29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

‘KORDON RUHU’ YEN DEN... ASUMAN ABACIOĞLU Çılgın projelerin havalarda uçuştuğu şu sıralarda en mütevazi ama en gerçekçi ve etkili olanı Başkan Aziz Kocaoğlu’ndan geldi. Kocaoğlu şu kısa ve anlamlı öneride bulundu; “Birinci Kordon’u araç trafiğine kapatalım. Burayı bir araç yığını olmaktan kurtaralım.’’ Bu en güzel önerinin alanı daha da genişletilmeli. İzmir’in sembolü Birinci Kordon’un araç trafiğine açık olmasının zaten bir anlamı yok; arabalar burada kolay kolay ilerleyemiyorlar. İzmirliler, Kordon’da “Kordon’un ruhuna’’ uygun zaman geçirmek istiyorlarsa, burayı araçların bunaltıcı kalabalıklığından uzak, dingin ve huzurlu bir mekana dönüştürmek için gerekli önlemlerin alınmasını desteklemeli. Herkesin Kordon’a ille de arabayla gelmesi gerekmiyor. Bunun başka yolları da var. Bu gürültü patırtı içinde zaten Kordon’un pek tadı çıkmıyor. Kordon, altı şeritli otoyol yapılmaktan vazgeçildiğinden beri son anda kurtarılmış bir yer olarak İzmirlilerin gözünde sanki daha bir değer kazandı; ölümden dönmüş de ikinci hayatını yaşıyor gibi. Kordon, İzmir İzmir olalı beri insanların denizle buluştuğu yer; İzmir’in gerdanlığı, inci kolyesi; gezinti ve seyre çıkma mekanı; şarkılarda “mesela saat onda’’ sevgililerin buluşmak için randevulaştığı romantik güzergah. Kentin tarihinin ayrılmaz bir parçası; Atatürk’ün İzmir’i kurtardıktan sonra üstü açık arabasıyla halkı selamladığı; sonra meyhanelerinden birinde rakı içtiği yer. Kentin çok kültürlülüğünün simgesi; her zaman en gözde tiyatro, sinema, lokal ve kulüplerin, eski adıyla kahvehanelerin, günümüzün cafe ve restoranlarının yer aldığı kent parçası. Rakının balıkla, biranın patates kızartmasıyla en iyi uyumu sağladığı, güneşin en güzel battığı, denizin en mavi göründüğü, meltemin en serin estiği, İzmirlilerin uzakta kalınca en çok özlediği yer. Kordon'suz bir İzmir düşünülemez. İzmir’in upuzun sahil bandında hiçbir yer ENLER... Kordon’un cazibesine ulaşamadı. Çünkü insanlar burada kentin tarihi geçmişinin derinliğine dokunabildiler. Küllerinden yeniden doğan İzmir’in yanıp yıkılmadan önceki halinin izlerini buldular. Eski halini hatırlayıp onu şimdiki görüntüsüyle sevdiler. Kordon, binlerce yıllık Efes kentinden getirilen taşlarla inşa edildi. Eskiden, Kordon’da gezinirken o taşları görebiliyorduk; şimdi yeni dokunun altındalar. Üst üste yığılan kayaların altında kaldığı dönem dışında güzelliğini hiç kaybetmedi. Şimdi, Başkan Kocaoğlu’nun çok haklı bir öneriyle araçları bu mekanın dışarıda tutmasının gerekçesini anlayabilmek için, akşam saatlerinde Kordon’dan şöyle bir geçmenizi öneriyorum. Son model pahalı arabaların neredeyse yan yana üç sıra park edildikleri Kordon yolunda trafik bir yere gitmiyor. Orada bir yol olduğunu bile anlayamıyorsunuz. Araçlar flaşörleri açık olarak kelimenin tam anlamıyla “yola bırakılıyorlar’’. Her zaman Kordon boyunda bir aşağı bir yukarı dolaşarak yola park eden araçları çeken çekici araç ortalarda gözükmüyor; muhtemelen bir yerlerde trafiğe takılmış. Kordon’un Arnavut kaldırımı taşlarıyla döşenmiş yolundan yayalar karşıya zar zor geçebiliyorlar. Sorun ezilme tehlikesinden çok araçların arasından geçecek yer bulabilmek. Bir karmaşadır gidiyor; Kordon’un bu durumundan bir kez daha kurtarılması gerekiyor. KLAROS MÜZE ST YOR ZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu)zmir Fransız Kültür Merkezi’nde, “Adamak, Kehanet, Sütun” konulu fotoğraf sergisi açıldı. Küratörlüğünü Mimar Didier Laroche ve Marie Lesvigne’nin yaptığı “Klaros” adlı serginin açılışında, Klaros kazılarının başkanlığını yürüten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Şahin de kısa bir sunum yaptı. Kazıların 1950’de Fransız bir ekip tarafından başlatıldığını anımsatan Şahin, “Klaros hala en iyi korunan kutsal yerlerden biridir.” dedi. Didier Larocheise de, “Bulguların su altında olmaları, Efes’in herkes tarafından bilinip çok önemli olan bu kentinin çoğu kimse tarafından bilinmemesi ve yerel müzesinin olmaması, buluntuların zmir, Çeşme ve Efes gibi müzelerde muhafaza edilmesi sorun teşkil ediyor. Klaros’a da bir müze gerekiyor. Sergiyi buna dikkat çekmek için düzenledik” diye konuştu. Sergi, 15 Haziran'a dek izlenimde kalacak. B AY R A K L I Aşı kampanyası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)Bayraklı Belediyesi ücretsiz kuduz aşısı kampanyası başlattı. 17 Haziran'a dek sürecek kampanyanın ilk gününe, hayvanseverler yoğun ilgi gösterdi. İlçede yaklaşık 8 bin hayvan bulunduğunu belirten Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Yaşam kapları projesiyle, sıcak günlerde hayvanlarımızın aç ve susuz kalmamasını sağladık. Şimdi de kuduz aşısı kampanyasını yürütüyoruz. Kampanyamız, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi görüyor” dedi. C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear