Katalog

CMYB C M Y B 13 KASIM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 Güncel Ciddi Sağlık Sorunları Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Haftalardır domuz gribi ve aşısı geniş şekilde tartışılıyor. Farklı gö- rüşler var. Aşıyı riskli bulanlar var. Aşı kampanyasını ilaç firmalarının büyük kâr sağlamak amacına bağ- layanlar var. Çok çeşitli ve kafa ka- rıştıran söylentiler dolaşıyor. Ame- rika’da da aşı kuşku ile karşılanıyor. Burada güvenilir uzman kişilerden edinilen güvenilir bilgileri sırala- mak istiyorum ama bazı değişiklikler daima mümkün olacaktır: 1- Aşıdan korkmak için neden yok. Ne var ki nasıl, nerede hazır- landığı konusunda sorular var. Dünya Sağlık Teşkilatı, aşının etki- li ve yararlı olduğu bilgisini onaylı- yor. Risk gruplarında uygulanma- lı. Hastalığın hızla yayıldığını görü- yoruz. Türkiye’de vaka sayısı 2000’i buldu 21 de ölü var (6 Kasım). Ame- rika’da 6 milyon kişinin bu virüsü ta- şıdığı bildiriliyor. Hastaların önem- li bir kısmı hastalığı fark etmeden geçiriyorlar. Ancak kronik hasta- lıkları olanlar, kronik akciğer ve kalp hastaları, diyabet ve kas has- taları, böbrek ve karaciğer hastaları için tehlikeli olabiliyor. Onlar aşı- lanmalı. Çocuklar, gençler (6 ay- lıktan 24 yaşına) gebeler, sağlık ça- lışanları, güvenlik güçleri itfaiye gi- bi kamu görevlileri aşılanmalı. Müm- künse kalabalık yerlerden kaçınmalı, her temasta eller yıkanmalı. Önü- müzdeki aylarda vaka sayısının artması güçlü bir olasılık... 2- Cep telefonları ile ilgili bir alarm var. Çok sayıda yayın yapıl- dı bu konuda. Cep telefonlarının be- yin tümörlerini tetiklediği iddiaları var. Bu tehlike çocuklarda daha yüksek. Gazetemizin yeterince okunmadığı için esef ettiğim Bilim Teknoloji ekinde bu konuda geniş bir yazı yayımlandı ve bilgi aktarıl- dı; alınacak önlemler belirtildi. Ko- nuşma sırasında kablolu kulaklık kullanmak gibi. İlgi duyanların Bilim Teknolojinin 30 Ekim tarihli sayısı- na başvurmalarını öğütlüyorum. 3- Damar tıkanmalarında trom- boliz: Beyin damarlarında tıkanma (ateroskleroz) felçlere yol açıyor. Eğer bu hastalara erken (ilk 3 sa- at) müdahale edilebilirse trombolizle (tıkanmayı açma) kurtarılabiliyor. Son derece önemli. Bu hastalara yapılacak acil bir tomografik ince- leme ile beyin kanaması ekarte edilebilirse felcin kanama değil, damar tıkanmasından (tromboz) ileri geldiği saptanırsa ve hasta trombolizin uygulanabildiği bir mer- keze ulaştırılabilirse kurtulma şan- sı var. Zamanı iyi kullanmak büyük önem taşıyor. Bu hastalık acil has- talıklar listesine dahil edilmeli ve hastanın vakit yitirmeden trombo- lizin yapılabildiği bir merkeze ulaş- ması sağlanabilmeli. 4- Bir başka önemli konu da GDO’lar (genetiği değiştirilmiş gıda ve organizmalar). Yakında bunun- la ilgili bir yönetmelik çıkarıldı; uz- man kişiler bunun bir yasal düzen- leme olmasının şart olduğu ve par- lamentodan geçirilmesi gerektiğini oysa yönetmelikle Meclis’in by pass edildiğini ileri sürüyorlar. Yö- netmeliğin bazı yanlışlıklar içerdiğini ve GDO’ların serbest dolaşımına izin verilmesinin çeşitli tehlikelere yol açacağını belirtiyorlar. Onlara gö- re GDO’ların dünyada ve yurdu- muzda açlığı önleyeceği iddiaları büyük bir yalandır. Bu yönetmelik dışardan empoze edilmiştir ve ta- rımımızı zaafa uğratacaktır. GDO’suz gıdalara ulaşmak zor ola- caktır. Lütfen Bilim Teknoloji ekini izleyiniz. [email protected] Türkiye’de 6 bine yakõn ALS hastasõ var, ancak onlar iyi bir bakõmdan yoksunlar Hastalar kaderine terk ediliyor SİBEL BAHÇETEPE Türkiye’de 6 bine yakõn kişi ALS (kaslarda erime ve zaaflara ne- den olan kas hastalõğõ) ile mücadele ediyor. Uzmanlar, hastalarõn yaşam koşullarõ ve bakõmõnõn büyük önem taşõdõğõnõ, özellikle gelişmiş ülke- lerde rehabilitasyon ve bakõm kav- ramõnõn çok geliştiğini, ne yazõk ki ülkemizde bu alanda herhangi bir doyurucu hizmetin olmadõğõnõ vur- guluyorlar. Merkezi İstanbul Yeşilköy’de bulunan Türkiye Kas Hastalõklarõ Derneği, ALS hastalarõnõn tanõdan sonra, hastalõğõn ileri aşamalarõna kadar en iyi şekilde takip edilebil- meleri için bakõm merkezlerinin ve bakõcõlarõn (carer) oluşturulmasõ gerektiğini belirtti. Türkiye’de temaslarda bulundu Dernek ev sahipliğinde geçen gün- lerde İngiltere Oxford Üniversitesi Nöroloji profesörlerinden Dr. Kevin Talbot ile uzman hemşire Rachael Marsden ve Jan Clarke, kendi ül- kelerinde ALS hastalarõ için verilen bakõm hizmeti modelini Sağlõk Ba- kanlõğõ’na aktarmak ve Türkiye’de de benzer hizmetin verilebilmesine des- tek aramak amacõ ile Türkiye’ye ge- lerek temaslarda bulundu. Sağlõk Bakanlõğõ Tedavi Hizmet- leri Genel Müdürü Doç. Dr. İrfan Şencan’la bir görüşme yapan heyet, bu konudaki temaslarõn devam etmesi ve yurdumuzda en uygun modelin geliştirilmesi için çalõşmalar yapõl- masõ vaadini aldõ. Dernek, ayrõca ay- nõ ekiple hasta yakõnlarõnõ buluşturan bir toplantõ düzenleyerek, hasta ve ya- kõnlarõnõn sorularõ cevaplandõrõldõ. Özellikle ALS hastalarõnõn hasta- lõklarõnõn teşhisinden sonraki tedavi ve takip aşamasõnda, evde bakõmõnõn önemine değinen Türkiye Kas Has- talõklarõ Derneği Başkanõ Prof. Dr. Coşkun Özdemir şöyle dedi: 7 hemşireye kurs “Geçen yıl 7 hemşiremize evde bakım hizmeti için yoğun bir kurs vermiştik. Eğitim verdiği- miz İBB’den gelen hemşirelere ne yazık ki ulaşamadık. Ülkemizde evde bakım hizmeti yeteri kadar önemsenmiyor.” Hasta ve yakõnlarõnõn, hastalõk hakkõnda bilgilenmesi, tedavisinde nelere dikkat edileceği, evinde ba- kõmõnõn nasõl olmasõ gerektiği gibi konularõn önem taşõdõğõnõ anõmsatan Özdemir, şöyle devam etti: “ALS hastaları yaşamlarını te- kerlekli bir sandalye ile sürdürmek zorunda. Kasları ile birlikte hare- ket zorlukları, solunum yetersizli- ği, beslenme güçlükleri gibi prob- lemler yaşıyorlar. Genel Müdür İr- fan Şencan bizi ilgi ile dinledi, an- cak açık bir vaatte bulunmadı. Sağlık Bakanlığı’nın bu tür pro- jeler geliştirmeye çalıştığını be- lirtti. Bizi ve çabalarımızı unut- mayacağını ümit ediyoruz.” Oxford Üniversitesi’nden Dr. Ke- vin Talbot, evde bakõm hizmetinin İn- giltere’de 16 bölgede hastane bün- yelerinde yürütüldüğünü anõmsatarak “Evde bakım hizmeti sayesinde çok sayıda hasta, yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağ- lanma ihtiyacını duymadan evin- de kontrol altında tutulabiliyor” dedi. ALS hastalõğõ ile ilgili eğitimler veren hemşire Rachael Marsden da “Bu eğitimi almak isteyen bir bi- rey bu konuda hiç eğitimi olmasa bile bu kurslara katılarak kısa bir sürede gerekli bilgi sahibi ola- bilir” diye konuştu. Türkiye’de 6 bine yakın kişi ALS (kaslarda erime ve zaaflara neden olan kas hastalığı) ile mücadele ediyor. MAHMUT LICALI ANKARA - Sağlõk Bakanlõğõ’nõn domuz gribi risk grubundaki 0-25 yaş aralõğõnõ 0-50 yaş aralõğõna çõkar- maya hazõrlanmasõ aşõ hesaplamalarõnõ altüst etti. Domuz gribi risk grubunun 0-50 yaş aralõğõ olarak kabul edilme- si durumunda 65 yaş ve üstüyle birlikte domuz gribi risk grubunda bulunan- larõn sayõsõ yaklaşõk 63 milyona çõka- cak. 43 milyon doz aşõ anlaşmasõ ya- põlmasõna karşõn, yeni risk grubuna gö- re Türkiye’deki her 10 kişiden 9’u aşõ olmak zorunda kalacak. Sağlõk Bakanlõğõ, 12 Kasõm 2009 ta- rihi itibarõyla domuz gribinden ölen 40 kişiden 32’sinin 0-50 yaş grubu ara- lõğõnda bulunmasõ nedeniyle Dünya Sağlõk Örgütü’nce (DSÖ) belirlenen risk gruplarõnõ yeniden oluşturmak için çalõşma başlattõ. Sağlõk Bakanlõğõ Müsteşar Yar- dõmcõsõ Turan Buzgan’õn, 25 yaşõn üstündeki grupta domuz gribinin faz- la görüldüğünü ve ölümcül olduğunun tespit edildiğini belirterek aşõ uygula- nacak risk grubunun 25’ten 45 ya da 50’ye çõkarma kararõ alõndõğõnõ açõk- lamasõ, Türkiye’nin ihtiyaç duyacağõ aşõ sayõsõnõ arttõrdõ. Sağlõk Bakanlõğõ, 3 farklõ şirketten toplam 43 milyon doz aşõ bağlan- tõsõ yapmõş, risk gruplarõnõn ta- mamõnõ aşõlama takvimi içine da- hil etmişti. Bakanlõğõn tanõmladõğõ yeni risk grubuyla birlikte, Türki- ye’ye gelecek 43 milyon doz aşõ ye- tersiz kalacak. Yeni risk grubu 0-50 yaş olarak tanõmlanõrsa yaklaşõk 27 milyon kişi daha risk grubuna girecek. Bakanlõk domuz gribi risk grubundaki 0-25 yaş aralõğõnõ 0-50 yaş aralõğõna çõkarõyor Her 10 kişiden 9’u aşılanacak ‘Yalnızca 50 vakaya bakıp bu karar alınmaz’ Marmara Üniversitesi Tõp Fakültesi Enfeksiyon Hastalõklarõ Uzmanõ Doç. Dr. Önder Ergönül, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn 0-25 yaş aralõğõ olan risk gru- bunun 0-50 yaşa çõkarõlmasõ kararõnõn yalnõzca Türkiye’deki 50 vaka üze- rinden alõnamayacağõnõ belirterek “Bu, yalnızca 50 vaka üzerinden de- ğerlendirilecek bir şey değildir” dedi. Ergönül, risk grubunun belirlen- mesinde uluslararasõ istatistikleri ve diğer ülkelerdeki vakalara bakõlarak karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Domuz gribinin yalnõzca Türkiye’de yaşanmadõğõnõ, pek çok ülkede bu salgõnõn olduğuna işaret eden Ergönül, “Bu ülkelerdeki toplam rakamlar üzerinden risk grubuna kimlerin dahil olduğu global alınacak bir karardır” dedi. ŞANLIURFA / İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - Şan- lõurfa’da domuz gribi şüp- hesiyle tedavi gören hamile bir kadõn öldü. Grip ve so- lunum yetmezliği şikâye- tiyle 10 gün önce Harran Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne yatõrõlan ve 7 aylõk hamile olduğu öğre- nilen İ.P. (29), yapõlan mü- dahaleye rağmen hayatõnõ kaybetti. İ.P’den alõnan nu- muneler incelenmek üzere Ankara’ya gönderildi. İstanbul Valisi Muammer Güler de kentte “H1N1” vi- rüsünden dolayõ çeşitli has- tanelerde 9 kişinin yoğun bakõmda olduğunu bildirdi. ŞANLIURFA’DA 1 ÖLÜM Prof. Dr. Usluer: Olgu sayısı 3 bin değil, en az 10 katı ESKİŞEHİR (AA) - Sağlõk Bakanlõğõ Bi- lim Kurulu üyesi ve Türkiye Enfeksiyon Hastalõklarõ ve Klinik Mikrobiyoloji Uz- manlõğõ Derneği (EKMUD) Başkanõ Prof. Dr. Gaye Usluer, domuz gribinde ülkedeki toplam olgu sayõsõnõn 3 bin civarõnda ol- duğunun söylendiğini, ancak tahminlerine göre gerçek rakamõn bunun en az 10 katõ düzeyinde bulunduğunu söyledi. Usluer, “Buradaki hõzlõ artõşa dikkat etmek gere- kir. 8 Ekim’de Sağlõk Bakanlõğõ’nõn inter- net sayfasõnda bu hastalõktan dolayõ yaşa- mõnõ yitiren kişi sayõsõ bir olarak görülü- yordu. Yaklaşõk bir ayda bu rakam 40’a çõktõ. Hõzlõ bir artõş var” diye konuştu. Rahim ağzı kanserinde erken tanı İstanbul Haber Servisi - Uzmanlar, rahim ağzõ kanseri gelişmeden yõllar önce, kan- ser öncüsü bazõ hücresel değişikliklerin ortaya çõktõğõnõ, smear testi ile bu değişik- liklerin fark edilmesi sayesinde, hastalõğõn erken müdahale ile önlenebileceğini söy- lediler. Amerikan Hastanesi Kadõn Hasta- lõklarõ ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Kayhan Yakõn, “Pap smear testi rahim ağ- zõndan basit bir sürüntü ile alõnan hücrele- rin mikroskop altõnda incelenmesi ile ra- him ağzõ kanseri gelişmeden önce gözle- nen hücresel değişikliklerin araştõrõlmasõ- dõr. Test 21 yaşõn üzerindeki tüm kadõnla- ra, yõlda bir kez yapõlmalõdõr” dedi. VTE, hekimlerce göz ardı ediliyor İstanbul Haber Servisi - Hastanelerde yatan hastalarda, önlem alõnmadõğõnda takdirde ölümcül sonuçlara yol açabilen toplardamarlarda kan põhtõlaşmasõnõn, risk ve korunma gereksinimlerinin, ülke- mizdeki hekimlerce göz ardõ edildiği, hastalarõn yalnõzca 3’te birinde uygun te- davinin yapõldõğõ ortaya çõktõ. İlaç firmasõ Sanofi-Aventis tarafõndan 6 kõta, 32 ülke- de 60 bin hasta üzerinde yapõlan EN- DORSE çalõşmasõnõn Türkiye sonuçlarõ açõklandõ. Çalõşmanõn Türkiye Koordina- törü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tõp Fakültesi Göğüs Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Gül Öngen, VTE riski altõnda olan cerrahi hastalarõn yal- nõzca yüzde 39’una, dahili hastalarõn da yüzde 38.5’ine uygun koruyucu tedavi uygulandõğõnõn tespit edildiğini belirtti. Sahte fizyoterapistlere dikkat İstanbul Haber Servisi - Yapõlan araştõr- malar fizyoterapistlerce önerilen egzersiz eğitimlerinin kan dolaşõmõnõ düzenlediği, felç ve şeker hastalõğõ geliştirme riskini düşürdüğünü gösteriyor. Fizyoterapistler, yurttaşlarõ uyararak “Tõpkõ sahte doktor- lar gibi ülkemizdeki yasal boşluklarõ su- iistimale yeltenen kötü niyetli kişilerin bir bölümü, halkõmõzõ fizyoterapist ol- duklarõ yönünde yanlõş bilgilendirmekte- dir. Bu kişilere karşõ dikkatli olunmalõ- dõr” dediler. Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardõmcõsõ Murat Dalkõ- lõnç, “Tüm dünyada yaklaşõk 180 milyon kişi diyabet ve kalp hastasõ. Sorunlarõn büyük bölümü, egzersizle çözülebilir ya da önlenebilir. Bu nedenle fizyoterapist- lere önemli görevler düşmektedir” dedi. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ DEMOKRATİK DAYANIŞMA DERNEĞİ AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ Yıl: 11 No: 1 K o n u CUMHURİYET, ATATÜRK VE ÇAĞDAŞ YANSIMALAR Y ö n e t m e n Prof. Dr. BÜLENT BERKARDA K o n u ş m a c ı Dr. ALEV COŞKUN Tarih: 14 Kasõm 2009 Cumartesi saat 11.00 - 13.00 arasõ. İletişim: İ.Ü. Mezunlarõ Derneği (Fatoş Taştan) 0212 238 03 21 Aydınlık Yarınlar Özlemi İçindeki Tüm Yurttaşlarımız Davetlidir. Giriş Serbest ve Ücretsizdir. Yer: Levent Kültür Merkezi. Levent Çarşı içi, Çalıkuşu Sok. No: 2 1. Levent-İstanbul T.C. KARŞIYAKA 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN Sayõ: 2009/481 Esas Davacõ TESCO KİPA KİTLE PAZARLAMA TİC. VE GIDA A.Ş. vekili tarafõndan davalõ HAYRETTİN KAYOL aleyhine mahkememize açõlan alacak davasõnõn yapõlan duruşmasõnõn ara kararõ gereğince; Davalõ HAYRETTİN KAYOL’un Günaltay Mahallesi, 4874 Sokak No: 16 Konak-İzmir, adresine çõkarõlan dava dilekçesi ve duruşma gününü içeren tebligatõn tebliğ edilememesi ve yaptõrõlan zabõta araştõrmalarõnda da tebligata ya- rar açõk adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle adõ geçen davalõya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen teb- liğine karar verildiğinden; davalõ Hayrettin Kayol’un bu dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgelerini mahkememiz- de yapõlacak olan 29/12/2009 günü saat 10:45’deki duruşma gününe kadar mahkememize göndermesi veya duruş- maya gelerek ibraz etmesi gerektiği, duruşmaya gelmediği veya bir vekille temsil edilmediği takdirde yargõlamanõn yokluğunda yapõlacağõ ve karar verileceği hususlarõ (HUMK.’nun 213. ve 377. mad.) dava dilekçesi ve duruşma gü- nü tebliğ yerine kaim olmak üzere Tebligat Kanunu’nun 28, 29 ve 31. maddeleri gereğince davalõ HAYRETTİN KA- YOL’a İLANEN tebliğ olunur. (Basõn: 64191) TÜRK KALP VAKFI Sigara içenler bugün kendinize bir fırsat yaratın sigarayı bırakın. 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr