Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Geçmiş zaman, eskiden aileler erkek çocukları okula başladıklarında çevresindeki yaşlı başlı akıllı uslu kişiler, ellerini göğe açıp “Benim oğlum okur, büyür, memlekete paşa olur inşallah” diye dua ederlermiş. Bu duanın kaçta kaçının gerçekleştiği ya da gerçekleştirilebildiği ayrı konu bir elbet. Bence asıl üzerinde durulması gereken bu “paşa”lıktan sonraki “gelecek”tir. Elbette “ceht” edip okuyan “büyük mektepler bitirip” sonunda kenarı kırmızı şeritli pantolonlar giyecek ve omuzlarını yıldızlarla dolduracaktır. “Paşa”lık görevi de gün olur zamanı gelir işlevi biter ve “paşa”lıktan emekliye ayırırlar. Eskinin “paşa”ları “paşa”lık sonrasında köşelerine çekilir, peyledikleri, bugünkü deyimle “takıldıkları” bir “kırathane”nin gedikli “müdavim”i olur, bol bol gazete okuyup yine bol bol “ben falanca yerde ve daha sonraki yıllarda kıt’a hizmetindeyken...” diye başlayan eskicinin bile yüzüne bakmaya gerçekliği kuşkulu hi cEGE ‘Benim Oğlum Okur Okur, Paşa Olur İnşallah!’ kayeleri anlatırlardı. ikincisinin türlü çeşitli soALAFORTANFON Sabah kahvesi... Hoş mutluğu açmazlarla dobeş... Biraz çarşı pazar lu, inişli çıkışlı, kaypak, TARIK DURSUN K. alış verişi ve sonra ev öğadam harcayıcı ve insanı len yemeği... Sonra içinbitirici özellikleri sonrade “paşa” kelimesi geçen, aklında ancak dan politikaya girenlere şaşırtıcı gelebilir. kalabilen bir iki kırıntısı yüklenmiş öğle Bu, kimi kez onları kural dışına çıkarır. şekerlemesi kısır döngülerinin mihverini Oyun ya onlarsız yada onların üzerinde oluştururdu daha çok. oynanmaya başlar. “Paşa”ların politikaya soyunmalarının Dürüstlüğün hiç sökmediği ve geçersiz Cumhuriyet dönemindeki sürecin başkılındığı politika arenasında birinciler şaşlangıcı, 50’li yıllarda ve çok partiliğe gekınlaşırlar bırakıp gitmek, bir onur soruçiş evresiyledir. nuna dönüşür, kalmak ise oyunun oyunO günden bu güne partiler kadrolarını culuğunu kabullenmek demektir. Muha“paşa”larla doldurmakta adeta yarış etrebe hali ile siyasal hal birbirine karıştırımişlerdir. lır ve durmadan yanlışa gidilir. “Askerlik, tüm zanaatlar arasında deBu da insana hüzün verir. ğişik bir yapıya sahiptir. Evet, böyle böyle olur ve yaralanırlar, kıPolitika da toplumu yönetme konurılırlar. Gündemin hoşları yapılırlar, çırsunda en ince sanat olanıdır.” pınma ve kurtulmak, geçmişin o eski Birincisinin olanca somutluğu yanında, günlerine dönme çabasına (bu, gerçekte çaba değil, çabalamadır) girerler. Acemilikleri, polititka bizmezlikleri genelde onlara çok pahalıya patlar. Eteklik, saç, sakal ve bıyık düşük bir gülünçlüğün dolduruşlarından başka ne olabilir ki? Acımasız medya her yanlış atılan adımı pusuda bekler, her acemiliğin ve her yanlışın habbesini kubbe yapar. İnsanı sivilleştiğine de politikaya girdiğine de bin pişman eder. Düştükleri ya da düşürüldükleri vahşi tuzakların başında cumhurbaşkanlığı gelir. Size geçmişindeki asker kökenlileri anımsatır ve Bayar’ı, Özal’ı ve Demirel’i gözlerden ve belleklerden bir güzel saklarlar. Konuştururlar sizi, açmazlara getirir, gülmece ile (en yapışkanı ve en çirkini ile) toplum gözünde alçalan değerlerle bir tutarlar. Tutarlar ama siz de buna çanak tutarsınız. O zaman işte hak etmemişlik, hak etmişliğe dönüşür, tıpkı ünlü şarkıdaki gibi “senden eserdir” diyerek... 1 MART 2011 SALI EGE’den SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da ‘KOLEKS YON’ YEN ‘100 Koleksiyondan 100 Nuri yem’ sergisi ş Sanat zmir Galerisi’nde açılıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İş Sanat İzmir Galerisi, sanatseverleri Türk resminin önde gelen sanatçılarından Nuri İyem’in daha önce bir araya gelmemiş eserlerinden oluşan “100 Koleksiyondan 100 Nuri İyem” sergisiyle buluşturuyor. İyem’in çeşitli kişi ve kuruluşlara ait koleksiyonlarda bulunan binlerce eseri arasından yapılan seçkide, sanatçının soyut eserlerinden kadın yüzlerine, nülerinden göç resimlerine, natürmortlarından portrelerine farklı yapıtları bir arada görülebilecek. İlk olarak İstanbul'da görücüye çıkan sergi, yarın akşam İzmirlilerin beğenisine sunulacak. DURAĞINDA İyem'in sergisi, 16 Nisan'a dek İş Sanat'ta görülebilecek. Türkiye’de sanat koleksiyonerliği kavramının henüz oluşmaya başladığı 1950’li yıllarda ilk resmini satan Nuri İyem, binin üzerinde koleksiyonda yer alan arşivlenmiş, tescillenmiş ve kayıt altına alınmış 2 bin 600 eseriyle bugün Türkiye’nin en çok tanınan ve eserleri farklı koleksiyonlarda yer alan ressamı olarak biliniyor. Sergi, sanat yaşamı boyunca adından söz ettirmeyi ve kendi özgün biçimini oluşturarak Türk resim sanatının ustaları arasında yer almayı başaran İyem’in içinde bulunduğu sanat ortamının evrelerini ve kendi dönüşümünü gözler önüne seriyor. İzmir için yaptıkları anlata anlata bitirilememiş! Yıldırım İzmir’den mi aday olacak yoksa ? Bir kez daha vurgulayalım; bu otoyol, yanlış bir proje. Çünkü: Araç sayısı, yedek parça, yakıt tüketimi artacak. Dışa bağımlılık büyüyecek. Tarım alanları bölünecek Doğal yaşam bozulacak. Çevre daha da kirlenecek. Bütün olumsuz faturalar ülkeye çıkacak. Türkiye’nin cebinden para çıkmayacakmış. Uygarlık projesiymiş, geçiniz. Asıl uygarlık projesi, demiryolu. Binali Yıldırım, bunu bilmez mi? Bilir! Bilir de ne yapsın! Türkiye’yi tüketim pazarı olarak görenler böyle istiyor. Batı, eskiden “komünist işi” diyordu, şimdi kendi kullanıyor ama bizim gibi ülkelere karalıyor... ### Hafta sonu, EgeKoop 27. olağan genel kurul toplantısı yapıldı. EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın verdiği bilgiye göre, 26 yılda 1 milyar 320 milyon dolar yatırım gerçekleştirilmiş. Yüz bin kişi ev sahibi olmuş. Bu sayılara ulaşmak, kolay değil. Aslan’ın, iktidardan, Ankara gibi İzmir için de özel kentsel yenileme yasası istemesi çok önemli. Örneğin yıllar öncesinden kaçak yapılaşmanın zirve yaptığı, büyük bir sanayi sitesi olarak kullanılan Karabağlar pilot bölge olabilir. Hem gökdelenciler sevinir, hem de onların önünü açmaya çalışanlar! cEGE İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. serdarkizik@cumhuriyet.com.tr C M Y B C MY B