Catalog

22 ŞUBAT 2011 SALI c planlamalar, büroleri ise yüzde 6 gibi kratik engeller, iş çok az bir orandır. bilmezlik, vurdumBu nedenle konteyduymazlık ve izlener yük taşımacılığını nen popülist politigeliştirmek ve bu DE N ZC kalar gelir. alanda yatırım yapÜNAL BENLİALPER Yaratıcıyenilikmak zorundayız. çirekabetçiyatıSahip olduğumuz bu rımcı ve çevreci bir gemilerin yaş ortaladenizcilik ruhu, bimasının dünya stanlimsel içerikli ARdartlarının altında GE çalışmalarıyla seyrediyor olması birlikte sektöre yeuluslararası denizlerni bir ivme kazandeki rekabet gücüdıracaktır. Yüksek müzü olumsuz etkiteknolojinin hızlı lemektedir. Genel erişimine ulaşmayı anlamda gemilerimibaşaran denizcilik sektörü, dünya zin yaş ortalaması 2010 itibariyle denizlerinde daha çok söz sahibi 23'tür. Toplam sayısı 21 olan araolmayı hak edecektir. Türk deniz balı şehir hatları gemilerinin yaş orticaret filosunun sahip olduğu 655 talaması ise 27'dir. Sadece 7 adet adet geminin (1000 GRT ve üzeri) olan yolcu ve yolcu yük gemilerinin yüzde 40'ını kuru yük gemileri yaş ortalaması 35'tir. Bu rakamlar oluşturmaktadır. Konteyner gemibize deniz ticaret filomuzun acilen yenilenmesi gerektiğini bütün çıplaklığıyla göstermektedir. Türkiye kabotaj taşımacılığında 2000 yılından bugüne kadar geçen süre içinde önemli ataklar yapamamıştır. Bu anlamda 2000 yılında 16 milyon ton dolayında olan kabotaj taşımacılığı, 2009 yılında ancak 18 milyon tona yükselebilmiştir. Yolcu taşımacılığında 2003 yılında 100 milyon olan yolcu sayısı, 2009 yılında 159 milyona ulaşmıştır. Geçen bu altı yıl içindeki artan rakamlar, Türkiye'nin sahip olduğu denizlerin konumuna göre olması gereken değerler değildir. Denizciliğin tarihsel gelişim süreci içinde tortulaşarak oluşan denizcilik kültürünü milli ülkü olarak benimseyen ülkeler, dünya denizlerinde egemenlik kurarlar ve onların bütün değerlerinden yararlanarak deniz ekonomisini kontrol altına alırlar. 3 Üç tarafımızı çevreleyen denizlerimiz ve kıyılarımız, sahip oldukları morfolojik ve oşinografik yapılarıyla birbirlerinden farklı özellikler sunarlar. Bu doğal mimarinin mükemmel yontularıyla oluşan harika coğrafya, ona dünya üzerinde çok ayrıcalıklı ve anlamlı bir statü kazandırmıştır. Dünya deniz ticaret hacminin yılda yük bazında 8 milyar tonu ve değer bazında da 400 milyar doları aştığı gerçeği düşünüldüğünde, denizlerin ve deniz ticaretinin insanoğlu için ne kadar önemli olduğu çok daha iyi anlaşılır. Dünya deniz ticaretinin yüzde 90'ı ve Türkiye dış ticaretinin de yüzde 85'i deniz yoluyla yapılmaktadır. İstatiklere bakıldığında, 2000 yılında yüzde 90'a ulaşan bu rakamın 2009 yılında yüzde 85'e gerilediğini görürüz. Bunun nedelerinin başında denizcilik ile ilgili yapılan yanlış ve eksik SPOR GÜNDEM NÜVİT TOKDEMİR Gerçek Göründü!.. Üzerlerindeki kara bulutları bir türlü dağıtamıyor İzmir takımları... Süper Lig'deki Bucaspor, İzmir'de kazanıyor, dışarıdan puan getiremiyor. Ancak, oynadıkları futbolla, ortaya koydukları mücadele ile alt sıralardan kurtulma savaşımında varolduklarını ortaya koyuyorlar... Sarılacivertliler, bundan böyle hem içerde hem dışarda puan kazanmanın hesapları içindeler... Ya İzmir'in Bank Asya ekipleri Altay ve Karşıyaka ne yapıyor? İki takımın da istikrarı yok!.. Karşıyaka, iki hafta üst üste kazandıktan sonra, takıldı kaldı. Önce Altay, ardından Mersin İdmanyurdu yenilgisi yeşilkırmızılıları dağıttı. Teknik dierektör Turgut Uçar ve yönetim bundan sonrası için ne gibi önlemler alacak göreceğiz... Diğer İzmir ekibi Altay için tehlike sinyalleri çalıyor... Karşıyaka galibiyetiyle 7 maç aradan sonra 3 puanı bir arada gören ve moral bulan siyahbeyazlılar, sezon başından bu yana galibiyet serisini iki maça çıkaramadılar ve İzmir'de Denizlispor'a yenilerek çöktüler... Göreve geldiğinde Altay'ın hedefinin ilk ikiye girmek olduğunu söyleyen teknik direktör Coşkun Demirbakan, ikinci yarının başlangıcıyla birlikte bu hedefi, ilk altıya girmek olarak değiştirdi! Son Denizlispor yenilgisi ardından ise hedef "ligde kalmak" oldu!.. Demirbakan, bu değişimi şu sözlerle anlatıyor: "Büyük Altay'ın adına yakışır bir hedef ortaya koymak istedim. Ama olmadı. Büyük talihsizlikler yaşıyoruz. Bir takım bu kadar gol kaçırmamalı. Ama ne yazık ki elimizdeki malzeme bu..." Okuyup, duyduklarımızdan anladığımız bir şey varsa, o da Demirbakan'ın Altay gerçeğini geç de olsa anladığıdır!.. Sezon başında ekonomik anlamda kıvranan yönetimin yarattığı toplama takımla gelinen nokta, Altay'ın bugün içine düştüğü durumdur. Siyahbeyazlı takım, altyapıdan gelen gençlerle ligde kalma mücadelesini sürdürmeye başlamıştır. Deneyimliler içerisinde Murat Hacıoğlu, haftalardır ortaya koıyduğu istikrarlı futbolla öne çıkan isim... Geriye kalanların tümü her hafta değişkenlik gösterdiklerinden, değişen kadro yapısı içerisinde zaman zaman görev alabiliyorlar... Şimdi Altay'ı zorlu bir süreç bekliyor... Kalan maçlarının yedisini deplasmanda, Kayseri Erciyes, Güngören Belediyespor, Ç.K. Rizespor, Giresunspor, Mersin İdman Yurdu, Boluspor ve Adanaspor; İçeride ise dört maçı Orduspor, Gaziantep BB, Akhisar Belediyespor ve Kartalspor ile oynayacaklar... Görüldüğü gibi siyahbeyazlılar için bundan böyle kolay maç yok!.. Kimi şampiyonluğa, kimi ilk altı mücadelesine giren takımlardan puan koparmak ne denli kolay olacaktır? Düşme hattındaki takımlardan Akhisar ve Kartalspor ile içerde oynanacak maçlardan kesinlikle 6 puan çıkarılabilecek midir? Yine düşme hattındaki Güngören Belediyespor, Giresunspor ve Adana deplasmanlarından puan çıkarılması zorunluluğu görülüyor ki, Altay bugünkü yapısıyla bunu nasıl başaracaktır? Kağıdıkalemi eline alan taraftarlar şimdi çok ince hesaplar içerisinde kara kara düşünüyorlar... Bir yanda ekonomik zorluklar, bir yanda takımın içine düştüğü durum, diğer yanda camia içerisindeki panik ve dedikodular!.. Bakalım Altay bu zorluğun üstesinden nasıl gelecek? Doğal Ayrıcalık unalkaptan@hotmail.com ‘Aile’de seçim zamanı İ AOSB Başkanı Hilmi Uğurtaş, sanayicilerin ve çalışanların yaşamlarını kolaylaştıracak projeler uygulamaya devam edeceklerini kaydetti. H CRAN ÖZDAMAR Kent ve ülke ekonomisine, 35 bin çalışanı ve 520 fabrikasıyla önemli boyutta katkı koyan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB), yeni yönetim kurulunu belirlemek üzere 24 Şubat'ta sandığa gidiyor. 8 yıldır yönetim kurulu başkanlığını yürüten Hilmi Uğurtaş, sanayicilerin ve çalışanların yaşamlarını kolaylaştıracak projeleri uygulamak amacıyla, yeniden aday olduğunu söyledi. Çiğli'de kurulu İAOSB'nin büyük bir aile olduğunu aktaran Uğurtaş, seçimlerin de bu ortama uygun biçimde geçmesini beklediklerini söyledi. Bölgeye hizmet etmek amacında olduklarını, dedikodularla işlerinin bulunmadığını vurgulayan Uğurtaş, “8 yıl boyunca bölgedeki sanayicilerimizin güveniyle çok önemli projeler gerçekleştirdik. Yaptıklarımız ortadır. Yaptıklarımız gelecek dönemde yapacaklarımızın teminatıdır. Organize sanayi bölgelerinin kendilerini yönetmeye başlamasının ardından alt ve üst yapıda önemli işleri tamamladık. Doğalgazı bölgemize getirdik. Elektrik ve su şebekelerini yeniledik. Bölge katılımcılarımızın sosyal gereksinimleri başta olmak üzere, üretimlerine yönelik kolaylaştırıcı çalışmalar gerçekleştirdik” dedi. Bölgenin lojistik olarak çok önemli bir konumda olduğunu, havaalanı, deniz ve demir yolu olarak avantajları bulunduğunu anlatan Uğurtaş, İAOSB Sanayicileri Vakfı'nı kuracaklarını ve bölgeye teknik üniversite kazandıracaklarını belirtti. Uğurtaş, “Lise için yerimizi belirledik. Plan değişikliği gerektiği için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na başvuruda bulunduk. Planlarımız onaylandı. 700 öğrenci kapasiteli lisemizi 2012 – 2013 öğretim yılına yetiştiririz. Sanayicimizin istediği teknik elamanı yetiştirmek amacıyla üniversite de kuracağız. Devlet kaynak aktaramadığı için teknik üniversiteler okuyan gençlerimiz laboratuvar ortamı görmeden mezun oluyor. Üniversitelerimiz öğrenci sayılarıyla övünüyor. Ancak bizim hedefimiz 3 bin öğrenci kapasiteli ve kaliteli eğitimin sunulduğu bir teknik üniversite kurmak” dedi. Uğurtaş, atık suyun geri kazanımı konusunda dünyada örneği çok olmayan, 810 milyon lira maliyetli bir proje üzerinde çalıştıklarını belirtti. n.tokdemir@hotmail.com C M Y B C MY B