsere müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdi. 20 Mart’ta son bulacak festivalde bugün Yuri Honing sahne alacak. Z c EGE MART YIL : AR AMBA SAYI : S İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Haber Müdürü: YUSUF ÖZKAN Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C MY B