01 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/12 PAZAR KONUĞU 20 MA YIS 1990 Ingiliz Kültür Heyeti GenelMüdürü Sir Richard Francis: Ingilizceye büyük talep var19 Mayıs 1940 İngiliz Kültür Heyeti'nin Türkiye'de kurulduğu tarih. Kuruluşunun 50. yıl kutlamaları için İngiliz Kültür Heyeti Genel Müdürü Sir Richard Francis Türkiye'de bulunuyor. 1934'te kurulan İngiliz Kültür Heyeti o yıllarda yükselen faşizme karşı mücadeleyi esas almıştı. Faaliyeti ise daha çok İngiliz Uluslar Topluluğu diye adlandırılan ülkelere yönelikti. İkınci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiliz Kültür Heyeti, dünyanın bütün ülkeîerinde çahşmaya yöneldi ve tek yanlı kültürel diplomasiden çok, iki taraflı ve karşılıklı kültür ve bilgi alışverişıne ağırlık vermeye başladı. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen, ingiliz Kültür Heyeti'nin günümüzdeki yaçısını, işlevini ve çaJışma yöntemlerini Heyet Genel Müdürü Sir Richard Francis ile konuştu. SÖYLEŞİ EDİP EMİL ÖYMEN İngiliz Kültür Heyeti'nin Türkiye'de kuruluşunun 50. yıhnda akla şu geliyor: Aca- ba heyetin 19 Mayıs 1940'taki kuruluş amacı ile şimdiki çalışmaları arasında bu 50 yılda ne gibi farklar var? Başlangıçta dünyada eğitim düzeyi bugünkü kadar yaygın değildi, yaban- cı dil öğrenimi yine aynen bu kadar yoğun de- ğildi. Başlangıçtaki kuruluş amacı şimdi değî- şen dünya koşullarına uyuyor mu? tngiliz Kültür Heyeti'nin çalışma biçiminin, değişen koşullara uygun olarak değişmesi şart- tır ve böyle de olmuştur. 1934'te kurulduğun- da amaç, o dönemde hızla yoğunlaşmakta olan faşist propagandaya karşı çıkmak ve faşist be- yin yıkamaya karşı insanları bilinçlendirmeye çalışmaktı. Bunu sadece Akdeniz bölgesinde değil, bütün dünyada yapmaya çalışmaktı. 1940 yıhnda, savaş ortasında heyet, Kraliyet beratı kazandı ve böylece hükümetten bağım- sızhğı, özerkliği yasal olarak kayda geçti. Bu başlangıç yıllarında amaç, tngiliz dili ve kül- raaliyetlerimiz îngiltere " hükümetinin sağladığı para ile, ancak hükümetten bağımsız olarak yürüyor. Bu İngiliz kültürüne özgü bir durumdur. Tıpkı BBC ya da İngiliz Merkez Bankası gibi. Bütçemizin yüzde 28'i hükümetten, yüzde 50'ye yakmı danışmanlık hizmetlerinden, yüzde 23'ü İngiliz dili ile eğitim çahşmalanndan geliyor. türünün özellikle ve öncelikle İngiliz İmpara- torluğu'nu oluşturan, eskiden İngiliz yöneti- minde olan ve bugün İngiliz Uluslar Toplulu- ğu denen ülkelerde tanıtılması ve öğretilmesiy- di. Bunu yaparken İngiltere ile bu ve diğer ül- keler arasında kültürel bağlar kurulacak ve ge- liştirilecekti. Bugün de amacımız aşağı yukarı budur, şu farkla: Bugünkü çalışmalanmız, sadece İngi- liz Uluslar Topluluğu'na değil, bütün ülkele- rin yararınadır. Yani ister eskiden İngiliz yö- netiminde olsun, ister olmasın, aralarında bu- gün fark gözetmiyoruz. Eskiden kültürel dip- lomasi dediğimiz bir tutum vardı. Tek yanlı bir tutumdu bu. Biz kültür ve eğitim sunuyorduk. Şimdi ise iki taraflıdır. Çünkü artık karşılıklı çıkar ve ihtiyaçlar söz konusudur. Son 50 yıl- da değişen bir başka nokta ise şudur: Eskiden bilgi ve haber sunmak da İngiliz dilinde eği- tim ve uzmanhk sunmak kadar önemliydi. Şimdi ise durum farkh, lngiltere'nin Deni- zaşın Ülkeler Yardım Fonu adındaki mali des- tek ve kredi fonunun bir kısmının yönetimi bize aittir. Ülkelerin kültür ve eğitim konularında- ki talebi, İngiltere hükümetinin bu konularda yapmaya hazır olduğu mali, teknik, kültürel yardımla eşleştiriyoruz, talebe karşı arz bulu- yoruz. Bu anlamda da daha çok eşgüdümle meşgul olan bir örgüt durumuna geldik. Çok farkh projelerde beliren farkh koşulları ve ih- tiyaçlan, bir araya getirebiliyoruz. Bu ihtiyaç- lara hem devlet sektöründen hem de özel sek- törden uzman ve katkı sağhyoruz. Böylece bir sorun için, ortaya en uygun uzmanlar ve bilgi çıkıyor. MMMMrü/? bu faaliyet, îngiltere hüküme- tinin sağladığı para ile ama hükümetten bağım- sız sağlamyor değil mi? Evet, bu İngiliz kültürüne özgü bir durum- dur. Tıpkı İngiliz Radyo Televizyon Kurumu BBC, İngiltere Merkez Bankası gibi kuruluş- larda olduğu gibi İngiliz Kültür Heyeti de Kra- liyet beratı ile kurulmuştur. Bunun anlamı şu- dur: Örgüt sadece ve sadece parlamentoya karşı sorumludur, hükümete değil. Hükümet sade- ce, bu örgütlerin bütçesinin bir kısmına genel bütceden ödenek koyar. İngiliz Kültür Heyeti açısmdan durum şudur: Bizim bütçemizin yüz- de 28 kadan genel bütceden karşılanıyor. Bu, Dışişleri Bakanlığı ve Denizaşın Ülkeler Yar- dım Fonu bütçesinden geliyor. Bütçemizin ge- ri kalan yüzde 50'ye yakın bölümünu biz bu- luyoruz. Hükümete çeşitli aşamalarda danış- manlık yaparak, bakanlıklara ya da resmi ku- ruluşlara uzmanhk sağlayarak. Ayrıca Dünya Bankası gibi uluslararası ku- ruluşlardan kredi sağlayan ülkelere de danış- manlık veriyoruz. Bir başka gelir kaynağımız ise İngilizce eğitimi. Bunu dünya çapında hâ- lâ yürütüyoruz. Ancak her ülkede doğrudan katılmıyoruz. Örneğin Türkiye'de bu işi Türk-tngiliz Kül- tür Derneği yürütür. Demek ki, bütçemizin yüzde 28'i hükümetten, yüzde 50'ye yakını da- nışmanlık hizmetlerinden, yüzde 23'ü İngiliz dili eğitimi ile ilgili çahşmalardan sağlamyor. IDanışmanlık hizmetlerinden neyi kas- dediyorsunuz? PAZAR KONUĞU R İ C H A R D F R A N C İ SSir Richard Francis, ingiliz Kültür Heyeti'nin 1987'den beri genel müdürlüğünü yapıyor. 56 yaşmda, Oxford Üniversitesi mezunu. 1958'de BBC'ye girmis, yurtdışı görevlerde bulunmuş. Muhabir olarak Kongo ve Vietnam'daki savaşlan yerinde ızlemiş. Daha sonra İngiltere ve Amerika'daki genel seçim programları konusunda ihtisas kazanmış. Avrupa Yayın Birliği (EBU) adına Apollo uzay aracı çalışmalannı izlemiş. BBC'de 1960'larda tartışma yaratan televizyon programlarına imza atmış. 1977 yılından itibaren programcılıktan yoneticiliğe geçerek 1982'de BBC Radyolan Genel Müdürü oldu. Böylece 4 ulusal radyo istasyonu ile birçok yerel istasyon, aynca BBC'nin 6 senfoni orkestrası ile yabancı ülkelerdeki muhabirlerinden sorumlu oldu. Uluslararası Basın Enstitüsü (IP1) İngiltere Milli Komitesi Başkan Yardımcılığı da yaptı. 1978-82 arasında BBC'de Güncel Olaylar - Haber - Röportaj Sprumlusu olarak Türkiye'deki gelişmeleri de yakından ızlediğini söylüyor. İngiliz Kültür Heyeti'nin genel bütceden al- dığı para ve İngiliz dili eğitimi ile kazandığı pa- ra, esas çalışma alanımızı oluşturuyor. Heyet yönetim kurulu tarafından kararlaştırılan siya- set uyarınca, hükümetten bağımsız ama hükü- metin uyguladığı siyasetten de sapma göster- meyen bir biçimde oluşturulur. Yani hükümette kimse bize şunu şöyle yapın demez, ama biz de hükümet siyasetine aykın ya aa ters bir tutum takınmayız. Bu, iyi niyet, uzmanhk ve bilgi ile ilgili bir şeydir. Yani ba- ğımsız ama paralel bir siyaset. O halde bütce- den aldığımız para ve İngiliz dili eğitiminden sağlanan gelir dışında kalan danışmanlık hiz; metleri gelirine gelince... İngiltere hangi ülke- lere kredi açıyor, hangi ülkelerin hangi sektö- ründe ne gibi bir ihtiyaç var? Bu, hükümetin ilgili bakanlan tarafından bize bildirilir. Biz bir anlamda komisyoncu gibi çahşırız bu konuda. Türkiye'de İngiliz dili eğitimi konusunda ça- hşan İngiliz uzmanlar için Denizaşın Ülkeler Yardım Fonu devrededir. Fon tarafından finan- se edilen ve Boğaziçi, Orta Doğu Teknik ve Ka- radeniz üniversitelerinde yapılan dil öğretim projelerine katıldık. Aynca Türkiye Devlet Planlama Teşkilatı ile ortaklaşa yaptığımız bir diğer dil öğretim çahşması da 125 bin sterlin (500 milyon lira) tutarında bir bütçe ile yürü- tüldü. Bu da hüfcümetler arası bir anlaşma ile sağlandı. Biz sadece Denizaşın Ülkeler Yardım Fonu adına bu işin yürütülmesi ve iş idaresi yö- nü ile ilgilendik. ^^^mlngiliz Kültür Heyeti ile Yüksek öğ- renim Kurulu (YÖK) arasındaki ilişki hakkın- da da bilgi verir misiniz? Türkiye'de teknik öğrenimin düzeyini yük- seltmek amacıyla YÖK ile işbirliği yaptık. Bu konuda hazırlanan proje 1992'de sona erecek. Mali desteği Dunya Bankası sağladı. Görüldü- ğü gibi mali desteğin sadece bir kısmı İngilte- re hükümetinden geliyor, hepsi değil. Teknik öğrenim örneğinde olduğu gibi, parayı Dünya Bankası verdi. Türkiye hükümeti projeyi iha- leye açtı. İngiliz Kültür Heyeti de ihaleyi ka- zandı. Hem Türkiye'de danışmanlık hizmeti verdik hem de tngiltere'de eğitimin bir bölümti- nü sağladık. mmmamfngiliz Kültür Heyeti yüksek öğrenim- de çeşitli düzey ve kapsamda burs da sağlıyor. Bunun da nasıl yapıldığını anlatır mısınız? İngiltere Dışişleri Bakanlığı ile aramızdaki bir anlaşmaya göre bursi>erlere eğitimleri sı- rasında mali destek sağhyoruz. Bakanlığın si- yaseti doğrultusunda uygulamayı biz yürütü- yoruz. 1990 yıhnda Türkiye'ye 140 burs sağlayaca- ğız. Burslar daha çok, üniversite sonrası eği- tim içindir. Yani master, doktora ya da dokto- ra sonrası eğitim ya da bilgi-görgü arttırma amacına yöneliktir. Kadın erkek öğrenci ayrı- mı yapmıyoruz. Ölçüt şudur: Bursiyerler, Tür- kiye'nin bir sonraki yönetici kuşağım oluştu- racaktır. Uzmanhk dallannda yükselecek ve karar mevkiine geleceklerdir. Konu, Türkiye ol- duğu için oradan bahsediyorum, ama bu çok önemli bir programdır. Ve diğer ülkeler için de aynı programı uyguluyoruz. Türkiye'de kuruluşumuzun 50. yıhnda, İn- giliz Kültür Heyeti'nin çalışma hızmın eksilme- diğini söyleyebilirim. Bu yıl içinde özellikle Türk gazetecilere yönelik bir burs programımız gerçekleşiyor. Önce yazın 3 ay kadar çok yo- ğun dil eğitimi görecekler, sonra da 2 ay ka- dar süreyle yüıe çok yoğun bir gazetecilik kursu görecekler. Bunu gelecek yıllarda da tekrarla- mayı umuyoruz. Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine ve Başbakanlık'ın çeşitli düzeylerdeki görevlileri için de benzer bir program düşünü- yoruz. Önce 5 ayhk çok yoğun bir dil eğitimi göre- cekler. Sonra da 2 ila 3 ay süreyle iş idaresi eği- timinden geçirilecekler. Bu konuda Kraliyet Amme tdaresi Enstitüsü ile calışacağız. I İngiliz Kültür Heyeti, tngiltere'de ku- ruluşundan 6 yıl sonra Türkiye'de kuruldu. De- mek ki Türkiye, savaş yıllarında önem kaza- nan bir ülkeydi sizin için öyle mi? Türkiye'deki büromuz ilk yurtdışı büroları- mızdan biridir. İkinci Dünya Savaşı sırasında biri Türkiye'de ikisi Mısır'da olmak üzere Or- tadoğu'da üç büromuz vardı. İki ülke de savaş dışıydı. Bu bakımdan İngiliz dili eğitimi açı- sından "sakin" yerlerdi. Sadece dil değil, kül- tür ve edebiyatı da kastediyorum. Savaş sıra- sında başlayan bu ilişki şimdi Türkiye'deki ça- lışmalanmızın 50. yılına bizi getirdi. Türkiye, dünya üzerindeki 90 önemli mer- kezden birisidir bizim için. Doğu Avrupa'da başlayan ve gelişecek olan yeni olasılıklar ve olanaklara rağmen Türkiye, bizim için önemli bir merkez olmaya devam edecektir. Çünkü Türkiye"nin doğal konumu bunu gerektiriyor. Doğu Avrupa'da yeni olanaklardan söz ediyo- ruz, ama yeni olanaklar Türkiye'de de bol bol var. Dolayısıyla Türkiye'deki faaliyetimiz, Do- ğu Avrupa yüzünden geri kalmayacaktır. MKKKtMDoğu Avrupa konusunda Batı ülkeîe- rinde çokfazla heyecan ve beklenti var. Sanki 40yıllık birsistem birkaç haftada ortadan kay- bolacakmış gibi. İngiltere hükümeti ise olaya belkifazla soğukkanlı bakıyor. Bu tutum, İn- giliz Kültür Heyeti'nin Doğu Avrupa ile ilişki- lerini nasıl etkiler? İngiltere'de kültürel bakımdan bir içine ka- panıkhk vardır. Biz, bunu gidermeye çahşıyo- ruz. Doğu Avrupa hakkında sokaktaki vatan- daşın bilgisi ve iîgisi ne kadardır? Tıpkı bunun - v ı l ı n d a Türkiye'ye 140 burs sağlıyoruz. Burslar daha Çok üniversite sonrası eğitim içindir. Yani master, doktora ya da doktora sonrası eğitim ya da bilgi - görgü arttırma amacına yöneliktir. Kadın - erkek - öğrenci ayrımı yapmıyoruz. Ölçüt şudur: Bursiyerler Türkiye'nin bir sonraki yönetici kuşağım oluşturacaktır. gibi, olay karşısında fazla heyecan duymak da yine yetersiz bilgiden kaynaklanıyor. Çünkü bir yaşam biçimi, bir felsefe tepeden tırnağa nasıl değiştirilecek, nasıl ters yüz edilecek? Bu nok- tayı düşünmeyen pek çok insan var. Biz İngi- liz Kültür Heyeti olarak Doğu Avrupa'nın kül- türel gelişmesi ve yeniden yapılanması için ge- rekli adımları atacağız. Burada dünya çapın- da bir avantajımız var: İngiliz dili. Bu dil za- manla diğer dillerden daha çok öğrenilir oldu. Halen Arnavutluk dışında bütün Doğu Av- rupa ülkeîerinde temsilciliklerimiz var. Polon- ya'daki temsüciliğimiz, ingiltere Büyükelçiliği'n- den ayn biri birim olarak çalışıyordu. Yani An- kara ve Istanbul'daki gibi. Diğer Doğu Avru- pa başkentlerindekiler ise şimdiye kadar daha çok büyükelçilikler çerçevesinde örgütlenen haber-bilgi merkezleri oldu. Şimdi amacımız bunlan da Türkiye'dekiler gibi büyükelçilikler çerçevesinden çıkartarak birer kültür merkezi haline getirmek. Deniz Gezmişlerin idamı (2) "Oenız Gezmıs ve arkadaşlarımn idamlannın kaldırılması" talebine sıyasıler nasıl bakıyor? Partıler "Onlar başka. bunlar başka." Mılletvekillerı: "0 zaman baskı rejimi vardı." Denızlerin ıdamı için oy kullanmış pariamenterler ve görüşlen... ANAP bürokrat kellesi istiyor ANAP'lılar bu kez de bürokratlarla uğraşıyor. Genel başkan yardımcısı Metin Gûrdere başkanlığındaki bir komisyonun, 97 bürokrat için 3 aydır gızlice yürûttüğü yakın takıp sonuçlandı. Akbulut'a verilecek rapora göre, aralarında Özal'ın gözdelerınden Kaya Toperi'nin de bulunduğu 13 üst düzey bûrokratın kellesi isteniyor. Heyecanlı günler Kolej ve Anadolu Lısesı sınavlanna u kaldı. Ve "test çocukları" endışeliler. Or. Zuhal Baltaş'ın kapsamlı araştırması, merak edilen sorulara çevap verıyor. "Kım daha stresli? Öğretmenlerinden mı, babalarından mı. yoksa annelerinden mi daha cok şikâyetçiler 7 Test çocuklarının sosyal faaliyetteh yetersiz mı?' YASSIADA YARGILANIYOR Celal Bayar ve pek çok önemli Yassıada sanığının avukatlan Hüsamettin Cindoruk ve Gültekin Başak, 27 Mayıs'ın 30. yıhnda cağrıda bulundular: "Yassıada uzman hukukcularca incelensin, adaletsizlik ve haksızlıklar tescil edilsin..." Menderes'in avukatı Burhan Apaydın: "Cağrıyı destekliyorum." Prot. Çetin Ûzek, Turgut Kazan. Mehmet Ali Aybar, Gülçin Çaylıgil ve Prof. Sûheyl Donay: "Bir lahri hukukçular jûrisi'nde çahşmaya varız." • Kazan:"Buibret verici bir ders olsun. Hukukçular darbecilere alet olmamalı." • Aybar: "Yassıada, darbenin arzularını yerine getirecek bir yargı sistemiydi." • ÇayJıgil: "Sıra 12 Mart ve 12 Eylül mahkemelerine de gelmeli..." • Cindoruk'un bilinmeyen Yassıada anılan... Köprüleri belcleyen korkuiK felaket Yanıcı, paöayıcı ve zehirti madde taşıyan TIR'lar, Avrupalı ve Türk nakliyatçıların düzenlediği sahte belgelerle, Boğaz köprülerinden kaçak geçiyor. Nokta'nm ele geçirdiği belgeler ve İstanbul'u bekleyen korkunç felaket... Kamuoyunun •• •• • Eskl sosyalist, yeni Bavkalcı, Beşiktaş'ın sıkılgan gol kralı Feyyaz: "Va^amıyorum..." • De Gaulle 100 yaşında... Kisiliği ve özgün düsünceleriyle bir döneme damgasını vuran ünlü general, bugün yaşasaydı ne yapardı? • Kûçûk BalıMar Ürerine Bir Masal: "Ne kaçması, tersine üstûne üstüne gidiyorlar..." • Neden öfkeleniyoruz? Amerikalı bilim adamlan kendini kaybedecek denli sinirlenmenin, kimyas|l nedenlerini açıklıyorlar. "Türkiye'de rüşvet vermeden para kazanılmaz, If Kola savaşlan, Kutlu-Sargın davası, Aliağa Termik Santralı.. Interstrateji, Turkiye'yi temsil özelliğıne sahip 700 kişi arasında surdûrdüğü anket ile msan ayında kamuoyunun ilgı odaklarını ve etkınliğındeki artışı araştırdı: Kendine güvensiz ama, duyarlı insanlardan oluşan bir tablo... HAFTALIK HABER OERGİSİ Uzun süredir suskun olan Korkut Özal, ilk kez Panorama'ya konuştu. Rüşvetin yaygınlaşmasından yakınan Korkut Özal, hakkındaki tüm iddialan cevaplandırdı. İslam sermayesinin ardındaki adam mı? Servet beyanında bulunacak mı? Borsada oynuyor mu? Cumhurbaşkanı Özal ile ilişkileri nasıl? İzlenen ekonomik politikayı nasıl görüyor? Turkiye'yi 20 yıl öncesinin İran'ına niçin benzetti? BORSAYA ŞİRKET AKINI Petkim'de özelleştirme çalışmalan sürerken, çok sayıda özel sektör kuruluşu halka açılıyor. Halka açılan şirketlerin durumuna ilişkin bilgiler. ı Ereğli, Çukurova, Bağfaş, Arçelik, Gübre Fabrikalan. Koç Holding ve diğer hisselere ilişkin tahminler. Borsacılann görüş ve önerileri... OTOMOBİLİNİZİ TAKSİTLE ALIN Ferdi kredi ve leasing uygulaması nakit parası olmayanların otomobil sahibi olmalannı kolaylaştırdı. Leasing ve ferdi kredi ile otomobil alma koşulları... BEZMEN, ZORAKİ SOSYAL DEMOKRAT Mensucat Santral'ın sahibi Halil Bezmen. "Ben hem acı liberalim, hem de sosyal demokranm" dedi. Marco Polo. Marko Paşalık oldu. Hamburger, Saracoğlu'nu destekliyor. , Döviz büfeleri, tost büfelerine dönüştü. EKONOMİK YAŞAMMZ DEGİŞEBİİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle