26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Sayın Başbakan'ın, İsmet Paşa'nın bıyıklarını Hitler'e benzetmesi, ortalığı birden alevlendirdi. Bu sözlerin çılgınca alkışlanması, henüz biat kültüründen demokrasi kültürüne geçemediğimizi gösteriyor. Bıyıklara her dönemde ideolojik bir anlam yüklemek moda olmuştur. Ama bu da gerçeği yansıtmaz. Birzamanlar Alman kayzerinin pos bıyıkları taklit edilirdi. Ama böyle bıyık bırakanlar kıralcı değildi. Tıpkı bıyıkları Hitler'e benzeyen Şarlo'nun faşist olmadığı gibi... İş bıyık benzetmesiyle sınırlı kalmadı. Atatürk'ün 20 Şubat 1931 Konya'dan Başbakan İsmet Paşa'ya çektiği telgrafın, ona karşı kullanılması üstüne tuz biber ekti. Bu telgrafın İsmet Paşa aleyhine kullanılması, içeriğinin hiç anlaşılamadığını gösteriyor. Zaten basılıp yayımlanmış olan bu telgrafın eski yazı metnini cama yansıtıp ondan öyle gizli kapaklı anlamlar çıkarmaya kalkışmak anlamsızdır. Burada İsmet Paşa suçlanmıyor. "Asırlarca devam etmiş ihmallerden" söz ediliyor. Harap bir hale gelmiş bir ülkedeyeni bir kültür politikası güdülmesine giden yolu aydınlatıyor. CumhuriyetEGE Türkiye Cumhuriyeti'nin, bu topraklarda saldırısı ne insaf tanıyor ne de sınır. Bu köksalmış uygarlıkların eserlerine bilinçli talihsizliklere üzülmekten başka elden olaraksahip çıkılmasını öngörüyor. bir şey gelmiyor. Yazılıp çizilenlerin de Çünkü Atatürk, İsmet Paşa'nın her yararı yok. Ama yazmaya devam etmek güçlüğün altından kalkacağını da çok iyi de tek çözüm. Camiler ahır yapılmış!.. biliyordu. Daha ilktanışmada ona büyük Doğru değil. Bu ülke sık sık yok olmanın, bir güven duyduğu da görülüyor. 20 bitip tükenmenin eşiğine geldi. 93 Mayıs 1917 tarihinde Diyarbakır'da savaşını izleyen günlerde Balkanlardan doldurduğu siciline şunları yazdı: İstanbul yolunu tutan binlerce insan, ancak cami, mescit, "Ciddi, faal, düşüncesi okul gibi yerlere gayet açık ve yüksek sığındılar. Halit Ziya'nın fikirli... İyi birgörüş anlattığı bu dram, yeteneğine ve olayları yürekler acısıdır. Benzer süratle algılamaya sahip. ZEKİ ARIKAN biryıkım, Balkan Pek mükemmel bir savaşlarında yaşandı. ahlaka ve davranışlara Nasıl olur da bu ülkeyi sahip. Üstlerinin ve yönetenler bu büyük astlarının ve çevresinin felaketleri görmezlikten emniyet, güven ve gelirler? Ülkesini sevgisini kazanmış ve savunmak ve onurunu buna layık dürüst bir kurtarmakla görevli kişidir..." Aşağıdaki askerlereTanrının evinin kapısı her sözleri de Atatürk, 1932 yılında Ruşen zaman açıkoldu. Bunlar nerede Eşref'e kaydettirmiştir: barınacaktı? Camiler ahır yapılmadı. "Müşkillerinizin hallindedaima Sözgelimi Divriği Ulucamisi, Birinci Başvekil İsmet Paşa'ya müracaat Dünya Savaşı sırasında tahıl ambarı edeceksiniz, başka kimseye değil..." olarak kullanıldı. Hem ülkede bu camileri Sayın Başbakan'ın İsmet Paşa'ya dolduracak cemaat mi kalmıştı? Hepsi sınır boylarında kırılıp gidiyordu. Camileri yıkanlar, kutsal mekânları ahıra çevirenler işgal güçleri oldu. İzmir'de Kordon'daki cami yıkıldı. İzmir müftülüğünün avlusu, sözün tam anlamıyla bir ahır haline getirildi. Elden çıkan yerlerdeki camiler ve diğer eserler ne oldu? Binlerce eserden, insanlığın malı olarak kaçı günümüzde ayakta durabiliyor? Danışmanları Sayın Başbakan'ı sürekli yanıltıyorlar. Bunun ilginç bir örneği bir süre önce şeker bayramı / ramazan bayramı çelişkisinde yaşandı. Şeker bayramı sözünün uydurma olduğu söylenerek bunun da faturası Cumhuriyet dönemine çıkarılmak istendi. Oysa bu söz Osmanlı döneminde de bol bol kullanılıyordu, uyduruk değildi. Son olarak bir konuya dikkati çekmek istiyorum. Bir TV konuşmasında sayın Başbakan yine İsmet Paşa'ya saldırıyordu. Bu kez ekmek karnelerinden söz ediyor ve bütün bu sıkıntıları yaşadığını söylüyordu. Acaba, peki Türkiye Cumhuriyeti sayın Başbakanı hangi tarihte doğmuştur? 18MAYIS2010SAU • Baştarafı 1. Sayfa'da Parti, geçmişte zaman zaman bu ilkelerin tümünesarıldı. Zaman zaman da bazılarını gereksiz bulanlaroldu. Özellikle Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından oluşan tek kutuplu dünya sonrası, kimi çevreler, yöneticiler, milliyetçilik, devletçilik ve devrimcilik ilkelerinin günümüz gerçeklerine uymadığını öne sürdü. Hatta laiklik ilkesine yeni yorumlar, yeni yaklaşımlarönerildi. Bu yaklaşımları savunanlar, daha sonra ya tasfiye oldu, ya da kendiliklerinden partiden ayrıldı. Bazıları da içerde "sütre gerisine" çekildi. CHP'yi düzenlemeye çalışan küresel güçleri n asıl hedefi altı oktur. Devrimciliği, devletçiliği ve milliyetçiliği tümüyle kazımak, laikliği sulandırmak istiyorlar. Ama asıl olarak cumhuriyetçiliği, "ikinci cumhuriyet" yapılanmasıyla tasfiye etmeyi amaçlıyorlar. Liberal yanı ağır basan bir CHP'nin temellerini atmaya çalışıyorlar. Küreselleşmenin hemen hemen bütün kurumlarda sağlamaya çalıştığı sözde "değişim ve dönüşünrTde, sıra CHP'de. Baykal, küreselleşmeye "tümüyle boğun eğmediği" için gönderildi. Ulusal çıkarları savunmanın suç sayıldığı birortamdadirendi. Ergenekon ve benzeri operasyonlara, diğer tezgahlara karşı çıktı. Buradan bakınca küresel güçlerin geçmişten bugünetaşıdığı niyet, acaba kurultayda ortaya çıkacak mı? Ya da bu kurultay geçiş sürecinin bir parçası mı olacak? Yoksa bu güçlere hadieri mi bildirilecek?.. CHP örgütleri, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklamasıyla tartışmaya başladı. Türk siyasetinde ağırlık taşıyan İzmir ve Ege'de, "aday" konusunda kafalar karışık. İzmir İl Başkanı Ekrem Bulgun, "Baykal ne derse o" diyor. İlkgözlenen karmaşa... Herkes pozisyon kolluyor, doğu yerde olmak istiyor. Kılıçdaroğlu da ilk planda küresel güçlere karşı bir isim. Milletvekillerinden önemli desteksağladı. CHP örgütlerinde Baykal'ın yanında Genel Sekreter Önder Sav'ın etkisi büyük. Sav, İzmir örneğinde görüldüğü gibi "farklı ittifaklar" kursada, partinin temel ilkelerini savunan biranlayışa sahip. Kılıçdaroğlu'na destek veriyor. Ancak, anımsamakta yarar var; bu operasyon düzenlenmeseydi, hafta sonu yapılacak kurultayda, yetkileri azaltılarak, 12 genel başkan yardımcısı arasında paylaşılacaktı. Kemal Anadol da Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. Öteyandan MYK'nin Baykal'a "dön" çağrısı yaparken Sav'ı "istifaya" çağırması, kafaları karıştırdı. Örgüt, "açıklık" ve "herşeyin" konuşulmasını istiyor. Acaba nasıl bir yapı ortaya çıkacak? Yine de asıl mesele, yazının girişindeki soru ve sorun değil mi? KONUK İsmet Paşa'nın Bıyıkları Ejderhanı Nasıl Eğitirsin? Salon ••• 11:00 13:00 15:00 17:00 Aşk Çeşmesi Yeşil Bölge Salon 11:30 13:30 15:30 17:30 19:30 21:30 11:45 14:15 16:45 19:15 21:45 ; onu yukselıteeek m Beni Unutma Iron Man 2 Türkçe Salon İ .C U 11:30 14:00 16:30 19:00 21:30 11:00 13:45 16:30 19:15 22:00 19 MAYIS ATATÜRK'U ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN Robın Hood Salon Robın Hood Salon 12:30 15:30 18:30 21:30 11:00 14:00 17:00 20:00 Cevat DURAK İnş. Müh. Karşıyaka Belediye Başkanı KARŞIYAKA BELEDİYESİ Takıye Salon kurtuluş mücddelemizin ilk adımının dtıldığı 19 Mayıs Atatürk u Anma Gençlik ve Spor Bdyrâmımız kutlu olsun. Hüseyin GEMİ Serinhisar Belediye Bajkânı Tek Başına Bir Adam Salon 11:45 14:00 16:30 19:00 21:15 11:30 13:30 15:30 17:30 19:30 21:30 r Cumhuriyef E G E \ İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Giin Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2.34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir m o eposta: izmir@cumhuriyet.com.tr Cumhuriyet Gazetesi'ninparasız ekidir. Salı ve Cumagünleriyayınlanır. C M B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear