01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Okullararası afiş yanşması • Kiiltür Servisi — Istanbul Eğitim ve Kültür Vakfı'nın kuruluşunun 5. yıldönümü nedeniyle 11 vakıf okulunda öğrenim goren öğrenciler arasında düzenlenen afiş yanşmasını, Trabya Kemal Atatürk Lisesi ortaokul 2. sınıf öğrencisi Ash Gürçur kazandı. Istanbul Eğitim ve Kültür Vakfı Okullar Genel Müdürü Dr.Müfîk Yıldırımalp'ın başkankğında oluşturulan jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucu, ikinciliğe Belde Lisesi 2. sınıf öğrencisi Murat özbay'ın afişi, üçüncücüğe de Semiha Şakir Lisesi ortaokul 1. smıf öğrencisi Atul Karacan'ın afişi seçildi. Konu olarak 5. yılı ve okulların sosyal etkinliklerini yansıtan, okul ve öğrenci unsurunun da bulunduğu bir kompozisyonun önerildiği yarışma sonucu jüri, üç öğrencinin yapıtına mansiyon verdi ve 10 öğrencinin afışini de sergilenmeye değer buldu. DümbtiUü ödülü Sürmeli'nin • Kültür Servisi — Karagöz ve Ortaoyuncular Derneği tarafından verilmekte olan geleneksel "Ismail Dümbüllü ödülü"ne bu yıl "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz"daki oyunuyla Ali Sürmeli değer bulundu. Başkanlığını Müjdat Gezen'in yaptığı derneğin ödülü Ali Sürmeli'ye, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nde Taksim Sahnesi'nde oynayacak olan "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" oyunu öncesinde sunulacak. Daha önce TV dizilerinde rol alan ve seslendirme çahsmalan yapan Ali Sürmeli 1959 doğumlu. Sanatçı MSÜ Devlet Konservatuvarı'ndan 1985 yılında mezun olduktan sonra girdiği tstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bugüne dek çeşitli oyunlarda rol aldı. Festivaliıı konukları ve biletleri • Kültür Servisi — 9. tstanbul Uluslararası Film Festivali biletleri 24 mart cumartesi günü saat 10.00'dan itibaren sauşa sunulacak. Festival konukları arasında film yönetmeni Andrzej Zulawski ve Sophie Marceau'nun yer alacağı açıklandı. Festivalin son dakika fılmleri arasında Zulawski'nin üç filmi gösterilecek: "Boris Godunov", "Gecelerim Gündüzlerinizden Daha Güzel" ve "Çügm Aşk". Uluslararası jürinin de üyesi olan Zulawski'nin son iki filminde rol alan oyuncu Sophie Marceau 1966 Paris doğumlu. Iran Filııı Haftası • Kültür Servisi — Türkiye-lran ikili kültürel değişitn programlan çerçevesinde düzenlenen "Iran Film Haftası" başladı. Bu nedenle SE-SAM toplantı salonundaki basın toplantısında konuşan Iran'ın Türkiye Büyükelçisi Muhammed Reza Bagiri şunlan söyledi: "Iran'da sinema çocuklar, gençler ve genel konular olarak 3 ana bölümde yapılıyor. Sinema sanatçıları okulundan her yıl yaklaşık 50 kişi mezun oluyor. Müstezefan ve "Farabi" isimli özel kuruluşlar füm yapınum ağırlıklı olarak gerçekleştiriyorlar. Devlet sinema yapımcılanna mali destek saghyor?' tstanbul AKM Sinema Salonu'nda 22-25 Mart 1990 tarihleri arasında ucretsiz olarak izlenebilecek fılmler şunlar: "Davudi Çiçekleri", "Mirza Nourouz'un Ayakkabılan", "Kiracılar", "Bir Cinayet Raporu", "Soğuk Caddeler" ve "Fareler Şehri". Selçuk Togul sergisi • Kültür Servisi — Ressam Selçuk Togul'un tuval üzerine yağhboya çalışmalanndan oluşan resim sergisi 22 mart - 6 nisan tarihleri arasında Teşvikiye Cumalı Sanat Galerisi'nde açık kalacak. tlk kişisel sergisini Moda Cumalı Sanat Galerisi'nde açan Togul, 1979-1988 yıllan arasında Cumalı Sanat Galerisi'nde toplam 6 kişisel resim sergisi açtı. SİNEMA/ATİLLÂ DORSAY IstMdal Cad No 140 PAZARTESI 26 Mart Pazaıtesl 21.00 CARLO DOMENICONI "Bu sanatçının busbutün kendıne ozgu olan teknığı nefes kesıcı Carlo, dınleyıciyı ılk notadan son notaya kadar zaferle peşınden surukluyor " Davld Bumett "Neden sureklı ellerımızı oğuşturup Gıtarın bır Mozart'ı. bir Beethoven'ı yok kı ' gtbı yakınmalarda bulunuyoruz, sankı' işte Oomenıconi bumumuzun dıbınde ." Colin Cooper KONSERLERİ Sitettcr Gnt. VaKkoranu « GâHerıa D»ntşm» Burosunda YAPIM & ORGANIZASYON HEDEF TKT'nin üçüncü kanalı geçen dönem sinemaseverlere nitelikli fılmler sundu TeşekkürlerÜçüncü Kanal * INGRID BERGMAN'IN İSVEÇ DÖNEMİ — Kısa bir süre önce tkinci Kanal'da ünlü oyuncu Ingrid Bergman'ın tsveç donemi ya- pıtlanna da toplu olarak yer verildi. TRT, bu filmlerin sanatçının Isveç filmleri olduğunu basına açıkça yansıtmasa da gosterilen ya- pıtlar Bergman'ın sanat yasamından çok değerli bir kesit snndu. Son aylarda en büyük sinema- sal doyumlaıımı ne sinemalarda yaşadım ne de (zaien çoğu ikinci sınıf yapımlardan oluşan) video kaset dünyamızda. Beni bir sine- masever olarak en çok heyecan- landıran programlar, 3. Kanal'm sinema saatleri oldu. Dönemin so- nuna yaklaştığımız ve yeni bir dö- nemin eşiğinde olduğumuz şu günlerde bunu belirtmek istedim. Gerçekten de çeşitli açılardan eleştirUecek noktalarla dolu, ha- bercilikten "eflence" programla- rına, spikerlerin "telaffuz"lann- dan çağdışı bir denetime, birçok "ders"ten sınıfta kalacak gibi olan TRT yönetimi, geçen dönenıde 3. Kanal'da sinemaseverlere gerçek bir şölen sundu. Ama yayıncı dos- tum Ali Saydsun'ın dediği gibi TRTde neyi beğensek, neden mut- lu olsak o hemen ortadan kalkı- yor. Şarkının dediği gibi "Ne fe- na talihim var, kimi sevsem el tlır!" Umalım ki 3. Kanal 'ın si-- neması da aynı biçimde "gö« gd- mesin!.." Geçen dönemde, 3. Kanal'da hemen her akşam ilgi çekici bir film bulmak milmkündü. Pazar- tesi akşamları, biraz kararsız ve dengesiz biçimde de olsa, değişik ülkelerden "farklı" filmlere za- man zaman yer verildi. Sab ak- şamlan, özellikle Hollywood ta- rihinden eski filmlere yer verilmesi çok uygundu. Bu saate "\eşil De- niz'Men "Kader Baglayınca"ya, "Üçüncü AdanTdan "Kasaba- mız"a çok ilginç fılmler izledik. Çarşamba gecelerinin ise müzikal fılmlere aynlması, bizim için ger- çek bir şölen oldu. Ve Hollyvvo- od'u Hollywood yapan bu ilginç tür sinemasırun en güzel ömekle- rini, "Dans Eddim mi?"den "tpek Çoraplar"a, "Geuc, Güzel ve Se- vimli"den "Yagmur Alünda "ya arşivitnize dahil ettik. Perşembe geceleri başlatılan "Alman Sessiz Filmleri Toplu Gösterisi" de biz sinemaseverler için büyük önem taşıyordu. Al- man sessiz sinemasını, 'dışavu- rumculuk'un başyapıtlarını tanı- madan, sinema sanatını tanımak ve değerlendirmek mümkün değil- dir. Ben, kendi adıma, belki hep- sini değil, ama orneğin bir Mur- nau'nun "Son Adanf'ını veya "Fa- usf'unu izleyip arşivim için kay- detmekten büyük mutluluk duy- dum. Bir "Son Adam"ın, şaşırtı- cı kamera hareketleriyle, örnek kurgusuyla, sonradan VVelles'in yeniden canlandıracağı "alan de- rinliği"yle sineraaya getirdikleri, biraz dikkatle fark edilebileceği gi- bi hâlâ aşılmamıştı ve Murnau- nun hâlâ sinemarun 4-5 buyük adından biri sayılmasını açıkla- maya yetiyordu. Cuma akşamla- nmn "tekrar" olan Türk filmle- rini ve cumartesi günlerine konan TV filmlerini geçersek, pazar ge- celerinin westernleri de her zaman çok kaliteli olmasa da zaman za- man bize zevkli anlar yaşattı. Bu güzel programlar, ne yazık ki zaman zaman yapılan yanlışlar- la zedelendi. Şimdi de biraz bun- lara değinelim. Öncelikle TRT, kendi programlannı basına ve ka- muoyuna açıklamada inanılmaya- cak İcadar tutuk kalıyor. Örneğin bir sessiz Alman filmleri gösteri- si için hiçbir ön bilgi verilmedi, bu filmlerden önce bir kez bile olsun bunların niteliği, önemi, sinema tarihindeki yeri konusunda iki laf edilmedi. Hatta bu filmlerin ba- ( Geceyarısı Av', birinci sınıfbir \akit geçirme'aracı Serüven sineması taşlamasıGeeeyamsı Av (Midninght Run) / Yönetmen: Martin Brest / Oyuncular: Robert de Niro, Charles Grodin, Yaphet Kotto, John Ashton, Dennis Farina, Joe Pantoliano / Bir Universal (UIP) yapımı / 125 dakika (Beyoğlu, Süreyya). Bir eroin kralmın peşindeyken, kurduğu tuzak yüzünden işinden aynlmak zorunda kalan Chicago- lu eski bir poüs, yine aynı çete re- isiyle ilişkili bir davada kilit rolü oynayacak bir tamğı (eroin kralı- nın zdmmetine para geçirip kaçmış eski muhasebecisi) yakalayıp ge- tirmek görevini alır. Kendine öz- gü yöntemlerk saklanmış olan adamı bulur, ama onu New York'- tan Chicago'ya getirmesi hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü peşle- rinde tüm bir polis ordusu, eroin kratının adamları ve aynca yine "bagımsız takılan" bir diğer "ıva" vardır!.. Serüven filminin ve polisiyenin kimi klasik şemalanna uygun baş- layan bir film. Bu nedenle, ilk baş- larda insanda bir "daha önce göriilmüş" duygusu uyandırmıyor değil. Ama kısa zamanda, senar- yonun pırıltısı ön plana çıkıyor. Gerçekten de George Gallo'nun özgün senaryosu, klasik şemalar içinde gezinen son derece özgün tipler yaratırken, kimi zaman gör- sel, kimi zaman işitsel olarak (yani sözlü esprilerle) perdeye yansıyan sürekli bir mizahı da diri tutuyor; daha da iyisi, ele aldığı klasik du- nımlann, geıilim öğelerinin veya kişiliklerin bir "ikinci düzeyde" okuma>ını da getiriyor. Diğer bir deyişle; film aynı zamanda kendi kendisiyle dalga geçiyor ve tüm bir serüven sinemasının incelikli bir parodisini yapıyor. Ama bunu ya- parken, ön plandaki gerilimi, öy- künütı / fılmin "ilk düzeyde" okunmasını da engellemeden... "Sosyete Polisi - Beverly Hills Cop"la ilk çıkışını yapan Martin Brest (şu günlerde sinemalarımız- da oynayan bu filmin "devam" bolümü, artık Bıcsfin imzasını ta- şınuyor), anlaşılan sinemarun geç- mişini, özellikle Amerikan usulü bir serüven sinemasını iyi biliyor. Film, yer yer türün klasıklerine, özellikle de kimi Hitchcock fılm- lerine göndermeler yapıyor. Ro- bert de Niro, her zamanki gibi ha- rika... Ama diğer rollerdeki oyun- cuların, özellikle bizde pek iyi ta- mnmayan Charles Grodin'in, zeıı- ci müfettişte Yaphet Kotto'nun, "insan avcısı" Martin'de John Asbton'un haklarını da yemeye- lim. "Geceyansı Av", çok önemli değilse de büyuk zevkle izlenen bir film, birinci sınıf bir "vakit geçirme" aracı... HER ZAMANKİ GİBİ — Martin Brest'in "Gecevansı Av"ında Robert De Niro her zamanki gibi ha- rika. Çok önemli sayılmasa da zevkle izlenen filmde bizde çok iyi tanınmayan Charles Grodin'in de hakkını yememek gerek. şında, tüm programlarda yer alan "sinema" jeneriği aynen yayım- landı, bunun "sessiz sinema örnekleri" veya "sinema tarittinden" gibi farklı bir jenerik- le yayına konması bile düşunüle- medi. Bu filmlerin, zaten çok az olan konuşmaları, yani arada be- lıren yazılar, çoğu zaman yanlış biçimde çevrildi. (Değerli büyu- ğüm, okurum Ziya Şav'ın bu yan- lışları bir bir sayan mektubunu ne yazık ki yer darlığından koyama- dım.) Aynca bu önemli program, sa- lı akşamları 1. ve 3. Kanal'daki TV'de Sinema çakışmalannı ön- lemek için dönemin biumine 3 hafta kala salıya kaydınldı. Böy- lece "Nasıl olsa sessiz sinemayı iz- leyenler azdır, şikâyetler onlenir" diye duşunulmüş olmalı. Ama bu konuda yine basına en küçük bir bilgi verilmedi ve örneğin biz, Cumhuriyet'te günlerin şaşmldı- ğım düşündük. 2-3 hafta için boy- le bir değişikliğe gidilmesi, yayın- cılık anlayışıyla bağdaşabilir mi acaba? Çarşamba gecelerinin müzıkai- leri, çoğu zaman özellikle başlar- da, çok doğru biçimde özgün di- linde, Tüfkçe altyazıyla yayımlan- dı. Konuşmadan şarkıya ve şarkı- dan konuşmaya sık sık geciliveren bu filmlerin zaten böyle yayımlan- ması gerekir. Ama nedense son zamanlarda bu uygulama durdu- ruldu, son birkaç muzikali Türk- çe olarak izledik. TRT'nin, diğer filmlerde kitlenin sesine kulak ve- rip filmleri duble edilmiş olarak yayımlamasını anlıyoruz. Ama hiç olmazsa müzikal filmlerde bun- dan vazgeçilemez mi? Azmlıkta da kalsak bu ttlkede hiç "aznhk haklan" diye bir şey yok mu? Bu arada şuna da değinmek is- teriz: tzleyebildiğimiz kadarıyla basınımız da TRT'nin sinema ala- nındaki bu olumlu çıkışım değer- lendirmekte yetersiz kaldı. Bırakı- nız "renkli basın"ımızı, ama "aydınlara" seslenen yayın organ- lanndaki kimi değerlendirmeler, içler acısıydı. Kimi, Alman sessiz filmleri için "yine mi sessiz film?" diye başlık atar veya "TRT bu... Vur deyince öldünir. Bu kadar da sessiz film çok değil mi?" derken, kimi de örneğin Ingrid Bergman toplu gösterisi için "Niye Berg- man'ın Oscar'lı Hollywood film- leri gosterilmiyor?" diye feryat ko- pardı. »Elbette asıl kabahat TRTdeydi: Ingrid Bergman toplu- gösterisı diye ilan edilen filmlerin aslında Bergman'ın tsveç'ten sann alınmtş, tsveç dönemi filmleri ol- duğu basına açıkça yansıtılınalıy- dı. Ama bu yapılmamış bile olsa, biraz dikkatli, biraz bilgili bir gö- zün bunu farketmesi zor muydu? Ve gerçek bir sinemasever için Al- man sessiz filmlerinin de bir za- manlann Holfywood müzikalleri- nin de Ingrid Bergman'ın tsveç dönemi filmlerinin de köşedeki vi- deocuda bulunamayacak değerli hazineler olduğu, el yordamıyla yürüyen bir TV yaymcıhğı içinde bu filmlerin, bu gösterilerin yü- rekten desteklenmesi, savunuhnası gereği açık değil miydi? Allah se- yirciyi de, bizi de, TRT'yi de kimi yayın organlanna "sinema yazan" diye çöreklenmiş ve sinema sevgi- si de, bilgisi de sokaktaki sıradan sinemaseverden fazla olmayan, olasılıkla da eksik olan kişilerden korusun!.. Tel 151 18 65 66 ( 'Sırdaş Radyo*,kitle iletişim araçları üstüne birAmerikan filmi Toplumda iletişimsizlik hastabğıSırdaş Radyo (Talk Radio) / Yönetmen: Oliver Stone / Senaryo: Eric Bogosian, Oliver Stone / Görüntü: Robert Richardson / Müzik: Stewart Copeland / Oyuncular: Eric Bogosian, Ellen Greene, Leslie Hope, John McGinley, Alec Baldwin, John Pankovv / Bir Amerikan filmi / 110 dakika (Site, Sinepop). Sidney Lamet'nin "Şebeke"si ve James Brooks'un "Haberier - Broadcast News"undan sonra, kit- le iletişim araçları üzerine bir di- ğer Amerikan filmi. Bu kez "radyo" ve bağımsız bir radyo is- tasyonunda sürekli dinleyicileriy- le konuşan, onların "dertierini" dinleyen bir sunucu üzerine... Amerikan Yahudisi Barry Champlain, sorunlu kişilerle ko- nuşur, onlara yamtlar verirken, "zengin" Dallas kentinin gökde- lenleri arasına sıtaşmış, yaşam yorgunu, giderek yaşam hastası bir avuç insarda da sıkı bir diya- loğa girişir. Içki ve uyuşturucunun etkisiyle sürekli kâbuslar üreten bir genç, her türlü azınlığm (bu arada zenci, escinsel ve Yahudile- rin) amansız düşmanı bir Nazi ka- lıntısı, isterik ve yalnız bir kadın, vs. Bu arada işin içine eski karısı ve o anki sevgilisi olan yardımcısı da kanşır!.. "Sırdaş Radyo", tek mekânlı, az kişilikli, hemen tüm gerilimini ses bandından alan, bu nedenle seyir- cisini görsel değil, daha çok "işitsel" olarak doyuran bir film. Konusu gereği bir tür "radyo Ü- yatrosa". Oliver Stone, "Salra- dor"la başlayıp "Platoon" ve "Wıll Street"le devam ederek ya- kında izleyeceğimiz "Doğnm Ta- rihi 4 Temmnz"a ulaşan sinema serüveninde hep olduğu gibi, bu- rada da âdeta "histerik", coşkulu bir anlatım tutturmuş, filmin çe- kiciliğini "aşınhklann uyumu"na bağlamış gibi... Barry Champlin, tam bir sunucu: Konusmayı seven, konuşmaktan özel bir zevk duyan, sanki konuşarak orgazma ulaşa- bilecek bir tip. Karşısındakiler, görmeden seslerini dinlediklerimız (biri dışında: Barry onu stüdyoya çağırdığı için görüyoruz ve "keş- ke görmeseydik" diyoruz!) onlar da yaşamlarımn ipliği sanki ko- nuşmaya, biriyle konuşabilmeye, iletişim kurmaya bağlı hasta kişi- likler. Aslında kişilerinin tümü sağhksız, hasta, dengesiz bu fil- min!.. Filmin hemen tümü, kar- şüıklı yaşanan ve (radyoda yayım- landığına göre) kamuya açık bir toplu ruhsal tedavi seansına ben- ziyor. Ve ekrana görüntüsü, özel- likle de sesi gelen olay, "iletjşimsizJik" hastalığı çeken ko- ca bir toplumun karabasamndan başka bir şey değil. "Sırdaş Radyo", başoyuncusu ve senaryo yazarı olan Eric Bogo- sian'ın bir sahne oyunundan uyar- lanmış. Bu ilginç kişilik, filmin gösterildiği 1989 Berün Şenli- ği'nde bir özel ödül almıştı. Oli- ver Stone'un diğer filmleri kadar gösterişli olmayan, alçak tonda "seyreden" bu filmi, içerdiği ka- palı şiddet açısından, yine de on- lardan daha "sakin" değil. Anlat- tıklanna uygun, sinirli, giderek histerik bir anlatımı gerçekleşür- mîş olan film, kuşkusuz "vakit geçinnek" için sinemaya gidenle- re göre değil. Ancak çağdaş ileti- şim sorunlarına ilgi duyanlar için neredeyse "Haberter" kadar ilginç sayılabilecek müthiş bir ders... M.C. Anday fahri tiye • Kültür Servisi — Melih Cevdet Anday, Makedonya Yazarlar Topluluğu'na fahri uye olarak seçildi. Anday'ın fahri üye olarak secilmesi haberi Yugoslavya'da çıkan Birlik gazetesinde yayımlandı. Tiyatro ve TV Yazarları Derneği üyesi Melih Cevdet Anday, daha önce Yugoslavya'da düzenlenen Struga Şiir Akşamları'na katılmış ve ilgi toplamıştı. AKM'de sergi • Kültür Servisi — Ressam Şirin tskit'in resim seTgisi, 5-16 Nisan 1990 tarihleri arasında tstanbul Atatürk Kültür Merkezi sergi salonunda açık kalacak. Şirin Iskit, 1985 yılından itibaren 3 kez karma sergiye katılmış, 3 kez de kişisel sergi açmıştı. Defne Ilgaz konseri • Kültür Servisi — Defne Ilgaz, bu akşam Pera Palas'ta Marmara Üniversitesi Hukukçular Gecesi'nde bir konser verecek. 1971 Istanbul doğumlu olan Defne Ilgaz, MU Sinema Televizyon Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. Ilgaz, konserinde kendi bestelerinin dışında Cat Stevens, Bob Dylan, Joan Baez, Boby Mc Ferren'den parçalar da seslendirecek. Geçen yıl 1. Altın Çınar Müzik Yanşması'nda jürinin En Genç Yetenek Özel ödülu'nu kazanan Defne Ilgaz, gecede ayrıca Azeri türküleri ve Ege türküleri de söyleyecek. Osmanlı mimarısi • LİZBON (AA) — Mimar Ahmet Ertuğ'un hazırladığı "tstanbul Gateway to Splendour" fotoğraf sergisi Lizbon'da büyük ilgi gördu. Palacio Foz Kültür Sitesi salonlarında açılan ve Osmanlı Türk mimarisi yapıtlannm fotoğraflanndan oluşan sergiyi gezenler ve gazeteler, sergiden övgüyle söz ettiler. Sergi, 30 marta kadar sürecek. BüGÜN ^ • Müzikli şiir dinletisi İTÜ Mimarhk Fakultesi öğrencilerinin müzikli şiir dinletisi saat 13.00'te Taşkışla binasında yapdacak. • Beyoğlu Konsertori Kayahan, Beyoğlu Konserleri kapsanunda Beyoğlu Emek Sineması'nda saat 21.15'te bir konser verecek. • Sinema söytoşisi Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Kutuphanesi'nde "Sinemada Edebiyat Uyarlamalan" konulu bir söyleşi düzenleniyor. • Modem dans gösterisi Christine Brodbeck Modern Dans Grubu'nun gösterisi saat 20.00'de MSÜ Oditoryumu'nda yapılacak. BİLSAK'TA BUGÜN 23 Mart Cnma: 15.00 Gitar VVork-Shop: Carlo Domenicoai. 19.00 Shakespeare Üzerioc. Cevat ÇAPAN. 19.30 TÎYATRO: "Işte Baş lsle Gövde İşte Kanaüar" Yazan: Sevim BURAK, Oynayan BtLSAK TtYATRO ATÖLYESİ GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le Resim Çalışmalan. 10.00-01.00 arası CAFE- FOYER-BAR BİLSAK Herkese Açıktır. BİLSAK Sıraselviler, Soğana Sok. No: 7 CÎHANGtR 143 28 79-143 28 99 "Ben kaçtığımı sanıyordum. Ama kaçtığım için öncü. yani avangardo oldum." Erkek - Dişi / Jean - Luc Godard İ S T A N B U L K Ü L T Ü R V E S - V N A T V A K F I 31MAHT/15NISAM-99C Türkiye'nin krtlesel sanat: olayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle