Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 1 AĞUSTOS 2011 PAZARTES EGE PAT KA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com 3 Yerel yönetimin kadınlara yönelik duyarlı uygulamaları dikkat çekiyor Karşıyaka’da pozitif ayrımcılık OZAN YAYMAN Tavır Geçenlerde, çok değer verdiğim 68’li bir ağabey, herkesin içinde “Çok karamsar ve umutsuz yazıyorsun, olmuyor!” diye eleştirdi. Bir başka ağabeyi selamlama etkinliğindeydik, yanıt veremedim. Burada yazayım da, hem sevgili ağabeyimi selamlayayım, hem sizlerle paylaşmış olayım. Karamsarlığı ve umutsuzluğu, ben ruhsal bir hastalık olarak görürüm. İkisi de, kiminin refah ve doyum şımarıklığından; kiminin yoksulluk ve yoksunluklarıyla yüzleşemeden arabesk bir tembelliğe sığınarak, teslimiyet kılıfı arayışından kaynaklanır. Nereden nereye geldin demeyin, saydıklarımın hepsi birbirine kardeştir. Aç insan doymaya, bilmeyen bilgisizliğini gidermeye, göremeyen bir pencere daha açmaya zorunludur. Uzatmayayım, bireysel ya da toplumsal eksiklikleri gidermeye çalışmamak, yaşamı hak etmemektir. Doygunluk hissi nedir? Eh, işte onu belirleyene biz “dünya görüşü” diyoruz. Kiminin umutsuzluğu ve karamsarlığı, kazandığını ve elde ettiği konumları ne halt edeceğine dair şaşırmaktan, kimininki ise “insan gibi yaşamak” için düzenden neyi, nasıl talep edeceğini bilememekten, örgütlenme terbiyesi eksikliğinden, “Başkası uğraşsın, kazanırsa ben de nasiplenirim nasılsa” ikiyüzlülüğünden, olmadı “davranma” yüreksizliğinden falan beslenir. Alayı, bulamaç gibi yaşar. Alayının işgali altındayız. Bugüne dek, böylesi sapmalarla yazılmış bir “Patika” okudunuz mu? Yanıtınız “evet” ise, bu köşede yazmayacağıma söz veriyorum. Cumhuriyetçi yoldaşlar, yanıtınızı örnek vererek yazınız, köşemdeki adrese ya da gazeteye iletiniz. Gereği yapılacaktır, söz veriyorum. Ama şimdi lütfen, olup bitene karşı duyarlığını korumaya çalışan bu arkadaşınızın, “ne demek istediği” üstüne açıklamalarını okunmalı ve birazcık düşünülmelisiniz. Haftada on kadın öldürülüyor bu ülkede. Göbek mi atayım? On binlerce çocuk okula gidemiyor, köle olarak kullanılıyor. Türkü mü söyleyeyim? “Çocuk gelinler” hangi sapıkların elindedir? Bana ne deyip, tattığım son şarabın aromasını mı anlatayım? Lozan unutuluyor, Sivas uyutuluyor, Aziz Nesin’i kimseler anmıyor, Mustafa Kemal’den söz etmek küçümseniyor, Orhan Kemal futbolcu sanılıyorken, ne yapmam isteniyor? Android cep telefonlarına övgüler döktürmem, “Ah medeniyet, ölürüm yoluna” demem mi? İşçiler ekmeksizyarınsız bırakılırken, dağlar nehirler zehirlenirken, öğrenci kardeşler şaibe sarmalındaki sınavlarda bunalırken, Mustafa’lar içerdeyken, ben sanatı dağlara kaçırıp, üfürükten işlerin reklam yazarlığına mı soyunayım? Sırça köşklerden, “Körfezdeki dalgın suya bir bak, vak vak vrak” tahlilleri mi yapayım? Bütün bunlara “Hayır!” diyeceklerin, demesi gerekenlerin, sızlanmaktan öteye geçemediklerini; demokratik kitle örgütü olma halinden vazgeçip, “sivil toplum kuruluşu” yuvarlamasını kabullenerek, “siğil siğil” dökülmelerini görmezden gelerek, “Haydi bütün eller havaya” demem mi bekleniyor? Hayır, ben bunları yapamam. 68’li ağabeyim de, böyle davranayım yazayım diye eleştirmedi elbet. Patika, yaşananyaşatılan her şeyi dillendirmeye, kültürsanatla yaşamın birbirinden soyutlanamaz olduklarını, anlatmaya çalışıyor. Çünkü inanıyor; “En güzel sanat yaşama sanatıdır.” Cervantes, “Don Kişot” adlı romanında, kahramanlarını bir yerde şöyle konuşturur; “Panço Ya Dulcinea diye biri yoksa efendimiz? Don Kişot – Mademki seviyoruz, o zaman var Panço!” Umutsuzluk ve karamsarlık diye görülen tavrımız, aynen Don Kişot ağabeyin sözlerinde gizlidir. Yel değirmenlerinin rüzgarları, bizim umudumuza asla yetişemeyecektir. Bu tavır, “Bir gün mutlaka!” iradesinden beslenmektedir. Beyan ederim. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, AB ve BM Nüfus Fonu'nun desteğiyle hayata katılan “Kadın Sığınma Evi Projesi”nde seçilen 7 yerleşim birimi arasında Karşıyaka'nın da olduğu bildirildi. Karşıyaka'nın 7 kent arasında, bu anlamda yer almasındaki etkenin, yerel yönetimin kadın sorunlarına duyarlılığı olduğu bildirildi. Karşıyaka'da ikinci sığınma evinin de kısa süre sonra hizmete gireceği açıklandı. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Şiddete Karşı İzmir Kadın Koordinasyonu'nun, Karşıyaka'da sığınma evi bulunmadığı, belediyeye sorulan sorulara yanıt alınamadığı ve belediye meclisinde kadınerkek fırsat eşitliği komisyonunun olmadığı yönünde açıkladığı bilgilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Durak, komisyonun Bengi Avun imzasıyla kendilerine bir dizi soru yönelttiğini ve Karşıyaka Belediyesi'nin de, 1 Mart 2011 tarihinde sorulan sorulara yanıt vererek, güç koşullar altındaki kadınlara yapılan yardımları bildirdiğini söyledi. Durak, Karşıyaka Belediyesi'nin her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, kadınlara yönelik bir birim açmayı gelenek haline getirdiğini söyleyerek, bu çerçevede, ilçe sınırları içerisinde ilk sığınma evini 8 Mart 2007 tarihinde açtıklarını vurguladı. Bunun yanı sıra Karşıyaka'da 6 adet de kadın danışma merkezinin faaliyette olduğunu aktardı. Karşıyaka Belediye Meclisi'nde kadınerkek fırsat eşitliği komisyonun da faal durumda olduğunu vurgulayarak, “Karşıyaka Belediyesi'nin sosyal hizmet alanında ve özellikle güç Belediye Başkanı Cevat Durak, ilçede ikinci kadın sığınma evini açmak üzere olduklarını kaydederek, 'Karşıyaka Belediyesi'nin sosyal hizmet alanında ve özellikle güç koşullar altındaki kadınlara yaptığı yardımları görmemek büyük haksızlık olur' dedi. koşullar altındaki kadınlara yaptığı yardımları görmemek büyük haksızlık olur” dedi. Karşıyaka'daki sığınma evi 18 kişilik. Kadınların 6 ay süreyle kaldığı mekanın her türlü gideri belediye tarafından karşılanıyor. Birimde bir psikolog bulunuyor ve gönüllü psikologlardan da yardım alınıyor. Karşıyaka Belediyesi Sosyal Yardım Hizmetleri Müdürlüğü'nün kadın sığınma evi için 24 saat esasıyla çalıştığı aktarılıyor ve güç koşul altında olup da belediyeye ulaşan bir kadının vakit kaybetmeksizin koruma şemsiyesi altına alındığı vurgulanıyor. Birim, açıldığı günden bu yana 358 kadın 150 de çocuk ağırladı. Kadınlar sığınma evinden ayrıldıkları zaman Karşıyaka'da bir ev tutmaları halinde gıda ve ev eşyası yardımının da belediye tarafından karşılandığı belirtiliyor. Belediye yetkilileri, kadın sığınma evleri konusunda tüm yükün belediyelere yüklenmemesi ve sosyal devlet olgusu gereği merkezi yönetimin bu tür mekanlara katkı sağlaması gerektiğinden hareketle, Ankara'da, konuyla ilgili yetkililerle uzun görüşme süreçleri yaşadıklarını aktarıyorlar. Karşıyaka Belediyesi'nin girişimleriyle, sığınma evi bulunan belediyelere, bu mekanlar için ek personel kadrosu çıkarıldığı belirtiliyor. Bunun bile sığınma evleri için çok önemli bir aşama olduğu vurgulanıyor. Belediye yetkilileri, kadın sığınma evi bulunan belediyelere bu hizmeti nedeniyle ek bütçe sağlanması gerektiğinin de altını çiziyorlar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “toptan çözüm” ekipleri, 7 ilçede çalışmalarını sürdürüyor. Belediyeden verilen bilgiye göre, ekipler Bornova, Konak, Bayraklı, Karabağlar, Gaziemir, Urla ve Bayındır’da fiziki düzenlemeler yapıyor. Çalışmalar kapsamında yaklaşık 20 milyon liralık altyapı desteği verildiği bildirildi. Önümüzdeki günlerde de Seferihisar ve Güzelbahçe'de çalışmaların başlayacağı açıklandı. Bu kapsamda Seferihisar'da köy yollarında sathi kaplama yapılacak, köy yerleşimlerinde de park düzenlemeleri gerçekleştirilecek, oyun grupları yerleştirilecek. Güzelbahçe’de de Yelki ve merkezde iki büyük park düzenlemesi yapılacak. lçelerde toptan çözüm C M Y B C MY B