05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

5 KASIM 2010 CUMA c HALUK IŞIK 3 Baroda İzmir farkı Bir kadının baro başkanlığına seçilmesi, yalnızca İzmir için değil, Türkiye genelinde de önem taşıyor ASUMAN ABACIOĞLU İzmir, yine farklılığını gösterdi; İzmir Barosu, 102 yıllık tarihinde ilk kez kadın bir başkan seçti. Yeni İzmir Barosu Başkanı Avukat Sema Pekdaş, sadece kadın olmasıyla değil geçmişinde insan hakları, kadına yönelik ayrımcılık ve şiddet konularında yaptığı çalışmalarla da öne çıkan bir isim. Kadına yönelik şiddetin tırmandığı günümüzde baro gibi önemli bir kuruluşun başında olmasıyla sadece İzmir açısından değil tüm Türkiye genelinde fark yaratacağına inanıyorum. Sema Pekdaş’ın işi çok zor. Çünkü kadınları ikinci sınıf vatandaş, sahip olunan bir mal, erkeğe itaat etmesi, evinde oturup, en az üç çocuk doğurup onlarla ilgilenmesi gereken, itiraz edip karşı çıktığındaysa dövülmesi, hırpalanması uygun olan bir tür olarak gören zihniyetin giderek toplumun daha fazla kesimini etkisi altına aldığı bir ülkede görev yapacak. Pekdaş, kadınların giderek daha çok dövülüp öldürüldüğü; sokakta, işte ve evde tacize uğradığı, adalet sisteminin tecavüz davalarında tecavüzcüyü haklı çıkarmaya daha yatkın olduğu bir ülkede kadın haklarını korumaya çalışacak. Bu çabasını, kadınların Cumhuriyet’in kuruluşuyla kendilerine sağlanan haklarından gönüllü olarak vazgeçerek, gerici zihniyetin gönüllü kölelerine dönüşmeye başladıkları bir zamanda yürütmeye çalışacak. Kadın bedeni üzerinden politika yapmanın ilkokul sıralarına indiği, ilkokul çocuklarına türban giydirilerek okula yollandığı bir dönemde görev yapacak. Başı kesilerek öldürülen genç kız için “O saatte isteyen kadınların vahşice öldürüldüğüne tanık oluyoruz. Küçük yaştaki çocuklar toplu tecavüze uğruyorlar ve yıllarca süren davalardan sonuç alınamıyor; adli tıptan raporlar bir türlü gelmiyor; tecavüze uğrayan çocukların “ruhsal durumlarının bozulup bozulmadığı’’ anlaşılamıyor ve tecavüzcüler serbest kalıyorlar. Hukuk sistemi bu tür davalarda erkeklerin lehine işlemeye devam ediyor. Bir ülkede yasalar kadınlar adına iyileştirilirken, kadınların durumunun iyileşmemesi incelenmesi gereken bir olay. İşin özü, yasaları uygulayanların ve toplumun zihniyetinde yatıyor. Ne yazık ki toplum geriye dönüşlerle bu zihniyeti daha geniş kapsamda benimsiyor. İzmir Barosu’nun yeni başkanı Sema Pekdaş’ın işi gerçekten zor. Çünkü giderek muhafazakarlaşan, kadını ‘Şimdi İzmir’de hukukun üstünlüğüne, ikinci sınıf gören, kadına insan haklarına ve kadın haklarına sahip şiddeti benimseyen, çıkacak kadın bir baro başkanı var. Kimse içselleştiren erkek egemen İzmirli kadınları hafife almasın...’ bir zihniyetle mücadele edecek. Ancak arkasında haklarından ve kadının kocasından izin almadan özgürlüklerinden kolay kolay çalışamadığı, kendi soyadını vazgeçmeyecek bir kadın kitlesinin kullanamadığı dönem geçmişte kaldı; desteği olacak. Kadına yönelik şiddeti zina suçu ceza yasalarından çıkarıldı. görmezden gelmeyen, karşı çıkan; Bütün bunlar kadınlara yönelik aşağılanmayı, ikinci sınıf olarak ayrımcılığın yasalarda düzeltildiği görülmeyi reddeden, bu tür davranışlara konular. karşı gerekirse mahkeme kapılarında Ancak, kadına yönelik şiddet toplanacak gerekirse de sokaklara uygulamada ortadan kaldırılamadı. dökülecek büyük bir kadın kitlesi var. Adalet sisteminde, bazı mahkeme Özellikle İzmir’de kadınlar hayat heyetlerinde kadına yönelik ayrımcı tarzlarından, özgürce yaşamaktan, hak zihniyet geçerliliğini koruyor. Kadına ve özgürlüklerinden ödün şiddet ve tecavüz olayları tam tersine vermeyecekler. Şimdi İzmir’de hukukun son sekiz yıllık dönemde katlanarak üstünlüğüne, insan haklarına ve kadın artıyor. haklarına sahip çıkacak kadın bir baro Hemen her gün gazetelerde kadını başkanı var. Kimse İzmirli kadınları kendine ait bir mal olarak gören erkekler hafife almasın. Şimdi İzmir’den yeni bir tarafından kendisini reddeden, ayrılmak hareket başlıyor. dışarıda ne işi vardı’’ diyen bir emniyet müdürünün olduğu; bir din dersi hocasının, taciz ettiği öğrencisi için ‘”Cafelerde erkeklerle oturuyordu’’ diye kendini haklı göstermeye çalıştığı bir ülkede... Sema Pekdaş’ı, başta Manisalı çocuklar olmak üzere, insan hakları ve kadınlarla ilgili davalarda görev aldığı dönemlerden tanıyorum. O zamandan beri yasalarda insan haklarına ve kadınlara ilişkin önemli kazanımlar elde edildi. Örneğin, zanlıların avukatlarıyla ve başka hiç kimseyle görüştürülmediği uzun gözaltı süreleri kısaldı; hayat kadınlarına tecavüzde ceza indirimine gidildiği günler geride kaldı; aile içi şiddet olayında kadının kocası tarafından zorla cinsel ilişkiye zorlanamayacağı, yasalarda yerini aldı; PATİKA 10 Kasım’a Doğru Bu Patika’yı yazmak çok kolay, peki nasıl bitireceğim? “1. Atatürk, Unesco’nun üzerinde çalıştığı tüm alanlarda, olağanüstü bir devrimcidir! 2. Sömürgeciliğe ve yayılmacılığa karşı açılan savaşların ilk lideridir! 3. Dünya ulusları arasında karşılıklı anlayışın, sürekli barışın öncülüğünü yapmış, tüm yaşamı boyunca insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına inanmış ve bu konuda her türlü girişimde bulunmuştur! 4. Eylemini, her zaman barış, uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünden gerçekleştirmek istemiştir!” UNESCO 20. Genel Kurulu'nda kabul edilip, dünyaya duyurulan bildiriden... “Mustafa Kemal’e katip olmak isterdim. Sebebi de O’nun her akşam sofrasında bulunup, yüksek fikirleriyle beslenmek dileğimde oluşumdur. Böylece yeniden üniversite bitirmiş olacağım...” Herriot, eski Fransız Başbakanı. “Ben O’nun Türk kadınlarına hak vererek ve bir ülkede anayı yakışır yüceliğe eriştirip, batıya ders verdiğini nasıl unuturum?” Cantacuzene. Uluslararası Kadınlar Birliği’nden. Aynı birlikten Avustralyalı Oliver’e kulak verelim; “Bütün dünya kadınları, Türk kadınlarının haklarına erişebilirse, gerçekten kendilerini talihli sayacaklardır.” “Bir ulusun hayatında, bu kadar az bir sürede, bu denli kökten bir değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamı ile “Büyük Adam” niteliğine hak kazanmıştır.” Yunan Başbakanı Venizelos. “Cumhuriyet Türkiyesinin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor; alçakgönüllülük, yeterlik ve başarı.” İngiliz The Truth Dergisi. İran’ın Tahran Gazetesi de şöyle yazıyor; “Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle, yüzyıllarca ulusların tarihinde hüküm sürecek olağanüstü insanlardır.” “O’nun yaptıklarını ben başaramazdım. Asıl devrimci Atatürk’tür. Bu kadar büyük bir devrim yaptım ama Atataürk’ün yaptıklarını başaramazdım.” Fidel Castro, Küba Devlet Başkanı. Hanri Benazus’un “Dünya Milletlerinin Gözüyle Atatürk” adlı çok önemli kitabından, rastgele seçilmiş sayfalar okudunuz. Yazarken, hepsini aktaramayacağımı bilmenin sıkıntısını yaşadım. Yedi düvelin anladığını, bugün anlatmaya çalışmak, kuşkusuz en acıtıcı gerçeğimizdir. Vefanın, minnetin, saygının incinmesidir. 10 Kasım’da İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği “Atatürk'e Saygı Yürüyüşü”ne katılmanızı diliyorum. O gün, “Biz ne söylüyoruz, biz ne yapıyoruz?” sorusuyla, “Başöğretmen”in aydınlığında buluşmamızı istiyorum. Bu anlamlı yürüyüş, bıkkınlıklardan, yılgınlıklardan, ıssızlıklardan kurtulabileceğimizi, kurtulmamız gerektiğini, hepimize anımsatacaktır. İzmir, büyük önderini, en büyük hemşerisini, “İzmirlilik” duruşuyla unutmadığını, unutturmayacağını, kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle bir daha gösterecektir, biliyorum. Bir devrimci konuşuyor; “İki Mustafa Kemal vardır: biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu 'ben' kelimesiyle ifade edemem; o ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!” Fazla söze gerek var mı? halukisik@gmail.com halukisik@gmail.com C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear