26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

c 4 EGE zmirli 41 kadın, küçükken yedikleri yemeklerin tariflerini ‘annesinin kızı’ projesinde paylaşıyor 3 EK M 2011 PAZARTES BALIK ÖLÜMLER Bakırçay koruma bekliyor Dikili Belediye Başkanı Özgüven ve Bergama Belediye Başkanı Gönenç, kirliliği yerinde inceleyerek, acilen önlem alınmasını istedi. DİKİLİ (Cumhuriyet) Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ve Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Bakırçay'da son günlerde yaşanan ve balık ölümlerine neden olan kirliliği yerinde incelediler. Gönenç, konuyu Ege Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi'ne ilettiklerini belirterek, “Suyun kirlenmesi ve balık ölümleri üzerine gerekli araştırmaları yapıyoruz. Bakırçay’ı fabrika atıklarının yanı sıra, evsel atıklar da kirletiyor. Bilindiği gibi Bergama’da arıtma tesisimizi faaliyete geçirdik. Bakırçay’ın kirlenmesini önlemek için başta Soma olmak üzere, bölgedeki tüm belediyelerin arıtma tesisleri konusunda adım atması gerekiyor. Konunun takipçisiyiz” dedi. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven de, “Analiz sonuçları henüz elimize geçmedi. Ancak sanayi atıklarının neden olduğu bir kirlilik yaşanıyor. Araştırmalar sonucunda su ürünlerinde meydana gelen ölümlerin önlenmesi için gerekli önlemlerin acilen alınması gerekiyor” diye konuştu. Özgüven, “Bakırçay bölgenin hayat damarıdır. Çevrede yaşanan kirliliklere yıllardır direniyor. Bu daha ne kadar sürecek? Bu konuda acilen Bakırçay’ı çevre kirliliğinden koruma birliği oluşturulmalı. Çevremizde oluşan çevre sorunlarının sonuna kadar takipçisi olmaya ve bu konudaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Annesinin kızları yemekte buluştu! HAKAN D R K İzmir'in dört bir yanından 41 kadın “çeyizlerindeki” yemek tariflerini “annesinin kızı” projesinde aktarıyor. Güler Sarıgöl Köymen'in önderlik ettiği proje çerçevesinde İzmirli kadınlar küçükken yemek masasına gelen yöresel lezzetlerin yanı sıra anneleriyle olan hikayelerini de paylaşıyor. 41 kadın, geçtiğimiz günlerde projenin ilk ayağı olan ve “annesininkızı” kitabının ayrıntıları için Alsancak'ta bir araya geldi. Kitabın sonbaharda raflarda olması hedefleniyor. Ancak bu raflar, diğer kitaplardan farklı olarak eskiden daha yoğun kullanılan tel zmirli kadınlar, 'çeyizlerindeki' lezzetleri ve anneleriyle hikayelerini, Güler Sarıgöl Köymen'in projesinde bir araya getirdi. dolap içindeki raflar olacak. Projeyi yürüten Köymen, temel amaçlarının lezzete dair yaşadıkları hikayeleri ve tarifleri, kayıt altına alarak gelecek nesillere devretmek olduğunu söylüyor. Köymen, projenin gelişimini şöyle anlatıyor: “Annem ocak ayında bir gün, uzun bir aradan sonra sini pidesi pişirip gönderdiğinde, sini pidesinin sıcaklığıyla, bu fikir aklıma düştü. Anneannem de çok iyi yapardı. Annem ondan LEZZET H KAYELER el almış, fakat ben hiç denememiştim bile. Bunu, ondan sonra kimsenin yapamayacağı hüznüne kapıldım. İşte, kitabı yapma fikri böyle doğdu. Bu duyguyla, daha derin mutluluklara ve hüzünlere uzandım. Kendi annemle başlayan bu hikayeyi, diğer annekızlarla paylaşmak istedim. Bu nedenle ilk toplantımızı önce kızlarla yaptık. İkinci toplantı ise annesinin kızlarına sürpriz olacak.” Köymen, kitabın aynı zamanda fastfood kültürüne karşı bir kampanya olduğunu vurguluyor. Kitap gelirlerinden bir fon yaratılarak, kadınla ilgili bir kuruma destek olacaklarını kaydediyor. Üniversiteden sofraya İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nin yetiştirdiği çipura (lidaki), kefal (normal, topan), dil balığı, levrek gibi taze balıkların satışı fakültenin dekanlık bünyesinde gerçekleştiriyor. EÜ Su Ürünleri Fakültesi, balıkların satışını taze olarak üniversite öğretim üyelerine, üniversite personeline, talep halinde öğrencilere ve halka sunuyor. 1.5 kilogram temizlenmemiş çipura 10 lira, 1 kilogram topan kefal 15 lira ve normal kefal 45 liradan satılıyor. EÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Zafer Tosunoğlu, araştırmalarını dalyanda yaptıklarını, EÜ katkılarıyla körfezde ayakta kalmayı başarabilen tek dalyan olduklarını, diğer şirketlere örnek teşkil etmek için dalyana eklemiş oldukları demir ızgara sayesinde küçük balıkların çit aralıklarından kurtularak balık neslinin devamını sağladıklarını belirtti. Tosunoğlu, fakültenin ticari amaç gütmediğini yüksek lisans öğrencilerinin tez ödevleri için, geçen yıl levreklerin yarısını Akdeniz'deki bir araştırmaya göndererek genetik yapılarını karşılaştırdıklarını söyledi. odrum'dan başlayarak Gökova Körfezi ve daha güneye Göcek’e kadar uzanan Mavi Yolculuk’ta sezonun ay sonuna kadar devam edebileceği belirtiliyor. Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Başkanı Galip Gür, “Mavi yolculuk Türk turizmini yurt dışında farklı kılan özelliklerimizden biri. Mavi yolculuk turizmini günübirlik yapılan turlarla karıştırmamak lazım. Bodrum'dan başlayarak Gökova Körfezi ve daha güneye doğru uzanan, bir haftayı bulan bir mavi yolculuktan bahsediyoruz. Bu sene havalar sıcak gittiği için sezon ay sonuna kadar uzatıldı. Gördüğüm kadarıyla mavi yolculuk sezonu bu sene en erken 15 Ekim'de kapanır” dedi. Turizm acentelerinden alınan bilgilere göre yat turizminde 2011'de önemli bir artış B EK MDE MAV YOLCULUK görüldüğünü belirten Gür, “Gelirler açısından bu artışın ne kadar yansıdığı sezon sonunda belli olur. Mavi yolculuğun yok olmaması için bir dizi önlem almak lazım. Yıllardır Bodrum'daki çevre örgütleri olarak mavi yolculuğun yaşatılması için mücadele veriyoruz. Mavi ve yeşilin iç içe girdiği bu cennet koylarda yapılaşmaya izin verilmemeli” dedi. Gür, “Bu koyları kaybetmeye başladığımız zaman bu teknelerin güzergah olarak gidebildikleri yerler azalıyor. Azaldıkça da koylarda yoğunlaşma, birikme oluyor. Aşırı talep gelince de çevresel sorunlar çoğalıyor. Yani insanlar kalabalık koylara gitmemeye başlıyor. Koylara çocuğumuz gibi bakmamız lazım, çünkü koylar bizim geleceğimiz” diye konuştu. (ÖZCAN ÖZGÜR) C MY B C MY B BALON BALIĞI UYARISI MARMARİS (Cumhuriyet) Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, yurttaşları balon balığına karşı uyararak, “Balon balığı üreme zamanlarında tetrodoksin denilen bir zehir salgılıyor. Bu siyanürden 50 kat daha tehlikeli bir zehir” dedi. Marmaris ve çevresinde zehirli olduğu bilinen balon balığının görülmeye başlandığını kaydeden Tarkan, “Bu balık yüzerken karşılaştığınızda hiçbir tehlikesi yok. Yan yana birlikte yüzebilirsiniz, dokunabilirsiniz. Tehlike bu balığın iç organlarındadır. Pişirilme sırasında balığın iç organlarındaki zehir tehlike oluşturur. Çok lezzetli bir balık olmasına karşın, pişirilmeden önce dikkatle temizlenmesi gerekiyor. İç organlarındaki zehiri balığın etine bulaştırır da yerseniz, ölümcül bir sonuç ortaya çıkabilir” diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear