26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

13 KASIM 2009 CUMA 5 D E N İ Z C İ Kadınlar istatistiklere sığmıyor! ASUMAN ABACIOĞLU Liberal Çöküntü... ÜNAL BENLİALPER Düşünen, araştıran, geliştiren ve üreten sosyal denizcilik anlayışının uluslararası dinamizme ulaşabilmesi için, bu kriterlerin oluşturduğu etkinlikler arasındaki işbirliğini, bilimsel çağdaş teknolojinin itici gücüyle birlikte düşünmek daha etkili olacaktır. Denizciliğimizin uluslararası ilişkilerde sosyal, kültürel ve teknolojik anlamda disipline olmuş değerlerini, denizcilik tarihimizin kültür tortusundaki aykırılıklarla harmanlamaya kalkışmak çok yanlış ve engelci bir yaklaşım olur. Çünkü Türkler, Osmanlı döneminde denizci uluslarla ticari, kültürel ve sosyal ilişkiler içinde olmaya yeterince özen göstermemişlerdir. Denizciliğin bütünsel anlama ve evrensel tanımlamadaki yetenek düzeyinin seviyesi, o ülkenin merkezi otoritesindeki politik değerlendirmelerinin uygulamadaki başarısı ile doğrudan ilişkilidir. Küreselleşen sermayelerin tekelci yapısının izleyeceği seyir, denizcilikteki sömürü piyasasını her zaman canlı tutacaktır. Ekonomik kalkınma ve yabancı sermaye şiarlarıyla dezenfekte edilmeye çalışılan çirkin politik emellerin ardında saklanan gerçekler, denizciliğimizin gelişmesini her dönemde kayıtsız şartsız engellemeye devam edecektir. Çok uluslu tekelci sermayelerin hazırladığı kurmaca liberal politikaların kıskacında bocalayan bizim gibi dışa bağımlı ülkelerin denizcilik sektöründe özgürce kararlar alarak uygulamaya geçme yeteneği çok sınırlıdır. Ulusal politik yontularımızla şekillenip gerçek kimliğine kavuşacak olan denizcilik sektörümüzün bütün kollarında, özgürce yatırım yapabilmenin gücüne ulaşmalıyız. Denizcilik sektörümüzün bilimsel ve çağdaş teknolojik yapılanmasında izlenen yanlış politikaların neden olduğu yavaşlamalar ve değişimler bizi hedeflerden uzaklaştırmıştır. Türkiye’nin uluslararası denizcilik arenasında başarılı olabilmesi, izleyeceği güçlü ve kararlı politik manevraların seyrindeki tutarlılığa bağlıdır. Ekonomisi ve teknolojisi dışa bağımlı olan ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizden aldığı ağır darbeleri ve sosyal yaraları silmesi kolay olmayacaktır. Önemli olan sektörün hatalarını görebilmesi ve hazırlıklı olmayı öğrenmesidir. Farkında mısınız, bu ülkede kadınlar sinek gibi öldürülüyorlar; hem de her yıl daha da artan oranlarda. Kadınlar ve kız çocukları namus ve töre adı altında en çok kendi yakınları tarafından yani kocaları, babaları, ağabeyleri, dayıları ya da amcaları tarafından öldürülüyorlar. Hatta daha acısı, bazen kadınlar da bu cinayetlere ortak oluyorlar. İnsanın boğazına bir yumruk gibi oturan şu olayı yeniden hatırlayın: Anne, genç yaştaki kızına, erkeklerle gezdiği için ölmesi gerektiğini söyler. Kızı, uysalca boyun eğer ve “Nehire atlıyayım da boğularak öleyim o zaman” der. Ama anne, “nehirde kaybolup gidersin, mezarın olmaz’’ diye itiraz eder. Sonra anne, kızına önce zehir içirir; ölmeyince de onu elleriyle boğarak öldürür. Bu olay, bir süre önce ülkemizde yaşanan akıl almaz namus cinayetlerinden birisiydi. Belki unutulmuştur diye bu dehşet uyandıran olayı yeniden yazdım. Çünkü bu olayın, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıkladığı kadın cinayetlerine yönelik istatistiklerde sadece bir rakam olarak geçmesine dayanamadım. O sayıları oluşturan olaylardan sadece ecavüz edildikleri için öldürülüyor kadınlar; televizyona çıkıp dayak yediklerini anlattıkları için, ya da sadece söylentiler yüzünden... Tüm bu olaylar, kadın cinayetlerine yönelik istatistiklerde yalnızca birer rakam olarak kalıyor. birisini, bu sayıların ardındaki yaşam öykülerinin tek tek ne kadar acı verici olduğunu hatırlatmak için koydum buraya. Daha pek çok öykü var; her yıl yüzlercesi yaşanıyor. Tecavüz edildikleri için öldürülüyor kadınlar; televizyona çıkıp dayak yediklerini anlattıkları için, ya da sadece söylentiler yüzünden. Ensest bir ilişkide hamile kaldıklarında kendilerine tecavüz eden yakınlarının da yer aldıkları aile meclislerinin kararları ile öldürülüyorlar. Bu rakamların içinde şiddet ve umutsuzluk yüzünden intihar eden kadınlar yer almıyor bile. Adalet Bakanı Ergin, 2002’den 2009’un ilk yedi ayına kadar kadınlara yönelik cinayetlerin yüzde 1400 arttığını söylüyor. Sadece 2009 yılının ilk yedi ayında işlenen kadın cinayetleri sayısı 953. Rakamlara baktığınızda giderek artan bir oran görüyoruz; 2002’de 83, 2004’te 164, 2005’te 317, 2006’da 663, 2007’de 1011 ve 2008’de 806. Bu yılın temmuz ayına dek 953 kadın öldürülmüş. Daha yılın sonuna dek yaşanacak beş ayın rakamlarını da ekleyeceğiz. Bu yıl kadın cinayetlerinde rekor bile kırılabilir. Cinayet nedenleri genellikle aynı başlıklar altında toplanıyor; namus kaygısı, kıskançlık, karşılıksız aşk. Sanki erkekler hayatlarındaki tüm sıkıntıların acısını kadınlardan çıkarıyorlar. Hangi yaşta, meslekte ve eğitim düzeyinde olurlarsa olsunlar bu toplumun erkekleri, kadınların kendileriyle eşit, özgür, bağımsız ve aynı oranda haklara sahip olabilecekleri düşüncesinin yakınından bile geçmiyorlar. Daha kötüsü, bu düşünceye kadınların büyük bölümü de henüz yaklaşmış değiller. Bu nedenle, erkekler kendilerini reddeden, terk eden, ilişkilerini biti T ren, en baştan arkadaşlığı kabul etmeyen kadınların yaşamına son vermeyi kendilerinde bir hak görüyorlar; “Ben bitti demeden bitmez” diyorlar. Bir kadının cüret edip de kendi hayatının kontrolünü ele alması onların cinlerini tepesine çıkarıyor. Bu toplumun erkekleri sanki tüm varoluş nedenlerini, kadın üzerinde kurdukları hakimiyete dayandırıyorlar. Bunu kaybetmeye dayanamıyorlar. Kaybettiklerinde silaha sarılıyorlar; öldürmüyorlarsa dövüyorlar; iftira atıyorlar ya da hakaret ediyorlar. Arkadaşlık teklifini kabul etmediği gerekçesi de cinayetlerin yaygın nedenleri arasında yer alıyor. Erkeklerin, bırakın terk edilmeyi, daha işin başında red edilmeye bile tahammüllerinin olmaması, kadınerkek ilişkisine bakışlarını ortaya koyuyor. Bir kadının onları beğenmeme hakkının bile olmadığına inanıyorlar. Cinayet rakamlarının son yıllarda tavana vurması, erkeklerin bu görüşlerinin giderek keskinleştiğini, yaygınlaştığını ortaya koyuyor. Buna bir de geçim sıkıntısı eklenince kadınlar açısından toplumsal gerileme tüm çıplaklığıyla meydana çıkıyor. unalkaptan@hotmail.com 62 YILLIK ECDAT YADİGARI İZMİR İL FAKİRLERİNE YARDIM DERNEĞİ (İZFAK) İLGİ VE YARDIMLARINIZI BEKLİYOR... KURBAN VECİBENİZİ; BAĞIŞ VE YARDIMLARINIZI (DOĞRU VE DÜRÜST) İZFAK’A YÖNLENDİRİNİZ... 2009 KURBAN BAĞIŞ ÜCRETİ;240TL’DİR. BİZ GÜCÜMÜZÜ 62 YILLIK ONURLU GEÇMİŞİMİZDEN ALIYORUZ... (KURBAN BAĞIŞLARINIZI VE ERZAK YARDIMLARINIZI, KULLANMADIĞINIZ TEMİZ GİYSİLERİ MAKBUZ KARŞILIĞI; KAMU YARARINA DERNEĞİMİZE BAĞIŞLAYINIZ...) Banka Hesap No: 381580215001 Ziraat Bankasıİzmir Şubesi AZ, ÇOK DEMEDEN BAĞIŞ YAPABİLİRSİNİZ. El Avuç açmayan Dilenmeyen, Yardıma Muhtaç İzmirlileri Korumak ve Kollamak Amacıyla; 62 yıl önce İZMİR'Lİ HAYIRSEVERLER TARAFINDAN kurulan, İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneğimiz(İZFAK), Görev ve Hizmetlerini Başarıyla Sürdürmektedir. *2009 KURBAN Bayramında Hedefimiz; En Az 2500 Aileyi Daha Sevindirmektir. *Sizde; Çalışkan ve Başarılı Öğrenci Çocuklarımızdan Birinin, BURS HAMİSİ Olarak, öğrenci okutabilirsiniz. MÜBAREK KURBAN BAYRAMINIZI ŞİMDİDEN ESENLİK DİLEKLERİMİZLE KUTLARIZ. İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği(İZFAK)ve (İZSEV) Adına, BAŞKAN: SANCAR MARUFLU Başkan Vekilleri: NURŞEN KADAYIFÇI, HAYRİ ÖZMERİÇ, FARUK ŞAMLI, SABAHATTİN SAKIPAĞA, NERİMAN AKKUŞ ve YURDAGÜL PAKALIN İstişare Kurulu: Dr.Ayşe Mayda, Mübeccel Uz Versan, Prof.Dr.Namık Çevik, Prof.Dr.Erdem Tunçbay, Tekin Çullu, Gün Bozkurt Tekand, Kemal Zorlu, Bülent Eczacıbaşı, Cihat Kora,Talat Sivri, Nafiz Zorlu, Hayri Özmen, Halit Şarlak, Suna Esen Akatürk, Tahir Türetken, Rıza Ay, Erdoğan Özgörkey İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NCA DENETLENEN DERNEĞİMİZ, HER TÜRLÜ DENETİME AÇIKTIR. BİZİ ARAYINIZ.GELİP FAALİYETLERİMİZİ İZLEYİNİZ... Adresimiz: İzmir, Alsancak 1479 SK.NO:8 TEV İş Merkezi.Kat:1 İZFAK MAZHAR ZORLU MERKEZİ BiLGİ Tel:0 232 464 35 75 421 88 72 (Dernek Md.GÜLTEN TUNÇ) GSM: 0 530 513 42 64 05305482479 C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear