Catalog

c 6 MAYIS 2011 CUMA EGE 3 Asfalyalar atmadan... stanbul'dan sonra zmir'e yönelik çılgın projeler de havada uçuşuyor. Ancak önümüz yaz, havalar hafiften ısınmaya başladı ve zmirlilerin kalenderliği kalabalık otobüslerde deliliğe dönüşebilir. Sabrın da bir sonu vardır yani. ASUMAN ABACIOĞLU Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan sonra İzmir için de çılgın projeleri olduğuna ilişkin söylentiler üzerine iliklerime kadar ürperdim. Oysa Başbakan, İstanbul için çılgın projesini açıkladığında İzmir’de yaşadığıma bir kez daha şükretmiştim. Bu yazı kaleme alınıncaya değin henüz İzmir için herhangi bir çılgınlık açıklanmadı. Umarım yaşadığım kentle ilgili bu tür haberler, bir söylentiden öteye geçmez. Biz İzmirliler bir miktar hafif meşrep olabiliriz ama çılgınlığa hiç ihtiyacımız yok. Bunun yerine, karşılandığı zaman hayatımızı kolaylaştıracak bir takım gereksinimlerimiz var. Aslında bunlar olmasa da oluyor; hayatımız uzun zamandır zaten pek kolay değil. Yine de küçük mutluluklarla yaşayıp gidiyoruz. Tek derdimiz, o küçük mutlulukları da kaybetmemek. Ancak, İzmir için bir şeyler yapılmak isteniyorsa bazı isteklerimizi ortaya koyabiliriz. diyebilir. Uzun zamandır çektiğimiz trafik azabını azaltacak önlemler, gün ışığı gibi ortada olmasına karşın “Hiç verimli olmuyor’’ gerekçesiyle bir tarafa itiliyor ya, bundan daha büyük çılgınlık olamaz. Bu söylemi bırakıp şu körfezde üç beş vapur daha fazla çalıştırın; yeni iskeleler kurun; vapur seferlerini olur olmaz değiştirmeyin, sabah erkenden başlayın akşamın geç saatlerine kadar sürdürün de biz de şu kentte bir yerden bir yere gidebilmek için sıkış tepiş otobüsler içinde saatlerce çile çekmeyelim. Malumunuz önümüz yaz; havalar hafiften ısınmaya başladı ve İzmirliler’in kalenderliği kalabalık otobüslerde deliliğe dönüşebilir. Sabrın da bir sonu vardır yani. DUYMAYAN KULAKLARA... Duymayan kulaklara bir kez daha seslenmek gerekiyor; körfezin her köşesinde “vapurumuzu istiyoruz’’. Çünkü koskoca Hatay caddesini aylarca hatta yıllarca trafiğe kapatıp da kentin neredeyse yarısını kötürüm bırakırsanız, sosyal bir belediye olarak göreviniz “verimli’’ olmasını bir yana bırakıp halkı rahatlatacak her türlü önlemi almak olmalıdır. Artık bu aşamada, her ne demekse şu verimliliği falan dert etmeyip her iskeleyi vızır vızır vapurlarla çalışır hale getirmeli, halkı bu iskelelere kolayca ulaştırarak deniz ulaşımını kullanmaya teşvik etmelisiniz. Aksi takdirde metronun yıllarca tamamlanamamasına bugüne kadar zoraki de olsa sabır gösteren İzmirliyi kaybedebilirsiniz. Çünkü İzmirliler, trafik ızdırabının yol açtığı mutsuzluğu “yaşam tarzını yitirme’’ endişesinin önüne geçirmek üzereler. Sonuç olarak, içinden denizin birkaç kere geçirileceği, yeni ada kentlerin yaratılacağı, deniz altından tüp geçirileceği gibi çılgın projelere prim verecek durumda değiliz. Bunlar bizi hiç cezbetmiyor. Basitçe çözülebilecek sıradan isteklerimiz var. İsteklerin sonu yok elbette; bir kez kapı açıldı mı arkası gelir; biz önceliği olan yakıcı bir sorunla başladık. Acil olanı trafiktir; çünkü bu yaz asfalyalarımız atabilir. KENARA KOY! Öncelikle ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülen şu BostanlıÜçkuyular arasına denizin altından tüp geçit yapılması projesini lütfen bir kenara bırakın. Bu saçmalık kime ne yarar getirecek bilmiyorum; durmadan matah bir şeymiş gibi gündeme getirilip duruyor. O kadar istiyorsanız söz konusu iskeleler arasında 15 dakika arayla işleyen vapurlar koyun; böylece içinde çoğunlukla biriki kişiyi taşıyan otomobilleri kentin bir ucundan öbür ucuna daha kısa sürede aktarmaktan başka işe yaramayacak aşırı pahalı bir yatırım yerine; hem daha ucuza hem de daha çok insanı karşı kıyıya taşıyarak önemli bir sorunu gidermiş olursunuz. Bu konu bu kadar basittir yani. Aslında bu ağza bile alınmaya değmeyecek tüp geçit projesiyle ilgili bir görüş ortaya koymamın nedeni, olur da birileri bu proje fikrini ciddiye alır korkusundan kaynaklanıyor. Hani bir deli kuyuya taş atar misali başımız derde girmesin diye. Çünkü gördüğümüz kadarıyla çılgınlığa meraklılar var etrafta ve ne olur ne olmaz, yetkili birileri “Niye olmasın; konuşacak yeni konu çıkar’’ CHP’li adayların operasyon isyanı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir milletvekili adayları gazetemiz İzmir Bürosu'nu ziyaret ederek seçim sürecinde gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı. Gazetemiz İzmir Temsilcisi Serdar Kızık'la görüşen adaylar, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyona da tepki gösterdi. Adaylardan Rıza Türmen, operasyon öncesi yapılan iki yıl süreli dinlemenin yasal olmadığını belirterek, “Dinleme, kanunda verildiği süreler içerisinde yapılır. Gerektiğinde izinler uzatılır ama bu uzatmalar da en fazla bir haftalık süreleri kapsar. 2 yıl olamaz. Hakimlerin verdiği iznin çok açık olması gerekir. Polis memurlarının işçi kılığına girmesi de kabul edilebilir gibi değil” dedi. Ziyarette CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, İl Başkanı Tacettin Bayır, adaylar Türmen, Oğuz Oyan, Musa Çam, Hülya Güven, Rahmi Aşkın Türeli, Mustafa Moroğlu, Elfin Tataroğlu, Ebru Okay ve Şener Akdemir yer aldı. (Fotoğraflar: HİCRAN ÖZDAMAR) 10 B N GÜVENL K GÖREVL S SANDIKLARI BEKLEYECEK Valilikten seçim önlemleri İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir Valisi Cahit Kıraç, seçimin barış ve huzur ortamında yapılabilmesi, siyasi parti ve bağımsız adayların özgürce kendilerini halka anlatabilmeleri için gerekli her türlü önlemleri aldıklarını söyledi. İzmir'deki siyasi parti il başkanlarıyla başkan yardımcıları, seçim önlemlerini Kıraç'la birlikte değerlendirdi. Kıraç, polis sorumluluk sahasında 6 bin 202 emniyet personelinin bin araç, jandarma sorumluluk sahasında da 3 bin 772 personelin 340 araçla görev yapacağını kaydetti. Kentte 2 milyon 904 bin 169 seçmen bulunduğunu ve 10 bin 503 sandıkta oy kullanılacağını söyledi. 1. seçim bölgesinde 1 milyon 426 bin 779, 2. bölgede de 1 milyon 477 bin 390 seçmen olduğunu vurgulayan Kıraç, “Polis sorumluluk bölgesinde 718 sandık alanı ve 8 bin 858 sandık, jandarma bölgesinde 793 sandık alanı ve bin 645 sandık olmak üzere toplam bin 511 sandık alanı ve 10 bin 503 sandık bulunmaktadır. İzmir il genelinde toplam 38 ilçe seçim kurulu bulunmaktadır. Birinci seçim bölgesinde 5, ikinci seçim bölgesinde 6 olmak üzere 11 bağımsız aday seçime katılmaktadır. Ülke genelinde seçime katılacak Emek Partisi, ilimizde aday göstermemiştir” dedi. 7 7. B Ü R O Güçbirliği Bergama’da İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Cumhuriyet Güçbirliği, Bergama’da 77. seçim bürosunu açtı. Düzenlenen törende konuşan İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Bedri Gültekin, “Türkiye olağanüstü koşullarda seçime gidiyor ve çıkış yolu Cumhuriyet Güçbirliği'nin meclise girmesidir” dedi. Doğu Perinçek’ten daha fazla Bergama’yı tanıyan bir kişi olmadığını öne süren Gültekin, “Bergama halkını İzmir 2. bölge bağımsız milletvekili adayı Doğu Perinçek’e oy vermeye çağırıyorum” diye konuştu. ‘Hekimler karalanıyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, AKP'nin sağlık reformu olarak sunduğu değişikliklerin hekimleri karalama kampanyasına dönüştüğünü söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir 2. bölge milletvekili adayı Alaattin Yüksel ile 1. bölge adayları Rıza Türmen ve Prof. Dr. Hülya Güven'nin odayı ziyaretinde konuşan Özer, hastayla doktor arasına para ilişkisinin girmemesi gerektiğini söyledi. Özer, “Geçtiğimiz günlerde performans sistemine tepki için iki günlük grev yaptık. Sağlık Bakanı 'Bu Sosyalist doktorların işi’ dedi. Hekimleri dar bir bakış açısıyla, ideolojik olarak sınıflandırmaya çalışıyorlar. Olumsuz hekim imajı veriyorlar. Çok mutsuzuz” dedi. Alaattin Yüksel, de “CHP iktidarında sağlık kurumlarında rehin kalma ya da senet imzalatma gibi insan onurunu kırıcı uygulamaları sona erdireceğiz. Halen uygulanmakta olan performans uygulamasına son vereceğiz. Ekip hizmetini esas alan, bütün sağlık çalışanlarını kapsayan, makul, tatmin edici ve adil bir ücret politikası oluşturacağız” diye konuştu. C M Y B C MY B