Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
c 5 ARALIK 2011 PAZARTESİ EGE Bin Karanfil ve Bir Tanilli “Bin gün ve bin ATİKA HALUK IŞIK gece / 15 harf ve 5 hece / halukisik@gmail.com Yaşaması Mustafa’ya düşmüştür ya / tezahürleri, yaşamın içinde Ne anlama geliyor diyorsan yaşandı, yaşanıyor. bu hesap / İçinden 1000’e Oyunum, benim iyi bir kadar saymayı dene...” yazar olduğumu değil, ama Geçtiğimiz Çarşamba sanatın yaşama dair gecesi, kendiliğinden tanıklık ve bizzat parçası yazılıverdi bu satırlar. olduğunu, olması 90’lı yılların Ankara’sında, gerektiğini kanıtladı. Ama Ayrancı’da bir ev. bir şeyi o gün “Memleket Hikayeleri”ni kestirememiştim. yazıyorum ki, Ankara Ekin Yazılmayan kitaplardan, Tiyatrosu yurdun dört bir notlardan, kişisel yanında oynayacak ve kırk arşivlerden dolayı alınıp küsur yerde yasaklanarak, götürülmek, oyunun bana “Bir sezonda en çok “fantezisiydi” ve hazindir o yasaklanan oyunun yazarı” da aynen yaşandı. Bu gibisinden saçma sapan memleketin hikayeleri bir unvan kazandıracaktır. bitmiyordu, bitemiyordu... Masanın çevresinde üç kişi O gece, Ayrancı’da bir vardır. Ankara Ekin’in evde, ben harika bir sahibi Faruk, ben ve dramaturgla çalışmıştım. Balbay. Adı, Balbay’dı. Arkadaşım, Rakılı bir keyifteyiz, dostum, yoldaşım, bir de daktilodan henüz çıkmış üstüne şimdi benim dumanı tüten sahneleri milletvekilim. Çarşamba okumaktayız. Açılış günü, Gündoğdu sahnesi şöyle, bir oyun Meydanı'nda bin karanfille yazmaya kalkan yazarın evi yürürken, sanki yanı basılır. Çünkü yazdıkları, başımdaydı. “Dayan tırnak yazacaklarının garantisidir. ile diş ile...” diye Ama henüz oyun mırıldandım. “Haydi, gel, yazılmamış, “suç unsuru” yazılacak ne çok şey oluşmamıştır. Acelesi olan birikti...” basıcılar, yazıcıyı Bir Çarşamba gecesiydi, zorlamaya başlar. Ama yazının başındaki şiire, şu zorlamayla oyun yazılmaz sözler eklendi; “Dilimize ki! Oyunun şarkılı türkülü musallat zehirli olacağını öğrenen sarmaşıkları hele bir basıcılar, şöyle ayıklayalım / Çalınmış “yasaklanacak cinsten” bir tellerini hele bir geri alalım şarkı türkü arayışına girer. çalgılarımızın / Sen şarkıyı Enternasyonal, Kızıldere o zaman gör...” Yakındır, falan derken, hiçbir şarkı olacaktır, bir ülke ya da marş, alıp şarkısızlığa bu kadar götürülmeye yetmez... İşte dayanamaz. bu noktada sıkışmış Ve derken, bir haber haldeyim, nasıl bir şey daha dağladı yüreğimi. koymalıyım ki, hem Aydınlanmanın olağanüstü dramatik işlevi olsun, hem anıtlarından birini, faşist de izleyiciyi oyuna iyice kurşunların sarstığı bağlasın. bedenine aldırmadan, son Balbay, “Buldum!” diyor. nefesine kadar “Uyan ve Bulduğu türküyü aynen uyandır!” diyen, hiçbir yazıyorum, hepiniz nöbeti geçiştirmeyen bilirsiniz; “Dam üstünde un Server Tanilli eler / Tombul tombul öğretmenimizi yitirdik. memeler / Memeler Abartmıyorum, yapıtlarını başkaldırmış / Kavuşmuyor okumak ve okutturmak, bir düğmeler!” Basıcılar insanlık görevidir. yazıcıyı, “Toplumu “Şimdi tam ve tan başkaldırmaya, yani isyana zamanı / Ser verenler teşvikten” alıp sayesinde öğrendik / Sır götürüyorlar. Böylece vermemesini / O yüzden oyuna kapı açılıyor ve ötesi fısıltısı bahanesidir işin / su gibi akıyor; Susurluk Asıl iş birbirimize karanlıkları, şeriat ve sokulabilme becerisi...” faşizm hezeyanları, dışkı Bin karanfil ve bir de yedirmeler, politika Tanilli... Çoğalmanın ve cambazlıkları, Cumartesi umuda can suyu Anneleri, 12 Eylül taşımanın, cümle darbesinin rezillikleri... hesaplardan azade, tam Oyunun tüm öngörüleri ve saati! 3 P ‘Sadece deri toplamıyoruz’ THK İzmir Şube Başkanı Gürtunca, pilotaj eğitimi başta olmak üzere birçok çalışma yaptıklarını vurguladı EMRE DÖKER Türk Hava Kurumu (THK) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Şube Başkanı Hami Gürtunca, sadece kurban derisi toplamadıkları, yeni pilotlar yetiştirdiklerini de söyledi. THK’nin İzmir’deki merkezi, Çankaya Mimar Kemalettin Caddesi’ndeki binada hizmet veriyor. Buranın alt katında model uçak satışı yapılırken, üst katlarda pilotaj eğitiminden, atölyelere kadar bir çok çalışma yapılıyor. Gürtunca, Gökçen Uçuş Okulu’nun sivil pilot yetiştirdiğini belirtiyor. 66 bin dolar karşılığında katılımcılara 1418 ay süreyle eğitim verdiklerini belirterek, “850 saatlik eğitim veriliyor. Buradan mezun olan öğrencilerimiz 6 bin dolarla iş bulma şansına erişiyorlar. İlerleyen dönemde kaptan olduklarında aldıkları da bu oranda artıyor” dedi. OĞRUDAN İŞ Türk Hava Kurumu Vakfı olarak kurdukları üniversitenin Ankara, İzmir, Eskişehir’de çalışmaya başladığını ve 20112012 öğretim yılında Ankara’da YÖK’ün kitapçığına girdiğini de anımsatarak, “Ek kontenjanlarda Selçuk’taki iki yıllık eğitim programımıza 116 öğrencimiz yerleşti. Burada kabin memuru ve uçak teknisyeni olarak mezun oluyorlar. Kurumlarla yaptığımız anlaşma gereği mezunlarımız doğduran işe ürtunca, kurumun paraşüt, planör, yelken kanat, yamaç paraşütü ve model uçak alanlarında gençleri ücretsiz olarak eğittiğini söyledi. G D başlıyorlar” dedi. Üniversitenin 4 yıllık pilotaj eğitimi de verdiğini buradan mezun olanların mühendis olduklarını da anımsattı. Kurumun, paraşüt, planör, yelken kanat, yamaç paraşütü ve model uçak alanlarında gençleri ücretsiz olarak eğittiklerini de dile getiren Gürtunca, “Bu kursları ücretsiz alabilmek için kuruma gelerek çalışmalara destek vermelerini istiyoruz. Çalışmalara katılamayacak olanlar için de kurslar açıyoruz. Yakın zamanda İzmir’de yamaç paraşütü kursumuz başlayacak” diye konuştu. SKİ UÇAK YOKTUR’ Geçen günlerde Selçuk’ta, kuruma ait uçağın düşmesi sonucu yaşamını yitiren iki ‘E pilotun ardından uçağın eski olduğu eleştirilerini de yanıtlayan Gürtunca, “Bir uçağın eski olması diye bir şey mümkün değildir. Uçakta önemli olan gövdedir. Uçuş saatlerine göre hangi parçanın ne zaman değişeceği yazar. Uçakta bir kere hata yaparsınız. O da ölümcül hatadır. Uçak kalkmadan önce her konuda onay verilir” dedi. ÇÖZÜM MASASI Seferihisar ‘edevlet’ finalisti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'yle (TÜSİAD) Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından bu yıl 9.’su gerçekleştirilen “e Türkiye Ödülleri”nde Seferihisar Belediyesi “Çözüm Masası” projesiyle finalist oldu. Kazanan, 19 Aralık’ta TBMM’de bilişim sektöründen uzmanlar ve iş dünyasından oluşacak jürinin elektronik oylarıyla belirlenecek. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Göreve geldiğimiz günden itibaren daha verimli ve daha şeffaf belediyecilik yapmak için teknolojinin nimetlerinden faydalanmaya devam ediyoruz. 2009’da elektronik ortamda evrak takibin ve ödemenin de dâhil birçok belediye işlemlerinin yapıldığı ebelediye uygulamasını başlattık. Çözüm Masası’nın başarısı da bizi çok mutlu etti. Vatandaşın belediyeyle iletişimini kolaylaştıran ‘vatandaş odaklı’ hizmetlerimize devam edeceğiz” dedi. C M Y B C MY B