27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

c 2 EGE İzmir Sanat’ta oda müziği İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Sanat Büyük Salon, bu akşam, oda müziği konserine evsahipliği yapacak. İzmirli sanatseverler, konserde kemanda Ellen Jewett ve Özge Özerbek, piyanoda Heather Özaltun, viyolada Can Güçkan ve viyolonselde Ümit İşgörür'ün yorumunu dinleme olanağı bulacaklar. İki yıllık çalışmayla oluşturulan orkestra, bu akşam sahne alıyor 26 ARALIK 2011 PAZARTESİ EGE’den SERDAR KIZIK izmir@cumhuriyet.com.tr ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da kapsayan geziye, kent dışında olduğum için katılamadım. Cumartesi günü gazetelerdeki haberlere ve köşe yazılarına bakılırsa yatırımlar beğenilmiş. Öyle ki, bazı köşelerde “Gezdikçe, yapılanları yerinde gördükçe, bu kentte yaşayan bir yurttaş olarak gurur duydum” deniliyor. “Gördüklerim ve duyduklarımdan sonra Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeye karar verdim” diye yazan arkadaşlar da var. Önce bu saptamaya değinelim... Söz konusu yazarlar yıllardır bu kentte yaşayan, İzmir’in nabzını tutan, görevleri gereği hemen hemen her gelişmeden haberdar olan isimler. Saptamaları bir gerçeği işaret ediyor. Demek ki belediye yaptıklarını, çalışmalarını, yatırımlarını gazete temsilcilerine bile yeterince duyurmamış, anlatmamış. Bu durum belediyenin basın ve tanıtım çalışmaları açısından bir eksikliği gösteriyor. Yönetsel bir sorun yani... Gazeteciler bile yerele yönetimin çalışmalarını ancak böylesi gezilerle tanıyıp, takdir ediyorlarsa, varın siz kentlinin durumunu düşünün. Zaten CHP tabanında da “Yaptıklarımızı, yatırımlarımızı, çalışmalarımızı yeterince anlatamıyoruz, duyuramıyoruz” yargısı, sık sık vurgulanıyor. Bu anlamda Kocaoğlu'nun düzenlediği gezinin yararı büyük kuşkusuz. Buradan bir ders çıkarılır umarım... ??? Gezi duraklarından bazılarını biliyorum. Örneğin Homeras Vadisi'ni, tamamlanmasından kısa bir süre sonra, Kocaoğlu ve İzmir Milletvekili Oğuz Oyan'la birlikte karlı bir günde gezmiştik. Kentin hemen bitişiğinde böylesine doğal bir alanın yaratılması çok olumlu bir yaklaşım. Kadifekale'de heyelan bölgesindeki yüzlerce evin belediye olanaklarıyla kamulaştırılıp yeşil alan yaratılması da kentlilik bilinci acısından örnek bir uygulama. Kadifekale’nin Yeşildere’ye bakan yüzündeki çirkinlikler kayboluyor. Yerini dikilen ağaçlar alıyor. 103 futbol sahasına eşdeğer alan, yaklaşık 2 bin bina 200 milyon lira harcanarak, kimseyi mağdur etmeden yıkıldı. Öte yandan Metro’nun BornovaEge Üniversitesi arasındaki bölümü yakında devreye giriyor. Kadifekale, Bayraklı, Cennetçeşme, Ege Mahallesi, Ballıkuyu ve Uzundere için kent yenileme projeleri Bakanlar Kurulu onayını bekliyor. AKP, beklettiği bu projelere yol verirse İzmir farklı bir görünüm kazanacak. Tabi iktidarın engelleri, bir dizi soru işareti yaratıyor. Nitekim Kocaoğlu geciken ihalelerden yakınıyor. İstanbul’daki ihalelere kimsenin itiraz etmediğini ama İzmir’de sudan gerekçelerle engeller çıkarıldığını söylüyor. Kemeraltı gibi yılların sorununun çözümü konusunda da kaygılı Kocaoğlu. Burada altyapı çalışmalarına gireceklerini, ancak öcü gibi korktuğunu söylüyor. İhaleyi kazanacak müteahhidin; halkı, esnafı rahatsız etmeden işi tamamlayamamasından kaygı duyduğunu belirtiyor. ??? Bu arada ilginç bir saptaması var: “Ne yazık ki, ihaleye gireni seçme şansımız yok. Belediye olarak yasaları tam olarak uygulayarak ihaleleri yapıyoruz. Planı projesi olmadan, Koruma Kurulu’ndan izin almadan Konak Tüneli’ni ben yapmaya kalksam şu an direk tutuklamışlar ve içeri atmışlardı.” Konak tünelinin temelini, daha projesi olmadan atan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ne der acaba bu değerlendirmeye? Öte yandan haklı bir yakınma daha var Kocaoğlu cephesinden. Bir müfettişin özel olarak görevlendirildiğini, özel kalem müdürü, şoförünü çağırıp, eşi Türkegül Kocaoğlu'yla ilgili bilgi aldığını anımsatıyor. “Bu zat, ‘Türkegül Kocaoğlu, nereye gitti? Nelere gitti? Arabayı sürekli kullanıyor mu? Ne için arabaya biniyor?’ diye sorular yöneltiyor. İş, buraya kadar geldi. Artık evimin kapısını çaldılar” diyor. Bu mağduriyeti nasıl karşılar İzmir halkı dersiniz? Yazısız şeyler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Karikatürist Aziz Yavuzdoğan, 30. sanat yılı kapsamındaki ''Yazısız Şeyler'' isimli karikatür sergisini, Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi'nde İzmirlilerin beğenisine sundu. Kültür merkezi ayrıca, Mahmut Turgut'un ''Dünya Çocukları'' fotoğraf sergisine de evsahipliği yapıyor. Karşıyaka Filarmoni’den ilk konser İZMİR (Cumhuriyet oluşturulan Karşıyaka ürer Aykal'ın müzik Ege Bürosu) Yaklaşık Belediyesi Filarmoni Oriki yıldır kuruluş çalışkestrası'nın açılış konsedirektörlüğünde oluşturulan malarını sürdüren Karşı Karşıyaka Filarmoni Orkestrası, açılış rine, Suna Kan solist yaka Belediyesi Filarmoolarak katılacak. Orkesni Orkestrası, bu akşam konserinde Suna Kan'a eşlik edecek. tra, konsere Muammer ilk kez sahne alıyor. OrSun'un "İzmir Rapsodikestra, ilk konserini Karşıyaka Opera ve Ti si" ile başlayacak. Ardından Suna Kan keyatro Sahnesi'nde verecek. Orkestranın Genel manıyla sahne alacak ve Mozart'ın Sol Majör Müzik Direktörlüğü'nü üstlenen Şef Gürer Keman Konçertosu'nu yorumlayacak. Daha Aykal'ın davetiyle,Türkiye'nin seçkin orkes sonra da Haydn'ın 100. Senfoni'si seslendiritralarından seçilen sanatçılardan lecek. Konser, saat 20.00'da başlayacak. HAYVAN HAKLARI MÜCADELESİNİ KÜÇÜMSEYENLERE YANIT G SIRA İTLERE GELDİ! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Hayvan korumacılığı alanında önde gelen isimler arasında yer alan Özgün Öztürk, “Herşey Bitti Sıra İtlere Geldi” kitabıyla bazılarının “alay” sözüne yanıt veriyor. "Yaşam Hakkına Saygı" derneği kurucularından Öztürk, kitabında hayvan hakları ve korumacılığını küçümseyenlere, doğadaki yaşamı paylaştığımız canlılara yapılan kötülükleri, hayvan korumacılığındaki özveri ve kahırları anlatıyor. Kitabında sokak hayvanlarına insanlardan başka yardım edecek canlının olmadığını vurguluyor. Kitabının önsözünde "Hayvan seversiniz ya da sevmezsiniz, en çok siz seversiniz, otuz tanesine bakarsınız, ya da sıradan (!) bir fanisiniz, hiç hayvan beslemezsiniz... Bu kitap sizin için, bu kitap bizim için, bu kitap kendinden aciz olana sahip çıkanlar için. Bu kitap tüm canlıların acı çekmeme hakkını savunanlar için, bu kitap insan olmak için..." diyor Öztürk. İnsan hakları ve hayvan hakları mücadelesi arasındaki sıkı ilişkiye dikkat çeken Öztürk, kitabıyla hayvanların “insanlara yararlı canlı” tanımlamasını reddedip, hayvanların doğadaki karşılıklı dayanışma içinde yer alan halkanın zinciri olduğunu gözler önüne seriyor. Kitap, hayvan korumacılarının sıkça yakındığı 5199 sayılı kanunun değişmesi gereketiğinin de bir belgesi gibi. Çünkü yasa hayvana şiddet, tecavüz, öldürme gibi eylemleri “suç” olarak değil de “kabahat” olarak değerlendiriliyor, caydırıcı özeliği olmayan biçimde para cezası öngörüyor. Yokluğun kıyısında... İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Funda Alkan'ın “Yokluğun Kıyısında” adlı resim sergisi, İzmir Devlet Resim Heykel Müzesi'nde bu akşam açılıyor. Kurumun Şeref Akdik Salonu'nda da Aynur Fidan'ın resim sergisi bugün açılacak. Her iki sergi de 9 Ocak'a dek görülebilecek. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear