25 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

c 4 HAZİRAN 2012 PAZARTESİ EGE PATİKA HALUK IŞIK [email protected] Bir Gemide MMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu adına Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından, Türkiye’nin önemli yazar ve şairleri Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif anısına “Devrimci Yazar ve Ozanlarımızı AnıyoruzHaziran'da Ölmek Zor” isimli bir etkinlik gerçekleştirilecek. MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde bugün saat 19.00’da başlayacak etkinlikte, Nazım Hikmet, Ahmed Arif ve Orhan Kemal'in mücadelelerini anlatan sinevizyon gösteriminin yanı sıra Nazım Hikmet ve Ahmed Arif'ten şiirlerin oluşan bir şiir dinletisi yapılacak. İzmir Müzisyenler Derneği’nin şarkıları ile katılacağı gecede ayrıca MMO İzmir Şubesi Halkoyunları Topluluğu "Zeybek Ekibi" ve "Horon Ekibi" de sahne alacak. Anma etkinlikleri, 6 Haziran Çarşamba günü Alsancak 1462 Sokak’ta bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Lokali önünde Bandista grubunun vereceği konser ile devam edecek. Konser saat 20.00’de başlarken İzmirliler tüm etkinlikleri ücretsiz izleyebilecek. HAZİRANDA ÖLMEK ZOR... T Uğurtaş, bölgedeki tesislerin satılık veya kiralık olduğu iddialarının yanıltıcı olduğunu söyledi Aliağa’da boş yok! Uğurtaş, komşu illerdeki OSB’lerin teşvik yolu ile öne çıkarılmasının haksız bir uygulama olduğunu düşündüklerini ve bu hususu pek çok kez dile getirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Bu haksız uygulama İAOSB gibi TEŞVİK... KARDEŞLER SEZONU KAPATTI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş yeni teşvik yasası ile ilgili eleştiriler yapılırken, İAOSB’deki tesislerin üçte birinin satılık veya kiralık olduğu söylemlerinin yanıltıcı olduğunu belirterek, “Aksine, İAOSB doluluk ve faaliyet oranı bakımından ülkemizin önde gelen OSB’lerindendir” dedi. gelişimini tamamlamış OSB’leri etkilediği gibi, gelişmekte olan, yeni kurulan OSB’lerimizi çok daha güçlü bir biçimde etkilemektedir. Ancak, sanayici ve yatırımcımızın bölgemize ilgisi hiç azalmadan sürmektedir. Bunun en son örneği ihale yolu ile satışa sunulan 20 sanayi parselimizin 18’inin alıcı bulmasıdır. Satışa hazır hale getirilecek yeni sanayi parsellerimize de, yatırımcıların ilgisi sürmektedir. İAOSB sahip olduğu altyapı, katılımcılarına sunduğu hizmetler ile yatırımcı gözünde ayrı bir yere sahiptir. Ayrıca İAOSB, lojistik ve coğrafi avantajları, sahip olduğu insan kaynağı ve sanayi kültürü gibi stratejik özellikleri ile de artan rekabet koşullarında her geçen gün daha çok değer ve önem kazanmaktadır.” zmir Büyükşehir Belediyesi’nin AblaAğabeyKardeş Projesi’nde bir dönem daha sona erdi. 20112012 Kış Dönemi’nin kapanış etkinliği, abla, ağabey ve kardeşlerin katılımıyla, İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda gerçekleşti. Küçük katılımcılarının yaşadıkları kenti daha iyi tanımasını hedefleyen etkinlikte, kardeşler ve gençlere, kent yaşamına katkılarından dolayı sertifika verildi. İ KONUK RECEP BOZKURT Foça Kitap Şenliği 100 kişiden 4’ünün kitap okuduğu buna karşın yüzde 94’ün televizyon seyrettiği toplumumuzda ne acıdır ki, “dedikodu kültürü”, “seyir kültürü” ve “kulak kültürü” giderek yaygınlaşıyor; insanımız artık dizilerdeki gibi tanışmak, reklamlardaki gibi konuşmak istiyor. Birde buna yalan, iftira, pusu ve tuzak gibi insan onurunu derinden yaralayan, çaresiz ve naçar bırakan davranışların her alanda görülmesini de eklersek; varacağımız noktanın ne olacağını düşünmek bile istemem. Ama ne sevindirici ve umut vericidir ki; bu kötü gidişi gören, toplumumuzu çürütmesini engellemek için bütün iyi niyetleriyle çözüm arayan ve var güçleriyle çalışan yurttaşlarımız ve kurumlarımız da var. İşte bunlardan birisi de Foça Kitap Kulübü... 2009 yılında aralarında Ayla Karatekin, Zühal Özügül, Selma Bülbül, Olcay Gürkan, Birgin Denizci, Oya Salman ve daha ismini yazamadığım bir avuç hanımefendinin girişimleriyle kurulan ve bugün 50’ye yakın aktif üyesiyle kültür yaşamımızı ışıklandıran kitapseverlerin oluşturduğu bu kulüp, Foça’da güzel işlere imza atıyor. Ülkemizde karşılaştığımız sorunların bir çoğunun kaynağının bilgisizlik olduğunu gören ve İnsan için en kolay, en etkin öğrenme yolunun kitap okumaktan geçtiğine inanan bu yurtsever kadınlarımız kitap okuma ve okutmanın yararlarını geniş kitlelere anlatmanın, kitap yoluyla onlara ulaşmanın yollarını arıyorlar. Bu iş için önce kendileri ülkemizde yayınlanan kitapları ulusal basından izliyorlar, bu kitapları edinerek yine önce kendi aralarında okuyup tartışıyorlar; edindikleri kitapların bir kısmını Foça Halk Kütüphanesi’ne bağışlıyorlar, bir kısmını da geçen yıl “Okuduğun Kitabı Getir, Beğendiğin Kitabı Al Götür” sloganıyla başlattıkları I. Kitap Şenliği’nde olduğu gibi okuyucuyla buluşturuyorlar. Geçen yıl bu şenlikte tam 500 kitabı kitapseverlere bedava olarak dağıttılar. Bu yıl da Foça Demokrasi Meydanı’ndaki 2.Kitap Şenliği’nde 1200 kitap okuyucularla buluştu. Bütün amaçları okunmuş ya da yeni alınmış kitapların paylaşımını sağlamak, kitap okumayı teşvik etmek. Ne güzel... Foça Kitap Kulübü üyeleri ayda en az bir kez Halk Kütüphanesi’nde toplanarak çeşitli festivallerde ödül kazanmış filmleri izliyorlar, üyelerini ve sevenleri sinema, tiyatro, konser gibi kültür etkinliklerine katılmalarını sağlıyorlar. Üyelerine ve isteklilere yurtiçi ve yurtdışı gezileri düzenliyorlar. Ağaçlandırma mevsimlerinde yeşil bir Foça yaratmak için ağaç dikiyorlar. Her yıl Mart ayı içinde düzenlenen Kütüphane Haftası etkinliklerine katkıda bulunuyorlar. Yazarları, Sanatçıları Foça’ya davet ederek kentin sosyokültürel yaşamının zenginleşmesini sağlıyorlar. 70 milyonu aşan nüfusumuz için yalnızca 1435 kütüphanenin bulunduğu ülkemizde (Nüfusu bizden biraz fazla olan Almanya’da 11 bin kütüphane bulunuyor) John Milton’nun söylediği gibi “Kitaplarla insanlara kan veriyorlar...” Foça Kitap Kulübü’nün faaliyetlerinin hemen hepsi daha çağdaş, daha demokrat, daha varsıl, daha uygar, birlikte ve barış içinde yaşayacak bir toplum yaratmak için... Bundan daha güzel ne olabilir ki... R E L L Pİ İÇİN YA N A P M KA Eski sararmış bir fotoğraf sayesinde, yıllar önce tiyatro sahnesiyle tanıştığını öğrendiğimiz Başbakanın, yıllar sonra bu sanata ve emekçilerine dair söyledikleri ve sonrası malum. Kişisel ve örgütsel itirazlar kadar, destekleyen ve bunu gerekçelendirmeye çalışanların söyledikleri de, arşivlerdeki yerini almış durumda. Her konuda olduğu gibi, kültür ve sanatla devlet ilişkisi üstüne, üst perdeden kurulan, öfke ve hırçınlık dilinden bolca yararlanılan ve karmaşadan medet umularak yaratılan tsunami, şimdi yerini sessiz bekleyişe bıraktı. Resim, heykel, tiyatro derken, sorunun salt belli sanat dallarına değil, topyekun kültür ve sanat algısına yönelik bir tavrın ve dünya görüşünün yansıması olduğunu sürekli vurguladık. Kuşkusuz salt kültür ve sanat değil, daha geniş bir çerçevede, devlet ve kurumlarına, bireysel ve toplumsal yaşamlara ve geleceğe yönelik tasarım girişimlerine; kısaca henüz yüz yaşına ulaşmamış Cumhuriyete, kimlik ve güzergah çizme çabalarına tanık olmaktayız. Buna kimileri değişim ve ilerleme, kimileri sapma ya da gerileme adını vermektedir. Madem ileri demokrasi mevsiminde olduğumuz söyleniyor, hepsi de tartışılmaktadır, tartışılacaktır, elbette ve doğal olarak. Bir daha altını çizmek gerekirse, var olan iktidarın ve başbakanın söylem ve eylemleri, dünya görüşlerinin bire bir yansımasıdır ve bunun gereklerini, eğmeden bükmeden, süslemeden gizlemeden yaptıkları için, takdir edilmelidir. Bu anlamda, her türlü hazırlıksızlık, rahatlık ve salt söylemle yetinmeler için, bir ders niteliği de taşımaktadır. Bu dersin adı bilmem şöyle olur muydu; “dünya görüşü sözü, söz eylemi, eylem yaşamı belirler.” Yaşadıklarımız ve gözlemlerimiz, söyletmeden edemiyor, bağışlansın; sokakla ve insanla yeterli bağ ve birliktelik sağlayamayanların, bir gün bu bağa ve birlikteliğe gereksinimleri olduğunda, yalnız ve desteksiz kalabileceklerini tarih yeterince kanıtlamıştır, kanıtlamaktadır. “Gemisini kurtaran kaptan” sözüne sığınmak, görece konfor yaşatabilir. İyi de, deniz gerçek ve hesapsız yüzünü, gemi modellerine göre göstermez ki... Gemi deyince, ben Ferit Edgü’nün 1979 Sait Faik Ödüllü yapıtı, “Bir Gemide”sini anımsarım. Yazarın, Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanından alıp, yapıtının ana izleğine dönüştürdüğü şu belirleme, bilmem ahvali betimlemeye yeter mi? “Hepimiz, bir gemide toplumsal ve bireysel felaketlerle dolu günler yaşıyoruz.” Belirlemeler tamam da, şimdi öngörülere bakmak ve görmek zamanıdır. Gün ve gündemin ustaca değiştirildiği bir süreçte, kültür ve sanata yönelik tasarruflar, elbette niyete bağlı mecralarda sürmektedir. Yeri geldikçe, bu konuyu işleyecek, düşüncelerimizi paylaşacağız. Kaygımız ve saygımız salt belli sanat dallarına ve kurumlarına değil, ülkemize dairdir de ondan… Rekin Teksoy’u yitirmenin acısını yaşarken, rastlantıyla okuduğumuz bir haber bize şaşkınlık, sevinç ve umut yaşattı. Aydın’da Bulvar Sıla Kitabevi vardır. Sıla Kültür Yayınları olarak, ilk kitaplarını basmış durumdalar. Tanışmayı çok istediğim yayıncı Hüseyin Oğuz’la, çevirmen İsmail Cengar’ın emek ürünü olan “ilk kitap” nedir, biliyor musunuz? Christopher Marlowe’dan “DR. FAUSTUS”! Bir “taşra” kentinde, yeni kurulmuş bir yayınevi, böylesi bir cesaret gösteriyorsa, öncelikli görev kuşkusuz Aydınlılara düşmektedir. Haydi bakalım efeler, sıra paylaşmakta! Hiçbir yerde okuyup izleyemeyeceğiniz bu güzelliği yazmak, hele yaşadığımız çölleşmede, bize mutluluk veriyor. Yürekten kutluyor, yeni yayınevimize başarılar diliyoruz. İzmir ve bölgemizdeki yayıncılık etkinliklerini ihmal ettiğimiz malum. Katkılarınızla, durumu biraz konuşalım mı? Adresimiz yukarda... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği “Atık Pil Toplama Kampanyası”nda, 7 ayrı dalda yarışma düzenlendi. Dereceye girenlere teşvik ödülleri de verilecek. Kampanyada geçen yıl 25 ton atık pil toplanarak doğaya zarar vermeden yok edilmişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, çevre bilincini yaygınlaştırmak amacıyla 1998 yılından bu yana her yıl Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında sürdürdüğü kampanyanın 15.’sini gerçekleştiriyor. Kampanya bu yıl 57 Haziran 2012 tarihleri arasında yapılacak. B üyükşehir tarafından 15. kez düzenlenen kampanyayla çevre bilincinin aşılanması hedefleniyor. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) işbirliğinde gerçekleşecek olan atık pil toplama kampanyasına katılmak isteyenler, yıl boyunca topladıkları kullanılmış pillerini belirtilen tarihlerde belediyenin giriş kapısında kurulacak stanttaki kumbaralara tarttırarak teslim edebi lecek. Kampanya kapsamında 2007’de 8 ton, 2008’de 8.6 ton, 2009’da 13.4 ton, 2010’da 21.1 ton, 2011 yılında da 25 ton atık pil toplanmış ve uygun şartlarda doğaya zarar vermeden yok edilmişti. Kampanyada toplanan atık piller; okullar, çocuklar, anaokulları, yetişkinler, gençler, şarjlı piller ile firmalarkurumlar olmak üzere yedi kategoride değerlendirilecek. Her kategoride ilk üç dereceye girenlere bisiklet, fotoğraf makinası, dizüstü bilgisayar, kitap ve spor seti gibi ödüller verilecek. Ödüller, 12 Haziran'da Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilecek törenle sahiplerine sunulacak. Op.Dr. Salih SADIK Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Tam Gün Muayene C MY B 0 232 463 27 22 0 232 422 66 55 www.salihsadik.com.tr C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear