23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

c 17 AĞUSTOS 2012 CUMA EGE Turizmci SİT alanlarına otel yaptı, ucuz turist getirdi, arıtma tesisini çalıştırmadı, denizler lağıma dönüştü, sonuçta birileri para kazandıysa da bu ülke ekonomisi olmadı... 3 Bindiğimiz ASUMAN ABACIOĞLU Türkiye’yi yönetenlerin birazcık ülkelerini koruma kaygıları olsaydı eğer, turizmi geliştirmek için kilometrelerce uzanan kıyılarımızı kocaman oteller ve tatil köyleri ile doldurmak yerine küçük pansiyonları teşvik ederlerdi. Antalya’nın, Muğla’nın güzelim koylarını ve kıyılarını şimdiki haline dönüştürmeden önce yapılmalıydı bu. Artık çok geç; turizm adına çok şey yitirdik; yine de ne kaldıysa elimizde hiç değilse onları korumak için bir şeyler yapılabilir. Turgut Özal zamanında başlayan bir furya ile Arkeolojik ve Doğal SİT, özel çevre koruma bölgesi dinlemeden turizm adına bütün kıyılarımızın, ormanlarımızın, zeytinliklerimizin, tarım alanlarımızın bazı şahıslara, şirketlere 49 yıllığına tahsis edilmesi yani peşkeş çekilmesi, bu alanlara neredeyse sıfır faizle krediler verilerek devasa oteller, tatil köyleri inşa edilmesi, Türkiye’nin doğal rezervlerinde büyük bir kayba neden oldu. Diğer yandan kitle turizmini hedefleyen bu yönelim ülkemizin turizm gelirlerini bir miktar artırsa bile asla istenen düzeye getirmedi. Yani turizm gelirlerimizi artıracağız diye tüm doğal ve tarihsel değerlerimizi har vurup harman savururken, Avrupa’nın ucuz tatil ülkesi olmaktan öteye gidemedik. Kendi vatandaşlarımıza ulaşılması mümkün olmayan fiyatlarla sattığımız bu otel ve tatil köylerindeki yatakları yabancı tur operatörlerine bir sigara paketi fiyatına üstelik ‘’her şey dahil’’ olmak üzere pazarladık. Buna rağmen kıyılarımızı betona dönüştüren bu dalı kestik! mızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı tahrip etmeden turizmin sürekliliğini sağlayabilirdik. Şimdi elimizde kirlenmiş, betona dönüşmüş kıyılar ve denizimiz, azalmış, kelleşmiş ormanlarımız, fiyatını biraz artırınca yönünü başka bir ülkeye çevirecek tur operatörlerinin insafına kalmış bir sürü boş yatağımız var. Bir türlü uygulamaya geçirilemeyen yazlık evlerin pansiyon olarak kullanılması projesinin, devlet tarafından ciddiye alınarak teşvik edilmesi gerekir. Belirli düzenlemeler yapılarak, yasal koşullar getirilerek atıl durumda olan binlerce yazlık ev, turizme kazandırılabilir ve ekonomik bir canlılık sağlanabilir. Diğer yandan küçük aile işletmesi şeklindeki pansiyonlar, doğayla daha uyumlu bir yapılaşma yaratabilir, çevrenin korunması açısından daha uygun bir çözüm oluşturabilirler. Kültürel etkileşim, yerel halkın turizme katılımı ve gelir elde etmesi sağlanabilir; doğaya, tarihe ve kültürel unsurlara duyarlı daha az sayıda ancak daha nitelikli turistle aynı sonuca ulaşmak mümkün olabilir. Her şey dahil sistemiyle tatil köyünden dışarıya adımını atmayan turistlerin hava alanlarında yarattığı kalabalık, görüldüğü üzere turizm gelirlerini artırmıyor. Klimaları çalıştırıp otel odasından dışarıya çıkmayan, çevresini tanımak için etrafta dolaşmayıp havuzda zaman geçiren, açık büfede bol bol yiyecek çarçur eden turist profili için zaten Türkiye ya da başka bir yerde tatil yapmış olmak bir fark yaratmıyor. Onlar için de yeterince otel ve tatil köyümüz bulunuyor. Alman başkonsolosundan gazetemize ziyaret İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Margit Haberle, gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık'ı ziyaret etti. Başkonsolos Haberle, Bergama'daki arkeoloji kazı çalışmalarını sürdüren Alman ekibin önemli bulgular elde ettiğini, bu eserlerin kısa zamanda kamuoyuna açıklanacağını dile getirdi. BÜYÜKŞEHİRTMMOB GERGİNLİĞİ PANSİYONLAR TAHSİS, PEŞKEŞ... Odalarda rahatsızlık İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin meslek odalarının vize harcını kaldırmasıyla ilgili yönetmelik değişikliği sonrası kurumlar arasında başlayan gerginlik sürüyor. Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Özcan Uğurlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun meslek odalarının bazı projelere karşı çıkması nedeniyle içinde biriktirdiği öfkeyi açığa çıkardığını söyledi. Uğurlu, “Büyükşehir belediye meclisinde oybirliğiyle kamusal projelerde meslek denetiminin aranmaması yönündeki karar çıktı. Bu kararla iktidarla muhalefet ele ele görüntü çiziyor. Sayın Aziz Kocaoğlu'nun eleştirilerimize iktidar ağzıyla yanıt vermeye çalışması ancak siyasi aymazlıkla açıklanabilir” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği ve Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle yapı denetiminde meslek odaları devre dışı bırakıl mıştı. Bunun sonucunda İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi de, İmar Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle İzmir'de yıllardır belediyelerle TMMOB'ye bağlı odaların birlikte yürüttükleri yapı denetimini ortadan kaldırılmıştı. binlerce otel ve tatil köyündeki yatakları yüzde yüz doluluk oranına ulaştıramadık. Bu otel ve tatil köylerinin işletmecileri yabancı turistlerden yeterince kazanamadıkları paradan tasarruf edebilmek için arıtma tesislerini çalıştırmadılar ya da daha beteri çoğu zaten hiç arıtma tesisi kurmadı; turizm adına her şey serbest bir dönem başladı böylece. Turizmciler kendi bindikleri dalı yok ettiler zamanla; denizlerimiz lağıma dönüştü. Birileri bu işten para kazandıysa bile bu, ülke ekonomisi olmadı. Bu yöntem işe yaramadı; itiraf etmenin zamanıdır artık. Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bile butik otelcilikten İTİRAF... söz ediyor şimdi. Ancak bu, otel yapımı furyasının sonuna geldiğimiz anlamına gelmiyor ne yazık ki. Hala ‘’yatak sayımız yeterli değil; yeni oteller yapalım’’ anlayışı devam ediyor ve bu anlayışın sahipleri koruma altındaki doğal alanlara gözünü dikmiş durumda. SİT alanlarını ikinci dereceye düşürerek turizm yapılaşmasına açmak, günümüzde de geçerliliğini sürdürüyor. ‘’Turistik tesis’’ deyince akan sular duruyor. Oysa korumacı ve akılcı yöneticiler en baştan butik otel ve pansiyonculuğa yönelirdi. Tarihi yapıları yıkılmaya terk etmek yerine aslına uygun ve denetimli olarak restore ederek turizme kazandırmak, daha nitelikli turist çekmek ve aynı parayı kazanmak mümkün olabilirdi. Böylece tarihi mirası HATAMIZ VARSA DÖNERİZ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kendilerinin yalnızca bakanlığın yaptığı yönetmelik değişikliğini uyguladıklarını söyledi. Odaları hak kaybına uğratmadıklarını savunan Kocaoğlu, “Odalar, konuyu sanki bizim yetkimizdeymiş gibi değerlendiriyor. 8 yıldır odalarla hiçbir sorun yaşamadık. Hatamız varsa dönmesini biliriz. Ancak bizim imar yönetmeliğinde yapılan değişikliğe uymamak yönünde karar vermemiz söz konusu değil” dedi. ÇALIŞMA HAKKI Emekli hekimler kazandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Tabip Odası, 65 yaş üstü hekimlerin kadro dışı geçici çalışma hakkını kısıtlayan işleme karşı açtığı davayı kazandı. İzmir 4. İdare Mahkemesi'nce iptal edilen karar doğrultusunda SSK emeklisi hekimler, özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici çalışabilecek. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliği'nde, emekli olan hekimlerin özel sağlık kuruluşlarında kadro dışı geçici çalışabileceği düzenlenmiştir. Ancak İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, bu düzenlemeden sadece Emekli Sandığı'ndan emekli olan hekimlerin faydalanabileceğini, SSK ve BağKur statüsünden emekli olup da 65 yaşını doldurmuş hekimlerin bu maddeden faydalanamayacağını ifade etmiştir. SSK statüsünde emekli olup da 65 yaşını doldurmuş bir hekimin özel bir tıp merkezinde kadro dışı geçici çalışma talebinin İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından reddi üzerine İzmir Tabip Odası desteği ile açılan davada, İzmir 4. İdare Mahkemesi işlemi iptal etmiştir” denildi. Açıklamada, uygulamanın anayasanın eşitlik ve çalışma hakkını düzenleyen hükümlerine aykırılık bulunduğuna karar verildiğine dikkat çekilerek, yöneticilerin hukuka uygun davranması istendi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear