Catalog

6 SPOR GÜNDEMİ 28 AĞUSTOS 2009 CUMA Dökülüyorlar... NÜVİT TOKDEMİR Bank Asya 1. Lig heyecanı da başladı. Umut dağıtanlar, şampiyonluk söylemleri dillerden düşmeyenler, büyüklük taslayanların uzun soluklu maraton sonucunda nereye varacaklarını, nerede olacaklarını hep birlikte izleyeceğiz. İşin bizi ilgilendiren yönü Altay, Bucaspor ve Karşıyaka olduğu için, bu noktada yoğunlaşıyoruz. Süper Lig özlemi çeken bir kentte yaşayanlar olarak ister istemez takılıyoruz takımlarımıza. Tutkunların, gönüldaşların, sevenlerin gözükulağı olmayı sürdürüyoruz. Eh böyle olunca da, eleştiri hakkımızı kullanmak doğal değil mi? Lig öncesi takımları gözleyip yaptığımız eleştirilerde, ekonomik kıskaç içindeki kulüplerin bu sezon geçmişe göre daha da zorlanacaklarını vurguladık. Sıkıntı ister istemez transferlere yansımış, istenilen kadrolar oluşturulamamıştı. Bu eleştiri genellikle Altay ve Karşıyaka'ya yönelikti. Bucaspor yönetimi, diğerlerine göre daha temkinli davranıyordu. Lige başlarken takımların ortaya koydukları performansa göre yapılan eleştirilerin doğruluğu daha ilk maçlarda ortaya çıktı. Salt Bucaspor kendi evinde aldığı farklı yengi ile yandaşlarının yüzünü güldüren takım oldu. Ya Karşıyaka ile Altay'a ne demeli? Deyim yerindeys dökülüyorlar. Karşıyaka, Adana deplamanından puansız dönerken, teknik direktör Reha Kapsal'ın daha ilk haftadan hakemlere yüklenmesi, "Penaltımızı vermeyerek emeğimizi çaldılar" söylemi anlamsızdı. Böylesi bir söyleme hiç gerek olmadığı ortadayken, üstelik Karşıyaka'nın yeni yapılandırılan bir takım olduğu biliniyorken Kapsal'ın bu çıkışı son derece gereksizdi. Şimdi yeşilkırmızılı yönetim, geçmiş futbolcu borçlarını da ödeyerek sorunları çözmeye çalışıyor. Altay'a gelince işler karmakarışık. Başkan Niyazi Konuşmaz, "En büyük biziz", teknik direktör Fuat Yaman da, "Ben her gittiğim takımı şampiyonluğa oynattım" demişti ya! İşte o büyük takım kendi sahasında İzmir'e 13 kişiyle gelebilen Kartalspor'u yenemedi. Ve yönetim acilen santrfor arayışına girip Zafer Biryol'u apar topar İzmir'e getirdi. Sorun böyle çözülecek mi? Tabii ki hayır, çünkü Altay takımı, tüm hatlarıyla uyumsuz bir görüntü içinde. Bu da yetmezmiş gibi takımda başka uygulama yanlışlıkları da var. Yılların masörü Mahmut, büyük bir vefasızlık örneğiyle kapı dışarı ediliyor. Yine yılların doktoru Levent Köstem, görevi bırakıp gidiyor. Bu dökülmenin altında neler var? Başkan Konuşmaz, kulüp içinde kendi ekibini mi kuruyor dersiniz? Arıların faili araştırılıyor! TEVF K AKBAŞ AYDIN Aydın İl Tarım Müdürlüğü, Kuşadası Davutlar beldesi ile Söke'nin Ağaçlı köyündeki kovanlarda yaşanan arı ölümlerinin nedenlerini araştırıyor. Bornova Veteriner Araştırma Enstitüsü uzmanlarının bölgede inceleme yaptığı bildirildi. Tarım müdürlüğünden yapılan açıklamada, bölgedeki arı ölümlerinin nedeninin henüz belirlenemediği kaydedildi. Açıklamada, “Bornova Veteriner Araştırma Enstitüsü uzmanları tarafından, ölümlerin gerçekleştiği kovanlara ait ölü arı, bal, su ve balmumu örnekleri alınarak analize gönderilmiştir. Ölüm nedeninin tespiti amacıyla, yapılan analiz çalışmaları devam etmektedir. Son yapılan çalışmalarda arı ölümlerinin çok azaldığı, bitme noktasına geldiği görülmüştür. Şu ana kadar toplam 40 üreticiye ait yaklaşık 5 bin kovanın etkilendiği, etkilenen kovanlarda arı ölümlerinin yüzde 5080 arasında değiştiği tespit edilmiştir” denildi. Arıcılar maden istemiyor ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Orman alanlarının madencilerin kullanımına açılmasına arıcılar da tepki gösterdi. Buna olanak sağlayan yönetmeliğin iptali için milletvekillerine çağrıda bulunan Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) Başkanı Ziya Şahin, “Çam ormanlarının tahrip edilmesi halinde akla gelmedik eylemler yapacağımızdan emin olabilirsiniz” diye konuştu. Ormanlık alanlarda maden arama ruhsatının kolaylaştırılmasına tepkiler sürüyor. Çam balı üretiminde dünyada birinci olan Türkiye üretiminin yüzde 90’ının karşılandığı Muğla’da arı varlığının en önemli nedenlerinden biri olan basralı çam ormanlarının madencilerin talanı ile karşı karşıya bırakılması arı yetiştiricilerini tedirgin etti. Şahin, “Basra çamları olmazsa bal da olmaz. Bunu Orman Bakanlığı’na anlattık, ama ötekilerine anlatamamışız demek ki. Enerji Bakanlığı ve madencilik ruhsatlarının verilmesi ile ilgili diğer bakanlıklar nedense bizi anlamak istemiyor. Son yönetmelik değişikliği ile madencilere MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, ‘Çam ormanlarının tahrip edilmesi halinde akla gelmedik eylemler yapacağımız dan emin olabilirsiniz’ diye konuştu. n.tokdemir@hotmail.com ruhsat ve izin konularında önemli kolaylıklar sağlandı. Bu yönetmeliğe Çevre ve Orman Bakanlığı’nın da karşı çıkması gerekirdi.Eğer bundan sonra bir tek basralı çam kesilirse Türkiye Cumhuriyeti’nin bana verdiği tüm eylem haklarımı kullanarak akla gelmeyecek eylemler yaparım” dedi. Milletvekillerinin iki sektör arasında “konsensus” sağlanması için çalışma yapmasını isteyen Şahin, “Muğla önde gelen turizm merkezi olarak bilinmekle birlikte, ormancılık, madencilik ve arıcılıkta da önemli bir merkez. Sektörler arasında devamlı bir gerilim bu lunmakta ve hasmane tutumlar yaşanmakta. Şimdi bu yönetmelikle gelen kolaylık, çok ciddi sorunlara neden olacak ve sektörleri karşı karşıya getirecek. Arıcı ile madenci oturup anlaşmalı. Aracının basralı çam alanlarına maden arama ruhsatı kesinlikle çıkarılmamalı. Basralı alanlarında bir haritası çıkarılmalı. Biz MAYBİR olarak Muğla’nın kırsalında yaşayan insanların haklarının korunmasını istiyoruz. Nüfusun yüzde 80’i kırsalda yaşıyor ve buralarda arıcılık önemli geçim kaynağı. Muğla’nın yüzde 80’nini şehre indiremezler” diye konuştu. C M Y B C MY B