Katalog

28MART1993PAZAR CUMHURIYET SAYFA HABERLER Devletteki yağmaalap • ANKARA (LBA)- Anayasa Mahkemesı Başkanı Vekta Güngör Özden devletteki yağcılardan şikayetçı olurken "Bunlann protokolü, yargı organlannı ve herşeyi unutarak sadece milletvekillerinin bakanlann peşinden koştuklanm" ifade etti. Anayasa Mahkemesı Başkanı Yetka Güngör Özden, devlet kademesindekı "vağcı veşakşakçılar'dan şikavetçiolduğu açıkîamasında, UBA muhabınne şunlan söyledi: "Bir devlet kuruluşundan bugüne kadar aşağıdakı şartlar ve ve koşullarda tatihnızı geçirmek kaydıyla bekleriz' türünden parasıyla tatil yapabileceğim bir davet almadım. Aynca geçenlerde bir törene beni davet etmeyi unutmuşlar. adını veremeyeceğim. Adam sonra telefon açtı özür dıliyor. Ben de'Hiçalınmıyorumçünkü siz bakan ve milJetvekiUerinin genel müdürlerin peşinden koşturursunuz. Yargı organlannı unutursunuz, zaten siz protokolü da bilmezsiniz. Sizin aklınız fıkriniz mılletvekili, bakan peşinde koşmaktır' dedim. İki aylık avukat, milletvekili oluyor, kendinı herşey zannediyor" dedi. Menderes partisini açıyor • MARMARİS (Cumhuriyet) - Aydın Menderes. kuruluş çalışmalanru yürüttüğüyeni partisinin nisan ayında çahşmalara başlayacağını söyledi. Bayramdinlencesi içineşınınbeldesi Marmaris'e gelen Aydın Menderes, yeni partisiyle ilgili yurttaşlarla görüştü. Menderes, kuruluş çalışmalan yürütülen yeni partinin nisan ayı sonunda açılacağını beürtirken,"Kuruluş çalışmalannı yürüttüğümüz partimız Allah ızin verirse nisan ayı sonunda faaliyete geçmış olacak'" dedi. Menderes ' Kadroyla ilgjlı açıklamalan da nisan ayının lOyada ll'indeyapacağım " dedi. Erbakan velaiklik kelimesi • ANTALYA(AA)-RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 500 gıinde ülkenin hıçbir sorununun çözülemediğıni vezaman kaybedıldiğıni öne sürerek "Hükümet çekilmeli, önümüzdeki yerel seçimlerle genel seçımler bırleştırilmeüdir" dedi. Erbakan, Milli Gazete Antalya Bürosu'nun açılışında yaptığı konuşmada. iktidar partilerinin. muhalefetteyken yaptıklan vaadleri yerine getırmedikleri görüşünü savundu. Erbakan, liderler zırvesinde, anayasadan (Laıklik) sözcüğünün çıkanlmasını önerip onermediğmin sorulması üzerine de "'Laiklik kelimesi, anayasaya din düşmanlığı yapmak içın konuluyor. Laıkliğe aykın hareket etmek ıçin konuluyor. İşte biz, liderlerle yapuğımız görüşmede bu gerceği açıkladık" dedi. KoalisyonaANAP elestipisf • İSTANBLL(AA)- ANAP Genel Başkanı Yardımcısı Şadan Tuzcu, koalisyon hükümetınin sorunlan 500 günde çözme sözü verdığını belırterek "Hükümetin yaptığı tek şey gününü gün edip hükümette kâlmaktır. 500 gun bıttı, hiçbir sorunu çözemediler. Şimdi de 500 gün değil, iki 500, bir de 300 gunüm var, diye ortalıkta dolaşmaktadırlar" dedi. ANAP Bakırköy Ilçe Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Tuzcu, koalisyon ortaklannın seçımlerde verdikleri vaadlerin hıçbinnı yerine getirmediğini söyledi. Başbakan Süleyman Demirerin "ciddiyetsizlik örneği sergiledığini" öne sürdu. KoreDost-Der kuruldu • ANKARA(AA)-Kore Demokratık Halk Cumhuriyeti halkı ile Dostiuk Derneğı (Kore Dost-Der) kuruldu. Dernek yönetım kurulu başkanlığına Avukat An" Kalan getirildi. Kaian, yapuğı yazılı açıklamadaderneğin, Kore Demokratık Halk Cumhuriyeti hallcı ıle Türk halkı arasındakı dostluğu, ortak anlayışı. kültür bağlannı veekonomık ilişlilerı gelışürmeyi amaçladığını bıldirdi. Bakanlıkkrizi aşdamadı DYP ve SHPliler 500 günde anlaşamadı. TürkanAkyol, îbrahim Tez, Erman Şahin ve Mehmet Kahraman bakanlıklarının kurulmasvnı bekliyor DOĞAN AKIN ANKARA 500 gün, vaat ettığı yeni bakanhklan kurmak için koalisyon hükü- metıne yetmedı. SHP"- lı devlet bakanlan İbrahim Tez. Erman Şahin. Türkan Akvol ve Mehmet Kahraman bakanlıklannın kurul- masını bekliyorlar. Yeni bakanlıklara devredilecek kuruluş- _.., ., , lar konusunda hükü- «urkan Akyol met üyeleri arasındakı anlaşmazlık hala gidenlemedi. Tez, denızcilık bakanlığı- nın kurulması ıçın bütün koşullann var olduğunu belirterek "Saym Başbakan'- ın 500. günden sonra kuruluş içın bir ta- limat vermesını beküyorum" dedi Er- man Şahin de Bayındırlık ve İskan Ba- kanı Onur Kıunbaracıbaşı ıle İller Ban- kası'nın yeni kurulacak bakanlığa dev- rinde odaklaşan sorunlann giderilmesi tbrarûm Tez için bayramdan sonra görüşmelere baş- lanacağını bıldirdi. İnsan haktan. kadın vesosyal hizmet- ler. denızcilık. şehircılik ve konut ba- kanlıklan, hükümetin güvenoyu al- masının üzerinden yaklaşık 500 gün geçmesıne karşın hala kurulamadı. Denizcilik bakanhğının kurulmasına ıhşkin girişımler, DYP'li Ulaşürma Ba- kanı Yaşar Topçu ve Tarım ve Köyişleri Mehmet Kahraman Erman Şahh Bakanı Necmeftin Cevheri ıle SHP'ii Devlet Bakanı İbrahim Tez"i karşı karşıya getirdi. Cevheri, kendisine bağlı birçok bakanlığın Denizcilik Ba- kanlığı'na bağlanmasına ıtirazetti. SHP'İİ iki bakan arasında çıkan an- laşmazlığın 14 aydır giderilememesi ne- denıyle Şehircilik ve Konut Bakanlığı tasansına son şekli hala verilemedi. Bavındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ile şe- hircilik ve konuttan so- rumlu Devlet Bakanı Erman Şahin arasında. İller Bankası ve bazj imar yetkilerinin yeni bakanlığa devredilmesi konusunda çıkan gö- rüş aynlığı.3aşbakan Demirel ve Devlet Ba- kanı v e Başbakan Yardımcısı Erdal İnö- nü'yedeıletildi. Kadın ve Sosyal Hiz- metler Bakanlığı'nın kuruluşuna ilişkin yasa taslağının, 13Şubat 1992'deyapılanka- bine toplantısında TBMM'ye gönderil- mesı kararlaştınldı. Ancak Ileri'nin isti- fasından boşalan devlet bakanlığına Prof. Dr. Türkan Akyol'un atanması üzerine yeniden ele alınan tasan, hala yasalaşamadı. TBMM gündeminde bulunan insan haklan bakanhğının kuruluşuna ilişkin yasa tasansı ise yasalaşmayı bekliyor. 'Gre* çorbasr kaynatan Fiskobiıük işçileri, taş kazanı etrafında halayçekti Bayramda aşyerine taşkaynattıhu' BOLU (Cumhuriyet)-Hak-Iş'e bağlı Öz Gıda-İşe üye grevdeki Fiskobirük ışçileri bayramın ikina günü Bolu'nun Cumaovası ilçesi Dedekoru mevkiinde bayramJaşmak üzere toplanarak. ıçı taş dolu bir kazanı "Grev çorbası" olarak kaynattılar. İşçiler, taş kazanı etrafında halay çektiler. Öz Gıda-İş Genel Teşkilat Sekreteri Agah Kafkas. yaptığı konuşmada, "İktidara gelmeden önce herkese iş, herkese aş vaad eden koalisyon iktidannda işçınin kazanında aş yerine maalesef taş kaynamaktadır" dedi.Kafkas, dünyanın en büyük fındık üreticisi Fiskobirlik'e ait 14ayn fabrikadacalışan2214 işcinin 19 şubatta greveçıktığını haürlatarak, şunlan söyledi: "Bugrev, Fiskobirük tarihindeilk grev olmasının ötesınde daha başka ilkelen de ıçermektedır. Bu grev de ılk kez bayan emekçıler, üreiimden gelen güçlerini kullanmışlardır,Bu grevde yine ilk kez yine çoğunluğu bayan olan işçiler Ankara'y a gelmişler ve 28 gün gibi uzun süre Ankara eylemlerinı gerçek- leştiren emekçiler oimuşlardır. Zafer, Fiskobirük işçilerinindir." ANAP'tan gensoru Baymdırlık Bakanıyine suçlanıyor • ANAP'lı Eyüp Aşık tara- fmdan önümüzaekı hafta- başmda TBMM'ye sunula- çak ö'nergede. Baymdıriık ve İskan Bakanı Onur Kumba- racıbaşı, personel alımı vs tayinkrde "'partizanlık" \apmakJa suçlanıyor.' ANKARA (Cınnhuriyet Bü- rosu) - ANAP, Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbara- cıbaşı hakkında ikina genso- ru önergesini önümüzdeki haftabaşında TBMM'ye su- nacak. Daha önce, Erzıncan'daki deprem evlerinin ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyta hakkında gensoru önergesi verilen Kumbaracıbaşı, bu kez de personel ahmı ve tayin- lerde "partizanhk" yapmakla suçlanıyor. ANAP Trahzon Milletve- kili Eyüp Aşık tarafından ha- zırlanan ıkinci gensoru öner- gesinde, Şırnak Valisi Musta- fa Malayın, Bakanlar Kurulu toplanüsında öne sürdüğü, "Şırnak'ta işe alınan 400 kişi- den büyük bölümünün parti- li, hatta PKK sempatizaru ol- duğu, kadrolann parayla satıldığı" iddilanna yer verili- yor. Önergede, Malay'ın açık- lamalan nedeniyle, görevden dahi almmadan yerine yeni bir vaünin atandığı iddia edi- lerek şöyle deruliyor: îşçi kadrolan "Bu büyük hukuki hata ile sonuçlanan olaylar ibretle ız- lenirken devletin nasıl yönetil- diği konusunda kuşkular ya- ratılmış. kazanılmaya çalı- şılan halk desteği ve güvenin yok edılmesi pahasına dürüst devlet memurlanna da siyasi mesajlar verilmek istenmiştir. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde yaşanan terörii kurutarak, fa- ili meçhul olaylan ortaya çı- karmak, ışsizliğe objektif çö- zümler bulmak amacıyla vaü- lerin emrine verilen işçi kadro- lan, çeşitli bakanhklar kanaiı ile merkezden ve politik tercih gözetilerek yapılmışür. Bu utbikat. devletin tem- silcisı valıleri de zor durumda bırakmış, vatandaşla karşı karşıya getirmiş. bölgede yeni huzursuzluklara yol açmıştır. Bakan. kanayan bu yaraya çözüm arayacağı yerde, parti- zanlık ve suiistimallerle yeni huzursuzluklann kaynağı ol- muş ve bunun bedelini de dev- let memurlanna ödetmiştir." POLTTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Gözû Yaşlı Bir Baba... Şanlıurfa DYP II Yönetim Kurulu Uyesi Mehmet Gül, Içişleri Bakanı ismetSezgin'esoruyor- "Oğlumun katillerınden hesap sorulacak mı?" Bakan Sezgin yanıt veriyor: "Evet, sorulacak..." DYP'li Mehmet Gül'ün oğlu 8 Mart günü polisin yaptığı bir operasyon sonucu öldürülüyor... Gözü yaşlı baba olayı şöyle anlatıyor Içişleri Bakanı- na: "Geceyansı polisler evi sardı. Kapıyı çaldılar. Oğlum 'kim o' diye seslendiğinde, polisler kapıyı kurşun yağ- muruna tuttu. Tam 61 kurşun sıktılar. Oğlumun eli kapı kolunda kaldı. Bu operasyona katılan polislerden hesap sorulsun..." Olay, Şanhurfa'nın Bozova ilçesinde meydana gelı- yor... Mehmet Gül DYP'li. Içişleri Bakanı Sezgin de DYP'li. Vali ve Emniyet Müdürü, DYP'li Mehmet Gül'den özür dilemişler: ''Bir ıhbar almıştık. Kusura bakmayın yanlışlık oldu...'' Şimdi ne yapacaksınız? Vali ve emniyet müdurünün 26 yaşındaki gencin yan- lışlıkla öldürülmesi karşısında baba Mehmet Güi'den özür dilemekten başka yapacakları bir şey yok anlaşı- lan... Içişleri Bakanı Ismet Sezgin ise şöyle diyor: "Polisler hakkında soruşturma açılmıştır..." İnsan hakları, Türkıye'nin en temel demokrasi sorunu- dur. Demokrasi, insan hakları temelinde gelişır, yükselir ve olgunlaşır. insan haklarının ve doğal olarak yaşama hakkının yok sayıldığı bir ülkede demokrasiden söz edi- lemez. Demokrasi bir yaşam biçimidir... Onun için de yaşama hakkının yok edilmesine karşı çıkıyoruz. Birleşmiş MillerJer tarafından 1991 yılında "Yasal ol- mayan, keyfi ve toplu infazların önlenmesi ve soruştu- rulması"na ilişkin bir el kitabı yayımlandı. Bu kitap 24 Mayıs 1991 yılında Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafın- dan onaylandı. Neydi BM tarafından "haksız infazlar" olarak nitelen- dirilen olaylar? "1- Siyasi cinayetler, 2- Cezaevinde, gözaltında işken- ce ve kötü muamele sonucu ölümler, 3- Yasa uygulayıcı- ların kullandığı aşırı şiddet sonucu ölümler, 4- Gerekli yargılama yapılmadan infazlar, 5- Katliam girişimleri." BM bu tür olüm olaylarını önemsiyor ve kararın uygu- lanmasını istiyor... Bu tür ölum olaylannın araştırılması, soruşturulması Türkiye'de bağımsız bir heyet tarafından yapılıyor mu? Hayır! 12 Nisan 1991 yılında çıkarılan 3713 sayılı "Terörle Mücadele Yasası" Türkiye genelinde yaygınlaşan iş- kence, yargısız infaz ya da başka ihlallerden sorumlu güvenlik görevlilerinin yargı önüne getirilmesini gıiçleş- tirdi. 3713 sayılı yasada siyasal amaçlı eylemleri kovuştu- ran güvenlik görevlilerinin görevleri sırasında işledikle- rİASuçlan aralarında hukukçu bulunmayan, bağımsız olmayan il ve ilçe kurulları soruşturuyor... Bu tür ölüm olaylannda araştırılması gerekenler ise BM kitapçığına göre şöyledir: "1- Otopsinin derhal yapılması, 2- Tarafsızlık ilkesir\Q uyuhnası, 3-Kurbantn yakınlarmın koruriması,4- Soruif- JaJ ' turma sonuçlannm kamuoyuna duyurufması, 5- Soruş- ' turmanın bağımsız bir heyet tarafından yürütülmesi." Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde bir geceyansı "kim o" diyen genci yaylım ateşine tutarak öldüren güvenlik gö- revlileri hakkında nasıl bir soruşturma yürütülecektir? Acaba Şanlıurfa Barosu bu işin içinde olacak mıdır? Vali ve emniyet müdürü DYP'li Mehmet Gül'den özür diliyorlar... Eğer Mehmet Gül DYP'li olmasaydı vali ve emniyet müdürü özür mü dileyeceklerdi, yoksa oğlunu örgüt üyesi olmakla mı suçlayacaklardı? Siz ne diyorsunuz? Halk isimden rahatsız Uşak'ınadı Uşşak olarakdeğiştiıîlecek OSMAN AYDOĞAN ANKARA - Uşak ilinin hal- kını sıkıntıya sokan isim buna- kmmın çözümü için SHP- DYP koaliyon hükümeti kol- lan sıvadı. Yore halkından ge- len yoğun yakınmalar üzerine Uşak admın, 'Uşşak' olarak değiştirilmesine iÜşkin hükü- metin TBMM'ye gönderdiği tasan, yasalaşmayı bekliyor. Hitit uygarlığına kadar da- yanan bir tarihe sahip Uşak'ta yaşayan insanlann sıkıntısı, 'gerçek isimleri Uşşak'a kavu- Şabilmek. Bu ısmin zaman içinde "erkek hizmetkar' anla- mındaki "Uşak'a dönüşmesi bu kent insanlannı rahatsız ediyor. Ansiklopedilerde, ken- tin aslında "aşıklar" anlamın- daki Uşşak olarak biündiğinı belirtiyor. Ancak isim daha sonra nasıl Uşak haline gelmiş. bunu kimse bilmıyor. Uşak'ın aslında 'Uşak' olmayıp 'Uş- şak' olduğu hakkında tarihı belge çok. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde kentten 'Uşşak' diye söz ettiği bılini- yor. Aynca, Uşak'ta halen mev- cut olan tren istasyonunun ta- nhi tabelası da bu gerçeği bel- gelıyor. Tabelada 'Uşşak' keü- mesi yer alırken. Uşak Şeker Fabrikası'nın ilk hisse senetle- rinde de kentin adı 'Uşşak" ola- rak geciyor. Bu tarihi yanlışhğın düzeltil- mesi için İçişleri Bakanlığı. bir tasan hazırladı ve hükümete sundu. Inönü, AT'nin kapılannı Türkiye'ye yeniden aralayan gezisini Cumhuriyel'e anlattı: Avrupa, PKK'nınterörörmitü o İRÖnÜ: AT'nin Türkiye'ye bakışında, koalisyon hükümeti bir değişiklik yaratmış. Demokrasinin ve insan haklannın eksikliklerinin kapatılacağı güveni doğmuş... TUNCAYÖZKAN .ANKAR.4 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. Avrupa'nın, PKK"- nın bir terör örgütü olduğunu anladığını söyledi Avrupa Topluluğu'nun (AT) Tür- kiye'ye bakışında, koalisyon hükümetınin bir değişiklik yaratmış olduğunu dile getiren İnönü. "Demokrasinin ve insan haklannın eksiklerinin kapatılacağı güveni doğmuş. Yaptıgım görüşmelerde, kimse bana, •Tür- kiye'de şu eksiklikler var' demedı" diye ko- nuştu. Inönü, Av rupa ülkeleriyle Türkiye arasın- daki ilişkileri Cumhuri>et'e değerlendırdı. İnönü. konuya ilişkin sorulanmıza şu yanıt- lan verdı: - Avrupn'dakı temaslarmızda, AT ve Tür- kive ilışkılerinde nasıl bir tablovla karşılaştı- mil AT've eirme isteğimizin yürüdüğü- nu ve gerekli'adimlan atuğımızı, Avrupalı- lardan da karşılık bekledığimızi söylemek ve bu hareketın devamınj gösteren bir havayı şürdürmek açısından gczim yararlı oldu. İstediğimizi sağladık. Tabii burada kalma- ması lazım. Avrupalılar'da bır izlenim doğ- muş. gerçeklere dayanmıyor, ama biraz Yu- nan propagandası, biraz başka propaganda- lar... 'Türkiye artık ATye girmekle ciddi olarak ilgili değil. Avrupalılar acele etmesin. Türkıve. Orta Avrupa. Kafkaslar ve Kara- denız ülkeleriyle, İslam ülkelenyleyeni ilişki- lere gırdi, AT'ye girmek ıstemiyor. Onun ka- fasında başka şeyler var' gibi Biitün bun- lann kafalardan silinmesinde yararlı bır gezi oldu. AT'nin bize bakışında, koalisyon bir değişiklik yaratmış. Demokrasinin ve insan haklannın eksiklcnnin kapatılacağı güveni doğmuş. -Gümrük birliğı konusundaki tutumunuz naşıl karşılandı? lltOnİ Bizirn AT've girrne arzumuz ve özelükle gümrük bırligine gireceğimizi söyle- memiz. olumlu etki yapmış ve bunun getirdi- ği ekonomik sonuçlar da var. Bir defa, bizım AT içinde yer alma kararlılığımızı gösteriyor açıkça. Bunu, biz gerçekleştirdiğimizde. he- nüz AT üyesi olmamış, ama gümrük birliği >apmış ilk ülke olacağız. Bizim sanayicilen- miz arasında, bunu isteyen de, istemeyenler de var Bunu konuştuk, ama sonuçta bunun yararlı olacağına herkes ınanıyor. ; Neler istiyoruz A T'den? İBÖIIII Bugünlerde tekstil sanayicılen- mizin müzakereleri var. Kota arttırmak için. Brüksel'e bir grup sanayici, bana bilgi ver- meye gelmişti. Benımle konuştular. Bu defa diyoruz ki, I995'te gümrük birliğine gecmiş olacağjz. Gümrük birliği içinde de artık ko- talann bir anlamı kalmıyor. Bunu bilerek öyle bır takvim yapalım ki, sürekli bir kota kalkışı düşünelim. Bir de anti-damping so- ruşturmalannda. daha dostça ve yeni geliş- meler ışığında konunun ele alınmasını ıstedi- ler. Bunlan orada söyledim. Bana, Porte- kiz'in bir itirazının olabileceğini. ancak bun- lann ele ahnmasının ve konuşulmasının ya- rarlı. doğru olacağını söylediler. Zorluklar olur. ancak bunlan, oturur konuşuruz ha- vasındalar. -Olumsuz olan nedir? hlOflÜ Hala olumsuz olan, olumsuz olan demeyeyım de, hala yavaşlatacak olan şev, Yunanistan'ın vetosu. O da. Kıbns'ta çö- züm arayışına dayanıyor. O konuda da yak- laşımlannı oldukça yumuşamış şekilde gör- düm. Daha önceki gıdişlenmde bana "Kıbns mesclcsıni çözmeden hiçbir şey ya- pamayız" diyorlardı. Böyle bir karar almış- lardı Dublin toplantısında. Mıtsotakis yeni başkan olduğunda, Kıbns meselesi hallol- madan Türkiye ile ilişkilerde iyileşme olmaz diyorlardı. Şimdi bunu söylemiyorlar. Al- manya'da konuştum. Sorunlannı anlattılar. onlara neler yapacağımızı anlattım, olumlu karşıladılar. Çifte vatandaşlık konusunda da karşılıklı adımlar atılmış, ama bu yeterlı değil tabıı. Oradaki vatandaşlanmız. artık AT'ye gırmiş insanlar. Başlangıçta aleyhte uanladıpropaganda vesilesi oluyordu, ancak oralar- dakı vatandaşlanmız, artık ATye girme- mizde çok önemlı bir vesile yapacak. " -A T'ye girmemizde, Kıbrıs dışında bır so- rundan söz etmediler mi? InÖIIÜ Evet, övle görülüyor. Bana başka bır şeyden bahseîmediler. - Kurt sorunuyia ilgili bir görüş dile gctiri- liypr mu? InOnÛ Hayır, orada daha ziyade ben. PKK'nın terör örgütü olduğunu söyledim. Bunu kabul ettiler. PKK'nın, terör örgütü olduğunu herkes anlamış. Hiçbir ıtirazlan yok. Turizm ile ilgili Almanya'da tehditleri var. Berlin'e gitmeden, burada bir bıldiri ya- yınlanmış onu gösterdiler. Bildiride, Tür- kiye'dekı turistik yerlere bomba atacaklannı söylüyorlar. Alman vatandaşlanna. "Size bir şey olursa kanşmayız" dıyorlar. -A T'ye ginne konusunda öncelikler nasıl? InÖflÖ Bir takvim sorunu var tabii. Bir takvıme bağlı olarak gerçekleşecek şeyler var. Şimdi ilk adımda düşündüklen Avus- turya, Finlandiya. Norveç, İsvıçre. İlk adım- da bunlardüşüniilccek.