Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 2 EGE Levent Gedizlioğlu, ürettiklerini Kedi Kültür Sanat Merkezi’nde kendine özgü diliyle izleyicisine sunuyor SERDAR KIZIK izmir@cumhuriyet.com.tr 20 OCAK 2012 CUMA EGE’den ¦ Baştarafı 1. Sayfada Kedi’de beş adım OĞUZ YILDIZ Sanatsal üretimin ve yaratmanın heyecan verici bir eylem olduğunu söyleyen Levent Gedizlioğlu, “ürettiklerini” sanatseverlerle paylaşmaya başladı. “Desenler Grafikler” teması altında topladığı projesinin ilk ayağını geçtiğimiz günlerde Kedi Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdi. “Anlatılacak çok şey var. Ve bu anlatılacaklar için çok farklı diller kullanılabilir. Yeni bir anlatı dili oluşturulabilir de... Ben biraz resim, resme biraz heykel, grafik, bunlara müzik, söz ve hayallerimi, düşlerimi de ekleyerek, bilgisayar katkısıyla bir dil oluşturma çabasındayım. Belki de böyle bir dil vardır, ben bilmiyorumdur” diyerek ilk gösterimi gerçekleştiren Gedizlioğlu’nun projesi, 5 adımdan oluşuyor. İlkini “Portreler, Kuşlar, Kelebekler, Deniz Kabukları” adı altında sunan Gedizlioğlu diğer 4 sunumu da yine aynı mekanda gerçekleştirecek. Sunumlar, şubat, mart, nisan ve mayıs aylarının ikinci salısı saat 19.20’de izleyicisiyle buluşacak. Çalışmalarının alt yapısında fotoğraf olduğunu vurgulayan Gedizlioğlu, şunları vurguluyor: “Şüphesiz fotoğraf çekmek yalnızca denklanşöre basmak değildir. Ancak fotoğraf için de mutlaka denklanşöre basılacaktır. Ben ciddi şekilde 1983'den bu yana denklanşöre basıyorum. Epey de birikimim oldu. Yeni çalışmalarımda bu birikimimin katkısı çoktur.” Kendisini “esas olarak ben bir mimarım” diye tanımlayan Gedizlioğlu, “Çok uzun yıllardan bu yana mekan üretiyorum. Dolayısıyla, anlatı dilimin çatısında mimarlık ve mekan önemli bir yer tutuyor. Bu son çalışmalarım, mimarlığımın bir sonucu denebilir” diyor. “Titrlerin” havalarda uçuştuğu, mesleklerin tanımının iç içe geçtiği günümüzde hala ne yaptığını bilen birilerinin sunumlarını izlemek isteyenlerin bilgisine. Gedizlioğlu’nun farklı disiplinleri harmanlayarak oluşturduğu seçkilerinin sunumları Kedi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sizleri bekliyor olacak. MİMARLIĞIN SONUCU... DENKANŞÖRE BASMAK G edizlioğlu, ‘Desenler Grafikler’ adı altında 5 adımdan oluşan projesinin ilk sunumunu ‘Portreler, Kuşlar, Kelebekler, Deniz Kabukları’ başlığıyla yaptı. En tartışmalı konuların başında özel yetkili mahkemeler geliyor. Terör örgütü ve çete savları, iktidar dışında neredeyse her kişi ve kurumun başında giyotin gibi sallanıyor. Bir imzasız mektup, bir yandaş tetikçi gazeteci ihbarı, bir gizli tanık... İnsanlar neyle suçlandıklarını bilmeden aylarca cezaevlerinde iddianame bekliyor. İddianameler açıklanıyor, duruşmalarda kimi sanıklar adeta haykırıyor: “Bana suçumu söyleyin...” Kısıtlanan savunma hakları, uzun hatta peşin cezaya dönüşmüş tutukluluk süreleri, sanıkların lehine olan delillerin toplanmaması, savunmalara kesilen hapis ve hücre cezaları, karar duruşmasında değerlendirileceği açıklanan sahte delil savları... ??? Evinde yasak yayın bulunan, parasız eğitim pankartı açan, protesto gösterisine katılan 500'ye yakın üniversite öğrencisi hapiste ya da yargılanıyor. Suçları örgüt üyesi olmak. Öğrenciler, muhalifler kolay yoldan örgüt üyesi oluyor ama Hrant Dink davasında “örgüt yok” diyor özel yetkili mahkeme, hakim delillere bakarak örgüt olmadığını açıklıyor İktidar yetkililerinden kem küm. Kimi bu kararı haksız buluyor kimileri de “Yargılama bitmedi, daha Yargıtay süreci var, bekleyelim” diyor. Oysa ellerinde özel yetkili mahkemeleri kaldıracak yasaları yapma yetkileri var... Yapmıyorlar... Ya da en son adalet reformu diye ortaya attıkları örnekte görüldüğü gibi, “yapıyormuş gibi” davranıyorlar. “Yargı sürecini bekleyelim” değerlendirmesi, adeta bir kalkana dönüştü. İnsanlar yıllarca hapislerde tutuluyor ama birileri “Yargı sürecini bekleyelim” diyor. Peki o sürecin sonunda suçsuz bulunanlara ne olacak? Yıllarca yattıklarıyla mı kalacak? ??? Dün İzmir’de özel yetkili mahkeme, çete ve örgüt suçlamasıyla çoğu belediye çalışanı 130 kişiye dava açtı. Bir numaralı sanık, geçen ay ifadeye çağrılan ancak mahkemeye bile sevk edilmeden serbest bırakılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu. Hakkında yaklaşık 400 yıl hapis cezası isteniyor. İkinci sırada 8 aydır tutuklu Pervin Şenel Genç var. Üçüncü sırada tutuksuz eski genel sekreter Ersu Hızır. Bu nasıl örgüt, bu nasıl hiyerarşi ki, bir ve üçüncü sıradakiler dışarıda ikinci içeride? Suçlamalar ne? Otopark ihalesi belediye şirketine verilmiş. Devlet memuru bilirkişi maliye müfettişine göre, metro tanıtım filmi pahalıya çekilmiş. Park ve yeşil alanların bakımı, sulamasıyla ilgili personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihalesinde usulsüzlük yapılmış. Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde konser organizasyonu ve Balkan Halk Dansları Festivali hizmet alım ihalelerine fesat karıştırılmış. Şevval Sam'a ihalesiz konser verilmiş! Bu ve benzeri suçlamalar çeteye, örgüte nasıl sokuluyor? İzmir Baro Başkan Yardımcısı Ercan Demir, çete ve örgüt suçlamasının zorlama olduğunu söylüyor. “Sendikacıların kavga etmesi savıyla iki organizatörün birbirini tehdit etmesini İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni cebir ve şiddet uygulayan örgüt haline dönüştüren mantığı, kamuoyunun takdirine bırakıyorum” diyor. Bu usulsüz ihalelerden kimin cebine, ne kadar girmiş, yandaş birilerine çıkar mı sağlanmış? Demir, özel yetkili mahkemelerdeki yargılamaya itiraz edeceklerini söylüyor. Bir zamanlar DGM’lere tepki büyüktü, sonunda bu mahkemeler kaldırıldı. Şimdi özel yetkili mahkemelere yönelik eleştiriler giderek artıyor. Bakalım ne olacak? c EGE Editör: HAKAN DİRİK OCAK YIL : CUMA SAYI : İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C MY B C MY B