Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 2 EYLÜL 2011 CUMA EGE 3 6 BÜYÜKŞEH RDEN FAZLA MEVS M DÖNERKEN... Bayramda ana baba ocağında buluşanların çocukları, birbirlerini tanıyarak büyürler; giderek kalabalıklaşan bu dünyada yalnızlaşmazlar... ASUMAN ABACIOĞLU Yaz, sonbahara dönerken sanki İzmir’in havası da değişiverir; denizin dalgaları durulur, esintisi serinler, yaprakların suyu çekilir, güneşin ışıkları yumuşar. Hele mevsimin dönüşü bayrama denk gelirse günlük telaşların dışına çıkar insan, mekan değiştirir; çevreyi gözler. Havada bir farklılık vardır sanki; kokusu farklıdır yeni gelen mevsimin; rengi farklıdır. Mavi ve yeşil, sarıya ve turuncuya dönüşmeye başlar. Yoksa bize mi öyle gelir? Bayramda hele bir de mevsim sonbahara dönüyorsa çocukluğun anılarına geri dönülür; akrabalarla nedense hep çocukluk anılarından konuşulur; geçmiş ballandırılarak anlatılır. Anne baba ile amca, dayı ve teyzelerin yanında insan sanki yeniden çocuktur bir süreliğine. Kaçırılmayacak anlardır bunlar; her zaman bulunmazlar. Mevsim dönüşüne denk gelen bayramlarda çocuklar, kendi çocuklarıyla birlikte dönerler ana baba ocağına. Bayramda hele de yaş kemale ermişse ana baba eli öpmek aslında bir lütuftur; uzaklara tatil yapmaya gidenler bilmezler bunu. Bilmedikleri için giderler. Kalabalık yenen yemekleri, yemek masalarındaki uzun sohbetleri, ev yapımı baklava ve kalbura basmaları harcamış olurlar. Kim bilir bir daha ne zaman bulurlar ya da bulabilirler mi boşa harcadıkları bu günleri? Kaç kere daha herkes bir araya gelebilir kim bilir; bir dahaki bayramda kaçımız eksilir? Çocukların çocukları henüz başka diyarlara gitmeden önce, ana babalarının çocukluk anılarını büyüklerden dinleme fırsatı bulabilecekleri kaç bayram vardır daha? Her seferinde bıkmadan anlatılan ve artık ezberlenilmesine karşın zevkle dinlenen, her anlatımda biraz daha tatlanan anıları anlatacak birilerini bulabilecekler midir bir dahaki bayramda? Bayramda uzaktaki bir ülkeye tatile gidenler bayram tatilinde yaşadıkları kentin mevsim dönüşünü fark edemezler. Yabancı bir ülkenin sokaklarında gezerken şeker tadındaki bir bayramı boşa harcadıklarını bilmezler. İzmir’de sokakların boşaldığını; en güzel elbiselerini giyen İzmirlilerin el öpmeye gitmek için otobüs duraklarındaki bekleyişlerini göremezler. Kentin bu halini asla bilemezler uzaklarda oldukları için. Aslında bir başka güzeldir İzmir, bayram tatillerinin boşalttığı günlerde; hele bir de mevsim sonbahara dönüyorsa. Bir tatil beldesindeki otel ya da pansiyonda uyanınca insan bir bayram sabahı kimlerle bayramlaşır; garsonlarla ve komilerle mi? Kimse tatilde yabancı ülkelere gidenler için büyük bir özenle yaprak sarmaları, sigara börekleri hazırlamaz. Taze çekilmiş Türk kahvesi yapmaz; fal bakacak kimse yoktur. Yaşlarına başlarına bakmadan günlerce uzaktan gelecek çocuklarına yemek yapmak için uğraşan ana babaları bilmez onlar. Ana babaların bekledikleri sadece hatırlanmak ve sayılmaktır; bir de ziyaret edilirlerse tadına doyamazlar bu bayramların. Çocuklarının çocukluk anılarını anlatmaya doyamazlar; her şeyi unuturlar da ayrıntıları unutmazlar. Bayramlar yaşlıların çoğaldıklarını gördükleri zamanlardır; çoğaldıklarını ve geçmişten geleceğe iz bıraktıklarını görüp mutlu olurlar; bu yüzden bayramları çok severler. Bayramda ana baba ocağında buluşanların çocukları birbirlerini tanıyarak büyürler; büyüdüklerinde birer yabancı değil akraba olurlar; giderek kalabalıklaşan bu dünyada yalnızlaşmazlar. Bayramları sadece güzel anıları hatırlamak ve yad etmek için kaçırılmayacak fırsatlar olarak görebilmenin belli koşulları vardır belki de. Ancak o koşullar oluştuğunda insan bayram buluşmalarının değerini anlayabiliyordur. Belki mevsim dönüşümünü fark edecek yaşa geldiğinde insan, birilerini ve bir şeyleri kaybetmenin ağırlığı kendini iyice hissettirmeye başladığında, bayramların kaçırılmayacak fırsatlar olduğunun ayrımına varıyordur. Kısacık anların bile kıymetini anladığı yaşlarda insan, ömrün kısacık bir zaman olduğunu anladığı yaşlarda; kim bilir. ZM R HAZ NE’Y BESL YOR İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kamu Borç Yönetimi Raporu’nun ağustos ayı verilerine göre Hazine’ye 96 milyon lira borç ödedi. İzmir’in tek başına ödediği bu rakam, borçluluk sıralamasında üst sıralarda yer alan diğer 6 büyükşehir belediyesinin yaptığı toplam ödeme tutarından bile fazla. Büyükşehir belediyesinden yapılan açıklamaya göre, yerel yönetimlerin Hazine Müsteşarlığı’na olan vadesi geçmiş ve gelecek borçları göz önünde bulundurulduğunda, borçluluk sıralamasında dokuzuncu sırada yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, borç ödeme sıralamasında ise birinci sırada bulunuyor. Hazine’ye vadesi geçmiş hiçbir borcu bulunmamasına karşın istikrarlı ödeme tablosuyla dikkat çekiyor. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Düzenlemesi Hakkında Kanun gereği, T.C.Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her ayın son günü yayımlanan Kamu Borç Yönetimi Raporu’nun temmuz verilerini içeren Ağustos ayı raporuna göre; mahalli idarelerin Hazine’ye vadesi geçmiş ve gelecek toplam 14 milyar 722 milyon lira borcu bulunuyor. İzmir’in bağlı kuruluşları İZSU Genel Müdürlüğü ile ESHOT Genel Müdürlüğü’nün herhangi bir borcu bulunmazken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vadesi gelecek olmak üzere 299 milyon 800 bin lira borcu kaldı. Bu rakam, mahalli idarelerin Hazine’ye toplam borcu içinde yüzde 2.04’lük payı oluşturuyor. Rapora göre, bu yılın temmuz ayına dek yerel yönetimlerden toplam 252 milyon 400 bin lira tahsilat yapan Hazine, bu rakamın yüzde 38.03’üne karşılık gelen 96 milyon lirayı, İzmir’den aldı. En borçlu 6 büyükşehir belediyesi ise vadesi geçmiş ve gelecek toplam 8 milyar 698 milyon liralık borçlarına karşın toplam 94 milyon 500 bin lira ödeme yaptı. Hizmet anketle belirleniyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki yurttaşlarla anket çalışması yaparak, onların istekleri doğrultusunda hizmet yürütüyor. Sokak sokak yapılan anketlerle istek, şikayet ve memnuniyetler değerlendiriliyor. Aksaklıklar giderilerek, vatandaşların istekleri hizmet sunuluyor. Yurttaşların isteklerinin her zaman ilk planda olduğunu belirten Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, “Hizmet standartlarını yükseltmek, halkın isteklerine önem vermek bizim en önemli ilkemiz. Konaklıların kaliteli hizmete ulaşmaları için 444 35 66 numaralı telefonumuz, dostbaskan@konak.bel.tr ile dostkonak@konak.bel.tr elektronik posta adresleri vatandaşların hizmetindedir” dedi. C M Y B C MY B