Catalog

c 2 EGE 16 KASIM 2011ÇARŞAMBA Tamponda savaş izleri CANMETİN’İN GÜRCİSTAN’DAKİ ARABALARIN TAMPONLARINI KARELEYEREK OLUŞTURDUĞU SERGİSİ K2’DE OĞUZ YILDIZ EGE’den SERDAR KIZIK izmir@cumhuriyet.com.tr ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da YAŞAŞIN CUMHURİYET!.. Selçuk Yaşar Sanat Galerisi, “Yaşasın Cumhuriyet / Atatürk Fotoğrafları Sergisi’ne evsahipliği yapıyor. Ata’nın çok sayıda fotoğrafın yer aldığı sergi, 30 Kasım’a kadar açık kalacak. Maddi ve manevi yükünün yanı sıra eğitim sisteminden kaynaklanan aksaklıklar yüzünden girişi de çıkışı zor olan üniversitelerde verilen “tez”ler de ayrı bir önem taşıyor öğrenciler için. Belki uzun bir maraton içerisinde proje dersleri bazen “şişirilse” de tezler bir başka “dokunuyor” öğrenciler tarafından. Öğrenim boyunca işleri kotaran öğrenciler tezle yüzleşince bu son aşamanın yalnızca bir “hoca tavlama” sanatı değil “piyasaya” açılım olduğunu da fark ediyor. Böyle olunca da öğrenciler tarafından kollar sıvanıp “itinalı” işlere imza atmak isteniyor. Bu işlerden biri de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Fotoğraf Bölümü mezunlarından Harun Canmetin’e ait. Geçen yıl verdiği “I Am Georgia” adlı tez çalışmasında Canmetin, Gürcistan yolculuğunu karelere aktarmanın yanı sıra tuttuğu günlükte de bu süreci kaleme döküyor. Canmetin, sergisinde “gittim, gördüm, geldim” yerine, savaş sonrası Gürcistan’da devam eden yaşamın izlerini “otomobil” tamponlarından yola çıkarak izlenime sunuyor. Savaşın izlerini ve yaşama 'Kırık tamponlar' savaşın yıkımını anlatırken, bir yandan da arabaların yola devam etmesi yaşamın devinimine vurgu yapıyor. tutulmaya çalışan Gürcistan halkını “kırık tamponlar” üzerinden anlatmaya çalışıyor Canmetin. “Kırık bir tampon ve gitmeyi sürdüren arabalar. İnsanlar geçirdikleri savaşın burukluğunu taşıyor fakat yaşamaya ve yollarına devam ediyorlar. Bu benim için Gürcistan'ı anlatmanın sadece bir yoluydu, onlarca vardı belki ama ben bunu seçtim” diyor. Serginin sunumu da farklılık gösteriyor. “İyi fotoğraf yazı gerektirmez” cümlesine inat Canmetin, karelerinin altında çektiği günün anısını düşüyor. Birçok galerinin artık nitelik değil nicelik peşinde olduğu, sanatsal ya da toplumsal söylemden yoksun “işlerin” sergilenmesinin arttığı günümüzde bu sergi, “tekrar”dan sıkılanlar için. Kadrajına arabaları “sıkıştıran” Canmetin'in işleri “tipolojik” kayıt niteliği taşısa da birçok kavramı sorgulamaya yol açtığı için “galeride” görülmesi gereken bir sergi niteliği taşıyor. K2 Güncel Sanat Merkezi’ndeki sergi, ay sonuna kadar açık kalacak. SCHEIDT VE AŞKIN’L A İKİ GECE... İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO), Şef Wolfgang Scheidt’in yönetimindeki konserle Keman Virtüözü Cihat Aşkın’ı müzikseverlerle buluşturacaktır. Konser yarın ve cuma günü saat 20.30’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkez’inde gerçekleştirecek. düzenlendiğini söylemiş, işin “devlet terörüne” kadar uzandığını vurgulamıştı. Baskılarla yüz yüze kalan yönetimlerden birisi de İzmir Büyükşehir Belediyesi. Başkan Aziz Kocaoğlu, geçen hafta sonu Urla’da, soruşturmaların taciz boyutuna ulaştığını, iş yapamaz duruma geldiklerini ve buna “isyan” ettiğini söylemişti. “Varsa bir suçumuz başta benim kellemi alsınlar, yoksa bu işkence bitsin”, boyutuna ulaşan tepkisini, önceki gün grup toplantısında “Biz de insanız. Etten kemikten yapılmış bir yanımız var. Urla'da yaptığımız çıkış, bir patlamanın ürünüydü” sözleriyle özetledi. Bu sözler, tepkisinin aşırıya kaçtığının bir ifadesi mi yoksa tutumunu sürdürdüğünün bir göstergesi mi, tartışılır. ??? Geçen yazımızda Kocaoğlu’nun bu tepkisinin partide nasıl değerlendirileceğinin merak edildiğini belirtmiştik. Grup toplantısında konu gündeme geldi. Doğal olarak parti, Başkan’ın isyanının arkasında duruyor. İl Başkanı Tacettin Bayır’ın özetle değerlendirmesi şöyle: “Belediyenin tek başına yapamayacağı işler var. Sürekli hükumet ve bakanlıklarla işi oluyor. Burada çıkıp sert açıklamalar yapamaz. Bunu doğal karşılayın. Böyle zamanlarda ve bundan sonra kötü polis olarak biz ön plana çıkacağız. Büyükşehir Belediye Başkanımız yumuşak gündemle yoluna devam edebilir. Ama bizler sert açıklamalar yapacağız....” Bayır’ın bu değerlendirmesi de ayrıca tartışmalı. Evet, ülkenin her sorunu için kavga etmek gerekmiyor, uzlaşma esas alınmalı ancak işkenceden, tacizden, “kelle almaktan” söz ettikten sonra “Başkanın iktidara yönelik sert açıklama yapamayacağı, bunun doğal karşılanması gerektiği” nasıl olacak ? Siyasal iktidarın salt belediyelerle ilgili değil, hemen hemen her konuda dayatmacı, uzlaşmasız, muhalefete tahammülsüz tutumu ortada. CHP’li belediyeler, bu tutum karşısında nasıl bir tavır geliştirmeli? Bayır “kötü polis” rolünü belediye başkanının değil, kendilerinin oynayacağını söylüyor. Elbet burada iktidara yönelik bir gönderme var, ama bu “görev paylaşımının” doğruluğu çok tartışmalı. ??? Gelelim başka bir soruya. İktidarla İzmir Büyükşehir Belediyesi arasındaki ilişkilerin bugüne yansıyan özetine bakılırsa sert açıklamalar yapmamak, uyumlu, suyunda yol almak hangi ölçüde işe yaramıştır? Daha da önemlisi Kocaoğlu bu duruma “İzmir için, İzmirliler adına” katlandığını, büyük sabır gösterdiğini, söylüyor. Acaba İzmir’in, İzmirlilerin çıkarları Kocaoğlu’nun katlanmasını mı gerektiriyor? Peki, katlandıkları, İzmir’e, kentliye ne getirdi, ne sağladı? Bu tavırla kent hangi kazanımları, hangi yatırımları elde etti? Tersinden düşünelim, katlanmasaydı İzmir nelerden yoksun kalacaktı? ??? Bu değerlendirmeden çatışma ve gerilim politikaları istediğimiz, savunduğumuz anlaşılmasın. Ama Ankara’da bakanlık bürokratlarının kapılarında bekletilmesini benimsemeyen, kabul etmeyen, buna anında tepki vermesini isteyen bir çok İzmirlinin olduğunu biliyorum. Keşke o zaman tepki gösterseydi belki bugünkü o “isyan” noktasına gelmezdi. Hani zaman zaman “İzmir duruşu” diyoruz ya... ‘Altın Kedi’ sahibini arıyor EGE c KASIM YIL : AR AMBA SAYI : 12.’Sİ DÜZENLENEN FESTİVALDE 40 ÜLKEDEN 117 FİLM BEYAZ PERDEYE YANSIYAC AK İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Sinema Derneği'nce düzenlenen 12. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali bugün başlıyor. Festivalde 65 ülkeden bin 300'ü aşkın film başvurusu arasından seçilen 40 ülkeden 117 film gösterilecek. 11 film uluslararası, 9 film ise ulusal kategoride ''Altın Kedi'' ödülü almak için yarışacak. Ulusal kategoride bu yıl ilk kez genç oyunculara destek vermek ve tanıtımlarına katkıda bulunmak amacıyla seçilen ''genç ve umut veren oyuncuya'' ''Altın Kedi'' verilecek. Gökçe Pehlivanoğlu'nun film setlerinde çektiği fotoğrafların da sergileneceği festivalde, senarist Önder Çakar, yapımcı Sevil Demirci ve oyuncu Hatice Aslan, alanlarında düzenlenecek atölye çalışmasıyla sinemaseverlerle bir araya gelecek. Festivalde, ayrıca, uluslararası yarışmalarda ödül almış kısa filmler ile yönetmen Jean Luc Godard'ın 19932002 yıllarında çektiği ''De L'Origine Du Xxie Siecle (21. Yüzyılın Kökeni)'', ''Liberte Et Patrie (Özgürlük ve Vatan)'' ve ''Je Vous Salue Sarajevo (Seni Selamlıyorum Saraybosna)'' adlı filmleri izleyiciyle buluşacak. Fransız Kültür Merkezi'ndeki festival 20 Kasım Pazar günü sona erecek. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri yayınlanır. C MY B C MY B