26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

5MART2010CUMA CumhuriyetEGE P A T İ KA 7 8 Mart'ları Anmak... HALUK IŞIK Öz ve duruş ortadan kayboldu mu, ne olur? Ne olacak, sözgelimi Cumhuriyet balosunda, pastadan Atatürk olduğunu iddia ettikleri ve sinirlerimizi sınadıkları "şapka sallayan bir şey" çıkarırlar. Bilmem ne toplantısında, İstiklal Marşı'nı nihavent makamında söylemeye kalkışırlar. Oldu bunlar, anımsıyorsunuzdeğil mi? Öz ve duruş ortadan kalktı mı, 1 Mayıs çiçekli böcekli pikniktatiline, 19 Mayıs "çocukların sınavlara hazırlanma fırsatına" dönüşür. Gencecik ölen devrimci için bestelenen "Domdom Kurşunu" göbek havası, İtalyan direnişçisinin simgesi "Bella Ciao" (Çav Bella) düğünleri bitiren kasap havası oluverir. Sen istediğin kadar, yahu "Bella Ciao" faşist Mussolini döneminde, antifaşistlerin, devrimcilerin marşıdır, sözlerini kim yazmış bilinmemektedir, melodisinin eski İtalyan Halk Şarkısı "Po Valley"den alındığı söylenir diye yırtın, ortalıkta ne bunu işitecek algı, ne de insanlık tarihine karşı saygı kalmıştır. Son zamanlarda, ne zaman önemli bir gün gelse, duyarlı insanların huzursuz olacakları ve bu hallerini haklı çıkaracak elli bin şey oluyor, söyleniyor, yapılıyor. İşte 8 Mart'a iki gün kaldı. Bakalım nice garabetle karşılaşacağız? "Kadınlar Günü'nde ne giyelim?", "8 Mart'ta eşinizi Maldivler'e götürün, indirimlü", "8 Mart'ta kocanızı şaşırtın, saçınızı şu model kestirin!", "8 Mart'ta kadınınıza ne alabilirsiniz?" türünden duyuruları, köşe yazılarını okumak sizi şaşırtır mı şaşırtmaz mı? "Şaşırtmaz, artıkşaşırtmıyor" demeyin, amaç zaten şaşırmalarımızı, tepkilerimizi törpülemek, hal ve gidişi kanıksamamızı sağlamaktır. Hayır, ne törpülenmeye, ne de kanıksamaya niyetimiz var! Çünkü8 Martşudur; 8Mart1857'deABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları ve bir kaç dilim fazla ekmek için, bir tekstil fabrikasmda direnişe başlarlar. Güvenlik güçleri işçilere saldırır, işçiler fabrikaya kilitlenir, arkasından yangın çıkar. İşçiler, kurulan barikatları aşıp kurtulamaz ve çoğu kadın 129 emekçi yanarak can verir. Cenaze törenine yüzbinler katılır. 1910'da Danimarka'nın Kophenhag'ında toplanan 2. Enternasyonel'e bağlı Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda, Alman Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, o kadınlar anısına 8 Mart'ların "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak anılmasını önerir. Önceleri kesin günü olmayan ama mutlaka ilkbaharda yapılan anmalar, 1921'de Moskova'daki 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda 8 Mart'a tarihlendirilmiştir. 16 Aralık 1977'de bu anma BM tarafından kabul görmüştür, ama gerekçesinde yangında ölen kadınlar anılmamıştır. Demek ki 8 Mart neymiş; "Dünya Emekçi Kadınlar Günü"ymüş! Kutlama değil, anmaymış! Onu, magazinleştirilmiş "kadın günü kutlamalarına" indirgemek, hem kadına, hem emeğe, hem de bu uğurda verilmiş mücadelelere saygısızlıktır. Bu saygısızlıkla, kadınların uğradığı sömürü, ayrımcılık, şiddet, tecavüz, töre belası, cahilleştirme, üçüncü sınıf sayma gibi melanetler tartışılamaz. Bu bilinç olmaksızın, gelecek güzel günlere birlikte yürüme iradesi ve kötülüklerle mücadele politikaları tartışılamaz. İzmir'deki anmalarbildiğimiz kadarıyla birer "anmadır". Bilinç, duruş ve eylem tazelemesine hepimizin gereksinimi var. Katılalım, paylaşalım. Mustafa Kemal'in dillendirdiği, kanıtladığı ve bizlere birer ödev olarak bıraktığı anlayışla; Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü! Kirezci çifti, Seferihisar'dayaratmanın mutluluğunu yaşıyor Dünyaya farklı bakıyorlar METE KIZIK SEFERİHİSAR Seramik, yerleşik düzenin özelliği tanmla birlikte, ürünleri korumak ve saklayabilmek için ön plana çıkan bir ürün. Türkiye'nin ilk ve tek "sakin şehir" adayı Seferihisar'da da, Belediye Başkanı Tunç Soyer'in desteğiyle seramik yeniden anımsanıyor... İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi'nin 1981 yılı mezunu Hakan Kirezci, "sakin şehir" Seferihisar'daki köy evinin seramik atölyesinde, eşi Gülgün'le birlikte, toprağm ateşle dansmı yaratıyor. Üstelik "tüketim için sanat" anlayışmı reddederek. Çift tüketim rüzgarlanna, manşetlere, neonlu ışıklara hep uzak kalmış. Gereksinmelerine göre yaşamayı, yaşamlannı sürdürebilecek kadar para kazanmayı hedeflemişler ve bunu büyük ölçüde başarmışlar. Bazen mandalina bahçelerinde, bazen kekik fabrikasmda çalışmış Hakan Kirezci. Kazandıklanyla bir ölçüde sanatı için gerekli olan malzemeler almış. Bir yanda eşi, çocuğu, rölyef, portre, grafik ve kil çalışmalan, diğer yandan da "Halkm Takımı Beşiktaş" dergisinin editörlüğü... Dünyaya sanatsal açıdan bakmanm mutluğunu ailecek yaşadıklannı vurgulayarak, "Sanat, yaşadığm yere bir şeyler verebilmek, iletişim kurabilmektir. Elbette bu toplumsal veya bireysel iletişim türünde de olur. İletişimcinin kendi bileceği iş. Bu nedenle her şeye sanat ve sanatçı diyenlerden değiliz" diyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu eşi Gülgün de, "Çamura dokunmaktan başlayıp ona düşünce ve duygulanmm biçimlendirilmesine kadar geçen zaman, aynı bir bebeğin doğumu kadar sancılı ve bir o kadar da heyecanlı bir süreç. İnsanlık tarihinin binlerce yıllık birikimini yannlara aktarmak, aktanrken de özgürlüğümü ve yaratıcılığımı kullanabilmek yaşamm adeta gökkuşağı" yorumunu yapıyor. Seferihisar'ı iletişim, emek ve paylaşım yeri olarak gören çift, toprağm ateşle dansını yaratıyor... Cennetimden Bakarken Salon 12:00 15:00 18:00 Şimşek Hırsızı Salon Vampir Imparatorluğu Salon 12:00 14:30 17:00 19:45 22:15 Veda 11:45 14:00 16:30 19:00 21:15 Balkanlara yolculuk İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Muammer Ketencioğlu ve Balkan Yolculuğu ekibi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla, 9 Mart Salı akşamı, saat 20. OO'de, Ismet İnönü Sanat Merkezi'nde konser verecek Muammer Ketencioğlu'nun yanı sıra, Sakip Songelen (klarinet, alto saksafon), Rahmi Göçmen (vurmalılar), Deniz Ketencioğlu (ses), Şule Kocaman Saraç (ses), Selda Koçak Uzuntaş (ses) ve CenkBosnalı'dan (konuk sanatçı) oluşan topluluk, Balkanların her yanından çeşitli dillerdeki halk şarkıları ve dans havalarını seslendirecek Recep Ivedık 3 Salon 11:00 13:30 16:00 18:30 21:00 11:00 13:15 15:30 17:45 20:00 22:15 halukisik@gmail.com Eyvah Eyvah Alis Harikalar Diyarında Salon 11:00 13:30 16:00 18:30 21:00 11:30 14:00 16:30 19:00 11:30 13:30 15:30 17:30 19:30 21:30 13:00 15:00 17:15 m Q C M B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear