Catalog

TURÇEP KURUMSALLAŞIYOR TURGUTLU (Cumhuriyet) Çaldağı'ndaki nikel madeninin çevre felaketli yaratacağı kaygısıyla oluşturulan Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), kurumsallaşma yolunda çalışmalar yürütüyor. Turgutlu’daki siyasi partilerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yer aldığı platform, çalışma bürosunun açılışını gerçekleştirdi. TURÇEP Dönem Sözcüsü İsmail Özdemir, burada yaptığı konuşmada, “Şunu herkes bilsin ki; biz buradan tek bir çakıl taşı bile vermeyeceğiz. Mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu büronun açılışıyla çalışmalarımızı daha verimli ve kurumsal bir şekilde yürütmeyi amaçlıyoruz” dedi. Turgutlu TEMA Temsilcisi Ayla Yönet de, “Çal Dağı Yalnızca Manisa’nın Turgutlu’nun sorunu değil Türkiye’nin sorunudur” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın nciraltı için hazırladığı planlara meslek odaları karşı çıktı Odalardan plana itiraz OZAN YAYMAN İnciraltı'nı, “Turizm ve Çevre Düzeni Planı” adı altında yapılaşmaya açacak düzenlemeye meslek odalarından itiraz geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca hazırlanan ve Balçova Belediyesi'nin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'yle İzmir İl Özel İdaresi'nde askıya çıkarılan 1/25 bin ölçekli plana, mimarlar, şehir plancıları, jeoloji ve ziraat mühendisleri odalarının İzmir şubeleri itiraz etti. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin de konu üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü vurgulandı. Mimarlar odası tarafından yapılan itirazda, söz konusu alanın doğal SİT özelliği bulunduğuna dikkat çekilerek, “Dalyan sulak alanını, İnciraltı alanının büyük bölümünün tarım dışı amaçla kullanılamayacağına dair yetkili kurum raporlarını, İnciraltı’nın pasif yeşil alan karakteriyle İzmir kent peyzajındaki rolünü, İzmir metropoliten alanının gereksinimlerini, üst ölçekli 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı ve 1/25 binlik İzmir Kentsel Bölge Nazım şubeleri, askıdaki ' nciraltı turizm ve çevre düzeni planı'nı kendileri açısından inceleyerek olumsuz buldukları yönleri bildirdi. Plan kararlarıyla uyumunu dikkate almayan çalışmanın, bir Çevre Düzeni Planı Revizyonu olduğundan ve bu şekliyle planlama ilkelerine ve kamu yararına uygunluğundan söz edilemez” denildi. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi'nin itiraz dilekçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, “Çevre Düzeni Planı” yapma yetkisine sahip olmadığı vurgusu öne çıktı. 2006 yılında yapılan yasal düzenlemeyle çevre düzeni planı yapma yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığı'na verildiği vurgulanan dilekçede, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı, İnciraltı örneğinde, yetki aşımı yaptığı vurgulandı. Dilekçede ayrıca, söz konusu alan zemininin yüksek yapılaşmaya izin vermeyecek ölçüde sıvılaşma riski içerdiği vurgulandı. İnciraltı'nın, İzmir'in bütününe hizmet eden bir bölge olduğu ancak planda bu olguya dikkat çekilmeyerek, bölgenin İzmir'den kopuk olarak yansıtıldığı kaydedildi. Şehir Plancıları Odası'nın itiraz dilekçesinde ayrıca, “Planda önerilen yatak kapasitesinin, bilimsel bir temele dayanmadığı görülmektedir. Plan koşullarına bakıldığında toplamda 82 bin 320 yatak kapasitesi oluşturacak turizm yatırımları öngörülmektedir. 2009 yılı verilerine göre, Türkiye'de turizm belgeli turistik yatak kapasitesi 608 bindir. İzmir için bu sayı 25 bindir. Bu durum, planın bilimsel temele dayanmadığını en açık göstergesidir” denildi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, belediyeye sunduğu itiraz dilekçesinde, İnciraltı'nın, tarım alanı olduğunu ve bu olgunun Mimarlar, şehir plancıları, jeoloji ve ziraat mühendisleri odalarının zmir SIVILAŞMA R SK değiştirilemeyeceğini bildirdi. Oda Başkanı Ferdan Çiftçi, “Bizim itirazımız alanın bütününde yapılmak istenene yönelik” diye konuştu. Çiftçi, İnciraltı'nın, turizm bölgesi ilan edilmesinden önce tüm planlamalarda, tarım alanı olarak gözüktüğünü vurgulayarak, “Yapılan plan değişikliklerinden sonra İnciraltı'nın tarım vasfı ortadan kaldırıldı. Buna itirazımızı çok önceden yaptık ve yargı sürecini başlattık. Davalar halen sürüyor. Son olarak gündeme getirilen plana da bu çerçevede itiraz ediyoruz” dedi. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin itiraz dilekçesinde, bölgedeki jeotermal kaynaklara dikkat çekildi. Şube İkinci Başkanı Hasan Baykal, “Bölge Balçova jeotermal sahayı kontrol eden yerde. Burası birinci derece deprem bölgesi. Ayrıca henüz açılmamış jeotermal alanlara sahip. Bu planın uygulanması, henüz açılmamış jeotermal sahaların bütünüyle özel girişimcilerin eline geçmesine olanak verir. Bu da kamu çıkarıyla örtüşmez” yorumunu yaptı. DEPREM BÖLGES Kumlara özel güvenlik MARMAR S (Cumhuriyet) Yılda yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği Marmaris'in Sedir Adası'nın “Kleopatra” kumsalındaki kumlar, son 3 yıldır bir dizi güvenlik önlemiyle korunuyor. Sahilin girişindeki kulübelerde nöbet tutan görevliler, kumsala terlik ve havluyla girişe izin vermiyor. Denizden çıkışta ise tatilciler, 2 farklı noktada duş alarak vücutlarındaki kumları temizliyor. Görevliler, vücudunda kum bulunan tatilcilerin temizlenmeden kumsaldan çıkmasına izin vermiyorlar. Muğla Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler, “Adaya gelen ziyaretçi sayısında kesinlikle kısıtlamaya gidilmesi gerekiyor. Kleopatra kumsalında 3 yıldır uygulanan yasak başarıya ulaştı. Mitolojiye göre, kumların Kraliçe Kleopatra ile sevgilisi Romalı Komutan Antonius'un adada buluşmaları için Mısır'dan gemilerle getirildiğine, bu nedenle plaja 'Kleopatra' adının verildiğine inanılıyor” dedi. DAVALAR SÜRÜYOR C M Y B C MY B