Catalog

c 17 HAZ RAN 2011 CUMA EGE 3 CHP'nin parlamentoya giren yeni milletvekilleri çalışanların, kadınların ve kentin sorunlarını ön planda tutacaklarını vurguladı zmir’e kuşbakışı!.. AKP’li ‘bakanların’, seçim döneminde kente ve kentliye ‘üstten bakan’ üslubu dikkat çekti ASUMAN ABACIOĞLU Yeniler iddialı başladı H CRAN ÖZDAMAR Yeni dönemde İzmir'i, TBMM'de temsil edecek ve parlamentoda ilk kez yer alacak CHP İzmir milletvekilleri, “etkili siyaset” yapacaklarını vurguluyor. CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, zorlu bir yola çıktıklarını kaydetti. Güven, “İşsizlik, yoksulluk ve kadın sorunlarıyla ilgili mücadelemiz ön planda olacak. Her geçen gün kadına yönelik şiddet artıyor. Mecliste bunun engellemesine yönelik çalışacağız” dedi. ÜLER: SONUÇ Erdal Aksünger BAŞARILI ANCAK YETERS Z Birgül Ayman Güler, CHP'nin seçimlerde elde ettiği sonucun başarılı, ancak yetersiz olduğunu belirtti. Güler, “Önümüzdeki dönemde ana muhalefet olarak daha etkili olacağımız açıktır. Anayasamızın değiştirilmesinden söz eden iktidar var. Bunu temel sorun alanlarından biri olarak görüyoruz. AKP politikaları sosyal devleti ortadan kaldırdı. Sosyal devletin inşası için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz. Kadının özgürleşmesi, tüketici işlerden kurtarılmasına GÜVEN: ZORLU B R YOL... Hülya Güven G Birgül Ayman Güler bağlıdır. AKP tarafından kadının istihdam alanından geri çektirilmek istenmesine karşı direneceğiz” diye konuştu. AM: ŞÇ VE EMEKL LER N SES OLAĞIZ Musa Çam, DİSK'in eski genel sekreteri ve işçi emekçisi olarak parlamentoda işçilerin, emekçilerin sesi olacağını vurguladı. Çalışma hayatı boyunca sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması için mücadele verdiğini belirten Çam, “Taşeronlaştırmanın, 4b – 4c gibi kölelik düzenin ortadan kaldırılması için çalışacağım. Ayrıca İzmir'in gelişmesi, kalkınması ve istihdam olanaklarının yaratılması için gerekli çalışmaları yapılmasına destek vereceğim” dedi. Seçimlerin AKP'ye “sen tek başına anayasayı yapamazsın hatta referanduma dahi götüremezsin” mesajını verdiğini kaydeden Çam, “Bu nedenle anayasa sadece iktidar partisinin değil bu ülkede yaşayan herkesin anayasası olmak zorundadır. Kurucu meclisin oluşturulmasıyla, toplumun bütün katmanlarının temsilcilerinin bulunarak sivil ve demokratik bir anayasa yapılması gereklidir. Bizler Musa Çam bu sürece katkı yapacağız” diye konuştu. KSÜNGER: VAATLER N TAK PÇ OLACAĞIZ Erdal Aksünger de, İzmir’i iyi bildiğini, kenti Ankara’da temsil edeceğini belirterek, “Diğer partilerin İzmir’e bakanlarını yığarak vaatlerde bulundunu hep beraber izledik. Şimdi bu vaatlerin hepsinin takipçisi olacacağız. Çünkü şimdi daha güçlü bir ana muhalefet partisiyiz” dedi. A Ç Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın, seçim döneminde, “çok basit olmasına karşın aşılamayan’’ 1300 sorundan hemencecik çözüverdiği 120’sinin ne olduğunu çok merak ettim. Çiçeği burnunda İzmir milletvekili Yıldırım, seçimin ardından böyle bir yorum yapmış. Gerek Yıldırım ve gerekse Ertuğrul Günay’ın seçim çalışmaları süresince belirgin olan bir üslupları vardı. Özellikle daha çok Günay’da ağır basan bu üslup, alaycı, iğneleyici ve gücü elinde bulunduranlara özgü “üstten bakan’’ çizgisiyle zaman zaman hafif bir tehdit de içeriyordu. Şimdi görünüyor ki o üslup biraz da zafer kazanmanın verdiği kıvancın eklenmesiyle yoğunlaşarak devam ediyor. Seçim süresince inceden inceye eleştirilerin en çok yöneltildiği Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na seslenen Yıldırım, kendisiyle çok iyi çalıştıklarını, yine çalışmak istediklerini, “partisi sorun çıkarırsa çare bulacaklarını’’ söylüyor. Burada ince bir alay mı var yoksa bana mı öyle geliyor? Hadi İzmirliler, yaşadınız. Artık her sorununuz hemencecik çözülüverecek. Sorun çözücü muktedir milletvekilleriniz oldu. Metroyla, tramvaylarla, faytonlarla uğraşıp duran belediye başkanına inat uçuk kaçık mega projelerle seçim kazanan iktidar partisi, İzmir’i göklerde uçurarak çağ atlatacak. İzmir kalabalık bir köy olmaktan kurtularak medenileşecek; gelişecek ve dev bir inşaat çukuruna dönüşecek. Evet, öyle. Siz ne zannediyordunuz; her yere fabrika, tesis kuracaklarını mı? Ama biraz sabırlı olun, sonunda Dubai gibi bir kente sahip olacaksınız; İzmir’in İzmirliğinden eser kalmayacak; naifliğini, Akdenizliliğini kaybedecek. Ama olsun; birileri zaten hep bunu ister dururdu İzmir’de. Böylece Basmane’deki ticaret merkezi çukuru da dolar belki; ilk ağızda kocaman bir gökdelenimiz olur; devamı da gelir. Vaat edilen projelere bakalım; körfezin üstüne köprü, körfezin çamurunda gömme tüp geçit, Konak’ta yerin altından tünel, Çeşme Yarımadası’nın ortasına açılan deniz tüneli, yeni liman, otoyollar vesaire. Yeniden Ulaştırma Bakanı olacağına neredeyse kesin olarak bakılan Binali Yıldırım, öncelikle Konak’a bir tünel yapımını öngörüyor. İzmir’in trafik sorunu böylece çözülecek. Peki, Konak’taki tünelin altından geçecek onca araba daha sonra nerede birikecek? Ve o arabalar nereye park edilecek? Bu sorunları da nasıl olsa çözerler; çünkü çok kolay çözüyorlar. Bu arada metro bitince Hatay’da rahat bir nefes alan İzmirliler, bu kez Konak’taki inşaat yüzünden tıkanacak trafikte biraz daha sıkılacaklar ama, nasıl olsa alıştılar. Gelişmenin gereği bunlar. Projelere engel olanlara eski Kültür Bakanımız yeni İzmir milletvekili Ertuğrul Günay bir aralar aba altından sopa göstermişti. İnciraltı’nı yapılaşmaya açanlara dur diyen, açtıkları davalarla kentin akciğerlerinin ortadan kaldırılmasına izin vermeyen meslek kuruluşlarına yönelik olarak, bir daha dava açarlarsa onların isimlerini Konak Meydanı’nda açıklayacağını söylemişti. İşlerin bundan sonra nasıl yürüyeceğine dair ufak bir ipucu bu sözler. Sayın Kültür Bakanı’ndan kolay kolay unutulmayacak bir tavır. Bu arada hani hukuk devleti, hani demokrasinin gereği, hani anayasal itiraz hakları, hani şehircilik kuralları? Hani deprem uzmanlarının bataklığa gökdelen yapılmaması konusundaki uyarıları? Kolayca çözülüverecek basit bir sorun daha. Medenileşmenin önünde küçük bir engel. İzmir’i kocaman bir şantiyeye dönüştürecek gelişmelerin bir başka habercisi de yine “Kültür Bakanı’’ Ertuğrul Günay’dan geldi; Sayın Günay, hem de kültür ve turizm alanının en yetkin kişisi SİT alanlarının yeniden düzenleneceğini söyleyiverdi. Bu da gelişmenin önünde bir başka engeldi çünkü. Yaşasın; inşaat yapacak yer kalmamıştı; şimdi hazine arazileri, ormanlık alanlar, Arkeolojik ve Doğal SİT’ler imara açılacak. Önümüzdeki süreçte başta Çeşme Yarımadası olmak üzere, Foça, Karaburun, Urla, Seferihisar’da bakir kalan tüm koylar, zeytinlikler, antik kentler giderek daha dar alanlara hapsedilecek ve inşaatlara yeni alanlar yaratılacak. İşte İzmir böyle gelişecek. Bütün bunların sizi daha zengin, daha mutlu, daha özgür, daha gelişmiş yapacağını sanıyorsanız çook yanılıyorsunuz. C M Y B C MY B