18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2008 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL İtirafsız Dersler MERAKLA beklenmekteler ama, henüz itiraf et- meye yanaşmış değiller. Kimler mi? Yaklaşık çeyrek yüzyıldır halk yığınla- rının beyinlerini yıkayanlar, “Küreselleşen dünyada artık planlama yok, kuralsızlaştırma var; yeryüzünün dört bucağında cirit atacak olan büyük sermaye her- kese refah getirir” deyip ulus-devletin kendi halkını korumaya kalkmasını çağdışı sayanlar. Onlar, hiç değilse şu günlerde, “Yanılmışız, mo- netarist politikaların tüketimi arttırıp üretimi kamçı- layacağını, yatırım, istihdam, bolluk ve ucuzluk ge- tireceğini sanıyorduk; şimdi Atlantik ötelerinden eserek Avrupa üzerinden üstümüze gelen bunalım yanıldığımızı gösteriyor” demeli ve bu itirafın ardın- dan bugüne kadar söylediklerinden farklı çareler dü- şünmeye başlamalıydılar. Hayır, öyle yapmak şöyle dursun, yine aynı tera- nelerin çemberinde dikiş tutmayacak önlemlerle dö- nüp durmaktalar. Farkında değiller ki, ABD’de ve İn- giltere’de uygulanmaya başlayan “banka kamulaş- tırma” girişimleri bile evrensel denen ekonomik formüllerin iflası anlamına gelmektedir. Olanlardan dersler çıkarıp politika değişiklikleri- ni düşünmek için ille de küresel kasırganın vur- masını beklemek mi gerekir? Yenileştirilmiş bir plancılık anlayışıyla karma ekonomiye dönüşe geç- menin zamanı gelmemiş midir? Vaktin geldiği belli olduğu halde, hâlâ “Reformlar yapılsın” diyerek IMF ve AB “çipa”larının yenilen- mesini “reform” sayanlar bile var. Neredeyse, ya- pılması gerekenlerin tam tersini yapmaya başlaya- caklar. İstanbul’dan ülkeye mesaj verenlere bakar- sanız, kalan özelleştirmeler hızla tamamlanmalı, dıştan gelen öğütlere karşı çıkan bürokratların di- renişleri kırılmalıdır. Oysa kalan kamu bankalarının satılmasından ya da yabancı katılımlara açılmasından söz eden ağız- ların artık kapanması, Halk Bankası’nın, Ziraat Ban- kası’nın üzerinden özelleştirilme heyulasının kalkması, yaklaşan kasırgada dik durabilecek ulusal kurum- ların güçlendirilerek ayakta tutulması gerekiyor. Şimdiki küresel bunalım Batılı büyük kapitalist sistemlerin kendi yöntemleriyle hafifletilse ve so- nuçta atlatılsa da, bunalımın Türkiye’ye verdiği ürperti bile iktidarın ve hatta anamuhalefetin ekonomiye iliş- kin söylemlerini değiştirmeleri için yeterli sayılmalı- dır. Bu ülke hep o sistemlerdeki hastalıkların korku- suyla tedirgin yaşamaya mahkûm edilmemeli. Kemalist Cumhuriyet İzmir Kongresi’yle belirlenen ve hep süreceği düşünülen ekonomik politikayı 1929 bunalımının ardından değiştirmeyi becermiş ve me- calsiz Anadolu’yu beşer yıllık sanayi programlarının devletçi yatırımlarıyla kalkındırmaya geçme cesaretini göstermişti. Elbet geçmişte yapılanların şimdi aynen yapılması söz konusu değildir; ama aynı cesaretin şu sıra planlı bir karma ekonomi çerçevesinde ka- musal ve özel kesimlerin seferber edilmesi için gös- terilmesini savunmak çok mu yanlıştır? T ürkiye 2009 Mart ayõn- da yapõlacak yerel se- çimlere hazõrlanõyor. Medyada bu konudaki haberler giderek daha fazla yer tutuyor. Öte yandan Tür- kiye bu süreçte bir yandan terörün acõ sonuçlarõnõ yeniden yaşarken ve teröre yönelik önlemleri tartõşõr- ken, diğer yandan ABD’de başlayan ve Avrupa’ya da yayõlmaya başla- yan mali krizin etkilerini hissetme- ye başlõyor. Ekonominin önümüz- deki günler ve haftalarda, terörle bir- likte ülke gündeminin ilk sõrasõnda yer alacağõ gözleniyor. Bu geliş- meler Ergenekon davasõ etrafõnda yaşanan tartõşmalarõn ve Deniz Fe- neri ve diğer yolsuzluk olaylarõnõn önemini de azaltmõyor. Gündemin bu denli sõcak olmasõ, özellikle terör ve ekonomik gelecek kaygõsõ nedeniyle, yerel seçimler halkõn gündeminde henüz yer al- mõyor ama giderek ağõrlõğõnõ arttõ- racaktõr. Bütün bu, başka ülkeler için ‘olağanüstü’ ama Türkiye için artõk ‘olağan’ kabul edilen geliş- meler içerisinde, aslõnda yerel se- çimlerin önemi daha da artõyor. Çünkü her şeye rağmen, seçimler halkõn demokratik tercihinin bir göstergesi olacaktõr. Bu bakõmdan yerel seçimler iktidar ve muhalefet partileri açõsõndan, politikalarõnõn halk nezdinde yeniden değerlendi- rilmesi için de ciddi bir fõrsattõr. Bu seçimler genel olarak iki par- ti arasõnda, iktidar ile ana muhale- fet arasõnda geçecektir. Elbette ma- halli özellikler, bazõ adaylarõn kişi- sel güçleri, belirli il ve ilçelerle öz- deşleşen kimi parti ve adaylar gibi unsurlar da seçim sonuçlarõnda et- kili olacaktõr ama bunlar Türkiye ge- neli ile kõyaslandõğõnda sayõca az ka- lacaktõr, genel fotoğrafõ değiştir- meyecektir. Seçmen eğilimleri hakkõnda bu- güne kadar yapõlan araştõrmalar, seçmenlerin oy kullanma tercihle- rinde büyük kent merkezlerinde partinin ve adayõn etki gücünün eşit olduğunu göstermektedir. Yer- leşim birimi küçüldükçe, yani ilden ilçeye, ilçeden beldeye inildikçe, oy kullanma tercihinde adayın etkisi artmaktadõr. Bir başka deyişle, bü- yükşehir belediyeleri başta olmak üzere büyük il merkezlerinde aday ve parti eşit ölçüde etkili olurken, il- çelere ve beldelere inildikçe etki ib- resi adaydan yana yükselmektedir. 2009 Mart ayõnda yapõlacak se- çimlerin ertesi günü, yani sonuçlar açõklandõğõnda, kamuoyu ve medya, oy oranlarõyla birlikte, simge nite- liğindeki belirli yerlerde seçimin hangi parti tarafõndan kazanõldõğõna bakarak da değerlendirme yapa- caktõr. Özellikle İstanbul, İzmir, Antalya, Diyarbakõr, Eskişehir gibi illerin yanõ sõra, Çankaya, Bakõrköy, Beşiktaş gibi ilçelerde ortaya çõka- cak sonuçlar, değerlendirmede ölçü alõnacaktõr. Seçimlerde alõnacak ge- nel sonuçlar bu noktalarla birlikte değerlendirilecektir. Örnek vermek gerekirse: Yuvar- lak rakamlarla CHP 2004 yerel se- çimlerinde yüzde 19, 2007 genel se- çimlerinde ise yüzde 22 oranõnda oy almõştõr. Bu seçimlerde de CHP’nin oy oranõ artõ-eksi bu civarda olma- sõ halinde dahi CHP açõsõndan seçim sonuçlarõ esas olarak Antalya, An- kara ve İstanbul gibi simge yerler- de alacağõ sonuçlara bakõlarak de- ğerlendirilecektir. İstanbul’un, An- talya’nõn, Ankara’nõn birini veya bir- den fazlasõnõ kazandõğõnda, bu Türk siyaseti ve CHP açõsõndan yeni bir heyecan yaratacak, yeni bir dönem başlatacaktõr. Benzer şekilde, AKP’nin oy ora- nõ da yuvarlak olarak 2004’te yüz- de 41 ve 2007’de yüzde 47 olarak gerçekleşmiştir. AKP bu seçimde oyunu arttõrmasa, hatta oylarõnda azalma olsa dahi, örneğin Diyarba- kõr, Çankaya veya İzmir’in kaza- nõlmasõ AKP açõsõndan Türkiye’de yeni bir toplumsal dönüşüm başla- tacaktõr. Özetlersek, 2009 Mart yerel se- çimleri genel olarak iktidar ve ana muhalefet arasõnda geçeceği gibi, so- nuçlar da simge niteliğindeki yerleri kazanan partiye bağlõ olarak da de- ğerlendirilecektir. Seçim stratejisi- nin, hedeflerin ve hazõrlõklarõn bu- na göre belirlenmesi gerekmektedir. İstanbul’a dikkat İstanbul yerel seçimlerde her za- man en büyük önem taşõyan ilimiz olmuştur. 1963’te yapõlan yasa de- ğişikliğine kadar belediye başkanlarõ, halk tarafõndan seçilen belediye meclislerinin içinden seçiliyordu, ya- ni iki turlu bir seçim söz konusuy- du. 27 Temmuz 1963 tarihinde ka- bul edilen 307 sayõlõ yasa, belediye başkanlarõnõn da halk tarafõndan tek dereceli olarak seçilmesi hük- münü yürürlüğe soktu. O tarihten bu yana İstanbul’da 9 seçim yapõldõ. Bu seçimlerin so- nuçlarõ şu şekildedir: Görüldüğü gibi, bugüne kadar İstanbul’da yapılan 9 yerel se- çimde hiçbir belediye başkanı iki defa üst üste seçilmemiştir. Hem partilerin hem de seçime hazõrlanan adaylarõn bu tabloyu iyi okumasõ ge- rekir. 2004 yerel seçim sonuçlarõna ba- kõldõğõnda, seçimi kazanan AKP adayõ Kadir Topbaş’õn 1 milyon 918 bin 686, seçimde ikinci olan CHP adayõ Sefa Sirmen’in ise 1 mil- yon 224 bin 174 oy aldõğõ görül- mektedir. Bu seçimlerde toplam seçmen sayõsõ 6 milyon 455 bin 404, seçime katõlõ oranõ ise yüzde 68’dir. Bir başka deyişle, seçime katõlma- yan, dolayõsõyla oy kullanmayan seçmen sayõsõ yaklaşõk 2 milyon 100 bin civarõndadõr. Bu sayõ belediye başkanõ seçilen Kadir Topbaş’a ve- rilen oylardan da fazladõr. Önümüzdeki yerel seçimlerde İstanbul’un anahtarı buradadır. Seçime katılmayan bu kitleyi he- yecanlandıran, umut ve coşku veren bir adayla sandığa götüren bir çalışma, İstanbul’un kaderini, dolayısıyla Türk siyasetinin gele- ceğini tayin edecektir. CHP’nin, İstanbul’u kazanmayı hedefleyen böyle bir çalışması, iktidara giden yolun kapısını açacaktır. Her şeyden önce seçmeni heye- canlandõracak, ezberleri bozan, se- çimi kazanma iddiasõnõ taşõyan, seç- mene umut veren ve sandõğa git- melerini sağlayan bir adayõ göster- mek gerekir. İstanbullu seçmenlerin, bu seçimi CHP adayõnõn kazanabi- leceği duygusunu, peşinen aday açõklandõğõ anda edinmeleri gerekir. CHP’nin stratejisi bu nitelikte bir adayla, İstanbul’da sandõğa gitme- yen seçmeni sandõğa götürecek bir çalõşmayõ gerçekleştirmek olmalõdõr. Bir diğer koşul ise, CHP İstanbul ör- gütünün iliyle ve ilçeleriyle tek bir vücut halinde çalõşarak seçmenler- le tek tek, kapõ kapõ ve yüz yüze gö- rüşerek onlarõ ikna etmesidir. İlçelerde de, hem belirlenecek adaylarda hem de sürdürülecek ça- lõşmalarda bu anlayõşa uygun bir davranõş sergilenmelidir. İlçe aday- larõ da, oylarõ ilçe belediyeleri ile bir- likte büyükşehir belediye seçimle- rine taşõyabilecek nitelikte, heyecan yaratan, umut veren kişiler olmalõ- dõr. Adaylar birleştirici, bütünleşti- rici, sürükleyici olmalõ, aday gös- terilmeyenler de adaylar etrafõnda kenetlenerek çalõşmaya katkõ ver- melidir. Bu başarõlmalõ, Türkiye siyasi rüzgârõn değişimini konjonktür ye- rine, halkõn demokratik tercihlerine bağlõ olarak gerçekleştirmelidir. Bu süreçte, geçmişteki kõrgõnlõklarõn, ki- şisel hesaplarõn ve bugüne kadarki dargõnlõklarõn Türkiye’yi getirdiği noktayõ göz önüne alarak, bunlar bir yana bõrakõlmalõ ve birleştirici, bü- tünleştirici dinamik adaylarla halka umut ve heyecan verip sandõğa git- meleri sağlanmalõdõr. Seçmen ikaz edebilir Aday belirleme sürecinde ve se- çim kampanyasõnda bugüne kadar yapõlan yanlõşlardan ders alõnmalõ ve bu yanlõşlar tekrarlanmamalõdõr. Bu bakõmdan, süreçteki karar vericile- rin, toplumsal bir sorumlulukla ha- reket etmelerinde ve karar verirken Türkiye’de gelinen durumu göz önüne almalarõnda zaruret vardõr. CHP, adaylarõnõ belirlerken, se- çimleri özellikle simge yerlerde en fazla oyu alabileceği ve partinin ik- tidar yolunun da açõlabileceği bir se- çim olarak görmelidir. Seçmenin bazõ yerel seçimlerde iktidardaki partilere ikaz niteliğin- de oy kullandõğõ da olmuştur. 1989 yerel seçimlerinde olduğu gibi, ik- tidar partisi ANAP’õn, “Oyunu bi- zim adaylarımıza kullandığın tak- dirde daha iyi hizmet alırsın” propagandasõ karşõsõnda, seçmenler iktidar partisi ANAP’õ ikaz ederek SHP’yi birinci parti yapmõşlardõr. Türk seçmeninin bu özelliğine dik- kat ederek, bugünlerde uygun bir konjonktürün varlõğõnõ da göz önü- ne almak gerekir. Türk halkõ bir çõkõş, bir umut ara- yõşõ içindedir. Bu seçim hem arayõş içindeki milyonlarõn hem de CHP’nin kader seçimidir. Bu ne- denle, Türkiye’deki solcular, sosyal demokratlar seçim sonrasõndaki bir hesaplaşma beklentisi içinde ve CHP’nin başarõsõzlõğõnõ bekler bir konumda olmamalõdõr. Herkes açõ- sõndan yapõlmasõ gereken gerçekçi düşünmek, Türkiye’nin bugününü ve geleceğini düşünerek, bu seçim- lerde başarõ için bütünleşmek, kat- kõ vermek olmalõdõr. Tabii ki bu yön- deki iyi niyetli davranõşlarõ, niyet ve katkõlarõ yöneticilerin istismar et- memesi, başarõ için gerekli strateji- ye uygun davranmasõ da karar ve- ricilere düşen büyük bir sorumlu- luktur. Yerel Seçimler ve CHP... Bülent TANLA 22. Dönem CHP Milletvekili [email protected] Türk halkõ bir çõkõş, bir umut arayõşõ içindedir. Bu seçim hem arayõş içindeki milyonlarõn hem de CHP’nin kader seçimidir. Bu nedenle, Türkiye’deki solcular, sosyal demokratlar seçim sonrasõndaki bir hesaplaşma beklentisi içinde ve CHP’nin başarõsõzlõğõnõ bekler bir konumda olmamalõdõr. Parti SeçimYılı BelediyeBaşkanı AP 1963 Haşimİşcan (CHP-APadayõnõn istifaetmemesinedeniyle hukukyoluyla) AP 1968 FahriAtabey CHP 1973 Ahmetİsvan CHP 1977 AytekinKotil ANAP 1984 BedrettinDalan SHP 1989 NurettinSözen RP 1994 R.TayyipErdoğan FaziletP. 1999 AliMüfitGürtuna AKP 2004 KadirTopbaş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle