Catalog

2 Hayatımın ilk yıllarında (çocuk ve yeni yetme gençliğimin başlangıç yıllarında) çevremdeki kadınların bir gelecekte “eski zaman kadınları” olacakları aklımın kıyısından bile geçmezdi. Onlar annemin arkadaşları, uzak yakın sürüsüne bereket komşu kadınlarıydı. Okumuşu, cahili, hünerlisi hünersizi, boyalısı boyasızı, ratsıtlısı sürmelisi (hiç unutmadım o kadınların hepsi de ‘Tokalon’ pudrası ve ‘Altın Damlası’ kolonyası kullanırlardı) akıllısı akılsızı, katı yüreklisi ve sulu gözlüsü... (Mefharet hanımlar, Mesadet ablalar; Muhsine, Şakire, Beyaze, Huriye ve Fahriye teyzelerim... Onların yaşları üçük, yaşları büyük kızları, oğulları kiminin de torunları) bize komşuluğa, oturmaya gelen, bizim de annemle birlikte onlara “iadei ziyaret”e gittiğimiz kadınlardı. O çocukluk yıllarımın bütün insanları az yaşadılar, kısa biçilmiş bir ömrün sürdürücüleri oldular. Zaman zaman belleğimin en uç noktalarından onlarla ilgili kimi hatırladıklarımda, aralarında mutsuzlardan çok mutlu olanlar çıkageliyor. Hepsi evliydiler, yaşamımızda daha ‘büyük aile’den kopuşma, ayrılma ve aileyi bölme olgusu başlatılmamıştı. O yüzden kayınvalide, kayınpeder, gelin ve damatlarla çocuklar bi evde ve bir arada cEGE ALAFORTANFONİ TARIK DURSUN K. gözlerden ırak yaylaların kalın damarlı salkımlarına sarılmış parmak üzümleri taşınır; Muhsine Şakire ve Fahriye teyzeler de ya dut pestili ya pekmez ya da sakız reçeli yapar, kavanozlarla komşulara dağıtırlardı. Mutlu kadınlardı onlar, evet! Çünkü elektsizdi, radyosuz ve televizyonsuzdu; kente İstanbul gazeteleri iki gün gecikmeyle geliyor, ne yurt, ne dünya haberleri onları ilgilendirmiyordu. Ekmeğin, etin ve zeytinin fiyatında herhangi bir değişiklik yoktu. “Doyuma varmak” ve “cinsellik” onların değil, erkeklerin sorunu olabilirdi ve bilmemenin, tanımamanın tedirginsizliği, mutluluklarından (ya da kendilerini mutlu saymalarından) hiçbir şeyi eksiltmiyordu. Öyle kadınlardı. Nahit Sırrı Örik’in “Eski Zaman Kadınları” bana (onun beş ninesi, uzak yakın çok sayıdaki kadın akrabaları ve annesi üzerine anıları) benim gçmiş zamanda bıraktığım kadınları hatırlattı. Bu yazı nedeniyle hepsini bir bir hatırladım, kimi gözlerimin önüne geldi, karşılık gülümsedik, kimi de... Sisler içindeydiler, çıkaramadım. Nahit Sırrı Örik’in kalemine ve ruhuna teşekkür borçluyum! 22 MART 2011 SALI EGE’den SERDAR KIZIK ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da Annemin Mahalleden Arkadaşları oturuyorlardı. Bizim Alireis mahallesinin Rum ustalarının elinden çıkma iki katlı, bahçeli ve teraçalı evlerinde kiracı olanları da vardı, ev sahibi olanları da. Kimileri soyluydu, taşra soylusu, ağa kızı ya da gelini. Ama Ege taşralılığının soylusu, sahiden de soyluydu. Gün ve umur görmüşlük babadan ya da anadan kızlara gemiş, onlar da yüksünmeden ayağa ve yere düşürmeden o soyluluğu (sıradan duyurmamaya ve onları incitmemeye de çalışarak) taşıyorlardı. Mefharet hanımla Mesadet hanımlara, onlardan da bize ilkbaharla çağla, papazeriği ve hintelması; yazlarla kayısı, kiraz, şeftali, güz sonlarında sepet sepet, karınlarındaki çekirdekleri kocaman sulu mandalinalar, K A R Y A ’ D A N C U M H U R İ Y E T E M A R M A R İ S ders almadan, sonuç çıkarmadan nükleer enerjiye yöneliyor. Peki güneş, rüzgâr ve jeotermale niçin yönelmiyorlar acaba? Yoksa uluslararası güçler ve lobiler mi engelliyor? Alternatif enerji kaynakları açısından oldukça zengin olan İzmir’de de anlaşılmayan gelişmeler yaşanıyor! Jeotermal kaynaklarının dibindeki Narlıdere, doğalgaza geçiyormuş. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ve İzmir Gaz Genel Müdür Burçin Yandımata müjdeyi verdi! Mithat paşa caddesi kazılacak. Boydan boya boru döşenecek... Neymiş, MTA yetkilileri Balçova’daki yer altı kaynaklarının yeterli olmadığını belirtmişler. Jeotermal yetkilileri de bu “gerçeği” açıklamışlar. Peki, soruyoruz: Nerede bu MTA raporu, kim hazırlamış, ne tür araştırmalar yapılmış? O zaman, geçen hafta Balçova’da üç ayrı yeni kuyu açılmasına neye göre ve nasıl karar verildi? Balçova’da toplam rezervin ne olduğu konusunda bilimsel bir veri var mı? Olmadığını biliyorum. Diyelim ki, rezervin ancak Balçova’ya yeteceği tahmin ediliyor. Peki, niçin Seferihisar’daki kaynaklardan yararlanmak düşünülmüyor? İzmir Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda ne düşünüyor acaba? cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Marmaris Kalesi'ndeki tanıtım kokteylinde eserde emeği geçen Mukbil Gülkokan, Eylem Miray Apak, gazetemiz Marmaris Muhabiri Mehmet Emin Berber ve Hüseyin Engür birer plaketle onurlandırıldı. MARMARİS TARİHİYLE TANIŞTI MARMARİS (Cumhuriyet) Marmaris’in 5 bin 400 yıllık tarihini içeren, “Karya’dan Cumhuriyete Marmaris” kitabı, Marmaris Kalesi’nden gerçekleştirilen kokteyl ile tanıtıldı. Kitapta yer alan Marmaris'e ilişkin Karya tarihini Eylem Miray Apak, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini Mukbil Gülkokan hazırlamış. Şer’iye Sicilleri de Selçuk Soytürk’ün hazırladığı bilimsel tezden oluşuyor. Kitabı yayına gazetemiz Marmaris Muhabiri Mehmet Emin Berber hazırlamış. Tanıtım etkinliğine Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, Beldibi Belediye Başkanı İdris İsbirli, oda başkanları ve çok sayıda konuk katıldı. Etkinlikte konuşan Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal, “Eserde Marmarislilerin Osmanlı döneminde de, cumhuriyet döneminde de ulusumuza büyük katkılar koyduğunu göreceksiniz. Bu yayın, geniş araştırmalar neticesinde oluşturulmuştur. Bu eser bölge hakkında araştırma yapmak isteyenlere özel bir kaynak sunmaktadır” diye konuştu. Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. Anadol’dan çalışma raporu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, 23. dönem TBMM'deki çalışmalarını kitap haline getirdi. CHP TBMM Grup Başkanvekili görevini de yürüten Anadol, “Mecliste yaptığım çalışmaların bir bölümünü okurların bilgisine sunuyorum. İzmir seçmeni ve kamuoyu ile CHP örgütleri bu kitabı bir tür çalışma raporu olarak algılayabilirler” dedi. 810 sayfalık kitabın önsözünde “Bu derleme, Anadol'un 23. yasama döneminde yaptığı açıklamalarını, TBMM Başkanlığı'na sunduğu yasa önerilerini ve yazılı soru önergeleri ile bu önergelere siyasi iktidarın verdiği yanıtları içermektedir. Anadol'un TBMM genel kurulunda yaptığı konuşmalar ile diğer parti ve grup faaliyetlerine, bir kitamın hacmini çok fazla aşması nedeniyle yer verilmemiştir” deniyor. Politika Sokağı... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karşıyaka Belediye meclis üyeliğini üçüncü dönemdir sürdüren Hüseyin Günlü’nün, 46 yıllık siyasi deneyimlerini topladığı “Politika Sokağı” isimli anı kitabı Etki Yayınevi’nden çıktı. İzmir’de siyasetle ilgili bir alaylının anılarını içeren kitapta, özellikle seçimler öncesi siyasete atılmaya hazırlanan yeni isemlere çeşitli öneriler de yer alıyor. Günlü daha önce de, “Ölüm Sessizliği Hüseyin Günlü Bozdu”, “Unutulmuş Geçmişler”, “Sen Hiç Tütün Ağacı Gördün mü?”, “Müjdeler Olsun Vatan Kurtuldu”, “Düşler Merdiveni”, “Kelebeklerin Sessizliği” adlı kitaplarını da yayımlamıştı. [email protected] C M Y B C MY B