26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART1993 CUMARTESİ HABERLER Kooperatif seçimlerine yargıdenetimi •ANKARA (ANKA)- Kooperatifseçimlerineyargı denetimi getiriliyor. DYP Adana Milletvekili, Adalet Komisyonu Başkanvekili Yalçın Oğutcan'ın yasa önerisi. kooperatif yöneticilerinin ilçe seçım kurulu aracılığı\la düzenlenecek seçimlerde gizli oy yöntemiyle seçılmesini öngörüyor. TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa önerisi. seçimlerde gızli oylama ilkesini getirirken. kooperatif kuruluna gelemeyenlerin binnci derece akrabalanna ancak noretden onaylı yetki verebilmelerini öngörüyor. DYPİIKongpesi • ANKARA (AA)- DYP'nın2O-2lkasım tarihlerinde yapılacak dördüncüOİağan Büyük Kongresi"yleilgili hazırlıklar sürerken. İstanbul İl Kongrsi içın Tarım ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülgerile Marmara veTrakya bölgesi illerinden lOmilletvekilinin görevlendirildiği öğrenildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı v e Teşkilat Başkanı Mehmet Gölhan'ın verdiği bilgiye göre Tanm ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri, genel başkan yardımcısı Mehmet Dülger ve Çanakkale milletvekili Hamdi Üçpınarlar, geçüğinnz hafta sonu Istanbul'da tdplanülar yaptılar. Cevheri, Dülger ve Üçpınarlar, Genel tdare Kurulu (GİK) üyelen olarak delege seçimlennin genel merkezin talimatlan ve tüzük uyannca en sağlıklı genel merkezin yapılabileceği konusu üzerinde durdular. SHP'dekurultay tartışması • ANKARA (ANKA)-SHP Genel Sekreteri CevdetSelvi, parti yönetimının, bazı il başkanlannca dile getinlen '"büyükkurultay, I994mart ayında yapılacak yerel seçimler sonrasına ertelensin" görüşünü paylaşfnadığını bildirdi. Selvı, yaptığı açıklamada, SHP Genel Başkanı ve Parti Meclisı'nin seçıleceği olağan büyük kurultayın, parti tüzüğünde öngörülen 2 yıllık sürenin dışına sarkıülmasını düşünmediklerini bildirdi. Selvi, "biz büyük kurultayı mümkün olduğu kadar erken yapmayı planlıyoruz. Kurultay. büyük olasılıkla eylül ayında yapılacak, yoksa belli düşüncelerle sarkmasını istemiyoruz" dedi. Enflasyonve Güneydoğu • ANK\RA(AA)- HalkınEmekPartisi Genel Başkan Yardıması Mahmut Kılmç, "Türkiye'de yaşanan enflasyonun nedeni Güneydoğu'daki savaşür" dedi. Mahmut Küınç. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bugün düzenlediği basın toplantısında. hükümetin enflasyonu düşük göstermek içın kamu zamlannı ertelediğinı. ancak bu zamlann daha fazla tutulamayacağını ve bir patlama ile ortaya çıkacağını ileri sürdü. Kılınç. ekonomik yükün, 1985"lerdenbuyana Güneydoğu'da yaşanan savaş yüzünden arttığını, devletin işsizliğin önlenmesi, eğitim. sağlık hizmeti için ayıracağı parayı burada harcadığını savundu. Kılmç, şöylededi: "Bugüne kadar koruculara ödenen para 3.5 trilyona yaklaşmış. 1985'den beri 50 trilyonun üzerinde harcama yapılmıştır. Sadece son bir yıl içinde gerçekleştirilen Kuzey Irak operasyonuyla birlikte Güneydoğu'da yaşanan savaş için 13 trilyonun üzerinde harcama yapılmıştır." Hak-k'ten By-pass'atepki •ANKARA (ANKA)- Hak-İşGenel Eğitim Sekreteri Salim Uslü. by-pass yasasının konfederasyonlann uluslararası kuruluşlara üye olmasını veya üyelikten çekilmesini yeniden düzenleyenhükmünün demokrasiye aykın olduğunu öne sürdü. Salim Uslu, yaptığı açıklamada, by-pass yasası ile sendikalann uluslararası kuruluşlara üyeliğinın Bakanlar Kurulu'nun onayından alınıp, içişleri, dışişleri veçalışma bakanlığının onayına verilmesıni eleşürdi. Buca'da açlık grevi 25. gününe girerken, eylemcilerden birinin durumu çok ağır Cezaevlerînde ölümorucuBUC8 C6Z38Vİ^7'si bayan 44 siyasi tutuklu ve hükümlünün baş- lattıklan süresiz açlık grevi 25. gününe girerken, eylemcilerden birinin çok ağır, dördünün de hasta olduklan öne sürüldü. Yurt Haberleri Servisi- Ceza- evlerindeki gergjnlik ürmanı- yor. Buca Cezaevi"nde 7'si ba- yan 44 siyasi tutuklu ve hüküm- lünün başlattıklan süresiz açlık grevi 25. gününe girerken. ey- lemcilerden birinin durumunun çok ağır olduğu, 4 tutuklu ve hükümlünün de hasta olduk- lan öne sürüldü. Nevşehir E Tipi Cezaevi'nden sevk edilen 14 tutuklunun idare tarafından dövülmesi üzerine tüm tutuklu- lann başlatüklan açlık grevi "ölüm orucu"na dönüştürül- dü. Buca Cezaevinde açlık gre- vinde bulunanlarla ilgili bilgi al- mak için ailelerle birlikte açlık grevini izleme komisyonunda Ş CeZSeVİ • Nevşehir ETipiCezaevi'nden sevkedilen 14 tutuklunun idare tarafından dövülmesi üzerine tüm tutuklulann başlattıklan açlık grevi "ölüm orucu"na dönüştürüldü. görevli Avukat Kemal Bilgiç, Ismail Kavak. cezaevi savcısıyla görüşemediklerini belirterek, "Savcı Yaşar Aslan bize önce ailelerden bir temsilci ile avu- katlan kabul edeceğiru söyledi. İki avukat bir de tuluklu ailele- rinden birini yanımıza alarak cezaevine gittik. Savanın sekre- tennin odasında beklemeye başladık. Ancak savcı Aslan'ın yalnız yanımızda gelen aile dı- şında bir avukatı kabul edeceği- ni belirtmesi üzerine görüşme gerçekleşmedi" dediler. Konuyu İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tan'ya götü- receklerini söyleyen Kemal Bil- giç ve İsmail Kavak, önümüz- deki günlerde Ankara'ya gide- rek Adalet Bakanı ile görüşme- ye çalışacaklannı söylediler. Buca Cezaevi'nde müvekki- liyle görüşmeye giden İzmir Ba- rosu avukatlanndan Ercan De- mir, açlık grevinde bulunan tu- tuklu ve hükümlülerin sağlık durumlannın giderek kötüleşti- ğini yaptığı görüşme sırasında öğrendiğini söyledi. Avukat Demir müvekkilleriyle yaptığı görüşme sırasında kendisine tünel olayının ortayaçıkmasırun ardından güvenlik güçlen ve ce- zaevi görevlilerince yapılan ara- malar sırasında kişisel eşyalan- nın ellerinden alındığını öğ- rendiğini söyledi. Eylemciler avukat Ercan Demir'e ellerin- den alınan kişisel eşyalannın bir listesini verdiler. Avukat Ercan Demir ey- lemcilerin istemlennin yerine geürilmemesi halinde açlık gre- \ine devam edeceklerini, bunun sonucunda ortaya çıkacak olumsuzluklardan da cezaevi yönetiminin sorumlu olacağını söyledi. Avukat Demir müvek- kilinin açhk grevinin sona er- mesi için öne sürdükleri istem- leri kendisine verdiğini belirtti. Cezaevine giden avukatlar, Kemal Bilgiç, Ismail Kavak ve Ercan Demir, eylemcilerden Müjdat Yanat'm sağlık du- rumunun çok ciddi olduğunu. kadmlar koğuşunda kalan Ni- hal Durucan, Deniz Keskin ve Nariye YıMınm'ın da sağlık du- Nevşehir'de inceleme yapan HEP milletvekileri gözlemlerini açıkladı Fîrarın acısımahkıımdaııçıkaıılıyor ANKARA (ANKA)- Bağım- sız Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak ile Muş Milletvekili Muzafler Demir; Nevşehir Ce- zaevi'nde, yönetimin fırann acısını tutuİdulardan çıkardı- ğını belirttiler. İki grup halinde 4 cezavini gezen ANAP heyeti ise "Cezaevlerinin terörist eği- tim merkezi" olduğunu öne sürdü. Alınak ve Demir. Nevşehir Cezaevi'nde inceleme yaptı- ktan sonra hazırladıklan rapo- ru. Cindonık ile Oktay'a iletti- ler. Ahnak ve Demir'in rapo- runda, 18 kişinin firannın "son derece profesyonelce plan- landığı ve tatbik edildiği" be- lirtildi. Cezaevinde fırardan sonra 25 şubatta 14 tutuklu- nun Yozgat Cezaevi'ne sevki ve genel arama amacıyla yapı- lan operasyon sırasında 10 tu- tuklunun çeşitli yerlerinden yaralandığının kaydedildiğı raporda, cezaevinde gergin bir atmosfer yaşandığı bildirildi. Raporda, cezaevi yönetiminde "Firar olayının acısını. intika- rrunı tutuklular- dan alma psi- kozu ile tutuklu- lan dize getirme, adam etme an- layışının ege- men olduğu" ifade edildi. Genel arama ve sevk işlemin- den sonra, siyasi tutuklulann açhk grevine başladığmın vurgulandığı ra- porda, tutuk- lulann istekleri yerine gelinceye kadar Mahmut Alınak zenledikleri basın top- lantısıyla, ce- zaevlerine yö- nelik sapta- malannı açı- kladı. Heyet üyesi İstanbul Milletvekili Halit Duman- kaya cezaevle- rine ilişkin şu iddialarda bu- lundu: Malatya Ce- zaevi: Ceza.- evlerini terö- açkk grevine devam edeceği belirtil- di. Raporda aynca, 6 tutuklu- nun işkence gördüğü ve acil te- daviye ihtiyaç olduğu, ancak cezaevi yönetiminin doktor ra- porana karşın, hasta tutuklu- iara diyetlerini dahi vermediği ileri sürüldü. Raporda. cezaev- lerinin en kısa sürede Avrupa no.rmlanna getirilmesi istendi. İki grup halinde 4 cezaevini inceleyen ANAP heyeti de dü- ristler yöneüyor. Siyasi tutuk- lulann kaldığıkoğuşlar, Apo'- nun resimleri ve PKK bayrak- lanyla donaülmış. Cezaevinde nonnal sayım yapılamıyor. Elazığ Cezaevi: Bu cezaevin- de durum diğerlerine oranla daha iyi. Cezaevi müdürünün alt kadrosu daha tutariı ve bi- linçli. Elazığ Cezaevi'nde çıkan son olaylardan sonra bakan- lıklardan gelen müfettişlerin, yönetimden kimseyle görüş- meden rapor düzenledikleri id- dia ediliyor. Cezaevi personeli- ne büyük baskı var. ' Diyarbakır Cezae>i: Bu ce- zaevi bir çok kimse tarafmdan teröristlerin yüksek ihtisas okulu olarak anılıyor. 500 kişi- nin bile zor bannacağı koğuş- larda bin kişi kalıyor. Devlet cezaevinde hemen hemen hiç yok. Şubat ayından sonra bu durum biraz değişmiş, askerin yardımı ve müdahalesi olma- dan koğuşlara gırilemiyor. İti- rafçılarla ve PKK'ya yönelik tavırlan sempatizanlıktan öte- ye geçmeyenler ile teröristler aynı koğuşlarda kalıyor. Gar- diyanlann bölge halkından ol- ması işjeri zorlaşunyor, gar- diyanlara baskı yapılıyor. Ankara Cezaevi: Bu cezae- vinde de durum farklı değil. Burada siyasi baskı diğer ceza- evlerinden dana fazla hissedili- yor. Cezaevi yöneümine haber verilmeden iktidar ortağı SHP'lilerin girişimiyle, 3'ü in- faz memuru olmak üzere, 9 kişi görevden alınmış. rumlannın iyi olmadığını öne sürdüler. Ankara Barosu avukatlann- dan Cemal Vural, Cemal Emir ve Nuri özmen Yozgat Cezae- vi'nde yaptıklan incelemede edindikleri izlenimleri bir rapor halinde getirdiler. Raporda Nevşehir'deki fırardan sonra 25 şubat tarihinde Yozgat'a sevk edilen 14 tutuklunun jop- larla ve kalaslarla dövüldükleri ve sürüklenerek bindirildikleri ringlerle Yozgat E Tipi Cezae- vine götürüldükleri belirtildi. Raporda sevk edilen 14 tutuk- lunun yaralı olduklan da kay- dedilerek tutuklulann talepleri- nin yerine getirilmesi ve cezaev- lerinin "Eskişehir tabutluğu"- na dönüştürülmesine karşı çıkılması çağnsında bulunuldu. Diyarbakır Diyarbakır E Tipi Cezaevi'- nde yapılan arama sırasında çıkan olaylann ardından bazı haklann gasp edildiğını öne sü- ren 283 tutuklu ve hükümlünün dönüşümlü olarak başlatlığı açlık grevi 25. gününe girdi. Bayrampaşa İstanbul Bayrampaşa Cezae- vi'nde bulunan siyasi tutuk- lulann yakınlannın başlattığı açlık grevi ikinci gününde. Tu- tuklu aileleri, dün bir açıklama yaparak yakınlannın duru- mundan endişe duyduklannı dile getirdiler. Aileler yaptıklan açıklamada şunlan sövlediler "Biz tutuklu aileleri olarak. çocuklanmız ve yakınlanmız uzerindeki baskılann kaldınl- ması ve gasp edilen haklan olan insan onuruna yaraşır bir şekil- de görüş yaptınlması. içeriye yi- yecek alınması. koğuş kapıİa- nnm açılması, hastalann zama- nında hastaneye sevk edilmesi, duruşmalara götüriilmesi için açlık grevini sürdürüyoruz." Tutuklu yakınlan aynca pa- zar günü Ankara'ya giderek Adalet Bakanı ile görüşmeye çalışacaklannı bildirdiler. Yargısız, keyfı infazlara karşı duruma elkoyması için TBMM'ye yürüyerek dilekçe verdi IHD'deııMeclis'e acildurumçağnsı •Yargısız, keyfı infazla- ra karşı Meclis'in duru- ma el koymasını içeren bir düekçe>i TBMM Başkanlığı'na vermek için, dün, dernek genel merkezinin bulunduğu Yüksel Caddesi'nden Meclis'e kadar ^rüyen Akın Birdal başkanlığın- dakiİHD heyeti, TBMM Başkanvekili Yasin Hati- poğlu ile görüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İnsan Haklan Derneği (İHD): yargısız. keyfı infazlann önlenmesi için, TBMM'ye acil durum çağnsı yaptı. TBMM"- den, kontrgerilla iddialannı ciddiye alarak tüm faili meçhul cinayetleri gündemine alıp araştırmasını ısteyen İHD. Meclis'm atanmışlann iradesi- ne boyun eğmediği sürece hal- km iradesini temsile layık ola- cağıru belirtti. Yargısız, keyfı infazlara karşı Meclis'in duruma el koymasını içeren bir dilekçeyi, TBMM Başkanlığı'na vermek için, dün, dernek genel merkezinin bulun- duğu Yüksel Caddesi'nden Meclis'e kadar yürüyen İHD Genel Başkanı Akın Birdal, İs- tanbul Şube Başkanı Ercan Ka- nar ve Genel Yönetim Kurulu üyesi Cevriye Aydın'dan oluşan bir heyet, daha sonra TBMM Başkanvekili Yasin Hatipoğlu ile görüştü. 24 şube başkanının imzalan bulunan dilekçeyi Ya- sin Hatipoğlu'na veren Akın Birdal, temel hak ve özgürlük- lerin demokratik mücadelesini İHD üyelen, dün dernek merkezinin bulunduğu Yüksel Caddesi'nden Meclis'e yürüdükr.l Foloğraf: R1ZA EZER) yürütenlere karşı, planh olarak yapılan katliamlarla ilgili, acil durum çağnsı yapmayı, tarihsel bir görev olarak kabul ettikleri- ni söyledi. Son 1,5 yılda üyeleri, Vedat Aydm. Orhan Karaağar. Sıddık Tan, Kemal Kıhç ve Cemal Akar ile son olarak Elazığ Şube Başkam avukat Metin Can ve doktor Hasan Kaya'nın kontr- gerilla yöntemleriyle kacınla- rak, katledildiklerini belirten Birdal, şunlan söyledi: "MGK ve hükümetin politi- kaandan cesaret alanlar, başta İHD olmak üzere tüm demok- ratik kuruluşlara adeta cihad açmışlardır. Durum vahimdir. Meclısiniz. unutulmamabdır ki. MGK'na değil, halka karşı sorumludur. * Kunılunuzdan, kontrgerilla iddialannı ciddiye alarak, tüm faili meçhul cinayetleri günde- mine alıp, araştırma ve soruş- turma kurullan oluştunnasını istiyoruz. Meclis. atanmışlann iradesine boyun eğmediği süre- ce, halkın iradesini temsile layık olabilir." TBMM Başkanvekili Yasin Hatipoğlu ise, kontrgerillanın açığa çıkanlmasmın gerektiği- nı. ancak bunun engellendiğini belirterek, konuyla yakından il- gileneceklerini söyledi. İHD'ye tehdit ANKA'nın haberine göre, İHD Genel Başkanı Akın Bir- dal, 100'ün üzerinde tehdit mektubu aldıklannı belirtti. İHD Başkanlar Kurulu. der- neğe yönelen baskı ve tehditleri görüşmek ve yaklaşan Nevruz konusunda karar almak üzere. Ankara'da toplandı. Toplantının açış konuş- masını yapan Birdal, demeğe yönelen baskı ve tehditlerin ci- nayete dönüştüğünü belirterek şunlan söyledi: "Son günlerde, genel merke- zimize 100'ü aşkın sayıda aynı içerikte tehdit mektubu geldi. Mektuplar malum çevrelerce düzgün bir üslupla yaalmış. Mektuplarda, bizim teröristleri koruduğmuz, güvenlik güçleri- nin haklannı savunmadığımız iddia edilerek, tehdit ediliyoruz. Bu tehditler yöneticilerimize yönelik olarak kişiselleşmeye başladı. İzmir Şube Başkanımız Yeşim İşleğen ölümle lehditedi- livor." HEP heyeti, Çmar, Mazıdağı ve Derik ilçelerinde dün incelemelerde bulundu: Cînayetlerdekuşkugüvenlikgüçlerinde OSMANYILDIZ MAZIDAĞI/DERÖC - HEP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Emin Se- ver, bölgede can güvenliği- nin tamamen ortadan kalktığını kaydederek, "Yöredeki mûlki idare yöneticilerinin, acizBk içinde okJu- ğunu" öne sürdü. Güneydoğu'daki faili meçhul olayları araştırmak ve Nevruz öncesi halkın du- rumunu öğrenmek amacıyla bölgeye ge- len. aralannda milletvekiüerinin de bu- lunduğu 30 kişilik HEP heyeti, dün de Diyarbakır'ın Çınar, Mardin'in Ma- zıdağı ve Derik ilçelerinde incelemelerde bulundular. Heyet üyeleri dün Mardin'in Mazıdağı • HalkmEmekPartisi Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Emin Sever, yaptıklan görüşmelerde faili meçhul cinayetlerin devlet güvenlik güçlerince işlendiği kanısınm yaygın olduğunu söyledi. ilçesine bağlı Ekindler köyûnde geçti- ğimiz 28 Şubat 1993 günü askerler tara- fından gözaltına alındığı, daha sonra da ortadan kaybplduğu bikürilen 52 yaşın- daki Faraç Özçelik'in yakınlanyla gö- rüştükr. Kayıp olduğu iddia edilen Faraç öz- çelik'in eşi Beri Özçelik, eşinin 28 şubat geceâ. saat 21.00 sıralarında köye bas- kın düzenleyen askerler tarafından gö- zaltına alındığını söyledi. Beri Özçelik "O günden bu yana ondan berhangi bir haber alamadık. Mazıdağı ve Mardin Cumhuriyet Savcdığı'na başvurduk. An- cak herhangi bir sonuç alamadık. Eşüni- ne hayatmdan endişe ediyorum. Yanhmcı ohınuz" dedi. Mazıdağı Kaymakamı Cevdet Can ile gorüşen HEP heyeti, gözaltında kaybol- duğu öne sürülen Faraç Özçelik hakkı- nda bilgi alamadılar. Ka>makam Can. beyetteki millervekillerine, İçişleri Ba- kanlığı'nuı genelgesi nedeniyle bilgi vere- meyeceğini ve açıklama > apamayacağmı söyledi. Görüşmenin ardından basın mensuplanna açıklama yapan millerve- killeri, Kaymakam Cevdet Can'ın ruru- munu sert bir dille eleştirerek "Bu durum endişe verickür. Kaymakamm tavrı, mev- cut idari yapının ortadan kalktığını gös- teriyor. Bölgedeki sivil mülki idare yet- kiüleri. yetkisiz ve acizlik içinde olduk- larını ifade ediyorlar" diyc konuştu. HEP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Emin Sever, yaptıklan görüşmelerde faili meçhul cinayetlerine de\let güvenlik güçlerince işlendiği kantsının yaygm ol- duğunu sövledi. Bölgede can güvenliğinin tamamen ortadan kalktığını kaydeden Sever şöyle konuştu: '*Vatandaşların faili meçhul cinayetler konusunda verdiği bilgiler \e bu konuda gösterilen adres güvenlik güçleridir." AVRUPA'DAIV EDİP EMtL ÖYMEN Oslobodenje'nin Kemal Beyi... Saraybosna'da hala yayımlanan gazete: Osloboden- je. Yani "özgürlük." Bir bodrumda hazırlanıp bombalar ve kurşunlar arasında satılan bir gazete. 50-60 tirajı var- mış bir zamanlar, şimdi 5 bin. İngiltere'de her yıl verilen basın ödülünün "Olağanüstü Hizmet" ödülünü aldı ga- zete. Genel yayın yönetmeni Kemal Kursaphic, Londra'- da yapılan törene katıldı ve "Gazeteyi Avrupa'ya yayılan Boşnaklar için Avrupa'da da basmayı düşünüyoruz" de- di. Beş görevlisini 10 aylık Saraybosna kuşatmasında yitiren. yaralı görevli sayısı iki düzineye ulaşan gazeteyi Avrupa'ya yayılan eski okuyucularına ulaştırmaktan söz ediyor Kemal Bey. Ödül törenine, koltuk değnekleri ile katıldı. Keskin nişancıların ateşinden kaçayım derken arabası ile kaza yapmış. Oslobodenje, sadece bir Boşnak gazetesi değil. Sırp ve Hırvatlar da çalışıyor. Kemal Bey'in bir numaralı yar- dımcısı Sırp: Gordana Kanazevic. Her Sırp, kana susa- mış fanatik bir milliyetçi değil elbette. ödül töreninde, Sırp olmaktan utanç duyduklannı söyleyen gözleri yaşlı Sırplar vardı. Savaş ortasında nasıl gazete çıkarhldığını da ilgile- nenler için eklemek gerek: Her gün 1,5ton kağıtgerekli. Bunu bazen buluyorlar bazen bulamıyorlar. Ne bulurlar- sa baskıyı ona yapıyorlar. Bazen afiş kağıdına, bazen kesekağıdına. Mavi, sarı, yeşil çıktığı da olmuş. Ama 8 sayfayı tutturuyorlarmış. Haber ve fotoğraflar, vurulma pahasına Saraybosna ve diğer yerlerden toplanıp sığı- nağa iletiliyor. Burası, iki tane onar katlı ikiz kuledenolu- şan biryayınevinin bodrumu. Bir zamanlar birdeakşam gazetesi ve 20 tane dergi basılan yer. Zagrep'te bir bü- roları var. Haberlerin çoğu oraya gidiyor. Oradan Saray- bosna'ya faks ya da telefona güvenmek mümkün değil. Çoğu kez çalışmıyor zaten. Haberleri, bodruma, telsizle yolluyorlar. Bu iş için amatör telsizci kesilmiş Zagrep bürosu. BBC Dünya Servisi, Almanya'nın Sesi, Ameri- ka'nın Sesinden de yararlanıyorlar. Bodrumda bir de jeneratör varmış elektrik için. Kemal Bey, "Gazeteyi bil- gisayarla hazırlıyoruz, ama jeneratör için benzin bul- mak en büyük sorun" diyor. Bu çaba da neyin nesi? Demek ki habere ihtiyaç var. Demek ki isabet almadık binası kalmayan Saraybosna'- da açlık ve sefalet içindeki halk, haber de istiyor, gazete de... Ne tuhaf? Deli bunlar herhalde? Haber de neymiş? Kupon veriyor mu bu gazete? Vermiyorsa işte böyle 5 binde kalır. Piyasa diye bir şey var elbette, değil mi? Hem sonra, Avrupa'ya yayılan, her birinin hayatı kaymış Boşnaklara gazete yayımlamak da ne demek? Kim ala- cak, niçin alacak? Bu kadar uğraşmaya değer mi? Oslo- bodenje esas Sırpça yayımlanmalı. Sırpların piyasası daha geniş. Aynca promosyon da yapmalı. Beş kupona Kalaşnikof, on kupona hafif makineli, yirmi kupona ağır makineli, otuz kupona çok namlulu roketatar, kırk kupo- na da savaş uçağı vermeli. Arada bir de bir mega kupon yayımlamalı. O mega kuponla da Doğu Bosna'da Boş- naklardan arta kalan ev ve tarlaları dağıtmalı. Yok, Ke- mal Bey bu işleri belli ki bilmiyor. Tutturmuş haber diye. Canını tehlikeye atıyor. Deli midir nedir? Gelip Istan- bul*a bir baksa ya bu işler nasıl yapılıyor, öğrense? Bir daha ondan sonra haberdi, yorumdu diye uğraşır mı? Haber ve yorum yerine geçea-bazı yazı ve lotoğraflar yayımlar, ohır biter. Ama bütün bunlar elbette bir arz-talep sorunu. Tür- kiye'de toplumda promosyona talep var ki arz, adresini buluyor. Saraybosna'da ise habere talep var ki arz, ora- da da adresini buluyor. Acaba Türkiye'de yetkin habere olan talep, promosyona talep ile ne zaman ve nasıl den- gelenecek? Makul Batılı ülkelerdeki gibi yani? Said-i Nursitartısması Konıisvoııdan iade-ihibar için liderleremektup ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM İnsan Haklan İnceleme Komisyonu. Said-i Nursi'nın itibannm iadesi ko- nusunun yeniden ele alınması için liderlere mektup gönderdi. DYP ve SHP'nin komisyo- na katılmadığı dönemde kuru- lan alt komisyonun, yetkisini aşarak Said-i Nursi'nin itiban- nın iadesi konusunda rapor haarladığını ve bu raporun komisyonda kabul edilmesine karşın, üyelerin daha sonra bu karara karşı çıktıklannı kay- deden Sabri Yavıız. dün düzen- lediği basın toplantısında, şu görüşlere yer verdi: "Karan imzaya açüğımuda üyeler, itibar konusunda her- hangi bir karar alamayacakla- nnı belirttiler. Komisyonumu- zun, itibar iadesi gibi bir yetkisi var mı? Ya da bir kişinin itiba- nnm iadesinin alınması. iadesi. bir komisyonun karanyla mümkün olabilir mi, tartışma- lan var. Şurası bir gerçek ki, bir kişinin itibarlı olması veya olmaması, onun kişiliğiyle ve toplumda edindiği yerle doğru orantılıdır" Yavuz, TBMM'de düzenle- diğj basın toplantısında, içtü- zük gereği konunun tekrar gö- rüşülmesinin gündeme geldiği- ni. ancak bunun için 12 üyenin gerekçeli işteminin de gerçek- leşmediğini ifade ederek, ko- misyonda üyesi bulunan siyasi parti liderlerinden tekrar gö- rüşmenin sağlanması için yardım istediğini söyledi. Yavuz, Nazrnı Hikmet'in Türk vatandaşlığına alınması konusunda komisyona her- hangi bir başvuruyapılmadığı- nı belirterek, bu nedenle bir çalışma yapılmadığını da bil- dirdi. Hukuk Devleti Günü Türkiye'ninhukukdevleti olup olmadığıtarbşddı İstanbul Haber Servisi- Tür- kiye, ilk "Hukuk Devleti Gü- nü"nü dün, İstanbul Üniversi- tesi'nde düzenlenen bir törenle kutladı. Danıştay ile Yargı- tay'ın ayn kurumlar halinde çahşmaya başlamalannm 125. yıldönümü nedeniyle ilk kez gerçekleştirilen kutlamada, Türkiye"nin hukuk devleti olup, olmadığı tartışıldı. İ.Ü. Hukuk Fakültesi İdare Hukuku ve İlimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdü- rü Prof. Dr. Ü Han Özay, kendi gjrişimleriyle düzenlenen kut- lama gününün açıbş konuşma- sında Danıştay ve Yargıtay'm birbirlerinden aynldıklan 1868 yıhnı, "Güzele doğru bu gidişi bir yerde uğur kabul edip, 5 Mart'ı kutlamaya karar verdik. Bu tarihte alınan karar hukukun üstünlüğünü yücelt- miştir" sözleriyle değerlendir- di. Danıştay Başkanı Ekrem İspir ise yapılacak Anayasa değişiklığinde yüksek yargı organı olan Danıştay'a da- ha çok etkinlik kazandırûması gerektiğini savundu. İspir, "Bu, hukukun üstünlüğüne olan saygıyı gösterecektir. Bakanlar Kurulu'nun sıkıyö- netim ve olağanüstü hali ge- rekçe göstererek, sürekli ka- nun hükmünde kararnameler çıkarması da kuvvetler aynhğı ilkesini ve hukukun üstünlü- ğünü zedeleyecektir" dedi. Yasak ve kısıtlamalar Türkiye Barolar Birliği Baş- kanı önder Sav'da, hukuk devletinin siyasal iktidarlann keyfı uygulamalannı engelle- me yolu olduğunu belirterek, "Yasak ve sınırlamalann öne çıkartılıp, hak ve özgürlüklerin geri planda yer aldığı anayasa- ya sahip ülkeler hukuk devleti sayılamaz. Butün kısıtlamalar ancak savaş hali için geçerlidir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hal ' uygulamalan bahane edilerek bunlar uygulanırsa hukuk devleti ciddi yaralar ahr" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle