26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

c 31 EKİM 2011 PAZARTESİ EGE Kentli Olabilmek… P 3 Özelleştirmenin önü sürgünle açılıyor Ayvalık Belediyesi’nde çalışan ve kimi 23 yıllık işçiler, Milli Eğitim ve Emniyet kadrolarına gönderildi OYA UĞRAL AYVALIK Sendikalar tarafından “işçi sürgünü” olarak nitelendirilen, belediyelerdeki kadro fazlası işçilerin Milli Eğitim ve Emniyet teşkilatlarına gönderilmesi uygulamasında geri adım atılmadı. İçişleri Bakanlığı, norm kadro fazlası olarak gördüğü Ayvalık Belediyesi’nde çalışan 81 işçinin diğer kurumlara atanması kararını uygulamaya geçirdi. İşçilerden 14’ü Polis Moral Eğitim’de, geri kalanı da Milli Eğitim kadrosunda çalıştırılacak. Belediye –İş Ayvalık Baştemsilcisi Kaderimiz özelleştirmeye karşı olan Belediye Başkanımız Hasan Bülent Türközen’den sonra gelecek yeni yöneticinin iki dudağı arasındadır” dedi. 81 işçinin pazarlıkla en uzak Gömeç’e gönderilmesini sağladıklarını söyleyen Aydoğan, “Belediyeİş Sendikası ile sözleşme 15 Mart’ta sona erecek. Daha sonra ise işçilerimiz yeni sendika ile çalışmaya devam edecekler” diye konuştu. Norm kadro fazlası olarak görev yapan belediye işçilerinin içerisinde şoför, tamirci gibi teknik elemanların da bulunduğu ve kimilerinin 23 yıldır Ayvalık Belediyesi’nde çalıştığı belirtildi. İsmail Aydoğan, işçilerle yaptığı toplantıda, gelişmeleri “zor bir süreç” olarak değerlendirerek, uygulamayla belediyelerin özelleştirmesinin teşvik edildiğini söyledi. Aydoğan, sendika olarak altı aylık bir mücadele verdiklerini, ancak hükümete geri adım attıramadıklarını belirterek, “Belediyeler özelleştirme bıçağının altında olduğu sürece kalanlar çok sevinmesin. Kuşkusuz kent ATİKA HALUK IŞIK planlamacı, ekonomist falan değiliz. Yani, halukisik@gmail.com kimilerinin yaptığı gibi, bilmediğimiz alanlara dair bilgiçlik taslamaya akmasından, kenti iki kova kalkışacak halimiz yok. Zaman yağmura teslim etmeyecek zaman bu köşede değinilmiştir, önlemlerden söz etmiyoruz. yineleyelim. Fırıncının Bunlar zaten yapılması kunduracılık, kunduracının gerekenlerdir. Ama yazıktır ki, en tuhafiyecilik, tuhafiyecinin doğal işler ve sahipleri, nalburluk üstüne ahkam olağanüstü mucizeler gibi kesmesi gariptir, gereksizdir ve alkışlanmaktadır. Tel gibi demir, abestir. Siz burada anılan esnaf un gibi betondan yapılmış ahalisi yerine, istediğiniz meslek garabetlere göz yumulduktan, dallarını koyabilir, çevrenizdeki bir depremle yüz binlerce insan örneklere bakarak, gülebilir ya öldükten sonra, “Çürük binaları da iç geçirebilirsiniz. yıkacağız” mealindeki sözleri, Demokrasinin olmazsa olmaz sanki ilk kez işitilen özlü sözler koşullarından biri, bireylerin gibi karşılamaktan söz ediyoruz. kendilerine düşen görevleri Ama bir yandan bunları gereğince yaparken, dinlerken, battaniye almak için başkalarının da aynı sorumluluk döner bıçağıyla hak aramaya, içinde olduğunu bilmesidir. Bu sağlıklı bir düzenleme güven, inanış ve rahatlık olmadığından yardım olmadığı sürece, o coğrafyalarda kamyonlarını yağmalamaya, demokrasiden söz etmek, olmadı birbirini öldüresiye temenniden öteye geçemez. dövmeye kalkan “kentlileri” Kentler, işte bu yüzden izlemek… İşte bize kırık dökük demokrasinin ve çağdaş bu satırları yazdıran, yaşamın kaleleridir, öyle olması “kentlileşmeyi” başaramamanın gerekir. Kentler, örgütlü ve yarattığı bu kederli sonuçlardır. kurallı yaşama halidir. Şoför Belki bu yüzden, kente kültür trafik polisine, trafik polisi ve sanatla, düzenlediği kurslarla, oturduğu evin müteahhidine, yaratmaya çalıştığı dayanışma müteahhit mühendisine, koşullarıyla “bilinç ve algı” mühendis doktoruna güvendiği, yaratmaya uğraşan yerel inandığı için rahattır. yönetimler, küçümsenmekte, Aldatılmaktan korkulmadığı gibi, sorgulanmakta ve gereğince kayrılma beklentisi de yoktur. paylaşılamamaktadır. Biz kente Korku değil, yaşama ferahlıkla yatırımdan, “kentliye yatırımı” bakış egemendir. Kimse kendi anlıyoruz. Şimdilik, bu kadarıyla adaletini sağlamak için yetinelim. uğraşmaz. Her türlü işlemin, 29 Ekim, yaşadığımız acılar tarafsız, adil, eşit ve yasalara nedeniyle kutlanmadı. Birkaç uygun biçimde uygulandığına sözümüz var… 29 Ekim, inanır. İnanır ki, hiçbir erk, rütbe, geldiğimiz, bulunduğumuz ve makam öncelik sahibi değildir. gideceğimiz yeri anlatan bir Önde gelenler değil, ileri gidenler gündür. Bu ülkenin kuruluş alkışlanır kentlilik bilincinde. günü, bugün yaşadığımız Sanatçılardır, bilim adamlarıdır, sorunları ve çözümlerini dallarında insanlığa değer dillendirme, birlikteliği katanlardır, kente ve ülkeye onur anımsatma olanağına kazandıranlardır. Biat yoktur o çevrilemiyorsa, kentlerde, ama uyumlu, sorumlu düşündürücüdür. Kuşkusuz ve ötekileştirmeyi reddeden bir daha vahimi, ülkemizde böylesi aidiyet duygusu vardır. günlerin giderek salt "eğlence" Uzatmaya ne gerek, böylesi olarak algılanması ve başka türlü kentler, orada yaşayan herkesin anılabileceğinin ayrımından evidir ve o kentler, insanları uzaklaşılmasıdır. Asıl sorun işte tarafından gözü bir korunur, tam da buradadır. Yıllardır sevilir, geliştirilir. Bir gün anıtları söylemeye, anımsatmaya önünden, mezarlarının kıyısından çalıştık. "Duruşunuzdan, geçerken, gelecek kuşaklar sözünüzden ve eyleminizden minnetle, sevgiyle, saygıyla ibaretsiniz ve onların selamlar bugünün kentlilerini. tutarlığından…" dediğimiz için Bu bir yatırım sorunudur. eleştirildik, anlaşılamadık. Hayır, kanalizasyondan, yol Bugün anlaşıldığımızı umabilir yapımından, suların düzenli miyiz? 300 öğrenci tehdit altında Yıkılması gereken okulda eğitim sürüyor MEHMET CELEN ÇANAKKALE Çanakkale’de depreme dayanıksız olduğu raporlarla belirlenen ve 300 öğrencinin öğrenim gördüğü Merkez İlköğretim Okulu’nun yıkım kararı yetki kaosu nedeniyle ertelendi. Öğrencilerin diğer okullara dağıtılması kararından da vazgeçildi. Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı tarafından yaptırılması öngörülen inşaat, vakıf yönetimindeki değişiklikten ötürü ödeneksiz kaldı. Bu nedenle yaz aylarında alınan yıkım kararının durdurulduğu bildirildi. Bu gelişme, yüzlerce veliyi de tedirgin etti. Merkez İlköğretim Okulu öğrencilerinin Gazi, İstiklal ve Cumhuriyet ilköğretim okullarına dağıtılması kararından vazgeçildiği açıklandı. Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, Marmara depremi sonrası tespit edilen okullardan bugüne kadar sadece yüzde 20’sinin depreme dayanıklı hale getirildiğini söyledi. Jeoloji Mühendisleri Odası Çanakkale İl Temsilcisi Turgay Acatürk de Adalet Sarayı, Vakıf İş Merkezi, Telekom, Emniyet Müdürlüğü ve Merkez İlköğretim Okulu’nun deprem güçlendirmesiyle kurtarılamayacağını belirterek “Çanakkale’de acilen yıkılması gereken bu binalar hâlâ ayakta nasıl duruyor şaşırıyorum doğrusu” dedi. Aliağa’da stratejik ‘dönem’ ALİAĞA (Cumhuriyet)Aliağa Belediyesi, Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret kentlerinden olan ilçenin büyüme projeksiyonu ve gelişim dinamiklerini belirlemek amacıyla stratejik plan hazırladı. Belediye meclisi tarafından da onaylanan plan, kentin 20112015 dönemi için yol haritası niteliğini taşıyor. Aliağa Belediyesi’nin ilk stratejik planı niteliğindeki çalışma, kitap olarak da basıldı. Planın hazırlık aşamasında, 11 mahallede yurttaşlarla anket yapıldı, onların görüşleri alındı. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleriyle de toplantılar gerçekleştirildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear