Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/12 PAZAR KONUĞU 20 MA YIS 1990
Ingiliz Kültür Heyeti GenelMüdürü Sir Richard Francis:
Ingilizceye büyük talep var19 Mayıs 1940 İngiliz Kültür Heyeti'nin Türkiye'de
kurulduğu tarih. Kuruluşunun 50. yıl kutlamaları için İngiliz
Kültür Heyeti Genel Müdürü Sir Richard Francis Türkiye'de
bulunuyor. 1934'te kurulan İngiliz Kültür Heyeti o yıllarda
yükselen faşizme karşı mücadeleyi esas almıştı. Faaliyeti ise
daha çok İngiliz Uluslar Topluluğu diye adlandırılan ülkelere
yönelikti. İkınci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiliz Kültür
Heyeti, dünyanın bütün ülkeîerinde çahşmaya yöneldi ve tek
yanlı kültürel diplomasiden çok, iki taraflı ve karşılıklı kültür
ve bilgi alışverişıne ağırlık vermeye başladı. Londra
muhabirimiz Edip Emil Öymen, ingiliz Kültür Heyeti'nin
günümüzdeki yaçısını, işlevini ve çaJışma yöntemlerini Heyet
Genel Müdürü Sir Richard Francis ile konuştu.
SÖYLEŞİ EDİP EMİL ÖYMEN
İngiliz Kültür Heyeti'nin Türkiye'de
kuruluşunun 50. yıhnda akla şu geliyor: Aca-
ba heyetin 19 Mayıs 1940'taki kuruluş amacı
ile şimdiki çalışmaları arasında bu 50 yılda ne
gibi farklar var? Başlangıçta dünyada eğitim
düzeyi bugünkü kadar yaygın değildi, yaban-
cı dil öğrenimi yine aynen bu kadar yoğun de-
ğildi. Başlangıçtaki kuruluş amacı şimdi değî-
şen dünya koşullarına uyuyor mu?
tngiliz Kültür Heyeti'nin çalışma biçiminin,
değişen koşullara uygun olarak değişmesi şart-
tır ve böyle de olmuştur. 1934'te kurulduğun-
da amaç, o dönemde hızla yoğunlaşmakta olan
faşist propagandaya karşı çıkmak ve faşist be-
yin yıkamaya karşı insanları bilinçlendirmeye
çalışmaktı. Bunu sadece Akdeniz bölgesinde
değil, bütün dünyada yapmaya çalışmaktı.
1940 yıhnda, savaş ortasında heyet, Kraliyet
beratı kazandı ve böylece hükümetten bağım-
sızhğı, özerkliği yasal olarak kayda geçti. Bu
başlangıç yıllarında amaç, tngiliz dili ve kül-
raaliyetlerimiz îngiltere "
hükümetinin sağladığı
para ile, ancak hükümetten
bağımsız olarak yürüyor. Bu
İngiliz kültürüne özgü bir
durumdur. Tıpkı BBC ya da
İngiliz Merkez Bankası gibi.
Bütçemizin yüzde 28'i
hükümetten, yüzde 50'ye
yakmı danışmanlık
hizmetlerinden, yüzde 23'ü
İngiliz dili ile eğitim
çahşmalanndan geliyor.
türünün özellikle ve öncelikle İngiliz İmpara-
torluğu'nu oluşturan, eskiden İngiliz yöneti-
minde olan ve bugün İngiliz Uluslar Toplulu-
ğu denen ülkelerde tanıtılması ve öğretilmesiy-
di. Bunu yaparken İngiltere ile bu ve diğer ül-
keler arasında kültürel bağlar kurulacak ve ge-
liştirilecekti.
Bugün de amacımız aşağı yukarı budur, şu
farkla: Bugünkü çalışmalanmız, sadece İngi-
liz Uluslar Topluluğu'na değil, bütün ülkele-
rin yararınadır. Yani ister eskiden İngiliz yö-
netiminde olsun, ister olmasın, aralarında bu-
gün fark gözetmiyoruz. Eskiden kültürel dip-
lomasi dediğimiz bir tutum vardı. Tek yanlı bir
tutumdu bu. Biz kültür ve eğitim sunuyorduk.
Şimdi ise iki taraflıdır. Çünkü artık karşılıklı
çıkar ve ihtiyaçlar söz konusudur. Son 50 yıl-
da değişen bir başka nokta ise şudur: Eskiden
bilgi ve haber sunmak da İngiliz dilinde eği-
tim ve uzmanhk sunmak kadar önemliydi.
Şimdi ise durum farkh, lngiltere'nin Deni-
zaşın Ülkeler Yardım Fonu adındaki mali des-
tek ve kredi fonunun bir kısmının yönetimi bize
aittir. Ülkelerin kültür ve eğitim konularında-
ki talebi, İngiltere hükümetinin bu konularda
yapmaya hazır olduğu mali, teknik, kültürel
yardımla eşleştiriyoruz, talebe karşı arz bulu-
yoruz. Bu anlamda da daha çok eşgüdümle
meşgul olan bir örgüt durumuna geldik. Çok
farkh projelerde beliren farkh koşulları ve ih-
tiyaçlan, bir araya getirebiliyoruz. Bu ihtiyaç-
lara hem devlet sektöründen hem de özel sek-
törden uzman ve katkı sağhyoruz. Böylece bir
sorun için, ortaya en uygun uzmanlar ve bilgi
çıkıyor.
MMMMrü/? bu faaliyet, îngiltere hüküme-
tinin sağladığı para ile ama hükümetten bağım-
sız sağlamyor değil mi?
Evet, bu İngiliz kültürüne özgü bir durum-
dur. Tıpkı İngiliz Radyo Televizyon Kurumu
BBC, İngiltere Merkez Bankası gibi kuruluş-
larda olduğu gibi İngiliz Kültür Heyeti de Kra-
liyet beratı ile kurulmuştur. Bunun anlamı şu-
dur: Örgüt sadece ve sadece parlamentoya karşı
sorumludur, hükümete değil. Hükümet sade-
ce, bu örgütlerin bütçesinin bir kısmına genel
bütceden ödenek koyar. İngiliz Kültür Heyeti
açısmdan durum şudur: Bizim bütçemizin yüz-
de 28 kadan genel bütceden karşılanıyor. Bu,
Dışişleri Bakanlığı ve Denizaşın Ülkeler Yar-
dım Fonu bütçesinden geliyor. Bütçemizin ge-
ri kalan yüzde 50'ye yakın bölümünu biz bu-
luyoruz. Hükümete çeşitli aşamalarda danış-
manlık yaparak, bakanlıklara ya da resmi ku-
ruluşlara uzmanhk sağlayarak.
Ayrıca Dünya Bankası gibi uluslararası ku-
ruluşlardan kredi sağlayan ülkelere de danış-
manlık veriyoruz. Bir başka gelir kaynağımız
ise İngilizce eğitimi. Bunu dünya çapında hâ-
lâ yürütüyoruz. Ancak her ülkede doğrudan
katılmıyoruz.
Örneğin Türkiye'de bu işi Türk-tngiliz Kül-
tür Derneği yürütür. Demek ki, bütçemizin
yüzde 28'i hükümetten, yüzde 50'ye yakını da-
nışmanlık hizmetlerinden, yüzde 23'ü İngiliz
dili eğitimi ile ilgili çahşmalardan sağlamyor.
IDanışmanlık hizmetlerinden neyi kas-
dediyorsunuz?
PAZAR
KONUĞU
R İ C H A R D
F R A N C İ SSir Richard Francis, ingiliz Kültür Heyeti'nin
1987'den beri genel müdürlüğünü yapıyor. 56
yaşmda, Oxford Üniversitesi mezunu. 1958'de
BBC'ye girmis, yurtdışı görevlerde bulunmuş.
Muhabir olarak Kongo ve Vietnam'daki
savaşlan yerinde ızlemiş. Daha sonra İngiltere
ve Amerika'daki genel seçim programları
konusunda ihtisas kazanmış. Avrupa Yayın
Birliği (EBU) adına Apollo uzay aracı
çalışmalannı izlemiş. BBC'de 1960'larda
tartışma yaratan televizyon programlarına
imza atmış. 1977 yılından itibaren
programcılıktan yoneticiliğe geçerek 1982'de
BBC Radyolan Genel Müdürü oldu. Böylece 4
ulusal radyo istasyonu ile birçok yerel
istasyon, aynca BBC'nin 6 senfoni orkestrası
ile yabancı ülkelerdeki muhabirlerinden
sorumlu oldu. Uluslararası Basın Enstitüsü
(IP1) İngiltere Milli Komitesi Başkan
Yardımcılığı da yaptı. 1978-82 arasında
BBC'de Güncel Olaylar - Haber - Röportaj
Sprumlusu olarak Türkiye'deki gelişmeleri de
yakından ızlediğini söylüyor.
İngiliz Kültür Heyeti'nin genel bütceden al-
dığı para ve İngiliz dili eğitimi ile kazandığı pa-
ra, esas çalışma alanımızı oluşturuyor. Heyet
yönetim kurulu tarafından kararlaştırılan siya-
set uyarınca, hükümetten bağımsız ama hükü-
metin uyguladığı siyasetten de sapma göster-
meyen bir biçimde oluşturulur.
Yani hükümette kimse bize şunu şöyle yapın
demez, ama biz de hükümet siyasetine aykın
ya aa ters bir tutum takınmayız. Bu, iyi niyet,
uzmanhk ve bilgi ile ilgili bir şeydir. Yani ba-
ğımsız ama paralel bir siyaset. O halde bütce-
den aldığımız para ve İngiliz dili eğitiminden
sağlanan gelir dışında kalan danışmanlık hiz;
metleri gelirine gelince... İngiltere hangi ülke-
lere kredi açıyor, hangi ülkelerin hangi sektö-
ründe ne gibi bir ihtiyaç var? Bu, hükümetin
ilgili bakanlan tarafından bize bildirilir. Biz bir
anlamda komisyoncu gibi çahşırız bu konuda.
Türkiye'de İngiliz dili eğitimi konusunda ça-
hşan İngiliz uzmanlar için Denizaşın Ülkeler
Yardım Fonu devrededir. Fon tarafından finan-
se edilen ve Boğaziçi, Orta Doğu Teknik ve Ka-
radeniz üniversitelerinde yapılan dil öğretim
projelerine katıldık. Aynca Türkiye Devlet
Planlama Teşkilatı ile ortaklaşa yaptığımız bir
diğer dil öğretim çahşması da 125 bin sterlin
(500 milyon lira) tutarında bir bütçe ile yürü-
tüldü. Bu da hüfcümetler arası bir anlaşma ile
sağlandı. Biz sadece Denizaşın Ülkeler Yardım
Fonu adına bu işin yürütülmesi ve iş idaresi yö-
nü ile ilgilendik.
^^^mlngiliz Kültür Heyeti ile Yüksek öğ-
renim Kurulu (YÖK) arasındaki ilişki hakkın-
da da bilgi verir misiniz?
Türkiye'de teknik öğrenimin düzeyini yük-
seltmek amacıyla YÖK ile işbirliği yaptık. Bu
konuda hazırlanan proje 1992'de sona erecek.
Mali desteği Dunya Bankası sağladı. Görüldü-
ğü gibi mali desteğin sadece bir kısmı İngilte-
re hükümetinden geliyor, hepsi değil. Teknik
öğrenim örneğinde olduğu gibi, parayı Dünya
Bankası verdi. Türkiye hükümeti projeyi iha-
leye açtı. İngiliz Kültür Heyeti de ihaleyi ka-
zandı. Hem Türkiye'de danışmanlık hizmeti
verdik hem de tngiltere'de eğitimin bir bölümti-
nü sağladık.
mmmamfngiliz Kültür Heyeti yüksek öğrenim-
de çeşitli düzey ve kapsamda burs da sağlıyor.
Bunun da nasıl yapıldığını anlatır mısınız?
İngiltere Dışişleri Bakanlığı ile aramızdaki
bir anlaşmaya göre bursi>erlere eğitimleri sı-
rasında mali destek sağhyoruz. Bakanlığın si-
yaseti doğrultusunda uygulamayı biz yürütü-
yoruz.
1990 yıhnda Türkiye'ye 140 burs sağlayaca-
ğız. Burslar daha çok, üniversite sonrası eği-
tim içindir. Yani master, doktora ya da dokto-
ra sonrası eğitim ya da bilgi-görgü arttırma
amacına yöneliktir. Kadın erkek öğrenci ayrı-
mı yapmıyoruz. Ölçüt şudur: Bursiyerler, Tür-
kiye'nin bir sonraki yönetici kuşağım oluştu-
racaktır. Uzmanhk dallannda yükselecek ve
karar mevkiine geleceklerdir. Konu, Türkiye ol-
duğu için oradan bahsediyorum, ama bu çok
önemli bir programdır. Ve diğer ülkeler için de
aynı programı uyguluyoruz.
Türkiye'de kuruluşumuzun 50. yıhnda, İn-
giliz Kültür Heyeti'nin çalışma hızmın eksilme-
diğini söyleyebilirim. Bu yıl içinde özellikle
Türk gazetecilere yönelik bir burs programımız
gerçekleşiyor. Önce yazın 3 ay kadar çok yo-
ğun dil eğitimi görecekler, sonra da 2 ay ka-
dar süreyle yüıe çok yoğun bir gazetecilik kursu
görecekler. Bunu gelecek yıllarda da tekrarla-
mayı umuyoruz. Devlet Planlama Teşkilatı,
Hazine ve Başbakanlık'ın çeşitli düzeylerdeki
görevlileri için de benzer bir program düşünü-
yoruz.
Önce 5 ayhk çok yoğun bir dil eğitimi göre-
cekler. Sonra da 2 ila 3 ay süreyle iş idaresi eği-
timinden geçirilecekler. Bu konuda Kraliyet
Amme tdaresi Enstitüsü ile calışacağız.
I İngiliz Kültür Heyeti, tngiltere'de ku-
ruluşundan 6 yıl sonra Türkiye'de kuruldu. De-
mek ki Türkiye, savaş yıllarında önem kaza-
nan bir ülkeydi sizin için öyle mi?
Türkiye'deki büromuz ilk yurtdışı büroları-
mızdan biridir. İkinci Dünya Savaşı sırasında
biri Türkiye'de ikisi Mısır'da olmak üzere Or-
tadoğu'da üç büromuz vardı. İki ülke de savaş
dışıydı. Bu bakımdan İngiliz dili eğitimi açı-
sından "sakin" yerlerdi. Sadece dil değil, kül-
tür ve edebiyatı da kastediyorum. Savaş sıra-
sında başlayan bu ilişki şimdi Türkiye'deki ça-
lışmalanmızın 50. yılına bizi getirdi.
Türkiye, dünya üzerindeki 90 önemli mer-
kezden birisidir bizim için. Doğu Avrupa'da
başlayan ve gelişecek olan yeni olasılıklar ve
olanaklara rağmen Türkiye, bizim için önemli
bir merkez olmaya devam edecektir. Çünkü
Türkiye"nin doğal konumu bunu gerektiriyor.
Doğu Avrupa'da yeni olanaklardan söz ediyo-
ruz, ama yeni olanaklar Türkiye'de de bol bol
var. Dolayısıyla Türkiye'deki faaliyetimiz, Do-
ğu Avrupa yüzünden geri kalmayacaktır.
MKKKtMDoğu Avrupa konusunda Batı ülkeîe-
rinde çokfazla heyecan ve beklenti var. Sanki
40yıllık birsistem birkaç haftada ortadan kay-
bolacakmış gibi. İngiltere hükümeti ise olaya
belkifazla soğukkanlı bakıyor. Bu tutum, İn-
giliz Kültür Heyeti'nin Doğu Avrupa ile ilişki-
lerini nasıl etkiler?
İngiltere'de kültürel bakımdan bir içine ka-
panıkhk vardır. Biz, bunu gidermeye çahşıyo-
ruz. Doğu Avrupa hakkında sokaktaki vatan-
daşın bilgisi ve iîgisi ne kadardır? Tıpkı bunun
-
v ı l ı n d a
Türkiye'ye 140
burs sağlıyoruz. Burslar daha
Çok üniversite sonrası eğitim
içindir. Yani master, doktora
ya da doktora sonrası eğitim
ya da bilgi - görgü arttırma
amacına yöneliktir. Kadın -
erkek - öğrenci ayrımı
yapmıyoruz. Ölçüt şudur:
Bursiyerler Türkiye'nin bir
sonraki yönetici kuşağım
oluşturacaktır.
gibi, olay karşısında fazla heyecan duymak da
yine yetersiz bilgiden kaynaklanıyor. Çünkü bir
yaşam biçimi, bir felsefe tepeden tırnağa nasıl
değiştirilecek, nasıl ters yüz edilecek? Bu nok-
tayı düşünmeyen pek çok insan var. Biz İngi-
liz Kültür Heyeti olarak Doğu Avrupa'nın kül-
türel gelişmesi ve yeniden yapılanması için ge-
rekli adımları atacağız. Burada dünya çapın-
da bir avantajımız var: İngiliz dili. Bu dil za-
manla diğer dillerden daha çok öğrenilir oldu.
Halen Arnavutluk dışında bütün Doğu Av-
rupa ülkeîerinde temsilciliklerimiz var. Polon-
ya'daki temsüciliğimiz, ingiltere Büyükelçiliği'n-
den ayn biri birim olarak çalışıyordu. Yani An-
kara ve Istanbul'daki gibi. Diğer Doğu Avru-
pa başkentlerindekiler ise şimdiye kadar daha
çok büyükelçilikler çerçevesinde örgütlenen
haber-bilgi merkezleri oldu. Şimdi amacımız
bunlan da Türkiye'dekiler gibi büyükelçilikler
çerçevesinden çıkartarak birer kültür merkezi
haline getirmek.
Deniz Gezmişlerin
idamı (2)
"Oenız Gezmıs ve arkadaşlarımn
idamlannın kaldırılması" talebine
sıyasıler nasıl bakıyor? Partıler "Onlar
başka. bunlar başka." Mılletvekillerı:
"0 zaman baskı rejimi vardı."
Denızlerin ıdamı için oy kullanmış
pariamenterler ve görüşlen...
ANAP bürokrat
kellesi istiyor
ANAP'lılar bu kez de bürokratlarla
uğraşıyor. Genel başkan yardımcısı
Metin Gûrdere başkanlığındaki bir
komisyonun, 97 bürokrat için 3 aydır
gızlice yürûttüğü yakın takıp
sonuçlandı. Akbulut'a verilecek rapora
göre, aralarında Özal'ın gözdelerınden
Kaya Toperi'nin de bulunduğu 13 üst
düzey bûrokratın kellesi isteniyor.
Heyecanlı günler
Kolej ve Anadolu Lısesı sınavlanna u
kaldı. Ve "test çocukları" endışeliler.
Or. Zuhal Baltaş'ın kapsamlı
araştırması, merak edilen sorulara
çevap verıyor. "Kım daha stresli?
Öğretmenlerinden mı, babalarından
mı. yoksa annelerinden mi daha cok
şikâyetçiler
7
Test çocuklarının sosyal
faaliyetteh yetersiz mı?'
YASSIADA YARGILANIYOR
Celal Bayar ve pek çok önemli Yassıada sanığının avukatlan Hüsamettin
Cindoruk ve Gültekin Başak, 27 Mayıs'ın 30. yıhnda cağrıda bulundular:
"Yassıada uzman hukukcularca incelensin, adaletsizlik ve haksızlıklar tescil
edilsin..." Menderes'in avukatı Burhan Apaydın: "Cağrıyı destekliyorum." Prot.
Çetin Ûzek, Turgut Kazan. Mehmet Ali Aybar, Gülçin Çaylıgil ve Prof. Sûheyl
Donay: "Bir lahri hukukçular jûrisi'nde çahşmaya varız."
• Kazan:"Buibret verici bir ders olsun. Hukukçular darbecilere alet olmamalı."
• Aybar: "Yassıada, darbenin arzularını yerine getirecek bir yargı sistemiydi."
• ÇayJıgil: "Sıra 12 Mart ve 12 Eylül mahkemelerine de gelmeli..."
• Cindoruk'un bilinmeyen Yassıada anılan...
Köprüleri
belcleyen
korkuiK felaket
Yanıcı, paöayıcı ve zehirti madde
taşıyan TIR'lar, Avrupalı ve Türk
nakliyatçıların düzenlediği sahte
belgelerle, Boğaz köprülerinden
kaçak geçiyor. Nokta'nm ele geçirdiği
belgeler ve İstanbul'u bekleyen
korkunç felaket...
Kamuoyunun
•• ••
• Eskl sosyalist, yeni Bavkalcı,
Beşiktaş'ın sıkılgan gol kralı Feyyaz:
"Va^amıyorum..."
• De Gaulle 100 yaşında... Kisiliği ve
özgün düsünceleriyle bir döneme
damgasını vuran ünlü general, bugün
yaşasaydı ne yapardı? • Kûçûk
BalıMar Ürerine Bir Masal: "Ne
kaçması, tersine üstûne üstüne
gidiyorlar..."
• Neden öfkeleniyoruz? Amerikalı
bilim adamlan kendini kaybedecek
denli sinirlenmenin, kimyas|l
nedenlerini açıklıyorlar.
"Türkiye'de rüşvet vermeden
para kazanılmaz, If
Kola savaşlan, Kutlu-Sargın davası,
Aliağa Termik Santralı.. Interstrateji,
Turkiye'yi temsil özelliğıne sahip 700
kişi arasında surdûrdüğü anket ile
msan ayında kamuoyunun ilgı
odaklarını ve etkınliğındeki artışı
araştırdı: Kendine güvensiz ama,
duyarlı insanlardan oluşan bir tablo...
HAFTALIK HABER OERGİSİ
Uzun süredir suskun olan Korkut Özal, ilk kez Panorama'ya konuştu.
Rüşvetin yaygınlaşmasından yakınan Korkut Özal,
hakkındaki tüm iddialan cevaplandırdı.
İslam sermayesinin ardındaki adam mı? Servet beyanında bulunacak mı?
Borsada oynuyor mu? Cumhurbaşkanı Özal ile ilişkileri nasıl?
İzlenen ekonomik politikayı nasıl görüyor?
Turkiye'yi 20 yıl öncesinin İran'ına niçin benzetti?
BORSAYA ŞİRKET AKINI
Petkim'de özelleştirme çalışmalan sürerken, çok
sayıda özel sektör kuruluşu halka açılıyor.
Halka açılan şirketlerin durumuna ilişkin bilgiler.
ı Ereğli, Çukurova, Bağfaş, Arçelik, Gübre
Fabrikalan. Koç Holding ve diğer hisselere ilişkin
tahminler. Borsacılann görüş ve önerileri...
OTOMOBİLİNİZİ TAKSİTLE ALIN
Ferdi kredi ve leasing uygulaması nakit parası
olmayanların otomobil sahibi olmalannı kolaylaştırdı.
Leasing ve ferdi kredi ile otomobil alma koşulları...
BEZMEN, ZORAKİ SOSYAL DEMOKRAT
Mensucat Santral'ın sahibi Halil Bezmen.
"Ben hem acı liberalim, hem de sosyal
demokranm" dedi.
Marco Polo. Marko Paşalık oldu.
Hamburger, Saracoğlu'nu destekliyor.
, Döviz büfeleri, tost büfelerine dönüştü.
EKONOMİK YAŞAMMZ DEGİŞEBİİR