Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 22 AĞUSTOS 2011 PAZARTES EGE PAT KA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com 3 Yerli ürün hasadı öncesi 500 bin ton ithalata izin verilmesi, üreticileri iflasın eşiğine getirdi Mısırda üretici kıyımı H CRAN ÖZDAMAR Bakanlar Kurulu’nun, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO), 31 Ağustos 2012 tarihine dek geçerli olmak üzere sıfır gümrük vergisiyle 500 bin ton mısır ithal etme yetkisi vermesi, ürün hasadına bir ay kala çiftçileri hayal kırıklığına uğrattı. Üretici temsilcileri, girdi maliyetlerinin her geçen gün artmasına karşın, ürün fiyatlarının düşürülmesi için her türlü çabanın gösterildiğini, ithalata izin verilmesiyle çiftçilerin iflasının hızlandırıldığını vurguladı. Aydın Ziraat Odası Başkanvekili Mehmet Kendirlioğlu, bu ürünün hasadına kısa bir süre kaldığını, kararın fiyatların düşmesine neden olacağını vurguladı. Ağustos Ağıdı İşim gereğidir, günde internet üstünden okuduklarım hariç, bizim eve en az beş gazete girer. Kablolu televizyona geçelim dedik, geçtik. Şimdi artık televizyon da izlemiyorum, doğrusu eksikliğini de duymuyorum. Sanırım bir süre sonra, gazete sayısını da düşüreceğim. Bu kararımı destekleyen en önemli veri, “medyamızın” içinde bulunduğu vaziyettir elbette. Bu vaziyeti reddeden gazete ve gazetecilerin encamını da, elinizdeki gazete ve tek tük yayın organları da olmasa okuyamayacaksınız. Tarafgirlikten dil facialarına, sanal gündemler uydurup “gerçekleri” gözden kaçırmaya, yalınkatlıktan çok standartlığa… Doğrusu medyamız da hiç iyi bir süreçten geçmiyor. Hangi birini söyleyelim, bunca olup bitenle bir ülke depremler yaşarken, kültür ve sanatın her alanında görmekten bıkmadığımız duayen köşe yazarlarımızdan birinin, geçen günkü köşe başlığına bakar mısınız; “Sucuklu yumurta reklamlarda!” Bir türlü konuya giremediğimin farkındayım. Belki de, “Yas Dolayısıyla Kapalıyız” deyip, sizi beyaz bir boşlukla baş başa bırakmak, “Haydi, bu hafta bir boşluğun ağıdını siz yazın” demek en doğrusudur. Ama madem başladık, sürdürmeye çalışalım. Ikına sıkına, size güzel haberler vermeye, “umudumuzu diri tutmak” için birbirimizi kışkırtabiliriz zeminleri aramaya çalışıyorum. Her geçen gün, daha yorucu, daha yıpratıcı hale geliyor bu arayış. Olmuyor işte, olmuyor. Kuş uçuşu mesafede gencecik çocuklar, kahrolası bir ihanetin tuzaklarında parçalanırken, “İnsanlar sanatla güzelleşirler, kentler kültürel yapılarıyla şirinleşirler” mealinde yazmak, gerçeklik algısına ihanet gibi geliyor. Öfkemi hüznüme verin, elbette bu algıyı da sanat boyutlandırır. Ama hep söylemeye çalışırım ya, sanatın yaşamın ardında kaldığı demler de yaşanır. İşte o demlerdeyiz. Şimdi, o gencecik ölümlerin önünde saygı duruşu zamanıdır. Şimdi, haritada bulunduğumuz noktayı, tercihlerimizi, samimiyetimizi sorgulamak zorundayız. Dikili Barış, Demokrasi ve Çevre Şenlikleri ertelendi. Başkan Özgüven, tam da yukarıdaki gerekçelerle, bu erteleme kararını duyurdu. “Su ticarileştirilemez” temalı şenlikler, söyleşilerden dinletilere sergilere, hazırlıklarına çok önceden başlanmış bir yoğunluktaydı. Acaba işin “eğlence” yanı ötelenip, bu duyarlığın daha da vurgulandığı bir zemine çekilemez miydi diye aklıma bir soru gelse de, genel yaklaşımı elbette benimsiyorum. Unutmadan belirtelim, “Eğlence” diye nitelenen bölümlerde yer alan sanatçıların hiç biri, ikide birde derisini ve diriliğini gerdiren magazin maydanozlarından seçilmemişti. Erteleme kararına eşlik eden slogan, zaten her şeyi anlatıyor; “Barış umudumuzu karartmayacağız.” İlerde şenlik yapılacak elbette. Keşke böylesi şenlikler, ortak tema ve yaklaşımla, bu ülkenin her yerinde ayın tarihlerde yapılsa. Yalnızca bu ülkede mi, barışın diliyle, keşke dünyanın her yerinde ve insanlık ailesinin işbirliğiyle yapılsa. Buna adına yeryüzü dediğimiz büyük evimizin, o kadar gereksinimi var ki. Sahi, o koskoca uluslararası kuruluşların aklına gelmez mi, böylesine bir insanlık itirazı? Savaş tacirlerinin para şıkırtısından, emperyalizmin sofra kaldırsofra kur gürültüsünden, işbirlikçilerinin götürgetir telaşından, bizim gibilerin iyi niyetli çığlıkları, bir gün işitilir mi? Güzelim bir yaz, Ağustos ağıtlarıyla geçip gitti işte. Kalbim, ateşin düştüğü yerlerde ve paramparça duruyor. Bize bu ağıtları yaktıranlara ve insanlığımızdan utandıranlara lanet olsun! Yazıyı gönderirken haber geldi; Can Yücel’in mezarına saldırmışlar, parçalamışlar. Nereye mi? Hayır, sorunun aslı şudur artık; neredeyiz? TMO'ya sıfır gümrük vergisiyle ithalat yetkisi verilmesinin, kurumun girişinde yazan 'çiftçinin kara gün dostu' sloganına ters olduğu vurgulanıyor. Kendirlioğlu, “500 bin ton Türkiye’nin yüzde 10’luk üretimi demektir. Türkiye’deki üretim ülkenin ihtiyaçlarını karşılar boyuttadır. İthalatın yapılması fiyatların aşağıya çekilmesi anlamını taşıyor. Bu da zor durumdaki üreticinin daha da kötü duruma düşmesine neden olmaktadır” dedi. İthalat yapılmasının nedenin ürün fiyatlarının aşağıya çekilmesi anlamı taşıdığını kaydeden Kendirlioğlu, “İthalat için geminin adının duyulması bile fiyatların düşmesine neden olur. 2012’yi kapsayan bir ithalat izni, çiftçilerimizi daha da zora sokacak” diye konuştu. Söke Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kemal Kocabaş da, ithalatın her türlüsüne karşı olduklarını söyledi. Mazotun litresinin 3 lira 70 kuruştan satıldığını, gübre fiyatlarının üçe katlanarak üreticiye ulaştığını kaydeden Kocabaş, pamuğun ardından aynı sıkıntının mısırda da yaşanacağını belirtti. Aydın Koçarlı Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Arslan da, durumun Türk çiftçisine yapılan darbe olduğunu kaydederek, “Günahtır. Girdi maliyetleri, işçilik fiyatları zaten çok yüksek. İthalat izni Türk çiftçisinin iflasıdır. Hasada 45 günden az süre kaldı. TMO ofislerinin girişinde ‘çiftçinin kara gün dostu’ yazar. Şimdi görüyoruz ki o yazı dost olmak için değil çiftçinin ölümüne tanık olmak için yazılmıştır” dedi. ULUSAL ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI KONSEYİ Rekolteyi konsey belirleyecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, bu yılki zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin UZZK öncülüğündeki heyet tarafından belirleneceğini bildirdi. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti” için UZZK'ye yetki verdiğini vurgulayan Tan, “Tüm zeytin yetiştirilen bölgelerde zeytin ve zeytinyağı işletmeleri, ilgili kurumkuruluş ve kişilerle görüşerek ulusal ürün rekoltesi çalışmalarını yürütecek ve çalışma sonunda konseyimizce zeytin ve zeytinyağı sektöründe; ulusal ve uluslararası platformlarda veri kaynağı olarak kullanılmak üzere ilgili bilgileri içeren bir rapor hazırlanacaktır” dedi. Tan, heyetin, rekolte belirleme çalışmalarına gelecek ay dört ayrı yörede başlayacağını da bildirdi. PORTAKAL BEREKET İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi, 2011/12 sezonu narenciye rekoltesi bir önceki yıla göre yüzde 9’luk düşüşle 441 bin 421 bin ton olarak tahmin ediliyor. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, rekolte düşüşüne karşın, ürünün kaliteli olduğunu ihracatta, bir gerileme beklemediklerini söyledi. Rekolte tahmininde portakal, 242 bin 31 tonla ilk sırada yer alırken, mandalina 139 bin 194 ton, limon 60 bin 196 ton ve greyfurt 2 bin 515 ton olarak yer aldı. Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi Tahmin Heyeti, Ege Bölgesi’ndeki portakal rekoltesinde yüzde 23’lük artış öngördü. SARIGÖL BAĞ ALTINDA... ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) Manisa'da sofralık üzüm bağlarının yoğun olduğu Sarıgöl ilçesinde üreticiler, daha yüksek kazanç için bağları örtü altına almaya başladı. Türkiye'nin sofralık üzüm ihracatının yüzde 25'inin yapıldığı Sarıgöl, örtü altı bağların da merkezi konumunda. Toplam 83 bin dekar bağlık alana sahip ilçede geçen yıl 43 bin dekar bağ örtü altına alındı, bu yıl ise bu rakamın 50 bin dekara çıkacağı tahmin ediliyor. 1 dekar için ortalama 500 metre örtünün kullanıldığı belirten yetkililer, ilçede her yıl yaklaşık 25 bin kilometre örtünün bağ alanlarının üzerine serildiğini belirtiyor. ştahlar arttı!.. ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) zmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açıldığı Aralık 2008’dan bu yana 2 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği zmir Doğal Yaşam Parkı, yaz dönemine uygun beslenme sistemiyle dikkat çekiyor. Sıcaktan bunalan park sakinlerine dondurulmuş yiyecekler veren görevliler, bu beslenme yönteminin hayvanların kesilen iştahını artırdığını söylüyor. zmir Doğal Yaşam Parkı’nda günde yaklaşık 300 kilogram meyve ile 100 kilogram et tüketiliyor. Sultaniye Karaburun’da yeniden canlanıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Ticaret Borsası’nın (İZTB), tarım sektörünü korumak ve geliştirmek amacıyla 2007 yılında başlattığı, “Karaburun Sultaniye Üzüm Üretiminin Yeniden Canlandırılması” projesinde yetiştirilen üzümler, Karaburun Şenliği kapsamında düzenlenen yarışmada birinci oldu. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Projemizin böyle başarılarla taçlandırılması bizi çok memnun etti” dedi. Defne Koryürek, Nedim Atilla, Sabiha Tansuğ, Artun Ünsal, Muzaffer Tuçağ, İl Genel Meclis Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ünsal, ilçe tarım müdürlüğünden Mansur Güneş ve sanat tarihçisi Fatih Aygüneş’den oluşan seçici kurul, 13 üreticinin katıldığı yarışmada, Karaburun sultaniye üzümünü birinci olarak belirlemişti. İZTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Eğlenhoca köyünde, unutulmaya yüz tutan Karaburun sultaniye cinsi üzüm için örnek bağ tesisi kurduklarını anımsattı. Kestelli, “Karaburun sultaniye üzümünün Eğlenhoca ve çevre köylerde üretimini özendirerek yaygınlaştırılmasına, tanıtılmasına, pazarının geliştirilmesine önderlik etmek istedik. Dört yıldır büyük bir heyecanla, bölgenin tarımsal gelişimine ve kırsal kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla sürdürdüğümüz projemizin böyle başarılarla taçlandırılması bizi memnun etti” diye konuştu. ÜPLÜ F DANLAR Proje kapsamında Karaburun Eğlenhoca köyünde, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Eğlenhoca Köy Tüzel Kişiliği işbirliğinde Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nden sağlanan tüplü fidanlar teknik destekle, 2007 yılında yaklaşık 2.5 dönüm bir bağ oluşturuldu. Proje süresince damlama sulama sistemi kurularak organik sertifikasyon çalışmalarına devam edildi. T Muhtarlara teknolojik destek C MY B İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bornova Belediyesi'nin ilçedeki muhtarlara dizüstü bilgisayar ve cep telefonu dağıttığı, bunun da sorunların çözümünü hızlandırdığı bildirildi. Belediyeden yapılan açıklamaya göre, 33 mahalle muhtarına kendi aralarında ve belediye bürokratlarıyla ücretsiz konuşmaları için telefon dağıtıldı. Muhtarlara ayrıca dizüstü bilgisayar da verildi. Bu sayede muhtarlar, mahallelerindeki sorunları anında belediye yetkililerine iletip, çözümünü sağlıyor. Kazım Dirik Mahallesi Muhtarı Dilek İduğ Çelik, iletişim sorunları çözüldükten sonra hizmetlerin iki kat arttığını söyledi. ÖRNEK BAĞ C M Y B