Catalog

c 2 MAYIS 2011 PAZARTES EGE CHP adayı Güven, yurttaşları koruyucu sağlık hizmetlerine yeniden kavuşturacaklarını söyledi 3 PAT KA HALUK IŞIK halukisik@gmail.com ‘Sağlık yeniden hak olacak’ H CRAN ÖZDAMAR CHP İzmir 1. bölge milletvekili adayı Prof. Dr. Hülya Güven, partisinin iktidarı döneminde sağlık hizmetinin ücretsiz hale getirileceğini söyledi. AKP’nin uyguladığı sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte yurttaşların koruyucu sağlık hizmetlerinden yoksun bırakıldığını kaydeden Güven, “Sağlık bir haktır ve kamu eliyle yurttaşlarımıza sunulmalıdır” dedi. Yurttaşların sağlık hizmeti alabilmeleri için ceplerinden çıkan ücretin her geçen gün arttığını, bu alanın özelleştirildiği belirten Güven, hastaların kaliteli sağlık hizmetinden yoksun bırakıldığını bildirdi. Güven, “AKP'nin 9 yıllık iktidarında sağlık alanında nasıl kötü uygulamalar yaşattığını görüyoruz. Sağlıkta dönüşüm programıyla yapılanlar sağlık sisteminin özelleştirilmesidir. Başhekimlik ve öğretim üyeliğim sürecinde sağlık sisteminde nasıl bir kayıp yaşandığını çok yakından gördüm. AKP, aile hekimliğiyle birlikte sağlıkta özelleştirmenin adımlarını attı. Önümüze de kamu hastane birlikleri tasarını getirerek, hastanelerin yönetimini mütevelli heyetlere bırakmayı amaçlıyor. Tasarının yasalaşmasıyla performansı iyi olmayan hastaneler kapatılacak” dedi. Sağlık ocaklarının kapatıldığını, aile hekimliği sistemiyle ekip çalışmasının ortadan kaldırıldığını aktaran Güven, hemşirelik, ebelik, tıbbi sekreterlik, laborantlık, ev gezmeleri, yaşlı, engelli bakımının bir tek sağlık elemanı tarafından yapılmasının istendiğini, koruyucu sağlık hizmeti anlayışının ortadan kaldırıldığını söyledi. Devlet hastanelerinde başlayan ve üniversitelerde de uygulanmaya alınan performans sistemiyle hasta ve hekimin arasına para ilişkisinin sokulduğunu kaydeden Güven, şunları söyledi: “Performans sistemi hem sağlık çalışanları hem de yurttaşlarımız açısından son derece tehlikelidir. Hekimle hasta arasındaki para ilişkisi kalkmalıdır. Hekimlerimiz performans sağlayabilmek için hastalarına yeterince zaman ayıramamaktadır. Belirli bir süre ne kadar çok hasta bakar, ameliyat yaparsa performans puanı artmaktadır. Hastasına zaman ayırmak isteyen hekimler cezalandırılmaktadır. Üniversite hastaneleri de AKP’nin uygulamalarıyla Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçmektedir. Geleceğin hekimlerinin yetiştirildiği alanlarda, bakanlığın atadığı başhekim ve şeflerle birlikte tıp fakülteleri hastanelerinde çok başlılık oluşturuluyor. Bu kurumlar asli işlevinden uzaklaştırılmaktadır. Hastanelerin özerklikleri yok ediliyor. Sağlık çalışanları, iktidarın uygulamalarıyla mutsuz ediliyor, baskı altına alınıyor. Hekimlerimiz ve sağlık emekçileri seslerini grevle duyurmaya çalışıyor. Hekimlerimizle hastalar arasına sokulan para ilişkisini kaldıracağız. Çalışanların emeğine saygı göstererek, hastalarımızın iyi hizmet almasını sağlayacağız” Sağlığın en temel insan hakkı olduğunu, kamu kurumlarının yanı sıra özellere de yer verileceğini belirten Güven, “CHP iktidarıyla birlikte birinci basamak sağlık hizmetleri ister aile hekimliği ister sağlık ocağı adı altında olsun ücretsiz sunulacak. Şu anda aile hekimine başvuran hastalarımızdan iki Sarayköy Turnesi Turneleri özlemişim. “Yeryüzü Sahnesi, İzmir”le, iki günlük DenizliSarayköy turnesine çıkmak, çok iyi geldi. Devlet Tiyatrosu'nda 25 yıl çalışmanın onuru içinde, yadsınamaz bir minnet duygusu da gizlidir. Nasıl olmasın, kişisel olanaklarımla belki hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğim bir boşluğu giderdim. Turneler sayesinde, ülkemin hemen her yerini gördüm. Tatmadığım yiyecekler yedim, hala süren yoldaşlıklar buldum, bu ülkenin neden harika olduğunu gözlerimle görüp, ama hunharca talan edilmesine şaşıp, kendimce bir dünya görüşü ve duruşu biriktirdim. Bir Ege çocuğu olarak, otel havuzunda kulağıma su kaçırmayı becerip, kalıcı bir kulak tıkanıklığı alışkanlığına tutuldum; peki nerede? Adıyaman’da! Antalya’da yolumu falezlere bir türlü çevirmediğim için, önüme gelene “denizi nasıl görebilirim?” sorusunu da sorabildim. Gördüğümde ise, adasız bir denizin pek de deniz olmadığına karar verip, Urla Güvendik’te bir ağaç altına oturup, Adalar Denizi'ne, yani bizim Ege’ye bakmayı özledim. Uzatmayayım, umarım birgün bütün bu anıları, derli toplu bir kitapta paylaşabilirim. Ne çok iş var yapılacak... Bireysel olarak, geziydi, paneldi, konferanstı, elbette çok dolaşan biriyim. Ama turneler başkadır. O bir topluluk ruhudur, zorunlu birlikteliği keyfe ya da azaba çevirmek senin elindedir. Daha önemlisi, ürettiğin ve güvendiğin bir yapıtı, belki bir daha hiç göremeyeceğin insanlarla paylaşmak ve onların –hele çocuksalar yaşamlarında yer almanın sorumluluğunu ve her şey yolunda giderse, mutluluğunu yaşamaktır. Sarayköy’de iki gösterimde, 1600 dolayında çocuk “Kurşun Askerin Utancı”nı izlerken, bütün bunları bir daha düşündüm ve her şey yolunda gittiği için, çok mutlu oldum. Bu yalnızca oyun ve izleyici sayesinde olmadı. Sarayköy’le tanışmam, Arzu Öğretmenim aracılığıyla, üç dört yıl öncesine dayanır. Önce okurum, sonra tanışım, şimdi ise asla vazgeçemeyeceğim yoldaşım olan Arzu Öğretmeni, kısaca “Sarayköy’ün Kültür Bakanı” olarak adlandırabiliriz. Cumhuriyet aydınlanmasının eğitim emekçilerinden kadim dostum, meğer aynı zamanda usta bir aşçıymış. Eşi ve meslektaşı Namık Öğretmenle birlikte, bizi olağanüstü ağırladı. Oyunların sağlıklı geçmesi için, nasıl çırpındığını anlatamam. Kentlerine tiyatro topluluğu getirmek isteyenlerin, afiş dağıtımı ve tanıtımdan salon düzenine, ulaşım olanağı yaratmaktan sanata ve sanatçıya nasıl yaklaşılması gereğine, Arzu Öğretmenden öğrenecekleri çok şey var. Israrla tavsiye ederim. Elbette bu işler, birkaç kişinin çabasıyla olamaz. İşte sözün burasında, Sarayköy Belediye Başkanı dostum Orhan Karaköse’yi anmak ve durmak gerekir. “Kasaba politikacısı” diyeceğimiz ve neden dediğimizi anlatmaya patikalar yetmez “siyasi şahsiyetlere” hiç benzemeyen Orhan Başkan, kuşkusuz yöre halkı için büyük bir kazanç. Belediye olanaklarını tümüyle Sarayköy’ün sokağı, çevresi ve kültürü için seferber eden, makam odasında bir önceki başkanın bıraktığı malzemeyi, bir kalemlik bile eklemeden kullanan bu insanı görünce, aklıma kalaylı kumaşlar içinde, beygiri sayılamaz makam arabasıyla dolaşanları anımsadım. Gülemedim. Yüzümü güldüren Orhan Başkandı, belediyenin çalışkan ve içten emekçileri ile Sarayköy’ün dost insanları ve çocuk cıvıltılarıydı. Hele Sarayköy Belediyesi Kültür Merkezi de kurulsun, değmeyin keyiflere! Umudum tazelendi. İyi ki, bu işi yapıyordum. Yorgunluğa değiyordu... aşhekimlik ve öğretim üyeliği sürecinde sağlık Bgördüğünü kaydeden Hülya Güven,yakından sisteminde yaşanan kayıpları ‘AKP’nin sağlıkta dönüşüm programı, sağlığın özelleştirilmesidir. Yurttaşların cebinden çıkan ücret her geçen gün artıyor' dedi. lira katkı payı alınıyor. Bu ücretin yarın ne olacağı belli değil. Yurttaşlarımız sağlık hizmetlerine ücretsiz sahip olacak” diye konuştu. ‘YOKSULLUĞU KAZIYACAĞIZ’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir 2. bölge milletvekili adayı Rahmi Aşkın Türeli, yepyeni projelerle halkın karşısına çıktıklarını belirterek, “Toplum olarak hep birlikte mutlu olacaksak, bu ülkede yaşamaktan onur duyacaksak herkesin ülkenin kaynaklarından eşit pay alması gerekiyor. İşte CHP olarak biz bunu sağlayacağız. Yoksulluğun kökünü kazıyacağız” dedi. Bayraklı'da seçim çalışmaları yürüten Türeli, ilçe başkanlığında toplantıya katıldı, daha sonra pazaryerinde yurttaşlara partisinin projelerini anlattı. Türeli, “Sol elin verdiğini sağ el görmeyecek. Kadınlarımızın da istihdama katılmasını istiyoruz. Bunun için projelerimiz hazır. Çocuklarımız için kreşler yaygınlaşacak, mevcut olan özel kreşler desteklenecek. Ücretsiz kurslar açacağız. Daha demokratik toplum istiyoruz. Cumhuriyete sahip çıkacağız. Atatürk devrimlerinin takipçisiyiz. Ekonomi pastasını hep birlikte büyütüp hakça paylaşacağız. Bugüne kadar ne hikmetse hep CHP’yi eleştirir, somut bir şey üretmemekle suçlarlardı. İşte size Türkiye’yi kucaklayacak projeler, işte kaynak” dedi. C M Y B C MY B