01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 PAT KA HALUK IŞIK c B R LER / R FAT MUTLU [email protected] 14 OCAK 2011 CUMA EGE’den SERDAR KIZIK I Baştarafı 1. Sayfa’da Gençliğin Bakış Kültürü Gelin, önce şu doğa yasasını hep birlikte kabul edelim; “Gençler, bizim ölüme yaklaştığımızın işaretidir.” Her doğan çocuk, serpilen her genç, derimizin sarkacağını, kemiklerimizin hamurlaşacağını ve nihayet hakkımızda,“Nasıl bilirdiniz?” diye sorulacağını anlatır. Bu, işin fiziksel boyutu... Her doğan genç, yeniliğin, alışılagelmeyenin, çatlasak da patlasak da değişmenin; yaşlanmanın olgunluğunda değil de, “ihtiyarlamanın” kaknem inatlarındaysak, bu inadı paramparça edecek devrimin işaretlerini taşır. Bu da işin, düşünsel boyutu... Fiziksel yaşlanmak doğaldır da, ruhsal “ihtiyarlık” berbat bir şeydir. Düşünsel anlamda buruşuk kırışık, ama fizik ve kafakağıdı olarak henüz taptaze olan biri, söyleyiniz, genç midir, ihtiyar mı? Örneğin Muazzez Ilmiye Çığ, kimileri için “Bu yaşta nelerle uğraşan, oysa köşesine çekilip, sandık karıştırmakla yetinmesi gereken” biridir. Kimileri içinse, “Bu yaşta bunlarla uğraştığı, yazıp söylediği için”, ağzını açsa mide bulandırır kağıt bebeklerden, kuşkusuz daha genç, güzel ve alımlıdır. Beyhan Ülgen öğretmenim, işte öyledir. Doğan Kuban’ı, Turgut Özakman’ı, Berin Taşan’ı ve nicesini bu kadar “delikanlı” tutan şey nedir sahi? Suat Taşer’i düşünsek, kılığımızdan sözümüzden utanırız. Can Yücel’i anlatmaya kalksak, aklımız durur. Doğa onları yaşlandırmadı mı? Olur mu öyle şey! Peki, onları her daim “genç” tutan şey nedir? Elbette, doğaya ve yaşadıkları dünyaya, “insan” olmanın erdemini, verimleriyle süsleyerek hissettirmek... Bu verim, çeşit çeşittir. Kimi zaman sanatla dile gelir, kimi zaman Ece Ayhan’ın dediğince “Her çocuğun kalbindeki bir abi” olarak, kimi zaman Çanakkale’de, Sakarya’da sen özgürlüğün saadetini yaşayasın diye ölerek, darağaçlarında “Özgürlük! Bağımsızlık!” çığlıklarını miras bırakmanın erdemiyle, hep genç kalacağını bilerek... İşte bunları anlamadığın zaman, örneğin gençlere “Cumhuriyeti savunmak size mi kaldı?” diye sorup, okuldan atmakla tehdit etmeye kalkabilirsin. Kör inançlarını cehaletle sıvayarak, kızını “töre” adına katledebilirsin. Her parmak kaldırdığında, gazdayakkorku, genci anasından doğduğuna pişman edebilirsin. Gençlerin eğitimini çileye, geleceğini bataklığa çevirebilirsin. Olmazsa, dünyayı sanatla anlamaya ve anlatmaya çalışan kardeşini sahnede bıçaklayabilir, üniversitede afiş asan yaşıtını satırla doğrayabilirsin. Düşünemediğin ölümcül zavallılık şudur; “Ben niye böyle sakil, aciz ve beyhudeyim?” “İhtiyarlık”, “Gençliğe” yenilmeye mahkumdur. Diyalektiktir, yazgındır, acilen görmen gerekendir. Kendine benzetmeye değil, onlara yakışmaya çalışmalısın. Gençlik, işte o zaman ecelin değil, umudun ve yoldaşın olacaktır. Arkandan “Nasıl bilirdiniz?” dendiğinde, “Ölümsüzdür!” diyecek de onlardır. Mustafa Kemal gibi gençlerle, yaşayan ölüler arasındaki fark, işte bu kadardır. KÜLTÜR / SANAT ETKİNLİKLERİ Kentin en cazibeli bölgesi düzeldi. Bildiğini okumakta direnen işletmelerin sahipleri kızgın. Uygulamanın EXPO’ya talip bir kente yakışmadığını savunmuşlar. Yanılıyorlar... Aslında tam tersi, güzelim Kordon’u sera bahçesine dönüştürmek yakışmıyordu. Bu arada diğer aksaklıklara da dikkat çekelim. Kaldırım işgallerini bir karış artırmayı bile marifet sanan bazı işletmelere de fırsat verilmemeli. Seyyar satıcı sayısının arttığını da vurgulayalım. Çevrenin temizliği de önemsenmeli. Denize balonları dizip tüfekle ateş ettirenler de kaldırılmalı. Büyükşehir zabıtaları, mesai saatleri dışında da bölgeyi denetlemeli. Daha da önemlisi Cumhuriyet Alanı ile Konak arasındaki bölgenin durumu... Acaba oraya sıra ne zaman gelecek? Deniz kenarını, kaldırımları diledikleri gibi kullanan, güzelim rıhtımı ucuz bir panayır yerine dönüştüren, her yönüyle arabeskleştiren işletmelere ne yapılacak? Bütün bunlar iyi de acaba Türkiye geneline hızla yayılan, büyüyen içki yasağı Kordon’u nasıl etkileyecek? Öyle ya, Türkiye’nin en cazip rakıbalık, birapatates alanı. Çimlerin üstünde kimseyi rahatsız etmeden şarkılarla, türkülerle eğlenen, çalıp söyleyen, sınırlı harçlıklarıyla bakkaldan aldıkları biraları, şarapları içen gençler geldi aklıma? Onlara ne olur? Yakında polis ekipleri, devriye gezer... Anadolu’da içkili lokantaları kent dışına süren, büfelerden, “içki satmayacağım” güvencesi alan, başkentte lokantada çocuklu aile masalarında alkol denetimi ve fişleme yapan zihniyet, işi nereye götürür? Bu zihniyete uzun dönem destek veren bir liberal kalem son gelişmelerden ürkmüş! Ülkeyi de giderek “can sıkıcı” buluyor. “Alkolizmi savunuyor” suçlamasından ürkse de, gelişmeler canını sıkmış, kafası bozulmuş, bir iki tek atmaya gideceğini yazıyor. Bu arada alkolü sevmediğini de sıkıştırmış satır arasına, sanki merak eden var? Farkındalar mı acaba? O zihniyetin, bu arkadaşlara ne kadar ihtiyacı kaldı artık? 5 ve 6 Megazeka T RK E 11:15 13:15 15:15 17:15 19:15 21:15 İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın düzenlediği “Borusan Quartet Konser Programı” Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde bugün saat 20.30'da gerçekleştirilecek. İZDSO, yarın saat 20.30'da da Şef İbrahim Yazıcı yönetiminde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde “Hikmet Şimşek anısına” konser verecek. Konak Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen konserin solistleri Ayça Varlıer (vokal), Selim Atakan (piyano) ve Sinan Kurşun (gitar) olacak. İzmir Devlet Tiyatrosu, Konak Sahnesi’nde “Henry ile Alice’nin Gizli Yaşamı”nı izleyicilere sunuyor. Konak Melek Ökte Sahnesi’nde “Bavul”, Karşıyaka Ragıp Haykır’da da “Ölüm Öpücüğü” izleyicilerini bekliyor. T RK E T RK E 11:00 13:00 15:00 17:00 AV 11:00 13:00 15:00 17:00 H R ADAM G İzmir Devlet Opera ve Balesi, “Carmen Carmen’dir” oyununu, bugün saat 20.00 ve yarın saat 15.00’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sahneleyecek. 19:00 22:00 19:00 22:15 11:00 14:15 17:30 20:45 CALVINO Genel gereksinimlere göre düzenlenmiş çalışma istasyonlarını kişiselleştiren bir yaklaşımın ürünüdür. Orta düzey yöneticilerle operasyon birimleri arasındaki sınırın belirsizleştiği bir düzende, Calvino oŞs içi iletişimi ve bağımsızlığı destekler. Yalın geometriler ve oŞs içerisinde özgürlük hissi yaratan bağımsız parçalar bu amaca hizmet eder. TASARIM Studio Kairos 12:15 14:45 17:15 19:45 22:15 11:00 13:00 15:15 17:30 19:45 22:00 cEGE 11:30 14:00 16:30 19:00 21:30 11:30 13:30 15:30 17:30 19:30 21:30 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: OĞUZ YILDIZ İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir www.koleksiyon.com.tr eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Salı ve Cuma günleri yayınlanır. Koleksiyon Mobilya Mithatpaşa cad. N 142/A Karataş İzmir T 0232 482 20 01 F 0232 482 10 70 C M Y B C MY B CoCreation [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear