Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 25 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA EGE SPOR GÜNDEM NÜV T TOKDEM R n.tokdemir@hotmail.com 3 Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Çetin, üreticinin sorunlarını CHP Genel Başkanı’na aktardı Kılıçdaroğlu’na ‘kooperatif’ raporu H CRAN ÖZDAMAR Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kooperatifçilik ve tarım sorunları üzerine rapor sunacak. Geçen günlerde Balıkesir’in Güre beldesinde kalan Kılıçdaroğlu, Çetin’le yaptığı görüşmede, tarımın sorunları hakkında bilgi aldı. Mini tarım zirvesine dönüşen görüşmede, Kılıçdaroğlu ve Çetin, yaklaşık bir saat boyunca kooperatifçilik üzerine konuştu. Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e gelişinde, fırsat bulması durumda Tariş Genel Müdürlüğü’nü ziyaret edeceğini bildiren Çetin, “Kılıçdaroğlu'nun kooperatifçilik üzerine bilgi istemesi bizi ayrıca sevindirdi. Görüşmemizde, sorunlarımızı anlattık. CHP Lideri'nin kendilerinden kooperatifçiliğin sorunları üzerine bilgi istediğini kaydeden Çetin, 'Ülke ekonomilerini koruyan kooperatif yapılanmasıdır' dedi. Kooperatifçiliğin Türkiye için önemini vurguladı. Kendisi de bu konuyla çok ilgilendi. Bizden bir dosya istedi. Şimdi onu hazırlıyoruz” dedi. Kendilerine ulaşacak olan diğer siyasilere de kooperatifçiliğin sorunları üzerine dosya vermeye hazır olduklarını ancak Kılıçdaroğlu’nun ilgisinden ayrı bir sevinç duyduğunu vurgulayan Çetin, Birleşmiş Milletler’in 2012’yi Dünya Kooperatifçilik Yılı ilan ettiğini, ABD ve AB ülkelerinin tarımsal üretimi bu örgütlerle desteklediklerini vurguladı. Çetin, “Küreselleşen dünyada, çok uluslu firmaların büyük güçleri karşısında küçük çiftçilerin yaşayabilmesi ve rekabet edebilmesi için kooperatifçilik hayati önem taşıyor. Son küresel krizle birlikte dünya kooperatifçiliğin önemi bir kez daha gördü. Dünyada gıda üzerine gizli bir savaş yürütülüyor. Ülkelerin ekonomilerini büyük ölçüde koruyan yapılar kooperatiflerdir. Ancak ülkemizde bu yapı terk edilmek isteniyor” dedi. TEK YOL... Türkiye’de kooperatifçiliğin vesayet altına alınmak istendiğini kaydeden Çetin, küresel sermayeye karşı durmanın tek yolunun kooperatifler olduğunu söyledi. 2000 yılında oluşturulan ARİP Projesi’nin evrensel kooperatifçilikle bağdaşmadığını, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif Birlikleri Hakkında Yasa’ya sürekli müdahaleler yapıldığını kaydetti. Kooperatiflerin “kara delik” gibi görüldüğünü ancak bu yapının kayıtlı tek üretim merkezleri olduğunu anlatan Çetin, “10 yıllık sürede 75 milyon lira devletimize vergi geliri aktardık. 17 tarım satış kooperatifi var. Bunlar 25 temel ürünü üretip pazarlıyor. Ancak uygulamalar nedeniyle sıkıntılar yaşıyoruz. Demokratik yollarla denetim yapılmalı. Küçük işletmelerin yaşaması için kooperatifler çok önemli yer tutuyor. Türk çiftçisinin sermaye birikimi yok. Kooperatifçilik bizim için gerekli. Dünya da bunun farkında. Sürdürülebilir ve kayıtlı bir tarım için yeniden bu alana özel ilgi gösterilmelidir” diye konuştu. Sevinçler ve Hüzünler!.. Birden gök gürültüsü gibi bir ses duyuldu... Ardından araç gürültüsü, klakson ve ıslık sesleri birbirine karıştı. Araçlar birbirleriyle yarışır gibiydi. Ellerinde bayrak ve flamalarla araç camlarından sarkanlar, bir trafik cenderesinin içinde nasıl yol aldıklarının ayırdında bile değillerdi... Onlar için önemli olan gönül verdikleri takımın şampiyonluk sevincini yaşamak ve paylaşmaktı... Fenerbahçe sonunda şampiyonluğa ulaşmıştı ya, gerisi önemli değildi! Pazar günü bu görüntüleri izlerken, usumdan neler geçti neler!.. İzmir kentinin bir sezon içerisinde kazanımları ile yitirdikleri bir film şeridi oldu ve uzadıkça uzadı gözlerimin önünde... Geçen yıl bu zamanları anımsadım; Yedi yıllık Süper Lig hasretini Bucaspor ile gideren İzmir'in, ne kadar sevindiğini anımsadım. Ve o sevincin ne kadar kısa sürdüğünü düşünüp hüzünlendim... Bu kadar kısa mı sürmeliydi Süper Lig havasını koklamak, belki de daha duyumsayamadan veda etmek? Bucaspor bu kadar mı kısa bir hesabın içinde olacaktı? Bir ligde tutunmayı beceremeyenler, şimdi bunun hesabını bir kente kesmeye çalışıyorlarsa, aslında uzun uzun düşünüp, tüm hesaplarını kendi değerlerine göre yapmalılar... Şimdi, kendi içlerinde kongreden geçip, uyumlu bir yönetim oluşturmanın hazırlıkları içindeler... Bakalım nasıl bir sezon hazırlığı gözleyeceğiz... Film şeridi uzadıkça, siyahbeyaz anılar belirdi... 1914 yılında kurulmuş, 97 yıllık bir çınarın çöküşündeki hatalar zincirini çözmeye çalıştım. Altay'ı iki kez ligden düşürmüş bir başkanın, tam bir haftadır ortalıkta olmadığını ve sesinin çıkmamasını merak ettim... Meğer Umre'ye gitmiş arkadaş!.. Siyahbeyazlı camiada Melih Tunç Tandoğan, Mehmet Erdoğan gibi eski başkanlar ile birlikte, geçen dönem Taşpınar'ın karşısına aday olarak çıkan Ömer Hızlıok seslerini yükseltiyorlar... Hızlıok, bir adım daha ileri giderek, eleştirilerini yoğunlaştırıyor, Taşpınar yönetiminin bugünkü düşünce yapısıyla, Altay'ı daha ileriye taşıyamayacağını savunuyor... Haksız da değil... Ligden düşmüş bir takımın yönetimi yaptığı ilk açıklamada, "Sağlıklı bir yönetimin oluşabileceğini görürsek kongre kararı alırız" derse, ne düşünülür? Görevi bırakmak ya da kongre kararı almak gibi bir düşüncelerinin olmadığı... Bu açıklamaya, Altay Yüksek Divan Kurulu da, "Şimdi kavga değil, birlik olma zamanı. Önümüzdeki günlerde toplanıp takım için en sağlıklı kararı vereceğiz" diyerek destek çıkarsa, ne dersiniz? Altay'ın iç yapılanmasını iyi bilenler, bu açıklamayı "Yönetime ipotek koymak" olarak değerlendirmekten çekinmezler. Ve bugün yönetimin de divanın da yaptığı budur!.. Hüzünleri bir yana bırakıyorum... Sevinçlerle birden yüreğim kıpırdıyor, yüzüme tatlı bir tebessüm oturuyor... Bank Asya 1. Lig'e gelen Göztepe ile coşuyorum; 3. Lig'de playoff oynayacak Altırodu'nun 2. Lig'e gelmesini istiyorum... Hentbolda İzmir'in yüzakı olan Türkiye Kupası'nı kazanıp lig ikinciliğinde kalan İzmir Büyükşehir Bayan Takımı'nı alkışlıyorum; Yine ligde ikinci olan erkek takımının başarısına seviniyorum... Sevinçler ve hüzünler birbirine karışıyor gecenin karanlığında... CHP MUĞLA ADAYI DEM R: Askı bile vermediler ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı ve CHP Muğla milletvekili adayı Prof. Dr. Nurettin Demir, fakülte hastanesinin yapımına Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın engel olduğunu öne sürdü. Hastane yapımı için 39 milyon lira bütçe ayrıldığını, ancak Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) onayı aşamasında, Akdağ’ın şerh koyduğunu söyledi. Demir, Muğla’nın sosyal, ekonomik ve sağlık alanlarında gelişmesine kimlerin engel olduğuna tüm kent halkının bilmesi gerektiğini söyledi. Yapılan protokol sonucunda tıp fakültesi hocalarının, devlet hastanesinde, olmayan odalarda hizmet vermeye çalıştıkların belirten aday Demir, profesör doktorlara askı bile verilmediğini savundu. Demir, tıp fakültesi araştırma hastanesinin yapımını Bakan Akdağ'ın engellediğini belirteCHP Muğla adayı rek, süreci şöyle anlattı: “200 yataklı araştırma ve uyDemir, fakülte gulama hastanesinin yapılması hastanesinin yapımına Sağlık için 2009 bütçesinden 39 milyon lira bütçe ayrıldı. Aynı yıl Bakanı Recep içinde 6 milyon lira ödenek Akdağ'ın engel kondu. Planlar yapıldı. Muğla olduğunu ileri Üniversitesi karşısında arsa tahsis edildi. Belediye gerekli izinsürdü. leri verdi. Çevre ve Orman Bakanlığı ile karayolları, ilgili tüm alt yapı çalışmalarını tamamlandı. Temel atma aşamasına gelmiştik. Ancak DPT onayından geçmediğini öğrendik. Sağlık Bakanlığı hastane yapımına DPT’de planlama aşamasındayken şerh koydu. Gerekçe olarak, ilin nüfusunu gösterdiler.” Bundan sonra “apar topar”, “nüfusu 850 binin altında olan illerde ya araştırma uygulama hastanesi ya da Sağlık Bakanlığı’nın eğitim araştırma hastanesi olur” diye bir yönetmelik çıkarıldığını belirten Demir, “Muğla’da kendi almış oldukları karara da karşı çıkmış oldular. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’ın engeli yüzünden de hastane yapımını gerçekleştiremedik” dedi. AMATÖRE DESTEK SÖZÜ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir milletvekili adaylarından Kazım Umdular, amatör spor kulüplerine, Sponsorluk Yasasının yeniden düzenleneceği sözü verdi. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde gerçekleştirilen ve 60’ı aşkın amatör spor kulübü yöneticisi ile CHP milletvekili adaylarının katıldığı toplantıda konuşan Umdular, “Amatör spor kulüpleri sevgi ve özveriyle gençleri spora yönlendirip önemli bir kamu hizmeti yerine getirmektedir. CHP iktidarında gerekli teknik donanıma sahip sağlık ve spor uzmanlarının istihdam edildiği Sporcu Eğitim Sağlık Performans Merkezi oluşturacağız. Eğitim sisteminde yapılacak düzenlemelerle öğrencilerin amatör sporların her türüne katılımını kolaylaştırıcı ve özendirici koşullar oluşturacağız. Sponsorluk Yasası'nı günümüze uygun bir yapıya kavuşturarak kulüp ve sporcularımıza desteği artıracağız” dedi. C M Y B C MY B