Catalog

2 Bugün güzelliklerden söz edelim. İki gün sonra kitap fuarımız bitiyor. Refik ALUK ŞIK Durbaş’ı “onur yazarı” olarak selamladığımız halukisik@gmail.com bu yılki fuarın, bana göre en önemli olayı, Heyamola Yayınları'nın verimi olan “41 Yazar 41 Semt İzmirim” kitaplarıydı. Kentimizin yazarlarından, şairlerinden, kültür ve sanat insanlarından oluşan emekçilerin gözüyle, İzmir şimdi bize bakıyor, okunmayı bekliyor. “İstanbul” dizisini okurken, neden bizim kentimizde böyle bir çalışma yapılmaz diye hayıflanırdım. Sonra bir gün, çalışma boyunca kahrımızı çeken sevgili Fergül Yücel’den, “Biz de yapıyoruz, haydi” önerisi gelince, bütün işleri öteledim. Sıra semti belirlemeye gelmişti. İyi de, hangi semti seçebilirdim ki? Öyle ya, Bayraklı’dan Karşıyaka’ya ve ötesine uzanan bölge dışında, bu kentin neredeyse her semti, bir biçimde ilmühaberimi belirlemişti. Çocukluğumun uçurtmaları ve çemberleri, Çınarlı ve Mersinli’de kalmıştı. Üç yıllık bir ayrılık sonrasında, İzmir’e döndüm ve ömrüm semtler biriktirmeye koyuldu. Eşrefpaşa, Güzelyalı, Hıfzıssıhha, Üçkuyular, Atilla Mahallesi, Murat Reis Mahallesi, Karataş, kısa bir süre Basın Sitesi, Urla İskele ve şimdi Bademler Köyü... Bu kadar da değildi. Kako Durağı ile Alsancak’taki Güzel Sanatlar Fakültesi arasında gidip gelirken, pazarlamacı çantam nereye sürüklerse, yolum başka semtlere de uğrayıp durmuştu. Kısaca, hangi semti seçsem, öteki semtlerin hatırı kalacaktı. Ben çocukluğu seçtim, adına yaşam dediğimiz şu serüvenin başlangıcını, ona yardım ve yataklık eden semtlerini. Çınarlı ve Mersinli’den yola çıkarak, bir kentin bir kimliğe dönüşmesinin öyküsünü, bilmem ki gereğince anlatabildim mi? cEGE 22 N SAN 2011 CUMA PAT KA I H 41 Kere zmir Kimimiz tarihçi gözüyle, kimimiz kişisel öyküleriyle yoğurarak işledi kendi semtini, İzmirini. O kitapları okurken, yalnızca yazarlarının öyküsünü değil, kuşkusuz bu kente kimlik ve kişiliğini veren değerleri göreceksiniz. Mekanlar, insanlar, olaylar, dünden bugüne ne kalmışsa ve bugünden yarına ne kurulacaksa, onlara dair izlenimler, öngörüler. Bir kent semtlerinden yakalanır. Yaşamın nabzı ve kentin soluk alıp vermesi, onlar sayesindedir. Biri emek ve sınıf tarihine bıraktığı izlerle selamlanmayı hak eder, kimi kentin kültür ve sanattaki yeriyle. Kiminin simgesel bir taşı, suyu, çiçeği vardır, kimiyse uzayıp giden surlarının içinde, bir tarihi uyutur İskender’den 9 Eylüle, kimi yetiştirdiği insanlarla anlam kazanır. Hepsi toplanır, “Sevgilim İzmir” olur. Durduk yerde sevilmez, aşık olunmaz bir kente. Onun, insanları sayesinde “kent” olduğunu, sayesinde insanlarının “kentli” olduğunu bilirsin. Bir kentin değerleri, işte böyle böyle birikir. Hoşgörüden beslenen ötekileştirmeme, barışı demokrasi anlayışıyla yüceltme, çevre duyarlığını ve kadına saygıyı yaşam biçimine dönüştürme... Bütün bunları bilmek, hepsine dair yaşadığımız kimi erozyonları görmemize, engel olabilir mi? Elbette hayır. O kitapların önemi, işte bu noktada daha artmaktadır. Anımsa ki, öğren ki, keşfet ki, nasıl bir kentte yaşadığını bir daha düşün demektedir o kitaplar. “İzmirlilik”, bir kentin nimetlerini yaşamakla yetinmek değildir. O nimetlerin külfetlerini paylaşmak, “ben yoksam bir eksiktir kent” diyebilmek, ne bileyim taşın altına elimizi sokmak, kendi eylem alanlarımızda değer üretmektir “İzmirlilik”. Bundan böyle, pazartesi günleri birlikte olacağız. B R LER /R FAT MUTLU rifatmutlu@gmail.com EGE’den SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da Seçimlerde aday olduğum için çizgilerime bir süre ara veriyorum... MISIR EFES’E YARADI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürou) Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan kargaşa, turistleri yeni rota arayışına iterken Türkiye'ye yönelen turistlerin Efes Antik Kenti'nin ziyaretçi sayısını arttırdığı belirtildi. Selçuk'ta yayımlanan “Ayasuluk” gazetesinin haberine göre; İtalya'nın Cenova Limanı'ndan Mısır'ın İskenderiye Limanı'na gitmek için hareket eden kruvaziyer gemileri Mısır'daki iç karışıklık nedeniyle rotasını İzmir'e ve Efes'e çevirdi. Gemilerle İzmir ve Kuşadası'na gelen turistlerin bir bölümü kendini kendini bekleyen tur otobüsleriyle Efes, Meryemana, büyük bölümü de Efes turuna çıkıyor. Bölgedeki esnafın da durumdan hoşnut olduğu vurgulanıyor. Başbakan'ın aynı gençlerle ilgili “ stesek biz de 510 bin genci karşılarına koyarız” tehdidi. TEKEL eylemine katılan işçilere, sendikacılara, milletvekili ve TKP Genel Başkanı'na 8 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava... Yayınlanmayan kitaplara yasaklar. Gazetecinin bilgisayarından dosya silmeler. Yazarların, gazetecilerin, sanatçıların, muhaliflerin “kelle koltukta”, “ipin ucunda” yaşadığı, bıçaklandığı bir süreç... Yakın zaman ileri demokrasi manzaralarıdır bunlar. zmir Kitap Fuarı'ndaki yazarlar, bıçaklı saldırıya uğrayan Bedri Baykam ve yardımcısı Tuğba Kurtulmuş'la ilgili bir açıklama yaptılar. Dediler ki: “Yaşanan saldırıyı bütün varlığımızla protesto ediyoruz. Karanlık eninde sonunda yok edilecektir. Karanlığı egemen kılmak isteyen ve kime hizmet ettiklerini bilmeyen uşakların bir gün büyük bir yenilgiyle sahneden çekileceklerine inancımız tamdır. Çünkü yarınlar hep aydınlık düşüncenin olmuştur.” Kitap, yazar, kalem, gazeteci saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, hapse ve hücreye atılıyor, zulüm görüyor ama ne yapsalar umudun temsilcisi oluyor. ### Elimin altında iki kitap... İlki Mehmet Zeki Gündüz ve Muhittin Bilgin'in büyük bir emekle hazırladığı anlaşılan, Şenocak Yayınları'ndan çıkan, zmir şiirlerinin derlendiği “ zmir'in Dağlarında Çiçekler Açar”. Ne güzel bir sesi, ne güzel bir çağrışımı var... Geniş, içerikli, bin 174 sayfa. Önsüz'ün girişinde Homeros'un “Gök kubbenin altında en güzel şehir” sözü... Diğer kitapta da şiirler, Murat Tuncay'ın şiirleri... Doğrusu önce kitabın adı çağırdı beni, kucakladı, sardı. Tam ortasında olduğumdan mı hayat yolculuğunun ne, denk düştü bana “Orta Yaş Mızırtıları”. Önsözünü sevdim, içten geldi; şeffaf bir yaşam özeti. Son sayfada son dizelere gelince: “... Ve söyledikçe, saydıkça tatsızlaşıyor Bu orta yaş mızırtıları Keselim burada, asma suratını Demek istiyorum ki aslında... Değil mi ki okşuyor hâlâ Ilık da olsa ısıtıyor içimizi Okunduğunda eski aşk şarkıları Iskalamamalı gülümseme fırsatlarını Koskoca bir komedide oynadık madem Perde mutlu sonla kapanmalı...” İyimser olmaya ihtiyacımız var... ÖDÜLLÜ HEYKELLER SERGİDE İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Ege Çağdaş Eğitim Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği heykel sergisi bugün açılacak. 10. EÇEV Ödülleri’yle taçlandırılan heykeller 6 Mayıs’a kadar ünivesitenin sergi salonda görülübilecek. cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. C M Y B C MY B