Catalog

c 4 EGE 11 MAYIS 2012 CUMA İzmir'in gündemini işgal eden her konu, bir biçimde trafik ve otopark sorunuyla bağlantılı Mümkünse otoyol yapmayın! ASUMAN ABACIOĞLU Aslında başka şeylerden söz eder gibi görünüyor ama hep aynı noktaya geliyoruz. Örneğin geçen hafta birbirinden bağımsız gibi görünen gündemdeki birçok olayın ortak bir noktası var. Son haftanın gazete haberlerini şöyle bir gözden geçirdiğinizde bu durumu fark ediyorsunuz; Boyoz Festivali’nde keşmekeşe dönen trafik, İzmir Barosu’nun ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nun Konak tünellerine itirazı, Körfez tasarım projesi, İzmir Limanı ve Üçkuyular bölgelerinde planlanan AVM’ler, Bayraklı’da planlanan gökdelenler, Alsancak eski Tekel binalarının restorasyonunda otopark yapımına Koruma Kurulu’nun itirazı, Kordon’un trafikten arındırılması projesi, metroda süre uzatımı... Her şey trafik ve ulaşım ile ilgili. İzmir’in gündemini işgal eden her konu bir şekilde bu sorunla bağlantılı; her yatırımın ucu bu çıkmaz sokağa ulaşıyor; bütün projeler aynı noktada düğümleniyor. Birazcık yağmur yağsın, kent içinde bir etkinlik düzenlensin, bir konser, bir maç, bir miting yapılsın; yine ortalık birbirine giriyor, kent içine arabasıyla giren bir daha çıkamıyor; ulaşım işkenceye dönüşüyor. İzmir’in ince bir dengede yürüyen ulaşımı, en küçük bir olayla alt üst oluyor; içinden çıkılmaz hale geliyor. yapmak istiyorlar ve soruyorlar; ‘’otoparksız kültür merkezi olur RABASIZ... mu?’’ Öyle ya, biraz ileride hafif Öte yandan İzmir’in en büyük soraylı sistemin merkez durağı olan Alrunu ulaşım, trafik yoğunluğu ve otosancak Garı, daha ötede Alsancak isparktır dedikçe, kendilerine ‘‘İzkelesi varken, kentin tam ortasına mir’in hizmetkarı’’ adını veren arabasız gelinir mi? bazı çevreler, ‘’tüp geçitAncak geçen haftanın ler yapalım, yeni otoen güzel sözünü Banu parklar inşa edeŞen’in Hürriyet Gazetesi’nde yaörfez tasarım projesiyınlanan röpornin yürütücülerinden tajında Körfez İlhan Tekeli'nin de deTasarım Prodiği gibi AVM'lerin, jesi’nin yürügökdelenlerin, ototücülerinden yolların İzmir'de Prof. Dr. İlhan yaşam kalitesiTekeli söyledi. ne nasıl bir katAynı kelimelerkısı olduğu le olmasa da söytartışılmalı. lediği şey, kente yönelik yatırımlarda en önemli unsurun para değil insanların yaşam kalitesine lim, katkısının olup olmamasıydı. İzuçan yollar mir’de yaşam kalitesine en büyük döşeyelim’’ şeklinde çökatkı ise İzmirlilerin denizle ilişkilezüm yerine sorunları derinrinin olması ve yaşamlarını evde kaleştirici projeler geliştiriyorlar. palı olarak değil açık havada geçirİktidar partisi, bir yandan metroyla meleriydi. Bence bu, İzmirliler adına ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yapılmış en önemli ve gerçekçi teseleştirirken, diğer yandan soruna çöpitlerden birisiydi. züm olarak bütün özel araçları kent O zaman şuna bakmak gerekiyor; merkezine yığacak bir yatırıma başlıbütün bu yatırımlar, projeler, İzmirliyor. Yatırımcılar koca koca lerin yaşam kalitesini yükseltecek ve AVM’ler, gökdelenler planlayıp ‘’İzonları mutlu edecek mi? Biz, açık hamir’in gelişmesine’’ katkıda bulunvayı, deniz kenarında oturmayı, çiğduklarını ileri sürerken, bölgenin zadem yiyerek ağır ağır yürümeyi, yüten yoğun olan trafiğinin bu ‘’gelişrürken etrafa bakınıp gelen geçeni meyi’’ kaldırıp kaldıramayacağını gözlemeyi seven bir kentin telaşsız, hesaba katmıyorlar. İşadamları, tarihi kaygısız, sakin insanlarıyız. yapıları kültür sanat merkezi olarak Körfezin çamuruna gömülecek türestore ederken altını oyup otopark nel için harcanacak milyonlarca lira A K nın belki de daha azıyla gemiler alınsa, bu gemilerle denize bakarak yapacağımız yolculuk mesela bizi daha çok mutlu etmez mi? Tarihi Tekel binalarının restorasyonundan bile daha pahalıya mal olacak bir yer altı otoparkına park edebilmek için Alsancak’ın her zaman sıkışık trafiğinde yol almak çok mu gerekli? Bu tarihi mekanda çevremizde araba yığınları olmadan yapacağımız bir yürüyüş daha nostaljik ve mutluluk verici olmaz mı? İzmir Barosu’nun, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nun söylemiyle Konak tünellerine, uçan yollara 130 milyon lira harcayarak özel araçları kent içine yığmak yerine daha da ucuza tramvay yolları yapmak biz İzmirliler için daha hayırlı olmaz mı? Üçkuyular, Liman ve daha başka yerlerde binlerce metrekarelik AVM’ler yerine açık hava sinemaları inşa edilemez mi? Kordon’a hiç araba sokmasak da küçük iskelelerden yanaşacak teknelerle gelsek, biramızı denizi görerek içsek olmaz mı? Bütün Körfez kıyıları boyunca kesintisiz yaya ve bisiklet yolları yapılsa, hem spor yapmış olsak, hem hava kirlenmese ve korna gürültüsü ortadan kalksa İzmir’de hayatımızın kalitesi yükselmez mi? Hatta eliniz değmişken Çeşme Otobanı’nın birer şeridine hızlı tren rayı döşeseniz, Çeşme’de denize girmek ve piyasa yapmak için daha çok yer açılmaz mı? Mümkünse diyorum artık hiç otopark ve otoyol yapmasanız, İzmir daha yaşanılır bir kent olmaz mı? TEKNOPARK İ PROTOKOLÜ DENİZİ GÖREREK zmir, yeni bir teknopark kazanıyor. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde oluşturulma aşamasındaki “teknopark”ın ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulması için çalışmalar tamamlandı. 21 kurucu üyenin imzasıyla hazırlanan protokol önümüzdeki günlerde onaylanması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na gönderilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de “kurucu üye” olarak yer aldığı Teknopark, iki bölgede oluşturulacak. Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampusü’nde yer alan 17 bin 400 metrekarelik alan ve üniversitenin İnciraltı yerleşkesinde üniversite hastanesinin yanında bulunan 10 bin 487 metrekarelik alan teknopark için kullanılacak. Protokol imza törenine, kurucu heyette yer alan kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, “Teknoparkların kurulması ve gelişmesine her türlü desteği vermeliyiz. Tüm yerel yönetimler olarak, teknoparkların, bilimsel araştırmaların, ARGE çalışmalarının en büyük destekçisi olacağız. İyi bir başlangıç yaptık ve sonunun da iyi geleceğine inanıyorum” dedi. C MY B C MY B